SPOR - 28 Aralık 2017 Perşembe 09:23

Igor Tudor: 'Bu şekilde kovulmam normal değil'

A
A
A
Igor Tudor: 'Bu şekilde kovulmam normal değil'

Süper Lig’de alınan Evkur Yeni Malatyaspor mağlubiyeti sonrası Galatasaray’dan gönderilen Hırvat Teknik Direktör Igor Tudor, "Bu şekilde kovulmak benim için normal değil. 16 haftanın 14’ünde liderdik ve 17 hafta sonunda ciddi şekilde lider olma şansımız da vardı" dedi.

Galatasaray’ın eski Teknik Direktörü Igor Tudor, Hırvatistan basınına açıklamalarda bulundu. Sezon başında kadroya katılan oyunculardan bekleneni veremeyenler olduğunu ifade eden 39 yaşındaki teknik adam, "Transfer edilen oyunculardan 2’si, 3’ü, gerçekten üst düzey oyunculardı. Sonra diğer 3’ü iyi oyunculardı ve kalan kısmı ise bizim bir şeyler beklediğimiz isimlerdi. 10 tane oyuncu getirip, hepsinin takıma iyi uyum sağlamasını bekleyemezsin. Biri gidip onları diğer liglerde izliyor ve sonra onları kendi ligimize, tamamen farklı bir ortama getiriyoruz. Bazıları Süper Lig’e uymuyor, bazıları Galatasaray’da oynamayı kaldıramıyor.

Dünyanın kalitesini kabul ettiği sportif direktör olan Monchi bile, aldığı tüm oyunculardan başarı elde edemez. Bir takım oluşturmak süreç ister. Devre arasında 2-3 oyuncu daha almayı planlıyordum ve sonra Şampiyonlar Ligi’ne katılırsak, yaz aylarında 2-3 oyuncu daha alacaktık. Futbolda işler böyle ilerler, sadece bir dönemde bir takım oluşturamazsın" şeklinde konuştu.

"GALATASARAY TARAFTARI KENDİNDEN GEÇMİŞTİ"

Süper Lig’in ilk haftalarında sarı-kırmızılı ekipte iyi bir çıkış yakaladıklarını ifade eden Tudor, "Ligin ilk haftalarında iyi çalıştık, bir oyun modeli bulduk ve dürüst olmak gerekirse, iyi bir fikstür bulduk ki, hiç derbi maçımız yoktu. Böylece harika bir seri yaptık ve 8 puanlık bir avantaj yakaladık. Kulüpteki, medyadaki, taraftarlar arasında olaşan coşkuyu tahmin edemezsiniz. Şampiyonluk kazanılmıştı bile, artık sadece rekorlardan bahsediliyordu. Büyük bir çılgınlık yaşandığını tecrübe ettim, 20 milyon taraftar kendinden geçmiş haldeydi” değerlendirmesini yaptı.

"TRABZON MAĞLUBİYETİ SONRASI DURSUN ÖZBEK İLE GÖRÜŞTÜM"

Tudor, Trabzonspor mağlubiyeti sonrasında Dursun Özbek’in kendisiyle görüştüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Sonra Trabzonspor’a karşı, iyi bir takıma karşı, çok zorlu bir atmosferde kaybettik, çünkü Trabzon’da kimse kolay bir maç oynayamazdı. Tamamen bir şok hali oluşmuştu, sadece 1 maç kaybettiğimiz için. Yenilginin hemen ardından başkan geldi ve bana ne olduğunu sordu. Ona yüzümde gülümseme ile baktım ve hiçbir şeyin olmadığını söyledim, basit bir yenilgiydi."

"LİDERKEN İSTİFA ETMEMİ İSTEDİLER"

39 yaşındaki teknik direktör, Galatasaray’ın başındayken alınan 5-1’lik Medipol Başakşehir mağlubiyeti sonrası lider olmalarına rağmen taraftarların kendisini istifaya davet ettiği ifade ederek, "Başakşehir’e de bir maç kaybettik. Otobüsle tesislere geri dönüyorduk ve 200 taraftar vardı. Onların mutsuz, sinirli olduğunu gördüm ve bir şeyler söylüyorlardı, ne olduğunu bilmiyorduk. Yardımcılarım bana, benim ayrılığımı istediklerini söylediler. ’Tudor istifa’ diyorlardı ve ligde liderdik" diye konuştu.

