POLİTİKA - 13 Mayıs 2021 Perşembe 18:42

İçişleri Bakanı Soylu İdlib'de

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu İdlib'de

Suriye'nin İdlib bölgesinde AFAD koordinesinde yapılan briket evleri inceleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1 yılda 35 bin evin nihayete erdirildiğini kaydetti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberinde İçişleri Bakan Yardımcıları İsmail Çataklı ve Mehmet Aksoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve AFAD yetkilileriyle İdlib'e geldi. Burada AFAD koordinasyonunda 3 ayrı bölgede yaptırılan briket ev yapım çalışmalarını inceleyen Soylu, evler de ve çadırlarda yaşayan Suriyelileri ziyaret ederek sorunları dinledi, bayramlarını kutladı. Çocuklara çeşitli hediyeler dağıtan Bakan Soylu, ailelere Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını da iletti.

“Bakan Soylu'dan Minik Furkan'a özel ilgi”

Bir briket ev ziyaretinde karşılaştığı 7 aylık Furkan bebeği kucağına alıp seven Bakan Soylu, bebeğe uyuyana kadar ninni söyledi, ailenin ihtiyaçları konusunda da bilgi aldı.

İçişleri Bakanı Soylu, incelemeler sırasında yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla AFAD ve sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla burada büyük bir insani yardım gerçekleştirildiğini vurguladı.

“Temmuz ayında inşallah 51 bin evi bitirmiş olacağız”

Çalışmaların devam ettiğini söyleyen Bakan Soylu şunları kaydetti:

“Allah'a hamdolsun yaklaşık 1 yılda burada (İdlib'de) 35 bin ev nihayete erdirilmiştir. Bunların 28 binine taşınılmış, önümüzdeki günlerde gerisi bitirilecek. Ama burada bitiyor mu? Hayır. 51 bin projelendirilmiş yapılan var. Kısmet olursa temmuz ayında inşallah 51 bin evi bitirmiş olacağız. Bitiyor mu? yine hayır. Yine yeni bir alana başladık. Orada da 7 bin 500 konutun altyapısı yapılıyor. Özellikle AFAD'ın yaptıklarını diğerlerine de teşvik etmeye çalışıyoruz. Su, kanalizasyon, altyapı, hemen hemen her şey getiriliyor. Buranın en temel sıkıntısı su, bunda da önemli adımlar atılıyor. Burada, camiler, okullar, sosyal donatı alanları, sağlık ocakları var.”

Burada insanların çok zor durumda hayatlarını sürdürdüğüne dikkati çeken Soylu, özellikle yetim ve dul ailelerin evleri sahiplendirildiğini söyledi.

“Dünya buraya sırtını döndü”

Soylu, bu hayır hareketinin devam edeceğini ifade ederek, “Bunun kaynağı, milletimizden sağlanıyor. Allah milletimizden razı olsun. Burada çocuklarımızı yaşlılarımızı görüyoruz. Özellikle yetimler, dullar bu evlere sahiplendiriliyor. Yine ifade etmek gerekir ki, buradaki hayır hareketi aynen devam edecek. Milletimize buradan bir çağrımız var. Biz 1 yıl önce buraya geldiğimiz de bu insanlar yine bizim sağladığımız çadırlardaydı. Ama kış ve yaz çok zor şartlarda çok kalabalık insanlarla, temizliğin, suyun, sıhhatin olmadığı bir alan içerisindeydiler. Dünya buraya sırtını döndü. Sadece gösteriş olsun diye bakıyorlar. Şunu da açık yüreklilikle söylemek gerekir. Bizim 18 Mart Mutabakatındaki temel konu alanlarından birisi de bu bölgedir. Ama burada Avrupa verdiği sözü tutmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız defalarca hatırlatmasına rağmen halen tutmuyorlar, tutmamaya devam ediyorlar” dedi.

Burada briket evlerin bölgeye yayılması konusunda da öncülük oluşturduklarını anlatan Bakan Soylu, bölgede sadece AFAD'ın evlerinin olmadığını kaydetti.

“Her şey parayla olmuyor, gönülle oluyor, gönülle, insanlıkla oluyor”

Bu milletin asaletini, merhametini, komşuya duyarlılığını açık şekilde dünyaya sergilediğini söyleyen Bakan Soylu, “Sadece AFAD olarak biz değil, koordinasyonunu biz sağlıyoruz doğru, AFAD'ın evleri var. Ancak sivil toplum kuruluşları da burada hayırda yarışıyorlar. Bu bizim için fevkalade önemli bir durum. Her şey parayla olmuyor, gönülle oluyor, gönülle, insanlıkla oluyor. Allah razı olsun bunlar çok çabuk zamanda yapılan işler. Yapan arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Burada olağanüstü kısa zamanda olağanüstü büyük işler yapıldı. Bu da Allah'ın inayetidir. O dedi ve oluyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı minnetlerimizi, aziz milletimize de hayırlarının yerine gittiğini ve burada çok ihtiyaçlı olan kendi toplarından yerinden edilmiş, yetim ve dul kalmış insanların ev imkanı bulduklarını ve birinci sınıf bir hizmetle karşı karşıya kaldıklarını ifade etmek istiyorum. İnşallah çok bilen, çok konuşan az icraat yapan az icraat yapan, aynı Kudüs'e olduğu gibi zulme sessiz kalan Avrupa da burada neler yapıldığını görürde farkına varır düşüncesi içerisindeyiz. Allah yardımcımız olsun inşallah. Tekrar buradaki vatandaşlarımıza hayırlı bayramlar diliyorum” dedi.

