SAĞLIK - 21 Temmuz 2022 Perşembe 14:40

Hızlı büyüyen güneş lekelerine dikkat

A
A
A
Hızlı büyüyen güneş lekelerine dikkat

Dermatoloji (Cildiye) Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, “Bazı hızlı büyüyen güneş lekeleri; ‘lentigo maligna’ olarak adlandırılan deri kanseri türüyle karışabileceği için iyi huylu veya kötü huylu ayrımının doğru yapılabilmesi açısından dermatoloji uzmanlarınca dermatoskopi ile kontrol edilmesi gerekir” dedi.

Doğal yoldan D vitamini elde etmenin tek yolu olan güneş ışığının sağlığımız için olmazsa olmaz önemde olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji (Cildiye) Kliniği’nden Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi ) Losol, ancak yine de güneş ışığına aşırı maruziyetten de uzak durulması gerektiğini işaret etti.
Kontrollü bir şekilde uygun korunma yöntemleri ile güneşlenilmediği takdirde cildimizde istenmeyen lekelerin oluşabileceğinin altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, birçok kişinin tatil planları yapmaya başladığı bu sıcak ve güneşli yaz günlerinde cilt lekelerinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilgilendirmede bulundu.

Yaz lekelerinden en sık görülenler lentigolar, çiller ve melasmalar

Tıp dilinde ‘lentigo’ olarak adlandırılan güneş lekelerinin genellikle 35-40 yaşından sonra daha çok görülmeye başlandığını ifade eden Uzm. Dr. Egi Losol, “Güneş lekeleri sıklıkla çillerle karışan bir leke türüdür. Ancak çillere göre daha büyük boyutlu ve daha koyu renkte olmaları, kolayca ayırt edebilmemizi sağlar. Lentigolar özellikle renkli gözlü, açık tenli kişilerde güneş maruziyetinin en fazla olduğu el üstü, yüz, omuz ve sırt gibi bölgelerde ortaya çıkmakla beraber kış aylarında daha açık, yaz aylarında güneşin etkisiyle daha koyu rengi almaktadırlar. Keskin sınırlı kenarları olan bu lezyonlar akut güneş yanığından hemen sonra yaygın bir şekilde deride belirmektedir” şeklinde konuştu.

Çiller sarışın ve açık tenli kişilerde daha yaygın

Yaygın görülen başka bir leke türü olan çiller hakkında da açıklamada bulunan Uzm. Dr. Losol, “Çiller genetik temelli olduğu için genellikle sarışın, açık tenli, renkli gözlü veya kızıl saçlı kişilerde erken çocukluk döneminden itibaren en çok burun üstü, yanaklar ve alında görülen keskin sınırlı küçük açık kahve renkte lezyonlar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Çillerin herhangi bir kansere dönüşme potansiyeli yoktur. Ancak bu cilt tipine sahip insanların güneş hassasiyetleri daha fazla olmakta ve güneş ışınlarına kontrolsüz maruz kaldıklarında maalesef kötü huylu başka bir kanser oluşturma riskleri artmaktadır” diye konuştu.

Melazmalar koyu cilt tiplerinde görülüyor

Uzm. Dr. Losol, melazmalar hakkında ise şu bilgileri paylaştı:

“Melazma, güneşe maruz kalan bölgelerde, özellikle yüzde ortaya çıkan koyu renkte lekelerle seyreden cilt rahatsızlığıdır. Gebelikte görülen formuna kloazma/gebelik maskesi denilmektedir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları, floresan lambalar, bilgisayarlar ve cep telefonları gibi görünür mavi ışık kaynaklarından yayılan ışınlar deri rengimizi üreten melanosit adlı hücrelerden melanin pigment üretimini uyararak rengin koyulaşmasına ve lekelenmesine yol açmaktadır. Bazı ilaçlar, gebelik, doğum kontrol hapları gibi hormon tedavileri, uygun olmayan kozmetik ürünler melanin üretimini tetikleyebileceği için lekelerde artma veya lekeye meyil yapabilmektedir. Melanosit hücreleri daha aktif olduğundan melazmalar koyu cilt tipine sahip olanlar kişilerde daha fazla görülmektedir.”

