KENT HABERLERİ - 19 Temmuz 2017 Çarşamba 09:54

Hidrosefali hastası 12 yaşındaki Müslüm tedavi olmak istiyor

A
A
A
Hidrosefali hastası 12 yaşındaki Müslüm tedavi olmak istiyor

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde iki kardeşi ve ve annesi ile birlikte iki odalı eski bir evde maddi zorluklar içerisinde yaşayan 12 yaşındaki Müslüm Saydut, doğuştan gelen Hidrosefali hastalığının tedavisini olup arkadaşları gibi normal bir hayat yaşamak istiyor.

Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Bağlık Mahallesi Şehit Ayhan Demirci Sokak’ta 4 katlı bir binanın bodrum katında yaşayan 4 kişilik Saydun ailesi hem 12 yaşındaki Müslüm’ün hastalığı hem de maddi zorluklar içerisinde yaşam mücadelesi veriyor. Anne Hava Saydut (40) kızı Aysun (18), Mehmet (17) ve doğuştan Hidrosefali hastası Müslüm ile birlikte maddi imkansızlıklar içerisinde ayakta kalma mücadelesi veriyor. 4 katlı bir binanın bodrum katındaki 2 odalı eski daireye 350 TL aylık kira ödediklerini anlatan anne Saydut ailesinin, tek geliri Müslüm’ün bakımı için verilen aylık 960 TL.

En büyük hayali Galatasaray maçını izleyip Sneijder ile tanışmak

Kafasının içerisinde su birikmesi olduğunda gözlerinin karardığını, hiçbir şey göremez ve konuşamaz hale geldiğini dile getiren 12 yaşındaki Müslüm, arkadaşları ile birlikte parkta oynamaya çıktığında bile annesi ya da ablasının hep yanında durduğunu ifade etti. Kendilerine ait bir evi ve hastalığının tedavi edilmesini isteyen Müslüm, yanında birisi olmadan dışarı çıkmayı çok arzu ettiğini anlattı. Koyu bir Galatasaray taraftarı olan Müslüm, ayrıca tuttuğu takımın bir maçını tribünden izleyip, Sneijder ile tanışmayı hayal ettiğini dile getirdi.

Maddi imkansızlıklar nedeniyle oğlunu tedavi ettiremiyor

Oğlunun doğuştan Hidrosefali hastası olduğunu ve doğumundan sonra bir ameliyat geçirdiğini belirten anne Hava Saydut, 12 yıldır sık sık Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne gittiklerini ifade etti. Son gittiklerinde doktorları Nejat Akalın’ın çocuğunun beyninde kisler olduğunu söylediğini anlatan anne Saydut, “Çocuğumun hastalığı ilerlemiş. ‘Beyninde tümör var’ dedi beyin kanseri gibi. İki gözü zaman zaman kör oluyor, beyninde su birikmesinden dolayı hafıza kaybı yaşıyor. Nöbetleri geldiğinde kimseyi tanımıyor. Yarım saatte bir gözleri kör olunca bana sanki ölecekmiş gibi geliyor. Her yere götürdüm ama doktorlar bir ömür biçmediler. Kızımla beraber akşam sabah başında nöbet tutuyoruz. Çünkü kör olduğunda dilini yutmaması gerekiyor. Kendisinde olmayınca dili arkaya kaçıyor. Beynindeki su alınıp, beynindeki aletin değişmesi gerektiğini söylediler. Burada filmlerini çektirdim ama maddi durumumuzdan dolayı doktorumuzun yanına gidip filmleri göstererek tedavisini yaptıramadım” dedi.

Gözü yaşlı anne yardım bekliyor

2 odalı bodrum katında 350 TL kira ödediğini çok zor durumda kaldığında kardeşlerinden yardım istediğini belirten Anne Saydut, onlarında asgari ücretle çalışmalarından dolayı bazen yardım edemediklerini söyledi. Kızı ve oğlunun lisede okuduğunu ve aldığı 960 TL bakım parasının yetersiz geldiğini vurgulayan gözü yaşlı anne, en büyük isteğinin Müslüm’ün tedavi edilip diğer arkadaşları gibi normal bir hayat yaşamasını olduğunu ifade etti. Anne Saydut hem devlet yetkililerinden hem de hayırsever vatandaşlardan kendilerine yardım elini uzatıp sahip çıkmalarını bekliyor.

