POLİTİKA - 22 Mart 2019 Cuma 15:43

Hukukçu Hüseyin Demir: 'Af, sicil affı ve memnu haklarının iadesi ile birlikte yapılmalı'

A
A
A
Hukukçu Hüseyin Demir: 'Af, sicil affı ve memnu haklarının iadesi ile birlikte yapılmalı'

Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, kredi sicil affı, memnu haklarının iadesi ve mahkumlara af konularında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, kredi sicil affı, memnu haklarının iadesi ve mahkumlara af konularında önemli değerlendirmelerde bulundu. Kişiler ve kredi müşterilerin kara listeye alınarak devletin vatandaş esnaf şirket vb. kuruluşlara ekonominin gelişmesi için sunduğu fırsatlardan yararlanmasına engel olması aslında ekonominin büyümesindeki en büyük engel oluşturduğunu belirten Demir, "Ekonominin önündeki engelleri kaldırma adına 2009 yılında ve en son 2017 yılında yapılan sicil affı düzenlemesinden 12,5 milyon vatandaşın faydalanması beklenirken bu sayının 500 bin kişide kalması, sicil düzenlemesinin amacına ulaşmadığını söylemek zor olmayacaktır" dedi. 

"10 TL borcu olan da kara listeye alınıyor"
Hüseyin Demir, sistemin işleyişine baktığınızda birçok vatandaşın çok cüzi miktarda borcu yüzünden kara listeye alındığını ve daha sonra nakit ihtiyaçlarını için bankalara başvurması sonucunda olumsuz bir durum ile karşılaştığına şahit olduklarını bildirerek, "10 TL borcu olan da kara listeye alınıyor. Böyle durumların yaşanmaması adına kara listeye alınma koşularını değiştirmek ülke menfaatine olacaktır. 2017 yılında yapılan sicil affı düzenlemesinde bankaların kendi tuttukları kayıtları bahane göstererek kara listeden af düzenlenmesi ile çıkarılan kişilere yine kredi vermeyerek ekonominin tıkanmasına engel olacak bankaların yapılan affa tam uyması gereken yeni bir düzenlemeyle yeni bir af yerinde ve gerekli bir durumdur" şeklinde konuştu.

"Banka sicil affı ekonomiye daha fazla katkı sunacağı aşikârdır"
Yapılacak sistemli vatandaşların ödeme koşullarına göre düzenlenebilecek banka sicil affının vatandaş, esnaf, iş adamı üretimi artıran şirketlerin ekonomiye daha fazla katkı sunacağı aşikâr olduğunu söyleyen Demir, "Üretime katkı sunacak, ülke ekonomisine katkı sunacak bir projesi ve hali hazırda maddi destek ile daha fazla kazanç sağlayacak işleri veya fikirleri olan kişi, şirketlere özel denetimli ekipler ile destek hizmeti verilmesi hem kişilerin borcunu ödemesi hem de ekonomiye destek olması anlamında çok yararlı olacaktır. Ekonomik durumlar böyle olunca ekonomik sıkıntının beraberinde getirdiği sıkıntılar sonucunda cezaevlerine düşen kişi sayısının da fazla olmasına neden olacağı aşikardır. Ceza evlerinin durumuna bakıldığında bu konunda hiç iç acıcı olmadığını bu konuda da yasal bir düzenlemenin yapılması gerekmektedir. 

Cezaevlerinin mevcut durumunun kapasitenin çok üstünde olması, FETÖ terör örgütüne mensup hâkim ve savcıların görevde oldukları süre içinde baktıkları davaların hukuksal olmamasındaki endişe, ceza evlerinin ıslah özellikleri bakımından işlevselliğini sürdürememesi gibi problemler ile ilgili adım atılması gerekiyor. Hükümlü ve tutukluların cezalarını tamamladıktan sonra topluma adaptasyonu önünde engel olarak duran memnu haklarının iadesi ve af konularında düzenlemelerin yapılması yerinde olacaktır" dedi.

