EĞİTİM - 23 Mayıs 2022 Pazartesi 11:12

İngilizce öğretiminde yeni teknolojilerin entegrasyonu için bir araya gelindi

A
A
A
İngilizce öğretiminde yeni teknolojilerin entegrasyonu için bir araya gelindi

Bahçeşehir Koleji ülkedeki tüm kampüslerinde görev yapan yabancı dil öğretmenlerini “Bahçeşehir College Hybrid ELT Conference 2022" ile bir araya getirdi. Konferansta alanında uzman kişiler tarafından yabancı dil eğitimindeki yeni yaklaşımlar, dijitalleşme, yeni öğrenci profilleri ve bunlara uygun yaklaşımlar ele alındı.

Değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte eğitim sisteminde de özellikle pandemi sürecinde yeni metotlar gündeme geldi. Tüm eğitim sisteminde teknoloji alt yapısına önem veren Bahçeşehir Koleji, yabancı dil eğitimi için de bünyesinde bulunan öğretmenlerle Bahçeşehir Üniversitesi Future Kampüs’te bir araya geldi. İstanbul içi yabancı dil öğretmenlerinin fiziksel olarak, şehir dışındaki öğretmenlerin ise online olarak katılım sağladığı konferansa ayrıca Pearson’dan Grant Kempton; eğitimci, yazar Tony Gurr ve De Monfort University’den Sophia Mavridi keynote speaker olarak destek verdi. Ana teması, “Dil öğretiminde yeni ufuklar: 21 yy. dil sınıflarında hibrit zihinlerin etkileşimi” olan konferansta yeni yaklaşımlar, dijitalleşme, yeni öğrenci profilleri, metaverse teknolojisi ve bu teknolojinin dil eğitimi üzerindeki muhtemel etkileri gibi konular işlendi.

İngilizce öğretiminde yeni teknolojilerin entegrasyonu için bir araya gelindi

“Önce öğretmenlerimize yatırım yapmalıyız”

Konferansa katılım sağlayan ve öğrencilerimizin eğitimi için öncelikli olarak öğretmenlerimize yeni ufuklar açmalıyız diyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ etkinlik detayları ile ilgili şunları paylaştı:
“Yabancı diller direktörlüğü tarafından düzenlenen ‘dil öğretiminde yeni ufuklar’ başlığı altındaki konferansımız için bir araya geldik. Öğretmenlerimizin bütün bir yıl boyunca yaptığı çalışmalar, dünyada bu alandaki ilerlemeler ve yeni planlamaları konuşuyoruz. Hem öğretmenlerimizin ve Bahçeşehir Kolejinin bu süreçte yaptığı çalışmaları ve önümüze açılan yeni ufukları hem de Türkiye’nin eğitim ekosistemine yapılabilecek katkılarını konuşuyoruz. Genel olarak Bahçeşehir Kolejinde dil öğretiminde yeni öğretim modelleri yıllardır uygulanıyor. Kullandığımız programlar sayesinde Türkiye’de de dil öğretiminde yeni ufuklar açılıyor. Öğrencilerimiz de okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde tüm alanlarda dil kazanımlarını doğal öğretim sürecinin bir parçası olarak üst düzeyde ediniyorlar. 21. yüzyıl ve pandemi tüm eğitim süreçlerinde dijitalleşme ve bu dijitalleşme de yeni eğitim teknolojileri, modelleri ve yeni ufuklar getirdi. Biz de bu süreçlerin her zaman liderliğini yapmış bir eğitim kurumuyuz. Önümüzdeki yıl içerisinde yine dijitalleşmeye yönelik öğretim sürecini zenginleştirmek üzere planlarımız var. Yeni bir evren var, metaverse evreni. Bu evrende öğrencilerimizin yeni kazanımlar edinebilecekleri deneyimleri eğitim programlarımız içerisinde tutacağız. Tabii bu işin temeli öğretmenler. Öğretmenler öğretim programlarını zenginleştirme ve dijitalleşme adına yeni bilgi ve beceriler kazanıyorlar. Metaverse evreninde öğrencilerimizin çoklu öğrenme ortamlarıyla edinimlerini artıracak çalışmalara imza atıyorlar. Bu da yeni pedagojilerin gelişmesi, öğretmenlerin hem hibrit hem bu dijital dönemde bu pedagojileri geliştiren, bunlara uyum sağlayan ve liderlik eden eğitim liderleri olarak bu süreci yürütmesi anlamına geliyor. Bu konferanslar da bu süreçlerin hepsini bir araya getiren paylaşımların yapılması, bağlantıların oluşması ve bu edinimlerin değerlendirilmesi anlamına geliyor. Bu açıdan da çok değerli.”