Kudüs'e yönelik saldırılara değinen Soylu, “Kudüs bizim bugün kanayan yaramızdır. Attığımız her adımda aklımda Kudüs vardır. Orada Zulme uğrayan insanlar var. Türkiye'nin gücü, Türkiye'nin dirayeti zulme uğrayan herkese elini uzatabilecek güçtedir” ifadelerini kullandı.

Musa Erdoğan-Ahmet Seher
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Sakinliği sevenler için Kızkalesi’nin en güzel zamanı Son günlerde havanın ısınmasıyla birlikte deniz suyunun 23 derecelere ulaştığı Akdeniz’in incisi Mersin’in en gözde mekanlarından Kızkalesi’nde sakinliği sevenler tatilini geçirmeye başladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Korykos Antik Kenti’nin en önemli parçası olan Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’in Erdemli ilçesi sınırlarındaki ’Kızkalesi’nde en güzel zamanlar yaşanıyor. Havanın 28 derecelere ulaştığı bugünlerde deniz suyunun da 23 derece olmasıyla sakinliği sevenler tatillerini geçirmeye Kızkalesi’ne gelmeye başladı. Tatil şehirleri arasında denizi, altın sarısı kumuyla dikkat çeken Kızkalesi’nde tatilciler uygun fiyata tatil yapmanın fırsatını da yaşıyor. 5 gecelik tatil fiyatının otel ve pansiyonlarda 10 ile 15 bin TL’ye gelmesi de tatilcileri cezbediyor. Mayıs ayında tatile gelenler hem denizin, hem kumsalın tadını çıkartıyor. Günü birlik gelenler ise tekne turu yaparak Kızkalesi’ne giderek tarihi mekanı geziyor. "En güzel zamanları Şehir dışından tatil amaçlı gelen ve kendini dünyanın harika yerlerinden Kızkalesi’nde bulduklarını belirten Mehmet Uysal," Şuan en güzel zamanları. Çocuklarla birlikte harika bir zaman geçiriyoruz. Deniz çok güzel. Gelir gelmez denize girdim. İnsan dayanamıyor, Mart ayında da olsak girerdim denize o kadar güzel albenisi var ki. Dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor. Oteller de fiyat olarak çok uygun. Gerçekten en güzel zamanları, yoğunlaşmadan herkese tavsiye ederim"dedi. "Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop ise," Sakinliği tercih edenler için mayıs, haziran en güzel dönem. Kurban bayramıyla beraber Eylül’ün 15’ine kadar her yer dolu dolu geçeceği için sakinliği tercih edenleri şimdi bekliyoruz. Fiyatlar çok makul, herkesin bütçesine uygun konaklayacağı tesisler mevcut, alternatifler çok fazla"ifadelerini kullandı. İnsanların denize girmeye başladığına dikkat çeken Öztop," Denizin sıcaklığı 23 derece. Tabi Mersin tatil noktasında çok güzel bir yer. 321 kilometre kıyı şeridimiz mevcut. Başlı başına bir destinasyon. Bununla beraber Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı. Gerçekten muazzam bir denizimiz var, 25 metreden sonra derinleşiyor. Denizin içinde de taş yok. Şuanda üstünde bulunduğumuz altın sarısı kumumuzda da taş yok. Tam denizin ortasında bir de karada kalemiz var. İki kale var, yüzlerde tarihi nokta var. Misafirlerin günlerini kültür turları ile zenginleştirecekleri inanılmaz alternatifler var" diye konuştu.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."
İstanbul Üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik öğrenci kongresinde buluşuyor Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları tarafından düzenlenen I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi için geri sayım başladı. Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan kongrede; Sağlık, Teknoloji, Çevre ve Eğitim başlıklarına yer verilecek. 10-11 Mayıs tarihlerinde Fenerbahçe Üniversitesinde düzenlenecek olan I. Ulusal Sürdürülebilirlik Kongresinde Medicana Grup üst düzey yöneticileri, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Muhammet Saymaz üniversite ve lise öğrencileriyle bir araya gelerek daha iyi bir dünyaya değerli paylaşımlarıyla ilham olacak. Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise hazırlık, 9, 10, 11, 12. sınıf öğrencileri gerçekleştirilecek kongrede sunum, poster sunumu ya da dinleyici olarak yer alarak bilgi paylaşımlarında bulunabilecek. I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi ile öğrenciler için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık oluşturacak olan Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları, gençlerin geleceğin liderleri olarak sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi, küresel sorunları anlamak ve sürdürülebilir çözümler üretmesi için yenilikçi bir öğrenme platformu oluşturmayı hedefliyor.