"TERİM POSTERLERİ GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM"

Hırvat çalıştırıcı, taraftarların Florya Metin Oktay Tesisleri’ne Fatih Terim posterleri yapıştırdığını aktararak, "Kimse böyle bir duruma düşmezdi, bir şeyler garipti. Juventus’ta oynamış bir oyuncu olarak, birçok krizin içinden geçtim ve çok sinirli oyuncular gördüm. Ama böyle durumlarda hiçbir zaman hedef sadece bir adam olmazdı, burada hoca hedefti. Oyuncuların adı bile geçmiyordu. Bunun hakkında düşündüm ve taraftarların arasında Terim posterlerini görünce şaşkınlığa uğradım. Tesislere de Terim posterleri yapıştırmışlardı" dedi.

"TERİM HAKKINDA KONUŞMAK İSTEMİYORUM"

Galatasaray taraftarının kendisini istifaya davet etmesi ve Fatih Terim’in konuşulduğu dönem ile ilgili olarak Tudor, "Şu anda o gece hakkında düşünüyorum ve her şey bana daha açık geliyor. O anda benim için her şey anlaşılır değildi ancak şu anda her şey benim için oldukça açık ve net. Fatih Terim hakkında yorum yapmak istemiyorum" açıklamasında bulundu.

"MALATYASPOR MAÇINI DİKKATE ALMIYORUM”

Galatasaray’dan ayrılma sürecinin normal olmadığını söyleyen Tudor, “Bu şekilde kovulmak benim için normal değil. 16 haftanın 14’ünde liderdik ve 17 hafta sonunda ciddi şekilde lider olma şansımız da vardı. Devre arasını bekliyorduk. Kulüpte birlikte oturup, geçtiğimiz birkaç ayda neler olduğunu ve kulüpte zayıf halkanın ne olduğunu bulup, ondan kurtularak, sonrasında Şampiyonlar Ligi ve şampiyonluk için bekleyebilirdik. Deplasmanda 3 maç kaybettik ve Türkiye’de deplasmanlar zor, ki biz Trabzon, Beşiktaş ve Başakşehir gibi 3 güçlü takıma kaybettik, onlar da şampiyonluk adayı. 4. mağlubiyeti dikkate almıyorum, çünkü maçtan önce benim ayrılığımın beklendiğini biliyordum" diye konuştu.

"AYRILMAKTAN RAHATSIZ DEĞİLİM"

Sarı-kırmızılı kulüpteki görevinden alınmasının kendisini rahatsız etmediğini ifade eden Hırvat teknik direktör, "Hayal kırıklığı bile yaşamadım. Ayrılıktan sonra içine düştüğüm durumu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Yaz aylarından beri harika bir iş yapmıştık, takımın gidişatını gerçekten değiştirmiştik ve zirvenin sadece 1 puan gerisindeydik, şampiyonluk için de ciddi bir savaş veriyorduk. Kesinlikle kötü yaptığımız şeyler, yanlış hamleler ve kararlar vardı, ancak yaptığım iş konusunda emindim. Açıkçası, benim işime son verdikleri için kötü bir durumda değildim, çünkü harika bir iş yapmıştık" şeklinde konuştu.

"BAŞKAN BANA HİÇ OLMAYACAK BİR ŞEY SÖYLEDİ”

Igor Tudor, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in ayrıldıktan sonra kendisine yaptığı açıklamayı aktararak, şunları söyledi:

"Ayrıldıktan sonra başkan bana hiç olmayacak bir şey söyledi, ’Burası Türkiye, burada bunlar olabiliyor.’ Tek söyleyeceğim şey bu. Onun ve tüm yönetimin büyük bir baskı altında yaşadığını ve başka seçeneği olmadığını söyledi."

"BEŞİKTAŞ VE FENERBAHÇE’DE DE AYNI DURUM OLDUĞUNU BİLİYORUM"

Tudor, sarı-kırmızılı camiada alınan 1 maçlık mağlubiyetin ardından oluşturulan olumsuz havanın ezeli rakipler Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta da olduğunu ifade ederek, şu ifadelere yer verdi:

"İstanbul’da fantastik hatıralar yaşadım, çünkü Galatasaray’da çalışmaktan gerçekten zevk aldım. Her adımda kulübü ve arkasında niye 20 milyon taraftar olduğunu açıkça gördüm. Kulüpte harika insanlar var. Harika iş arkadaşlarım oldu, ancak başkanın da iyi bir yanı vardı. Tek diyeceğim, futbol ciddi bir iştir ve bir denge olmadan yaşayamazsın. Bir maç kaybediyorsun ve reaksiyon ise 3 maç üst üste kaybetmişsin gibi oluyor. Kulüpte bir anda bu kadar negatif enerji oluşturulması inanılmaz. Bu kulübün içindeki insanlara da yansıdı. Problem şu ki, eğer mantıklı düşünemezsen, gerçekçi değerlendirmelerin olmazsa, bir mağlubiyet geldiğinde bazı filmlerde olduğu gibi raydan çıkarsın. Bana Beşiktaş ve Fenerbahçe’de de aynı şeylerin olduğunu söylediler."