Eğitimin desteklenmesi için öğretmenlerle birlikte velilerin de katkı sağlaması adına çalışmalar yaptıklarını ifade eden Özlem Dağ, “Türkiye’de 65 ilde 143 kampüsümüzde 13 binin üzerinde öğretmen görev yapıyor. Öncelikle öğretmenlerimizi geliştirmek ve bu süreçte liderlik edebilmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz. Öğrencilerimize bu süreçlerin yansıması için velilerimizin de bu sürecin önemli bir ayağı olarak bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, sürece destek olması için çalışıyoruz. Bu, çok önemli. Bunun daha önemli bir sonucu daha var. Türkiye’nin eğitim ekosistemine kazanımda bulunmak. Çünkü eğitim tek bir okulun tek bir kurumun hatta tek bir ülkenin çabası ile gelişecek bir olgu değil. Hepimizin 21. yüzyıl becerilerini kazanan bireyler yetiştirmek için hep bir arada çaba göstermesi lazım.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

İngilizce öğretiminde yeni teknolojilerin entegrasyonu için bir araya gelindi

"Öğretmenlerimizi yeni perspektifler kazandırıyoruz"

Bahçeşehir Koleji Yabancı Diller Direktörü Matthew Benton ise yeni teknolojilerin eğitim sisteminde çok fazla kolaylık sağladığını aktardı. Matthew Benton ayrıca, “Eğitimin değiştiğini özellikle pandemi sürecinden bu yana çok net bir şekilde görüyoruz. Şu anda da hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimiz için çok kritik ve önemli bir zamandayız. Bir araya gelip bu konuları konuşmak bizim için önemli. Yeni teknolojiler eğitim sisteminde çok fazla kullanılıyor artık. Şu anda app storelara giderseniz 500 bin eğitimsel app olduğunu görürsünüz. Bunlar bizim işlerimizi hem kolaylaştırıyor hem de aynı zamanda zorlaştırıyor. Çünkü öğretmenlerimiz artık büyük bir yük hissediyor ‘biz teknoloji okyanusun içinde nasıl yüzebiliriz’ diye. Bu yüzden böyle etkinliklerde bu sorunları konuşarak metaverse, hibrit eğitim modelleri gibi konuları ele alıyoruz. Böylelikle öğretmenlerimize yeni perspektifler edindirebileceğiz.” şeklinde konuştu.

“Yeni bir dil için konuşmalı, kullanmalı, özgüvenli olunmalı”

