DİĞER SPORLAR - 04 Haziran 2020 Perşembe 11:30

Hazal Nehir: "Hayalim dünyadaki kadınlara ilham olmak"

A
A
A
Hazal Nehir: "Hayalim dünyadaki kadınlara ilham olmak"

Türkiye’nin ilk kadın parkur sporcusu Hazal Nehir, iki tane hayali olduğunu belirterek, "İlk hayalim, dünyadaki kadınlara ilham olmak. Neler yapabileceğini göstermek istiyorum. İkinci olarak da parkur yapmanın nedeni kendimi fiziksel ve mental olarak keşfetmek. Sınırlarımı zorlamak istiyorum. Vücudumun daha neler yapabileceğini merak ediyorum" dedi.

Parkur sporuyla ilgilenen Red Bull sporcusu Hazal Nehir, bu spora nasıl başladığını ve gelecek hedefleri ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Parkur sporuna 6 sene önce başladığını dile getiren Hazal Nehir, "ODTÜ’de jeoloji mühendisliğinde okuyordum. Orada okurken break dans yapıyordum. Break dans yaparken, parkur yapan birkaç kişi geldi. Parkuru lise zamanından biliyordum, arkadaşım bir filmde görüp anlatmıştı. O zamanlar ben de yapabilir miyim diye düşünmemiştim. Filmlerde gördüğümde insanlar çatılardan atlıyordu. Bana süper kahraman gibi gelmişlerdi. Üniversitede yapan kişileri canlı görünce kendi kendime; ‘bu sporu biliyordum’ dedim. O sayede başladım" diye konuştu.

"Annem, 'Bunu da birkaç güne bırakırsın' dedi"

Daha öncede birçok sporla ilgilendiğini ifade eden 26 yaşındaki sporcu, "Break dans, buz pateni, jimnastik, bale, denedim. Annem ile babam farklı sporlar yapmama alışkınlardı. Ben onlara gidip, ’Anne ben parkur diye spor keşfettim, çatılardan atlıyoruz’ demedim. ’Duvarlara tırmanıyoruz, takla atıyoruz’ dedim. O da farklı bir tepki vermedi. ’Bunu da birkaç güne bırakırsın’ dedi. Çünkü spora devam edemediğim için biraz alışkındı ama öyle olmadı" şeklinde konuştu.

"İnternetten eğitim videoları izleyerek kendimi geliştirdim"

Parkur sporuna başladığında bunu Türkiye’de yapan kişilerin az olduğunu söyleyen Nehir, "Bu yüzden hareketleri öğrenmede zorluk yaşadım. İnternetten eğitim videoları izleyerek kendimi geliştirdim. Yurt dışındakilerin hareketleri nasıl yaptığına bakarak, videoları durdurarak izledik. Bu sayede geliştim. Yurt dışına gitmeye başlayınca zaten tekniklerim daha da gelişti. Oradaki insanlardan daha çok şey öğreniyordum. Aynı zamanda Türkiye’de parkur yapabileceğim mekan yok. Genelde parklarda çalışıyoruz. Parklarda çalışırken, bekçiler bizi kovabiliyor. Parkur sporu, Türkiye’de spor olarak gözükmediği için çok saygı da duymuyorlar" ifadelerini kullandı.

Türkiye’de parkur sporuyla ilgili yarışmaların yapılmadığını sözlerine ekleyen başarılı sporcu, "Red Bull’un düzenlediği Art of Motion yarışması var. Parkur topluluğunda en büyük yarışmalardan biri. Genelde farklı farklı yerlerde yapılıyor. Genel olarak Türkiye’ye özgü bir yarış yapılmıyor. Tüm dünyanın katıldığı büyük yarışmalar oluyor. ABD’de, Kanada’da oluyor. Elimden geldiğince katılmaya çalışıyor" dedi.

"Spora ilk başladığım zamanlar daha çok sakatlanıyordum"

Bu spora başladığında çok fazla sakatlık yaşadığını açıklayan Hazal Nehir, "Spora ilk başladığım zamanlar daha çok sakatlanıyordum. Tecrübesizlikten dolayı sakatlandım. En büyük sakatlığım, parkura ilk başladığımda kuyruk sokumumu kırmıştım. Kuyruk sokumu olunca doktorlar da bir şey yapamıyor, bir simit veriyorlar, onun üstüne oturmanı istiyorlar. O simidi de her yere taşıyamadım" değerlendirmesinde bulundu.

