GÜNDEM - 18 Şubat 2017 Cumartesi 12:58

Havayolu konforu ve güvenliği karayoluna taşındı

A
A
A
Havayolu konforu ve güvenliği karayoluna taşındı

Türkiye’de karayolu ile seyahat etmenin tüm kulları Vivalines ile değişiyor. Uluslararası VİP hava yolculuğu hizmet anlayışı ile seferlerini gerçekleştiren firma havayolu konforunu karayoluna taşıdı. Otobüsler, ekspres seferleri ile hiçbir yerde durmayarak İstanbul-Ankara arasını 4 saat 15 dakikaya indirdi.

Otobüslerde yolcuların konforu amaçlanarak koltuk sayısı 31 adete düşürüldü. İçinde tuvaleti ve hizmet mutfağı bulunan otobüsler ekspres seferleri ile hiçbir yerde durmayarak İstanbul- Ankara arasını 4 saat 15 dakikaya indirdi. Yolculuk sırasında sağlanan sıcak yemek ikramı, her yolcuya özel tablet bilgisayar ile kesintisiz internet imkanı da veriliyor. Uçak fobisi olan yolcular için tasarlanan firma otobüslerini tercih eden yolcular seyahat saatine kadar özel olarak tasarlanmış VİP Lounge’da ağırlanıyor. Yolcu güvenliğini çok önemseyen otobüs firması kalkış noktalarına gelen yolcularının valizlerini X-Ray cihazlarından geçirerek her yolcunun boarding pass ile otobüse binmesini sağlıyor.

6 otobüs ile İstanbul Ankara arası 18 sefer gerçekleştiren firma dün ilk seferini gerçekleştirdi. Yalnızca İstanbul-Ankara seferlerini sağlayan firma otobüsleri ilerleyen zamanlarda İzmir, Bursa, Eskişehir gibi büyük şehirlerle beraber ulaşım ağını genişletecek.

“Uçaktan bir farkı yok gibi”

İlk seferi deneyimleyen yolcular, seyahatin çok güzel geçtiğini, ilk defa böyle bir yolculuk deneyimlediklerini ifade ederek, “Kalite olarak, hizmet olarak çok farkı var. İçindeki hizmet, servis, Ankara’ya ekspres olarak gelmesi çok güzeldi. Diğer firmalarla 6 saat ama biz 4 saat 15 dakikada geldik. Uçaktan bir farkı yok gibi, o yüzden uçakla kıyaslayabilirim ilk defa böyle bir yolculuk yapıyorum” dediler.

Beklenenden çok daha iyi bir hizmet aldıklarını vurgulayan ilk sefer yolcuları, lavabo ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, sıcak yemek servisinin olması ve uçak fobisi olanlar için iyi bir hizmet olduğunu kaydettiler.
Özellikle VIP araçlar ile evden otogara kadar bırakılmanın kendilerini özel hissettirdiğini söyleyen yolcular, güvenlik önlemlerinin ise tartışmasız olduğunu vurguladılar.

“Güvenliği sonuna kadar ciddiye alıyoruz”

Vivalines Ankara Bölge Müdürü Çağrı Altınışık da, havayolu konseptini vatandaşlara yakışır şekilde karayolunun hizmetine sunabilmek adına havayolu konseptini karayoluna entegre etmeye odaklandıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

“Kaliteyi hedefliyoruz, premium hizmeti hedefliyoruz ve güvenliği sonuna kadar ciddiye alıyoruz. Havayolu konseptinde bir yolcu geldiği zaman öncelikle güvenlik aşamasından geçer ardından dinlenme alanlarına geçer buna lounge alanlarını örnek verebiliriz ve yolculuk saatini beklemeye başlar ama karayolunda bu işleyiş biraz daha farklıdır, güvenlik biraz daha düşüktür ve ülkemizde yaşanan güvenlik açıklarına nazaran biz burada da eksikliği hissettik, burada da fark yaratmak istiyoruz dolayısıyla lounge alanları oluşturduk bununla ilgili, gelen yolcularımızın premium konfora ulaşması için tüm çabalar gösterildi. Yolcularımız burada kesinlikle güvenli yolculuk yapacaklar çünkü adımlarını attıkları andan itibaren kendileri de dahil olmak üzere, bavulları da dahil olmak üzere X-Ray cihazlarından geçecek ve otobüsümüze bu şekilde binecekler.”

“Otobüsümüz nonstop durmaksızın 4 saat 15 dakika da Ankara-İstanbul seferini tamamlıyor”

Ulaşım konusunda ayrıcalık gösterdiklerini belirten Altınışık, “Özellikle İstanbul içinde çok cüzi bir ücret farkıyla İstanbul’un neresinden olursa olsun ulaşımlarını terminale kadar biz sağlıyoruz. Vatandaşlarımız bizi güvenliği için, konforu için, huzurlu bir yolculuk ve her şeyden önemlisi kaliteli bir yolculuk için tercih etmelidirler. 59 lira 50 kuruştan başlayan fiyatlarla hizmet skalamız aktif haldedir, 2+1 şeklinde koltuk sayımız mevcut. Yolcularımız otobüse adım attığı andan itibaren konforu hissedecekler çünkü maksimum 31 koltuk sayısı ile burada konfor ciddi anlamda değerlendirilir. Otobüsümüz nonstop durmaksızın 4 saat 15 dakika da Ankara-İstanbul Ataşehir seferini tamamlamakta dolayısıyla yolcularımızın konforunu düşünebilmek için her şey proje halinde uygulanmıştır araçlarımızda” şeklinde konuştu.

“Sıcak yemek ikramlarımız bulunmaktadır”

Altınışık, koltuk aralarındaki mesafenin 35 cm olup, koltuğun geriye yaslanıldığında dahi arkadaki yolcunun rahat edebileceğini kaydederek, “Otobüsümüzde yolcularımızın tuvalet ihtiyacını karşılayabileceği alanımız mevcuttur, dolayısıyla otobüsümüzün durmasına gerek kalmamaktadır. Ayrıca çocuklarımız için, genç ve yaşlılarımız için her yaş grubundan vatandaşımızın huzuru için düşünülmüş bir modeldir. Tabletlerimiz tüm yaş grubu için, çocuklarımız için boyama kitaplarımız, genç ve orta yaş grubumuz için dergilerimiz ve gazetelerimiz günlük olarak araçlarımızda bulunacaktır. Otobüsümüzde ki ikramlar son derece zengindir, gece yolculuğu yapan yolcularımız için kahvaltı ikramlarımız, öğlen yolculuğu veya akşam saatlerine doğru yapılan yolculuklarda da yine sıcak yemek ikramlarımız bulunmaktadır” açıklamasını yaptı. 

Goncagül Özcan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.