Yabancı dil öğreniminde nasıl ilerlenmesi gerektiği konusunda da tavsiyelerde bulunan Benton, “Konuşmalı, kullanmalı, özgüvenli davranmalısınız. Ben de Türkçe konuşurken hatalar yapıyorum, aksanım tam uymuyor ama aynı zamanda anlaşılıyorum. Bizim sınıflarımızda iletişim metotları kullanıyoruz. Öğrencilerimiz için de en faydalı ve hızlı bir şekilde bu uygulamalar kullanılmalı. Sınıflarda da o fırsatları vermek gerekiyor. Yeni teknolojiler de bu fırsatları bizim için daha kolay hale getiriyor. Yabancı dil hem kolejimizin hem de dünya için çok önemli bir beceri. Biz de öğrencilerimize onların geleceği için o imkanları vermeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlisli öğrencileri konservatuvara hazırlıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’te 2016 yılından bu yana eğitim veren Ziya Eren Güzel Sanatlar Lisesi, öğrencilerini profesyonel eğitim alacakları konservatuvarlara hazırlıyor. Ziya Eren Güzel Sanatlar Lisesi, özellikle sanat alanında bir kariyer yapmak isteyen ve sanatla iç içe bir meslek edinmek isteyen yetenekli öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Yetenek sınavıyla öğrencilerini seçen Ziya Eren Güzel Sanatlar Lisesinde öğrenciler ilk olarak zorunlu piyano dersi alıyor. İkinci yılda kendi seçtikleri enstrümanla eğitim alarak kendilerini geliştiren öğrenciler, konservatuvar ve güzel anatlar fakültelerini tercih ederek gittikleri üniversitelerde aldıkları eğitimle sanat hayatına atılıyor. Geçen yıl üniversite sınavına giren 36 öğrenciden 24’ünün ilk yerleştirmelerde değişik üniversitelerin 4 yıllık fakültelerini kazandığını ifade eden Okul Müdürü Felemez Dinç, bu yıl başarı çıtasını yükselteceklerini söyledi. Okul Müdürü Felemez Dinç, 150 öğrenciden 80’inin müzik alanında eğitim aldığını ifade ederek, “Okulumuz Ziya Eren Güzel Sanatlar Lisesi 2016 yılında kurulmuş, içinde bulunduğumuz yıl itibari ile 8’inci yılımızı dolduruyoruz. Güzel sanatlar liseleri genelde resim ve müzik alanında öğrenciler alıyor. Bizde de 150 öğrencimiz bulunmaktadır. Bunlardan 70’i resim, 80 öğrencimiz ise müzik bölümünde yer alıyor. Müzik bölümüne gelen her öğrencimizin zorunlu enstrümanı piyanodur. Ancak bunun yanında ikinci bir enstrümanı da kendileri seçerek bu alanda ilerliyorlar. Yıl boyunca neredeyse ilin bütün programlarında sahneye çıkıyoruz. Ancak yıl sonunda bizim büyük bir konserimiz oluyor. Mayıs ayının 17’sinde Batı Orkestrası Konserimiz var. Yine yıl sonunda da ayrıca resim sergimiz ve konserlerimiz var. Tüm Türkiye’de güzel sanatlar liseleri yetenek sınavı ile öğrenci alırlar. Bizler de 15 Haziran gibi ilana çıkarak yetenekli öğrencilerimizi seçiyoruz” dedi. Dinç, bölgenin şartlarını göz önünde bulundurduklarında öğrencilerinin çok yetenekli olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Okulumuzdaki öğrenciler bölgenin şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda çok yetenekli olduklarını görürsünüz. İlçelerimizden de öğrencilerimiz var. Pansiyonumuz da var. Öğrencilerimiz burayı rahatlıkla tercih ediyorlar. Üniversiteye gönderdiğimiz öğrencilerimizden biliyoruz. Öğrencilerimizin burada aldığı eğitim çok iyi bir eğitimdir. Geri dönüşleri öğrencilerimizden alıyoruz. Oradaki hocaları, aldıkları eğitimin kaliteli olduğunu her defasında söylüyorlar. Müzik bölümünde 11 öğretmenimiz var. Bitlis’in şartlarında çok geniş bir yelpazede eğitim veriyoruz. Örneğin piyano, gitar, keman, kabak kemane, ney, flüt, çello, bağlama gibi bütün bu enstrümanların eğitimini veriyoruz. Bizim şu anda Türkiye’nin iyi üniversitelerinde eğitim alan mezun öğrencilerimiz var. Geçen yıl 36 öğrencimizden 24’ü ilk etapta 4 yıllık üniversite kazandı. Bu yüzde 70 gibi bir başarı demektir. Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bu yıl mezun öğrencilerimizin başarısı daha da yükselecektir” dedi. Öğrencilerden Emirhan Alp ise 2023 yılında Ziya Eren Güzel Sanatlar Lisesinde eğitim aldığını belirterek, “Bizler burada temel olarak solfej eğitimi, nota eğitimi ve aynı zamanda Türki müziği eğitimi alıyoruz. Ben burada Türk Sanat Müziği eğitimi alıyorum. Ana enstrümanım da ut. Bireysel hocamızla eğitimlere başladığımızda ilk önce enstrümanımızı tanıyoruz. Ardından makam ve usul geçerek, bu yönde eserler icra ediyoruz. Buraya gelecek arkadaşlarımıza tavsiyem, asla pişman olmayacak, üstüne kendilerini geliştirecektir” şeklinde konuştu.
Adana Adana’da turfanda karpuz hasadı başladı Türkiye’nin en önemli karpuz üretim merkezlerinden Adana’da tescilli turfanda karpuz hasadı başladı. Tarlada kilosu 11-12 liradan satılan karpuzlar, kamyonlara yüklenerek Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Ülke genelinde üretilen 4 milyon ton karpuzun yüzde 25’ini karşılayan kentte turfanda karpuz hasadı, deniz kıyısındaki Karataş ilçesi Kapı Mahallesi’nde başladı. Kentte yaklaşık 105 bin dekar üzerine ekilen karpuzda bu yıl 700 bin ton verim beklendiği bildirildi. Tarlada kilosu 11-12 liradan satılan karpuz, iç piyasanın yanı sıra Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Rusya’ya da ihraç ediliyor. “1 dönüme 4-5 ton verim alınıyor” Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Dünyada Çin’den sonra en fazla karpuz üretimi Adana’da yapılıyor. Karpuz hasat olgunluğuna ulaştı. Şu anda karpuz tarlada 10-12 lira arasında değişiyor. Şu anda yurt dışı kapıları açık ancak turfanda karpuz verimi biraz az. Şu an 1 dönüme 4-5 ton arasında verim alınıyor. Ovada hasat başlayınca rekolte 8-9 tona ulaşacak” ifadelerini kullandı. Çiftçinin dönüme maliyetinin 35 bin lira olduğunu anlatan Doğan, “Fiyatlar şu anda gayet iyi. Kilogramda çiftçiye maliyeti 9-9 buçuk lira. Çiftçimiz 11-12 liranın altında karpuzu sattığında para kazanamaz. Haziran ayının başında ovada hasat başlayacak ve hasat bollaşacak” dedi. “Karpuz olgunluğa erişmeden hasat edilmemeli” Ham karpuz timlerinin tarlalarda gezip denetim yaptığına dikkat çeken Doğan, daha sonra şunları söyledi: “Çiftçimiz karpuzunu hasat etmeden önce ilçe tarım müdürlüklerine müracaat edecek ve onayını aldıktan sonra hasat yapacak. Ham karpuz timleri, ham karpuzların piyasaya girmesini engelleyecek. Şu anda Adana karpuzumuz tadı, rengi, kokusu ve aromasıyla ünlü bir karpuz. Bu yıl geçen seneye oranla ekim alanı arttı. Çitçimiz karpuzdan para kazanınca ekim alanı arttı. Havalar çok aşırı sıcak gitmezse karpuz fiyatları böyle devam edecek. Çiftçimiz bu sene de para kazanırsa eğer ekim alanı artacaktır. Ham karpuz kırılmazsa eğer fiyatlar düşmez. Karpuz hasat olgunluğuna erişmeden hasat edilmemeli. Çiftçi ve tüccarlar buna dikkat etmeli.”