"MUHALEFET, MEDYA KAN İSTİYOR"

Galatasaray yönetiminin kamuoyundan ve muhalefetten etkilendiğini aktaran Hırvat çalıştırıcı, "Galatasaray sahibi olan bir şahıs kulübü değil. Başkan ve yönetim seçiliyor. Politikada da böyledir, büyük bir sorunla başa çıkman gerekiyor. Bu yüzden muhalefet de çok etkili ve hep aktif. Birçoğu başkanı indirmeyi düşünüyor, sonucu ne olursa olsun. Medyanın da büyük bir etkisi olduğu için, ciddi bir baskı var. Hemen kan istiyorlar, kimse analizle, gerçekçi yaklaşımlarla ilgilenmiyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi kışa hazır Sultanbeyli Belediyesi, kış hazırlıklarını tamamladı. Tüm önlemleri aldıklarını belirten Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "60 araç, 309 personel ve 2 bin 500 ton tuz stokumuzla ekiplerimiz göreve hazır." dedi. Sultanbeyli Belediyesi, kış aylarında yaşanabilecek olumsuz hava şartlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Kış hazırlıklarını yerinde denetleyip saha personelleriyle bir araya gelen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, güçlü bir ekip ve tam teçhizatla sahada olacaklarını belirtti. " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız" Tüm olumsuz şartlara karşı ekipmanlarla bütün önlemlerin alındığını söyleyen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız. Meteorolojiden gelen bütün bilgilere göre de kendi planlarımızı yapıyoruz. Fen işlerimiz başta olmak üzere tüm belediye personelimiz, birim müdürlerimiz sahada hazır bir şekilde kışı ve karı karşılamaya hazırız. Sultanbeyli, 7/24 vatandaşlarımızın çağrılarına cevap verecek bir şekilde hazır. Vatandaşlarımızın herhangi bir olumsuzluğa karşı bize bilgi verdikleri anda her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. 7 gün 24 saat vatandaşımızın hizmetindeyiz." dedi. "Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak" Kış şartlarında en önemli ayrıntılardan birinin buzlanma olduğunun altınız çizen Başkan Tombaş, "Buzlanmalara karşı da Sultanbeyli Belediyesi olarak 2 bin 500 ton tuzla ve depolardaki stok tuzlarımızla buzlanmaya karşı hazırız. Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak." ifadelerini kullandı.
Sakarya Annesinin yuvadan attığı leyleğe, mahalleli anne ve baba oldu Sakarya’nın Kocaali ilçesinde annesinin yuvadan attığı leylek, bir mahalle sakininin sahip çıkmasıyla hayata tutundu. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş ve mahalle sakinleri tarafından adeta bir bebek gibi büyütülüyor. Annesi tarafından iki kez yuvadan atılan ve sürtünmelere bağlı olarak kanatlarında oluşan yaralar sebebiyle uçamayan leylek, Bezirgan Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topçu tarafından koruma altına alındı. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş tarafından adeta bir çocuk gibi büyütülerek hayata tutundu. 80 hanelik mahallenin yeni üyesi olarak görülen leylek, özgürce dolaştığı sokaklarda insanların sevgi ve ilgisini de topluyor. Yemekten zevk aldığı balık ile tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalarla beslenen ve göçmen bir kuş türü olan leylek, uçamadığı için kendisine sahip çıkan Mehmet Topçu tarafından kış ayında soğuktan zarar görmemesi için hazırlanan sobalı sıcak odasında kalıyor. "Kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım" Leyleğin kendisiyle buluşmasının hatırasını anlatan Mehmet Topçu, "Caminin üzerinde leylek yuvası vardı ve 3 yavruydu. Sebebini bilmiyoruz ama annesi bu hayvanı yuvadan attı. Muhtarımızın direktifleriyle sepetli araçla yuvaya koyduk ama ikinci gün annesi yuvadan tekrar attı ve bizim kapıya geldi. Sabah saatlerinde kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım. İlk bulduğumda zayıf ve bitkin durumdaydı, kanatlarında kırıklar vardı. Yuvadan düştüğü için sürtünmeden dolayı kanatlarında yaralar açılmıştı. Bu yaban hayvanı biz hangi besinlerden faydalanacağını bilemedik ve denemeye başladık. Balık, tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalara olan ilgisini anladık" dedi. "Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi" Leyleğin sağlığına kavuştuğunu fakat gitmediğini aktaran Topçu, "Bakım sonrasında leylek ayaklandı ve yürümeye başladı, bir iki metre havalanıp uçmaya başladı. Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi ve burada kaldı. Bunlar göç hayvanları anne ve kardeşleri gidince buda yalnız kaldı. Uçmaya bile hevesi yok yer bizimle beraber yaşamaya devam ediyor. Bakımını üstlendik, gerekli her türlü ihtiyacını karşılıyorum. Bunların sıcak ülkelere gittiği yerlerdeki havayı burada sağlamaya çalışıyorum" diye konuştu. "Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı" Leyleğe soğuktan zarar görmemesi için sobalı özel alan oluşturduğunu belirten Topçu, "Havaların soğuk gitmesiyle birlikte bizde önlemimizi aldık. Sobasını kurduk, hayvan bakım merkezleri gibi doğada barınması için her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar Kocaali İlçe Tarım Müdürlüğü’nden geldiler zabıta ekipleri eşliğinde hayvanın sağlık durumunu kontrol edip yeniden bana iade ettiler. Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı ve onu bırakmak istemiyoruz. Yaşaması için her türlü imkanı sağlıyorum, sağlayacağım. Adını ‘Ateş’ koyduk ilerde çocuklar değiştirir mi bilemem" şeklinde konuştu. "Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu" Kocaali ilçesi Bezirgan Mahalle Muhtarı Murat Ali Duman, "Şu anda mahallemiz 80 hane ve leyleğimizde bizim misafirimiz. Allah razı olsun Mehmet ağabeyimiz bu leyleğe sahip çıktı. Onun öncülüğünde misafirimize iyi bir şekilde bakıyoruz. Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu. Mahalledeki tüm vatandaşlar bu hayvanı seviyor, leylekte bizi sevdi. Mahalle halkı bu konuda çok duyarlı. Leylek mahalleyi bizden daha iyi biliyor, rahat bir şekilde geziyor ve kimse karışmıyor. Mahalle halkıda gereken ilgi ve bakımı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kavga ile ilgili 20 öğrenciye disiplin cezası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 25 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Erkek Lisesi erkek pansiyonunda öğrenciler arasında çıkan kavga iddiaları üzerine başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Açıklamada olaylara karışan 20 öğrenciye disiplin cezası verildiği belirtildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Erkek Lisesinde bazı öğrencilerin karıştığı ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin idari süreç tamamlanmış ve 29 Aralık 2025 tarihinde toplanan Fatih İlçe Öğrenci Disiplin Kurulunca rehberlik, psikososyal destek ve disiplin süreçleri birlikte ele alınarak konu titizlikle değerlendirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordinasyonundaki değerlendirme süreci boyunca öğrencilerin psikososyal durumları en üst seviyede gözetilmiş ve "mahremiyet korunması, masumiyet karinesi ve eğitim hakkının kesintisiz sürdürülmesi" hususları, temel ilke olarak benimsenmiştir. Disiplin işlemleri, fiil-ceza dengesi ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde "eğitsel, onarıcı ve sağaltıcı" bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Disiplin Cezasını Gerektiren Davranış ve Fiiller" başlıklı 164. Madde çerçevesinde söz konusu olaylarla ilişkisi tespit edilen, sistematik şiddet uygulayan; 2 öğrenciye "Örgün Eğitim Dışına Çıkarma", 11 öğrenciye "Okul Değiştirme", 7 öğrenciye ise "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" hükümleri içeren, sistematik şiddet olaylarına karışan toplamda 20 öğrenciye disiplin cezaları uygulanmasına karar verilmiştir. Adı geçen lisemizde rehberlik çalışmaları, güvenli okul ikliminin korunması amacıyla halen devam etmekte olup eğitim öğretim süreçlerinin tüm yönleriyle huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine dönük her türlü tedbir okul yönetimince kararlılıkla uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadelerine yer verildi.