Hazal Nehir:

"Kimi güvenlikler geliyor, elinde sopalı bizi kovmaya çalışıyor"

İnsanlardan iyi ve kötü anlamda farklı tepkiler aldığını söyleyen başarılı parkur sporcusu, "Antrenmanları sokakta yaptığımız için bir sürü farklı insanlar karşılaşıyoruz. Kimi güvenlikler geliyor, elinde sopalı bizi kovmaya çalışıyor. ’Taşları kırıyorsunuz, buradan gidin’ diye. Kimisi geliyor, ’Bir tane daha takla atsana videoya çekeyim’ diyor. Parkuru yaparken bir kadını da gördükleri zaman şaşırıyorlar. Yoldan geçenler erkek arkadaşlarımın yaptığı hareketlere şaşırıyorlar. Aynı hareketi ben yaptığımda, ’Sen de mi yapacaksın?’ diye tepki oluyor. ’Ben niye yapamayım’ diyorum. İnsanlar alışık olmadığı için bir kadının bu sporu yaptığına şaşırıyorlar" açıklamasında bulundu.

"Türkiye’de bir kadın olarak bazen böyle yerlere gelmek kolay olmuyor"

Türkiye’nin ilk kadın parkur sporcusu olmanın güzel bir duygu olduğunu belirten Nehir, "Antrenmanlarda bir kadın olarak kendimi eksik görmedim. Bu arkadaşlarımdan da olabilir. Onlar bana çok destek oldu. Öyle olunca Türkiye’de ilk kadın parkur sporcusu hissine kapılmadım. İnsanlar da geliştikçe şaşırıyorlardı. Sanırım bazıları da gurur duyuyordur. Türkiye’de bir kadın olarak bazen böyle yerlere gelmek kolay olmuyor" dedi.

"Türkiye’de böyle bir proje ilk defa yapılıyor"

Kartondan kopyasıyla evinde parkur sporu yaptığı video için ise Hazal Nehir, "Benim için çok farklı bir deneyim oldu. Çünkü parkur sporcusunun evde olduğumuz günlerde nasıl bir proje yapılabileceğini göstermiş olduk. Ben Ankara’da oturuyorum. Bu projenin montajı İstanbul’da yapıldı. Videodaki tüm hareketleri evimde gerçekte yaptım. O videolardan 1026 kopya alındı. Zor bir edit yapıldı. Ben çok eğlendim. Türkiye’de böyle bir proje ilk defa yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Bireysel sporlarda sponsorluklar çok önemli"

Bireysel sporlarda sponsorluğun çok önemli olduğunu vurgulayan 26 yaşındaki sporcu, "Özellikle benim yaptığım spor Türkiye’de bilinmiyorken gerçekten destek almak çok zor. Önce sporun bilinmesi gerekiyor. Futbol, basketbol gibi sporlara bilindiği için Türkiye’den destek çok zor alınıyor. Red Bull’un desteğini her zaman yanımda hissediyorum. Sadece iyi günlerde değil, kötü günlerde de hissediyorum. Tam bir aile gibi. Onların bana sağladığı imkanlarla şu günlerde evde antrenmanlar yapıyorum. Onlarla olduğum için çok mutluyum" şeklinde konuştu.

"Karantinada yalnız antrenman yapmayı öğrendim"

Korona virüs tedbirleri kapsamında karantinada nasıl çalıştığını anlatan Hazal Nehir, "Herkes için zor bir dönemdi. Haftada 5-6 gün dışarıya antrenmana gidiyorum. Benim yaptığım şey tamamen dışarıda. Dışarıya gidemedim. Antrenman yapamadım. Evimin önünde antrenman yapabileceğim küçük bir alanım var. 3 ay boyunca her gün orada çalıştım. Yalnız antrenman yapmamıştım. Arkadaşlarımla yapınca daha çok gelişiyorsun. Yalnız antrenman yapmayı öğrendim. Kendi yeteneklerimi keşfetmeyi öğrendim. Farklı bir deneyim oldu. Çok düşünmeye de vaktim oldu" diye konuştu.

"Antrenmanlarım 4-5 saat sürüyor"

Antrenman programını da anlatan Nehir, "Antrenmanlarım 4-5 saat sürüyor. Isınma ile başlıyor. Çok iyi bir ısınma gerek. Antrenman yaparken vücuda çok yükleniliyor. Isınmadan sonra temel hareketleri çalışıyorum. Bu spor aynı zamanda mental bir spor. Farklı seviyeye yükseldikçe hareketler yükseklere de çıkabiliyor. Siz kaldırım kenarında antrenman yapmaya başladıysanız, iki sene sonra iki metreye, beş sene sonra on metreye çıkıyor. Öyle olunca temel hareketleri tekrar tekrar çalışmanız gerekiyor" cümlelerini kurdu.