Küçük kardeşi için Cumhurbaşkanı'ndan yardım istedi

Kardeşi Müslüm’e adeta annelik yapan 18 yaşındaki ablası Aysun ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek yardım istedi. Aysun Saydut, “Kardeşimin diğer yaşıtları gibi gezip tozsun istiyorum. Burada bize çok yakın 2 dakika mesafede parka var, oraya bile tek başına çıkamıyor. Kardeşimin tedavi olmasını istiyorum ama maddi imkansızlıktan dolayı götüremiyoruz. Ne babaannem ne de anneannemler tarafından da bir gelirimiz yok. Buradan Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum; öncelikle kardeşimin iyi bir tedavi görmesini istiyorum. Babama düzenli bir iş istiyorum. Birde kardeşlerimizle birlikte kalabileceğimiz bir ev istiyorum” diye konuştu.
Saydut ailesi yaşadıkları zorluklardan kurtulmak için hayırseverlerin kendilerine el uzatmalarını bekliyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bugün ’Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ’susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz."
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, "Bugün ‘Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ‘susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
Mersin Seçer: "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent yapacağız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü belirterek, "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz" dedi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eşi Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, 5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 91. yılı dolayısıyla düzenlenen programda, kentte görev yapan kadın muhtarlarla bir araya geldi. Eski Gülnar Oteli Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağında gerçekleşen programda, kadınların siyasette ve yönetimde güçlenmesinin önemine dikkat çeken Başkan Seçer, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok ülkeden önce verildiğini hatırlatarak, bu adımın cumhuriyet tarihinin en önemli devrimlerinden biri olduğunu söyledi. Mersin’de belediye ve muhtarların bir aile gibi çalıştığının altını çizen Seçer, hizmet üretirken siyasi ayrım yapılmadığını, dilinin ise her zaman ’kardeşçe ve kapsayıcı’ olduğunu vurguladı. Mersin’in çok kültürlü yapısına değinen Seçer, kentin tüm renklerini barış içinde bir arada tutmayı önemsediklerini ifade ederek, belediyenin sosyal politikalara özel bir önem verdiğini belirtti. Kentte gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çeken Seçer, sosyal destek bütçesinin göreve geldiklerinden bu yana katlanarak arttığını söyledi. Evde Bakım, Evde Yemek, Mahalle Mutfakları, Halk Kart, ambulans ve onkoloji servisi gibi desteklerin devam edeceğini ifade eden Seçer, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik çalışmaların muhtarların katkısıyla daha etkili yürüdüğünü dile getirdi. "Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" Eğitimin önemine dikkat çeken Seçer, Büyükşehir Belediyesinin yıllık 120 -130 bin gıda kolisi desteği sunduğunu, kurs merkezlerinde yaklaşık 8 bin 500 öğrencinin eğitim aldığını aktardı. Muhtarlara ’Teksin Çağrı Merkezi’ni aktif kullanma çağrısında bulunan Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarla birlikte Mersin’i daha iyi noktalara taşımanın gayreti içinde olmaya devam edeceklerini belirten Seçer, "Herkes görevini gayet iyi yapıyor ve böyle çalışmaya devam edeceğiz. Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz. Mersin hızla daha güzel oluyor ve bundan sonra daha da güzel olacak. Mersin’e hem bizim hem de merkezi yönetimin yatırımları var. Havaalanı geldi, otoban tamir ediliyor, çok söylemiştik bunu, hummalı bir çalışma var. Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de kadınların siyasette ve karar mekanizmalarında daha fazla yer alma zorunluluğuna vurgu yaptı. Muhtarların toplumdaki temsil gücünün önemine değinen Meral Seçer, kooperatifleşme konusunda kadın muhtarlara destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Programda söz alan kadın muhtarlar ise Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Seçer’in yönetimiyle birlikte geçmişte var olan ’kadından muhtar olmaz’ algısının kırıldığını söyledi.