HENTBOL - 15 Haziran 2011 Çarşamba 13:04

Hentbolda ödül töreni yapıldı

A
A
A
Hentbolda ödül töreni yapıldı

2010-2011 sezonunda Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Hentbol İl Temsilciliği tarafından Ankara'da düzenlenen kulüpler arası şampiyonalarda dereceye giren takımlara ödülleri verildi.

Ankara Yaşar Sevim Spor Salonu'nda yapılan ve Gençlik Spor İl Müdürü Ahmet Sağlam, şube müdürleri, kulüp yöneticilerinin katıldığı törende Ankara'da 2010-2011 sezonunda hentbolda dereceye giren takımlar madalya ve kupalarını aldı. Ekim ayında başlayan müsabakalarda 60 kulüpten 294 bayan, 616 erkek sporcu mücadele etti. 412 maçın yapıldığı şampiyona 5 kategoride yapıldı.
Hentbolde Ankara'da kategorilerinde dereceye giren takımlar şöyle:

MİNİ ERKEKLER
1- M.Milli Piyango
2-Keçiören Samanyolu
3-Gazi Üniversitesi

MİNİK KIZLAR
1-Çankaya Belediyesi Ankaspor
2-Mamak Belediyesi
3-Yenimahalle Belediyesi

MİNİK ERKEKLER
1-M.Milli Piyango
2-TED Ankara Kolejliler
3-Çankaya Belediyesi Ankaspor

KÜÇÜK KIZLAR
1-Yenimahalle Belediyesi
2-M.Milli Piyango
3-Mamak Belediyesi

KÜÇÜK ERKEKLER
1-M.Milli Piyango
2-Gazi Üniversitesi
3-TED Ankara Kolejliler

YILDIZ KIZLAR
1-Gazi Üniversitesi
2-Yenimahalle Belediyesi
3-M.Milli Piyango

YILDIZ ERKEKLER
1-Çankaya Belediyesi Ankaspor
2-M.Milli Piyango
3-TED Ankara Kolejliler