"Antrenmanlarımı aksatmayacak şekilde olursa başka bir film neden olmasın?"

Oynadığı Hollywood yapımı 6 Underground filmindeki rolünün nasıl geliştiğini anlatan başarılı sporcu, “Filmin yönetmeni Michael Bay’di. İngiltere’de dünyada çok ünlü bir parkur grubu var. Michael Bay bu grubu buluyor. Filmde parkur sahnesi yer vermek istediğini söylüyorlar. Michael Bay bir tane de kadın atlete ihtiyacımız var diyor. Bu grup aralarında benim olduğum birkaç kişiyi onlara gönderiyor. Sonra beni seçiyorlar. Beraber çekimlere başlıyoruz. Benim bildiğim sadece parkur yapacağımdı. Ama en sonunda küçük bir konuşmam vardı. Ben onu o ana kadar bilmiyordum. O gün öğrendim. Çekimden 10 dakika önce konuşman var dediler. Ben hayatımda Türkçe rol yapmadım, İngilizce rol yap dediler. O zaman çok da güzel İngilizce konuşamıyordum. Benim bunu 10 metre yükseklikte bir yeden tutunurken yapmam gerekiyor. Önümde Michael Bay kamerayla geldi, ’Konuş’ dedi. Ben kaldım. Sette herkes Michael Bay’den çok korkuyordu. Ama bize karşı çok sevecen davrandı. Çünkü bizim oyuncu olmadığımızı biliyor. Çok cana yakındı. Beni motive etti. ’Şöyle yaparsan daha iyi olur’ dedi. Benim için zordu ama güzel bir deneyim oldu. Bundan sonra da bir iş gelirse olabilir. Bu filmin çekimleri uzun sürdü. 1 ay boyunca yurt dışında kaldım. Antrenmanlarım da baya aksadı. Antrenmanlarımı aksatmayacak şekilde olursa başka bir film neden olmasın? Belki 5-10 sene sonra” ifadelerini kullandı.

"Hayalim dünyadaki kadınlara ilham olmak"

Hedefleri hakkında da konuşan Hazal Nehir, "Türkiye’de doğdum, büyüdüm. Türkiye’de kadın olmanın zorluklarının da farkındayım. İlk hayalim dünyadaki kadınlara ilham olmak istiyorum. Neler yapabileceğini göstermek istiyorum. İkinci olarak da parkur yapmanın tamamen nedeni kendimi fiziksel ve mental olarak keşfetmek. Sınırlarımı zorlamak istiyorum. Vücudumun daha neler yapabileceğini merak ediyorum" dedi.
Nehir, bu sporu yapanlara asla pes etmemelerini tavsiye etti.

Kendisine en çok ’Survivor’a katılacak mısın?’ sorusunun geldiğini belirten Hazal Nehir, "Bu soruyu duymaktan çok sıkıldım (Gülüyor). Katılmayacağım. Ben profesyonel bir sporcuyum. Belki sporu bıraktığım zaman. İlerisi için olabilir. Şu anlık zor gözüküyor" şeklinde konuştu.

Yaş geçtikçe vücudun da yapabileceği şeyler azaldığını vurgulayan 26 yaşındaki parkur sporcusu, "Şu an önüme hiçbir hedef koymadım. Hedef koymayı da sevmiyorum. Çünkü vücudumun gittiği yere kadar bu sporu muhtemelen yaparım" diyerek sözlerini tamamladı.

Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TŞOF Genel Başkanı Yiğiner, yenilenen Kırıkkale tesisinin açılışını gerçekleştirdi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Mehmet Yiğiner, restorasyonu tamamlanan Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesisleri’nin açılışını; TŞOF Yönetim ve Denerim Kurulu üyeleri, ESOB başkanları, Ankara, Aksaray, Çorum, Kırıkkale, Nevşehir, Niğde ve Yozgat il ve ilçe şoförler odası başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Açılış kapsamında Genel Başkan Yiğiner, yürütülen tadilat çalışmaları hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Restoran, tuvaletler, yerden ısıtma sistemi, iç ve dış cephe düzenlemeleri ile ibadet ve dinlenme alanlarında tamamlanan çalışmaların, tesisin konfor ve işlevselliğini önemli ölçüde artırdığı vurgulandı. Kurdele kesiminin ardından yenilenen tüm alanları başkanlar ve yöneticilerle birlikte gezen Genel Başkan Yiğiner, tesisin ulaşım teşkilatına ve vatandaşlara daha nitelikli hizmet sunacağını ifade etti. Açılış sonrası gerçekleştirilen istişare toplantısında ise esnafı yakından ilgilendiren korsan taşımacılıkla mücadele, basit usulden gerçek usule geçişi öngören düzenleme, ticari araçlarda mülkiyet hakkı konusu ile odaların teknik donanım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bilgisayar, yazıcı ve barkod okuyucu temini başta olmak üzere birçok başlık ele alındı. Yapılan ve planlanan çalışmalar, birlik ve oda başkanlarıyla paylaşıldı. Konforlu ve işlevsel bir mola noktası olarak hizmet verecek Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesislerinin; ulaşım teşkilatına ve tüm vatandaşlara hayırlı olması temenni edilirken, açılış ve istişare toplantısına katılım ve katkı sunan tüm başkanlar ile yöneticilere teşekkür edildi.
Bursa Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı etkinlikleri görkemli törenle tanıtıldı Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı dolayısıyla Osmangazi Belediyesi tarafından 2026 yılı boyunca düzenlenecek etkinliklerin tanıtım toplantısı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde görkemli bir açılışla gerçekleştirildi. Toplantıda, Bursa’nın tarihi ve kültürel mirasının önemine dikkat çekilirken, 700’üncü yıl sürecinin yalnızca bir anma dönemi değil, aynı zamanda ortak hafızanın gelecek kuşaklara aktarılmasını hedefleyen kapsamlı bir çalışma olduğu vurgulandı. Bu sürecin önceki dönem belediye başkanları tarafından başlatıldığına işaret edilirken, geçmişten bugüne emeği geçenlere teşekkür edildi. Yaklaşık 8 aydır sürdürülen hazırlıklar kapsamında, 2026 yılı boyunca Ocak ayından Aralık ayına kadar devam edecek geniş çaplı bir etkinlik takvimi oluşturuldu. Normal şartlarda nisan ayında başlayıp bir ay süren fetih etkinliklerinin, bu kez bir yıla yayılarak gerçekleştirilmesi planlanıyor. Program çerçevesinde kültürel, sportif ve tarihî içerikli çok sayıda organizasyon düzenlenecek. Etkinlikler kapsamında Bursa’nın 36 kardeş şehrinin kentte bir araya gelmesi hedeflenirken, uluslararası tarihi kent koşusu, rahvan at yarışları ve çeşitli organizasyonlarla Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı ulusal ve uluslararası düzeyde anılacak. Programda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "700 yıl önce ufacık bir Bizans garnizonu olan Bursa’nın, başta Osman Gazi olmak üzere fetih süreci başlamış, ancak onun ömrü vefa etmemiştir. Oğlu Orhan Gazi’ye nasip olmuştur. 10 yıllık bir kuşatma ile, bir ok atmadan, bir kişinin bile burnu kanamadan bu muhasara ile burası fethedilmiş, fethedildikten sonra da adalet, hoşgörü ve eşitlik ile davranılarak, isteyenlerin burada yaşamaya devam edebileceği, isteyenlerin ise o dönem Bizans’ın başkenti İstanbul’a gitmesi için kolaylıkların sağlanabileceği bir anlayış ortaya konmuştur. O gün burası fethedildikten sonra yayılarak Avrupa’da başkentlere kadar dayanmış, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemiyle birlikte bu topraklar hepimize yurt olarak kazandırılmıştır. Osmangazi Belediyesi olarak bu sene 21’incisini düzenleyeceğiz. Yirmi yıldır yapılan Bursa’nın fethi ve Osman Gazi’yi anma etkinlikleri, bizden önceki başkanlarımızın başlattığı bir bayrak yarışıdır. Bu yarışı biz de devralıp daha ileri götürebilmek için çalışıyoruz" dedi. 3 bin yıldır medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehir Bursa’nın Yunan işgali dönemine değinen Aydın, "Buraları bize yurt edinenler, 700 yıl önce buraları fethedenler, onların torunları ve 100 yıl önce de buranın işgaliyle karşılaştılar. Maalesef 100 yıl önceki işgalle birlikte Yunan komutanın Osman Gazi türbesini tekmeleyerek ’Kalk Osman, yurdunu kurtar’ dediğini duyan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, hemen meclis kürsüsüne siyah örtüyü koyarak 2 yıl 2 ay 2 gün süren Bursa’nın kuşatılmasından sonra 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulduktan sonra da siyah örtüyü kaldırmış ve Bursa tekrar özgürlüğüne kavuşmuş. 