EKONOMİ - 12 Eylül 2017 Salı 10:27

'İnşaat sektörü, lokomotif sektör olma görevini sürdürüyor'

A
A
A
'İnşaat sektörü, lokomotif sektör olma görevini sürdürüyor'

ERA Gayrimenkul Genel Müdürü Özhan Atalay, büyüme rakamları değerlendirmesinde inşaat sektörünün lokomotif sektör olma görevini sürdürdüğünü belirtti.

ERA Gayrimenkul Genel Müdürü Özhan Atalay 2017 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Atalay, Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme rakamlarında inşaat sektöründe yüzde 6,8 gibi bir artış olduğunu belirterek, “Başta Kredi Garanti Fonu olmak üzere, hükümetin teşvik ve desteklerinin etkisi, konut kampanyalarının sürdürülmesi, bankaların konut kredisi kampanyaları, konut kredi faiz oranlarının göreceli düşük kalmaya devam etmesi ve konutta KDV indiriminin uzatılması gibi etkenler ile birlikte ulaşılan bu rakamın gelecek olan reformlarla güçlenerek devam edeceğini düşünüyorum” dedi

“Sanayinin yükseliş trendinde olması hepimiz için sevindirici bir gelişme”

Verilere detaylı bakıldığında büyümeye inşaat sektörüyle birlikte en güçlü katkının yüzde 6,3’le sanayi sektöründen geldiğini söyleyen Atalay, “Sanayide yaşanan bu gelişme hepimiz açısından gelecek adına umut verici diyebilirim. 2023 hedeflerine ulaşmada sanayinin yükseliş trendinde olması hepimiz için sevindirici bir gelişme olsa gerek” şeklinde konuştu.

Tüm bu gelişmelerin yanı sıra toplamda yüzde 5,1’lik büyümeye katkı sağlayan net dış talebin yüzde 1,8 olmasının da Türkiye’ye sağlanan döviz girdisi açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Atalay, şunları kaydet: “Yapılacak ekonomik reformlarla birlikte bu rakamında hayli yukarılara çıkacağını düşünüyorum. Her ne kadar toplam büyüme rakamı genel beklentinin biraz altında gerçekleşmiş olsa da inşaat sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörü olduğu gerçeğini bir kez daha görmüş olduk. Bu vesileyle sektörün öz güvenin pekişmesi ve bu ay itibariyle sektörün tekrar hareketlenecek olması ekonomideki canlanmayı desteklemeye devam edecektir diye düşünüyorum”. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”