GENÇ KIZLAR
1-Gazi Üniversitesi
2-Yenimahalle Belediyesi
3-M.Milli Piyango

GENÇ ERKEKLER
1-Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor
2-M.Milli Piyango
3-Ankara Emekspor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başkan Vekili Karadeniz, Kuaför ve Güzellik Salonu işletmecilerini ağırladı Gaziosmanpaşa’da faaliyet gösteren kuaför ve güzellik salonu işletmecileri ile bir araya gelen Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz, "Vatandaşıyla hemhal olan, bir sıkıntı varsa yerinde çözmeye gayret eden bir yönetim anlayışımız var. Amacımız; Gaziosmanpaşa’ya hizmet etmek, yeni eserler kazandırmak" ifadelerini kullandı. Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz, Su Kemeri Sosyal Tesisi’nde düzenlenen kahvaltı programında, kuaför ve güzellik salonu temsilcilerini ağırladı. Samimi bir ortamda gerçekleştirilen kahvaltının ardından söz alan davetliler, ulaşım, çevre düzenleme, temizlik gibi konularda talep ve önerilerini dile getirdi. Her talebi dikkatle dinleyip, tek tek not alan Başkan Vekili Karadeniz, vatandaşlara içtenlikle cevap vererek gerekli çalışmaların en kısa sürede yapılacağını söyledi. "Sizlerin fikirleri, bakış açıları önemli" Programda konuşan Başkan Vekili Karadeniz, "Göreve geldiğimiz ilk gün şunu ifade etmiştik: ‘Makamında oturan, belediyeden dışarıya çıkmayan bir süreç yönetmeyeceğiz. Sokakta vatandaşıyla hemhal olan, bir sıkıntı varsa yerinde çözmeye gayret eden bir yönetim anlayışımız var.’ Amacımız; Gaziosmanpaşa’ya hizmet etmek, yeni eserler kazandırmak. En büyük gücümüz Gaziosmanpaşalılar. O yüzden bugün sizlerle bir aradayız. Sizlerin fikirleri, bakış açıları önemli. İnşallah sizlerin tavsiyeleriyle Gaziosmanpaşa’ya çok güzel hizmetler yapmak nasip olur" ifadelerini kullandı.
Düzce Başkan Özlü: Özlü, "Konuralp’te kazıları bitirdik, üç aşamalı bir program uygulayacağız" Düzce Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan ve fahri doktora belgesi takdim edilen Savunma Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD) Başkanı Osman Okyay, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile birlikte Konuralp Antik Tiyatro’yu gezdi. Düzce Belediyesi’nin personel ve lojistik desteği sayesinde kısa sürede gün yüzüne çıkarılan Konuralp Antik Tiyatro ziyaretçilerinde hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Başkan Faruk Özlü’nün davetlisi olarak şehirde bir dizi programa katılan ve daha sonra Konuralp Antik Tiyatro alanını ziyaret eden Osman Okyay, tarihi yapı hakkında bilgi aldı. İstanbul ve Ankara’ya en yakın antik tiyatro olma özelliği taşıyan Konuralp Antik Tiyatro hakkında bilgiler paylaşan Başkan Özlü, Konuralp’i bir destinasyon merkezi haline getirmek için üç aşamalı çalışma planı hazırladıklarını aktardı. Faruk Özlü, "Kazıları bitirdik. Orada bir kilise çıktı ve aşağıya doğru gidiyor. Üç aşamalı bir program uygulayacağız. Rölövesini çıkardık, elde ne var diye baktık. Eskiden nasıl bir yer burası, şimdi restorasyona başlayacağız. Kazılarda bulduğumuz taşlarla eksikleri tamamlayacağız. Burada beyaz gördüğünüz her şeyi biz çıkardık. Siyahlar önceden vardı, burası komple toprak doluydu. Burası toplam 10 bin kişilik. Arkeologların söylediğine göre 10 bin kişilik bir tiyatro varsa o tarihlerde buranın nüfusu yaklaşık 100 bin ve şehir aslında burada. Şu karşıda gördüğünüz Aslanlı Mozaik. Burayı bir destinasyon merkezi yapmak istiyoruz. İstanbul’a en yakın Antik Tiyatro burası" dedi. Heyet daha sonra seyir terasının bulunduğu alanda hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Konuralp’ten ayrıldı.