Bazı güneş lekeleri ‘lentigo maligna’ adlı deri kanseri türüyle karışabilir

Lentigo, çil ve melazmalarda kansere dönüşme riski beklenmediğini, bu nedenle tedavilerinin kozmetik amaçlı yapıldığını vurgulayan Uzm. Dr. Losol, ancak bazı güneş lekelerinin ‘lentigo maligna’ olarak adlandırılan deri kanseri türüyle karışabileceği için hızlı büyüyen lekelerin iyi huylu veya kötü huylu ayrımının doğru yapılabilmesi açısından dermatoloji uzmanlarınca dermatoskopi ile kontrol edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Tedaviler yeni başlayan lekelerde daha iyi sonuç veriyor

Kişide mevcut olan lekede renk düzensizliği, şekil asimetrisi, ani boyut ve şekil değişikliği gibi beklenmeyen değişimler oluşmaya başladığında da vakit kaybetmeden dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Losol, şu bilgileri verdi:

“Leke ne olursa olsun, bütün leke tedavilerinin olmazsa olmazı güneş koruyucularıdır. Hem tedavi sırasında hem de tedavi sonrasında, yaz kış kapalı alanda dahi olsanız bile güneşten oldukça iyi korunmanız gerekmektedir. Kötü huylu lezyon varlığında tedavisi cerrahi yolla olmaktadır. Ancak uygun cilt lekelerinin varlığında tedavisi kişiden kişiye ve oluşan lekenin tipine, derinliğine, süresine göre değişmekle birlikte lazer, kimyasal peeling, PRP, mezoterapi, enzim tedavisi gibi çeşitli yöntemlerle yapılmaktadır. Tedaviler yeni başlayan lekelerde daha iyi sonuçlar vermekte olup yüzeysel lekeler tedavilerle kolayca yok olurken derin lekelerin tedavisinde ısrarcı olmak gerekebilmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kaza süsü verilen cinayette sanıklar hakim karşısına çıktı AK Parti Develi İlçe Başkan Yardımcısı Eyüp Aslantürk’ü kaza süsü vererek öldüren sanıkların yargılanmasına başladı. Sanık B.E., "Maktulü aracın şoför koltuğuna taşıdık. F.P. maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y’nin oturdu. Ben de kendi aracımla takip ettim. Aracın vitesi boşta kaldığı için bir süre gidip su kanalına devrildi" dedi. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar B.E., K.S.Y., F.P. ve B.G. ile tutuksuz sanıklar M.T. ve A.T. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma veren tutuklu sanık B.E. annesi hakkında asılsız ve çirkin sözler sarf ettiğini öne sürdüğü maktulü, kardeşi K.S.Y, bacanağı F.P. ve arkadaşı B.G. ile evinden alıp, korkutup bırakmayı amaçladığını söyledi. Olay günü, K.S.Y, F.P. ve B.G. ile maktulün evinin bulunduğu yere bırakıp iş yerine döndüğünü ifade eden B.E, diğer 3 sanığın evin elektriğinin bağlı olduğu trafonun kablosunu kestiğini, tanınmamak için kar maskesi takarak eve gittikleri ve maktulü aldıklarını ifade etti. Daha sonra maktulü kendi aracına bindiren 3 sanık ile yolda karşılaştıkları iddia eden B.E, "Maktulü bağ evine götürdük. Bende kar maskesi yoktu. Maktul beni tanıdığı için aracımdan inmedim, yüzümü görmesini istemedim. B.G. veya F.P. maktulün nefes almadığını söyledi. Baktım, nabzı atmıyordu. Daha önceden hastanede çalışmamdan dolayı bildiğim için, maktulü sert bir yere yatırarak kalp masajına başladım ve suni teneffüs yaptım. Kardeşim de ara ara bana yardım etti. Kaburgasındaki kırık kalp masajı esnasında oldu. Kendisini darp ettiğimiz iddiası doğru değildir. Panik yaptığımız için 112’yi aramak aklımıza gelmedi. Bulunduğumuz yer Erciyes yoluna yakın olduğu için aracıyla oraya bırakalım dedim. Farlarını açık bırakalım, trafik yoğun olduğu için yoldan geçenler görür yardım eder diye düşündük. Maktulü aracın şoför koltuğuna taşıdık. F.P. maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y’nin oturdu. Ben de kendi aracımla takip ettim. Aracın vitesi boşta kaldığı için bir süre gidip su kanalına devrildi. Biz şehir merkezine döndük" dedi. Sanık K.S.Y. ise maktulün annesi hakkında ağza alınmayacak laflar sarf ettiğini öne sürerek, maktulü korkutmak amaçlı bu eyleme giriştiğini, ancak olay bu noktaya geldiği için de pişman olduğunu belirtti. Sanıklar F.P. ve B.G. de maktulü kendilerinin öldürmediğini ve kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini öne sürerek, beraatini ve tahliyesini talep etti. Tutuksuz sanıklar M.T. ile kocası A.T. de herhangi bir dahilleri olmadıkları olayı daha sonra öğrendiklerini iddia ederek beraatlarını talep etti. Maktul Eyüp Aslantürk’ün eşi A. Aslantürk ise karşı tarafın aile dostu olduğunu ve aralarında bir husumet bulunmadığını söyledi. Eşinin son zamanlarda karşı tarafın bir yakınıyla gönül ilişkisi olduğunu kaydeden A. Arslantürk, "Eşimin kalp rahatsızlığı vardı. Daha öne kalp krizi geçirmişti. Son zamanlarda tavırları da değişmişti. Karşı tarafın bir yakınıyla görüşüyordu. Hayatında başka kadınlar da vardı. Telefonunda uygunsuz resimler gördüm. Bunu daha sonra çocuklarıma da anlatım. Netleştirip ona göre yoluma bakacaktım. İlk kez burada anlatıyorum. Şikayetçiyim" diye konuştu. Müşteki iki kardeş de sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, adaletin yerini bulmasını istedi. Mahkeme başkanı tarafından yeniden söz verilen sanıklar ise maktulün kalp rahatsızlığı ve gönül ilişkisine ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını anlattı. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Olay Hacılar ilçesi Erenler Caddesi’nde 50 SF 514 plakalı otomobille geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiği zannedilen Eyüp Aslantürk’ün (57) ölümüyle ilgili şüphe üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. 5 ay süren detaylı soruşturma sonucu 4’ü tutuklu 6 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar B.E, K.S.Y, F.P. ve B.G’nin ’tasarlayarak öldürme’, ’cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme’, ’kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyaya zarar vermeye azmettirme’ ve ’gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etmeye azmettirme’ suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. Tutuksuz sanıklar M.T. ve A.T. için de ’tasarlayarak öldürmeye yardım etme’, ’cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım etme’, ’kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyaya zarar vermeye yardım etme’ ve ’gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etmeye yardım etme’ suçlarından ceza talep edilen iddianame, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanık, müşteki ve tanık beyanlarına yer verilen iddianamede, Eyüp Aslantürk’ün ölümüyle ilgili detaylı bilgiler yer aldı. Hazırlanan iddianamede sanık M.T’nin maktulün ailesini misafir ettiği olay gününde sanıklar B.E., K.S.Y., F.P. ve B.G.’nin eylemi gerçekleştirmek üzere harekete geçtikleri belirtildi. İddianame şu bilgilere yer verildi: "4 sanığın B.E’nin kullandığı araçla güvenlik kameralarına yakalanmamak için arka yollardan maktulün evinin bulunduğu yere gittiği, plan doğrultusunda sanıklardan K.S.Y.’nin evin elektriğinin bağlı olduğu trafonun kablosunu kestiği tespit edilmiştir. 3 sanığı evin arka kapı tarafına bırakan B.E.’nin aracıyla iş yerine geri döndüğü, evin kapısını açan maktulü darbeden kar maskeli 3 sanığın maktulün ağzını bez ve koli bandıyla, ellerini de plastik kelepçeyle bağladığı belirlenmiştir. Daha sonra maktulü kendi aracına bindiren 3 sanığın B.E.’nin nişanlısının üzerine kayıtlı parselde bulunan bağ evine gitmek üzere yola çıktığı, yolda sanıklardan B.E.’nin de aracıyla kendilerine katıldığı, sanıkların maktulü bağ evinin kömürlük olarak kullanılan deposuna götürdüğü tespit edilmiştir. Sanıkların sandalyeye oturttukları maktulü ağzı bağlı olarak darp ettikleri, göğsünde kaburga kırıkları oluşacak şekilde darp edilen maktulün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Sanıkların olaya trafik kazası süsü vermek amacıyla maktulü öldürdükten sonra aracının şoför koltuğuna taşıdığı, F.P.’nin maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y.’nin oturduğu, B.E.’nin aracıyla takip ettiği, F.P.’nin vitesi boşa alarak araçtan indiği ve aracı iterek su kanalına doğru yönlendirdiği tespit edilmiştir. Aracın çok fazla ilerlemeden durduğu, sanıkların diğer araç ile olay yerinden ayrıldığı belirlenmiştir."