700 yıl önce fethedilmiş, 100 yıl önce de işgalden kurtarılmış, 3 bin yıldır da medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa’da olmak bizler için en büyük onur" ifadelerini kullandı. Etkinlikler 1 yıl boyunca sürecek 2026 Ocak ayından Aralık ayına kadar etkinliklerin devam edeceğini kaydeden Aydın, "O gün onların Bursa’yı fethederek bıraktığı izler, eserler ve imalathaneler vardır. Bunları korumak ve yaşatmak görevi de bizlere düşmektedir. Normal şartlarda fetih etkinlikleri ve Osman Gazi’yi anma şenlikleri 6 Nisan’da başlayıp bir ay boyunca devam ediyordu. Nisan ayı boyunca da çeşitli etkinlikler yapıyorduk. Bu yıl 8 ay önce ekibimiz çalışmaya başladılar, profesyonel destekler aldılar. 2026’yı Ocak ayından başlayarak 700’üncü yıl olarak Aralık ayına kadar çeşitli etkinliklerle bir yıl boyunca anma ve kutlama yapılacak. Bunların içerisinde birçok etkinliklerimiz olacak. Otuz altı kardeş şehrimizin Bursa’da buluşmasıyla, dünyanın dört bir yanındaki kardeş şehirlerimizle birlikte, etkinliklerden uluslararası tarihi kent koşusuna, rahvan atlarından çeşitli organizasyonlara kadar bir yıl boyunca 700. yılı anacağız" şeklinde konuştu. Düzenlenecek etkinliklerle, fetihle birlikte oluşan tarihî mirasın korunması ve yaşatılması amaçlanıyor.
Ankara Metin Diyadin: "Bu galibiyet camia adına çok anlamlı ve güzel oldu" Gençlerbirliği Teknik Direktörü Metin Diyadin, Trabzonspor müsabakasının ardından, "Gençlerbirliği’nin yaşadığı, son 4 aydaki 3 başkan ve 3 hoca değişikliğinin getirdiği ekonomik sıkıntılarla beraber bu galibiyet camia adına çok anlamlı ve güzel oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Gençlerbirliği, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 4-3 mağlup etti. Maç sonu düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Gençlerbirliği Teknik Direktörü Metin Diyadin, "Gençlerbirliği’nin yaşadığı son 4 aydaki 3 başkan ve 3 hoca değişikliğinin getirdiği ekonomik sıkıntılarla beraber bu galibiyet camia adına çok anlamlı ve güzel oldu. Hem ligdeki konum itibariyle hem de moral motivasyonu olarak hem camiaya hem oyunculara çok güzel bir moral oldu. Onun için bütün oyuncularımı ve herkesi tebrik ediyorum. Şu an için emin olun mevcut bütçeyi yönetmek bile zorken transfer biraz zor görünüyor. İki tane transfer yapabilsek çok iyi olur ama o da zor görünüyor. Hem yabancı oyuncu boşalması lazım hem de işin ekonomik tarafı var. Ama zaten biz zaten böyle zorlu dönemlerden, feda dönemlerinden geliyoruz. Camiamız için de elimizden geleni hep beraber oyuncularla birlikte yapacağız. İnşallah süreç istediğimiz gibi devam eder. Ama oyun olarak gerçekten bütün oyuncularımı tebrik ediyorum" ifaderini kullandı.
Bursa Bursa’da Mustafa Abi’den 576 saattir haber yok: Arama çalışmaları sürüyor Bursa’nın Mudanya ilçesinde 28 Kasım 2025 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Mustafa Abi adlı vatandaş için başlatılan arama çalışmaları aralıksız devam ediyor. Kayıp ihbarının üzerinden yaklaşık 576 saat geçmesine rağmen Abi’ye ait herhangi bir ize ulaşılamadı. Daha önce de kayıp haberlerine konu olan Mustafa Abi (80) için Bursa İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Kayıp ihbarının ardından ilk 7 gün boyunca AFAD ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuna bağlı arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek verdi. Ekipler, Mustafa Abi’nin kaybolduğu günden itibaren köy ve çevresinde yaklaşık 30-35 kilometrelik geniş bir alanı kapsayan çember içerisinde detaylı arama gerçekleştirdi. Ormanlık alanlar, kırsal bölgeler ve muhtemel geçiş güzergâhları tek tek taranmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir somut bulguya ulaşılamadı. Kayıp Mustafa Abi’nin eşi Ayla Abi, yaşadıkları belirsizliğin her geçen saat daha da ağırlaştığını belirterek, "576 saattir umutla bekliyoruz. Günlerdir evimizde huzur yok. Jandarma ekipleri ve köylülerimiz ellerinden geleni yapıyor ama hâlâ bir haber alamadık. Bu belirsizlik çok zor" ifadelerini kullandı. Aile, Mustafa Abi’yi gören ya da nerede olabileceğine dair bilgisi bulunan vatandaşların vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bilgi vermelerini istedi.