Zonguldak Devrek’te salep fidelerinin dikimine başlandı Zonguldak’ın Devrek ilçesinde salep fidelerinin dikimine başladı. Yıllarca İstanbul’da yaşayan ve emekli olduktan sonra memleketi Devrek’e yerleşen Musa Abalı ve eşi Emine Abalı bundan dört yıl önce Güneytabaklar köyünde hayata geçirdiği salep yetiştiriciliğinde istediği performansı yakaladığı ve fide dikim sezonun başlaması nedeniyle ilkbaharda elde edecek mahsulün fidelerinin dikimine başladı. Memleketine geldikten sonra çevresinde hiç bilinmeyen ve uzun araştırmalardan sonra salep yetiştiriciliğine el atan Musa Abalı, "Bundan dört yıl evvel eşimle başladığımız ve çevremizde çok bilinmeyen ancak getirisi oldukça karlı olan salep yetiştiriciliğine başladık. İlk Zamanlarda oldukça zorlandık ama mücadelemizi sürdürdük ve bu işin karlı bir iş olduğunun kanıtına vardık. Geçen yıl yaptığımız hasattan gayet güzel verim aldık şimdi ise ilkbaharda hasadını yapacağımız salepin fidelerini dikmeye başladık. Salep yetiştiriciliği iki aşamada yapılır. Birincisi yumru dediğimiz cinsi, ikincisi ise fide cinsidir. Yumru yani toprağa dikilen kısmının küçük patates gibi olanı Eylül ayında diğer fidesi ise bu aylarda dikilir. Bir dikersiniz üç verir. Mali anlamda oldukça karlı ben hep köylülerime ve diğer tanıdıklarıma söylüyorum gelin bu işi yapın diye ama maalesef konuya duyarlılık göstermiyorlar. Mahsul daha tarladayken pazarlamacı yerinde alıyor. Ben tekrar söylüyorum gelin bu işi yapın ve cebiniz para görsün" dedi. Eşine ilk başladığından bu yana destek veren Emine Abalı ise "Ben herkesin toprağa yönelik çalışmalar yapmasını tavsiye ediyorum özellikle de salep yetiştiriciliği bu anlamda oldukça karlı iyi ki İstanbul’dan gelmişiz ve iyi ki bu işe atılmışız" diye konuştu.
Bolu Emekli öğretmenin evinden tarih fışkırıyor: II. Mahmut’un masasından Çanakkale kılıcına Bolu’da yaşayan emekli öğretmen Yılmaz Özarslan, çocukluğundan beri ilgi duyduğu ve yıllar içinde topladığı yüzlerce eski eseri koleksiyona dönüştürdü. Koleksiyonda, II. Mahmut’tan kalan yemek masasından, Çanakkale Savaşı’ndaki kılıçlara kadar birçok tarihi eser bulunuyor. Bolu’da 1981 yılında emekli olan ve 28 yıl Kızılay Bolu Şube Başkanlığı yapan Yılmaz Özarslan (81), uzun yıllardır ilgi duyduğu antika tutkusunu babasından kalma bir dairede kurduğu özel koleksiyonda yaşatıyor. Çocukluğundan itibaren biriktirdiği eşyalar, dostlarından gelen parçalar ve ailesinden kalma eserlerle zenginleşen koleksiyon içerisinde II. Mahmut’un yemek masasından, Çanakkale’den gelen süngüye kadar pek çok eseri barındırıyor. "Hobi olarak başladım" Antikaya olan ilgisinin yavaş yavaş geliştiğini belirten Özarslan, "Elimizdekileri topladım. Bazı şeyleri eş dost getirdi. Dolayısıyla böyle bir hobi olarak bu noktaya geldim. Mesleğimi, sanatımı icra ettiğim ufak tefek imalatlar da yapıyorum. Onun dışında bu antika işleri ile uğraşıyorum. Hatta eskiden kalma paralar da var, babamdan kalma. Öyle de vakit geçiriyorum. Kahvehanelere gitme alışkanlığım olmadığı için burada mutlu oluyorum" dedi. "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum" Koleksiyonun en değerli eserlerinden biri olan II. Mahmut’un ıslahat döneminde kullandığı yemek masası ve sandalyeleri olduğunu söyleyen Özarslan, "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum. Çatal, bıçak vs. kullanmak üzere ürettiği bir masa ve sandalyeleri. Orman mühendisleri ahşabına baktılar, 200 küsur yıllık imalat olduğunu düşündüler. Daha sonra araştırmaya devam ettim. Bunun 2. Mahmut’a Fransa’dan ıslahat döneminde 1927 yılında hediye ettiklerini öğrendik. Zaten II. Mahmut Avrupa’daki diğer ülkelerin yaşantılarına bakmak suretiyle Osmanlı Devleti’nde de ıslahata gitmiş bir padişah" ifadelerini kullandı. Çanakkale Savaş’ından kalan kılıç Özarslan’ın koleksiyonunda ayrıca dedesinin Çanakkale Savaşı’nda eline geçen, 1915 tarihli Avusturalya yapımı bir süngü, yine ona ait kılıçlar, Karadeniz seyahatinde hediye edilen gümüş kabartma vazo, 1978’de kendisine verilen vazo, çini eserler ve Pontus döneminden kaldığı belirtilen şarap şişesi yer alıyor. Bakır dövme Atatürk portresi Koleksiyonun diğer önemli parçalarından biri de dedesinden kalan, bakır dövme tekniğiyle yapılmış kabartma Atatürk resmi olduğunu dile getiren Özarslan, "Atatürk resmi de tabii çok eski, tarihini bilemeyeceğim ama dedemden kalma. Çerçevesini yaptırdım. Bakır dövme olarak yapılmış bir resimdir. Çok değerli bir kabartma Atatürk resmidir o da" dedi.