İstanbul İbrahim Erkal, ölümünün 7’nci yıldönümünde şarkılarıyla anıldı Büyükçekmece Belediyesi tarafından 7 yıl önce hayatını kaybeden sanatçı İbrahim Erkal için düzenlenen anma programında Erkal’ın anısına çıkarılan "Hürmet" isimli albümde yer alan sanatçılar Serkan Kaya, Ceylan, Zehra, Kafadar Grubu, Irmak Arıcı, Sufle ve Aydilge sevilen şarkıları seslendirdi. Büyükçekmece Belediyesi, 7 yıl önce hayatını kaybeden sanatçı İbrahim Erkal’ı anma amacıyla “Yıldızlar Arasında Senin Şarkıların” isimli etkinlik düzenledi. Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, İbrahim Erkal’ın eşi Filiz Erkal, oğlu İbrahim Eralp Erkal ve birçok Büyükçekmeceli vatandaş katıldı. Anma gecesine gelen sanatçılardan Serkan Kaya, Ceylan, Zehra, Kafadar Grubu, Irmak Arıcı, Sufle ve Aydilge İbrahim Erkal’ın şarkılarını sahneye çıkarak söyledi. Erkal’ın anısına çıkarılan “Hürmet” isimli albümde de yer alan sanatçılara Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün tarafından plaket takdim edildi. “İbrahim Erkal şiir ve şarkılarıyla, güzelliği ile, insancıllığıyla, ailenin, sevenlerinin kalbinde taht kurmuştur” Program öncesi konuşan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “İbrahim Erkal’ı kaybedişimizin tam 7. yılı. Çok kıymetli bir aile ferdimizdi. Yeğenimin eşiydi. Çocukları, eşi ve onunla çok mutluyduk. Bir takım şiirlerinde, şarkılarında dile getirdiği gibi aramızdan sessiz sedasız kimseye sormadan ayrıldı. Genç yaşta ayrılması tabi ki aile için büyük bir üzüntü. Ama hala ülkenin her bir yerinde, Anadolu’da, gittiğimiz memleketinde daha yoğun İbrahim Erkal dinleniyorsa gitmeden önce bu ülkeye, bu dünyaya sanat adına demek ki önemli şeyler bırakmış ki bunlar çalınıyor. Zaten bazı değerler, bazı şeyleri kaybettikten sonra anlaşılır. İbrahim Erkal ve bazı sanatçılarımızın değerlerinin, onları kaybettikten sonra daha çok anlaşıldığına yaşamım boyunca şahitlik ettim. Ruhu şad olsun. İbrahim Erkal şiir ve şarkılarıyla, güzelliği ile, insancıllığıyla, ailenin, sevenlerinin kalbinde taht kurmuştur. Bu şekilde anılmaya devam edecektir. Çocukları, yeğenim onu yaşatmaya devam edeceklerdir. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı. “Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” Sanatçı İbrahim Erkal’ın eşi Filiz Erkal ise “7 sene geçmesine rağmen insanların gönlüne girmesi bana çocuklarım için büyük bir onurdur. İbrahim gerçekten herkesin dediği gibi bir halk ozanıydı. Halkın sanatçısıydı ve hala halkın içinden. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Vefatından sonra da İbrahim için kötü diyen tek kişi görmedim” diye konuştu. Etkinlik öncesi konuşan sanatçı Irmak Arıcı, çok mutlu ve gururlu olduğunu ifade ederek, “Yer yer duygulanacağız. İbrahim Erkal benim için bir müzisyen olarak gerçekten çok kıymetli. Ailesini tanıma fırsatını bulduğum için çok mutluyum. Kendileri çok kıymetli insanlar. Müzisyen olarak değil, insani duygularıyla da bize her zaman örnek olduğu için kendisini rahmetle anıyorum” diye konuştu. Etkinlik öncesi konuşan bir başka sanatçı Serkan Kaya ise “İbrahim Erkal hepimiz için çok kıymetli bir insandı. Onu her zaman sevgi ve hürmetle anıyoruz ve anmaya da devam edeceğiz. Söylenecek çok şey var ama kelimeler yetmez” dedi. Programda konuşan Kafadar grubu üyeleri “ Biz ‘Vur dibine’ isimli şarkıyı seslendirdik. Zaten birçok şarkısı olduğu gibi o da çok beğendiğimiz bir şarkıydı. Bize kısmet oldu. Şarkılar çok güzel. Geçmişte İbrahim ağabey ile birçok anımız da olmuştu. Çok duygusal ve etkileyici oluyor. Keşke aramızda olsaydı da onunla beraber yapsaydık. O yüzden çok hüzünlü oluyor” ifadelerini kullandı. (MY-MD-