"Toplumdaki af beklentisine çözüm bulunmalı"
Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir; "Ceza evlerinin mevcut durumu kapasitesinin çok üzerinde olması, Fetöcü hakim savcı ve polislerin kararları sonucunda hüküm giymiş kişilerin durumu, ceza evlerinin mevcut durumunun kapasitenin üzerinde olması sonucunda oluşan, sağlık, güvenlik, düzen, ıslah ortamının kaybolması ve daha birçok sorun beraberinde gelmesi toplumda af konusunda bir beklentinin karşılanması, toplumun refah ve huzurunun sağlanması adına toplum yararına olabilecek bir düzenleme ile af konusunda bir adım atılmasının faydalı olabileceği kanısındayım. Af konusunda 60 yaş üzerinde kişilere, 15 yaşından küçüklere, annelere, öğrencilere, tedavisi zor olan hastalara, uzun süre cezaevlerinde bulunan hükümlülere yönelik mağduriyetleri önleme adına haklı taleplerin değerlendirilmesi toplumun yararına olacağı inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Memnu haklarının iadesinde (adli sicil kaydı silinmesi) düzenlenme şart
Memnu hakların idaresinde düzenlemenin şart olduğuna dikkat çeken Demir, "Kişilerin adli sicil kaydı ve arşiv kaydının bulunması yaşamlarında ne gibi sıkıntılara yol açtığı düşünülürse adli sicil kaydı ve arşiv kaydının silinmesi (Memnu Hakların İadesi) kararı çok önem arz ediyor. Cezaevinde cezasını tamamlayarak çıkan kişilerin topluma adaptasyonu olumsuz yönde etkileyen ve her konuda kısıtlı hissettiren yasaklanmış hakların verilmesi kanununda yapılacak toplum yararına olacak şekilde bir düzenlenme milyonlarca insanın önündeki en büyük engelin kalkması toplum yararına önemli bir gelişme olacaktır” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Dünden Kalanlar Konseri izleyenleri coşturdu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Körfez Gönül Dostları Derneği Korosunun Reha Yurdakul Salonunda düzenlediği "Dünden Kalanlar Konseri" ilgi gürdü. Şefliğini Tuğrul Atatüre’nin yaptığı konseri izleyen yaklaşık 250 müziksever şarkılara eşlik etti. Reha Yurdakul Salonundaki konserin ilk bölümünde Muhayyerkurdi eserler seslendirilirken, ikinci bölümde de Osman Nihat Akın Besteleri ile Hicaz Makamı eserlere yer verildi. Konseri İlçe Milli Eğitim Müdürü Bora Zihni ile İYİ Parti önceki ilçe Başkanı Erdoğan Kahya ve yönetim Turgay Yıldız ve yaklaşık 250 müziksever izledi. İzleyiciler, konserin sonunda Şef Tuğrul Atatüre ile koro üyelerine teşekkür etti. Konseri beğendiğini kaydeden emekli müzik öğretmeni Cahit Baylav, "Bu akşam güzel bir konser izliyoruz. Bu tip konserlerin daha çok yapılmasını istiyoruz. Körfez Gönül Dostları topluluğu gerçekten güzel bir konser hazırlamış., Genellikle popüler eserler var. Çokta başarılı. Çok memnununum burada olduğuma. Çok teşekkür ederim" dedi. Ali Gültekin de, "Konseri izledik. Çok çok güzeldi. Ben çok keyif aldım. Hele saz heyeti, hocamız süper idi. Seyircilerde çok keyif aldı. Hepimiz söyledik. Çok keyif aldık" diye konuştu. Emekli öğretmen Eser Baylav ise, "Konser çok güzeldi. Gerçekten çok güzel hazırlanmışlar. Profesyoneller gibi buldum. Çok beğendin ben. Özenle seçilmiş parçalar. Sazlar solistler gerçekten çok güzeldi. Böyle bir programın, böyle çalışmaların Burhaniye’de olması takdire değer ve çok kıymetli" dedi.
Kütahya Kütahyalı Abdullah Dede’den çevreye örnek temizlik dersi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan 83 yaşındaki Abdullah Kulluk, ilerleyen yaşına rağmen sokakların temiz kalması için gösterdiği çabayla takdir topluyor. Durak Mahallesi İkbal Sokak üzerinde oturan Kulluk, adeta mahallesinin gönüllü temizlik işçisi oldu. Durak Mahallesi’nin sakinlerinden olan Abdullah Kulluk, yaşlılığına aldırmadan her sabah sokağa çıkarak çevresindeki temizliği bizzat üstleniyor. Kulluk’un günlük rutinleri arasında, özellikle sonbahar mevsiminde İkbal Sokak’a dökülen yapraklar ve çevreye atılan çöpleri toplamak bulunuyor. Mahalle sakinleri, 83 yaşındaki Abdullah Dede’nin bu özverili davranışını hayranlıkla izliyor. Elinde süpürgesi ve faraşıyla sokakları pırıl pırıl yapan Abdullah Kulluk, gençlere de çevre temizliği konusunda önemli bir ders veriyor. Temizliğin önemine dikkat çeken esnaflıktan emekli Abdullah Kulluk, "Bu yaşımda bile elimden geldiğince sokağımı temiz tutmaya çalışıyorum. Temizlik, Uzunçarşı’da esnaflıktan gelen bir alışkanlığım. Temiz çevre, sağlıklı yaşam demektir. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa, tüm mahalle tertemiz olur" sözleriyle çevre bilincine vurgu yaptı. Komşulardan inşaat çalışanı İsmail Karaduman, " Yan tarafta inşaatta çalışıyoruz. Hacı amcayı da burada temizlik yaparken görüyoruz. Güzel bir hareket inşallah herkese örnek olur ve vatandaşlar da duyarlı olur bu konuda" dedi.
Kütahya Evliya Çelebi’nin kimliği ve göreviyle ilgili tarihi keşif Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Salih Aytemur, 2002 yılından bu yana sürdürdüğü "Geçmişten Günümüze Seyitömer ve Seyitömer Hazretleri" başlıklı tarihi araştırmaları kapsamında, dünyaca ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Uyvar’daki kimliği ve devlet görevine ilişkin daha önce tespit edilmemiş önemli bilgilere ulaştı. Dr. Aytemur, Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan bu yeni keşifleri, III. Uluslararası Eskişehir Kongresinde bildiri olarak sundu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen kongrede konuşan Aytemur, elde edilen belgelerin Evliya Çelebi araştırmalarına yeni bir boyut kazandıracağını ifade etti. Aytemur, Evliya Çelebi’nin sanılanın aksine yalnızca bir gezgin olmadığını, devlet tarafından görevlendirilen bir bürokrat olduğunu vurgulayarak, "Ulaştığım tarihi vesikalar ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerdir. Evliya Çelebi, seyahatlerini sadece gezmek ve yazmak için değil, üstlendiği devlet görevleri kapsamında gerçekleştirmiştir. Hesap uzmanı olmasının yanı sıra savaşçı ve cengâver bir kişiliğe sahiptir" dedi. Araştırmalar sonucunda, Evliya Çelebi’nin asıl adının Mehmed olduğu, seyahatnamesinde kullandığı "Evliya Çelebi" isminin ise müstear olduğu belirtildi. Dr. Aytemur, Uyvar’da bulunduğu döneme ait Osmanlı arşiv belgelerinde Evliya Çelebi’nin adının "Uyvar Defterdarı Şeyhi Mehmed" olarak geçtiğini tespit ettiğini açıkladı. Ayrıca Uyvar sonrası İstanbul’a döndüğünde Hazine-i Birun Defterdarı olarak, yani devlet hazinesinden sorumlu üst düzey bir bürokrat olarak görev yaptığının da belgelerle ortaya konulduğunu söyledi. Belgelerde Evliya Çelebi ile Şeyhi Mehmed’in dönem ve bazı kişisel özelliklerinin örtüştüğünü kaydeden Aytemur, Uyvar’da savaş sırasında gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Serdar Ali Paşa tarafından kendisine ve maiyetindekilere Kütahya’da bazı zeametler verildiğini de belirtti. Dr. Aytemur, bu çalışmanın Evliya Çelebi’nin kimliği ve devlet görevine dair yeni tartışmaların önünü açacağını ve tarih araştırmalarına yeni bir çalışma alanı kazandıracağını ifade etti. Aytemur, söz konusu araştırmasının ayrıntılarının makale olarak yayımlanacağını da sözlerine ekledi.