POLİTİKA - 29 Mayıs 2015 Cuma 07:12

'İnşallah makam aracım yerli otomobil olacak'

A
A
A
'İnşallah makam aracım yerli otomobil olacak'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Benim ahtım var, eğer Allah nasip ederse 2020 yılından önce benim makam arabasını yerli araba yapacağım” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli’de kanaat önderleri ile buluştu. Yemekli olarak gerçekleştirilen toplantıya Bakan Işık ile birlikte İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Benim ahtım var, eğer Allah nasip ederse benim makam arabasını yerli araba yapacağım” dedi.

Bugün çok hayırlı bir imza attıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Yerli otomobilin birinci fazını bitirdik. Allah nasip ederse bu ülke 2020 yılından önce yerli otomobil ile tanışacak. O zaman inanıyorum ki burada, gelirken karşılaştığımız araçların çok büyük bir kısmı da yerli araba olacak. Benim ahtım var, eğer Allah nasip ederse benim makam arabasını yerli araba yağacağım” şeklinde konuştu.

Toplantıdaki konuşmasında HDP’ye yüklenen Bakan Işık, “Benim şu anda doğu ve güneydoğuda gitmediğim hiçbir il yok. Teşkilat görevlerim dolayısıyla her birine en az 2 defa gittim. O zaman bu BDP’lilerin, HDP’lilerin sesleri hiç çıkmıyordu. Eğer bugün bunlar HDP’liyim diyorsa bilin ki bu Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürt realitesini tanıyoruz ve bunu çözeceğiz’ demesine borçlular. Ama şimdi Erdoğan’ı suçluyorlar. Kürtçe televizyonu bu memlekete AK Parti getirdi. O günlerde o baskının, o zulmün olduğu günlerde, devletin her yaptığını meşru gösteren medya bugün Selahattin Demirtaş’ı adeta bir demokrasi kahramanı olarak gösteriyor. Daha düne kadar bu bölge insanına yapılan her türlü eziyeti ‘Devlet terörler mücadele ediyor’ diye, her türlü hukuk dışılığı savunan ve bunu manşetlere taşıyan bir medya grubu, acaba ne değişti de Demirtaş’ı cilalayıp meydanlara çıkarıyor.

Ey Demirtaş, sen değişeceksin ben de seni destekleyeceğim. Bir defa Kürt halkı muhafazakardır. Sen kalkacaksın bununla mücadele edeceksin. Neymiş diyanet işlerini kaldıracakmış. Sana ne kardeşim? Benim Kürt kardeşimin köyüne suyunu götürmezsen sana gücenir. Kürt kardeşimin köyüne yolunu götürmezsen sana gücenir. Ama Kürt kardeşimin köyüne imamı göndermezsen sana küser” diye konuştu.

"AK PARTİ’DEN KURTARALIM HESABINDALAR"

Birilerinin Türkiye’de istikrarı bozmak için fitne tohumlarını yerleştirmeye çalıştığını ifade eden Bakan Fikri Işık, “Kim ‘Biz Türk’üz bize oy verin’ diyorsa, kim ‘Biz Kürt’üz bize oy verin’ diyorsa bilin ki bu ülkeye kötülük yapıyor. Biz aynı kökenin siyasetini yapıyoruz. Şu an Türkiye’de HDP’ye gazı verelim HDP yükselsin. Nasıl olsa HDP yükselince MHP’de yükselecek. AK Parti tek başına iktidar olamasın. Bu ülkede CHP, MHP, HDP koalisyonu kuralım. Bu sayede bu ülkeyi AK Parti’den kurtaralım hesabındalar. Bu ülkenin koalisyonlardan neler çektiğiniz hepiniz çok iyi biliyorsunuz. İki noktaya dikkat çekeceğim. Bu ülkede pijamayla Başbakan karşılamayı özleyen insanlar var. Onlar şu anda televizyon kanallarında HDP, MHP, CHP propagandası yapıyorlar. Onlar alışmışlar. Başbakan görevi alır almaz onlara giderek bakanlar kurulunu kimlerden kurayım diye sormaya gidiyordu çünkü” dedi.

HDP’nin Eskişehir’de eşcinsel bir aday göstermesine de değinen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Aday koyduğu adam eşcinsel. Ben eşcinsellerin evliliğinin yasallaşması için çalışacağım diyor. Benim Kocaeli’deki Kürt kardeşim bunlara oy verirse neyi desteklemiş olacak? Bir tanesi kalkıyor dinle diyanetle ilgili öyle şeyler söylüyor ki insanın aklı almıyor. HDP ile ilgili zaten başka bir şey söylemeye gerek yok. Bakın doğuda muhafazakar aday batıda eşcinsel aday. HDP bu listelerle barajı aşacak da memlekete ne hayır gelecek. Aksine HDP bu listelerle barajı aşamazsa bir daha da böyle liste yapmaz” ifadelerini kullandı.
Son olarak AK Parti’nin seçimlerde zayıflamasının çözüm sürecini de olumsuz etkileyeceğini belirten Işık, “Bakın bugün çözüm sürecinin mimarı AK Parti’dir. AK Parti olmasaydı bırakın çözüm sürecini şu son 12 yılda elde edilen haklar olabilir miydi? AK Parti bu ülkede özgürlükleri teminat altına alan parti oldu. Ama birileri fena halde rahatsız oldu. Birileri bu memleketin kaynaklarını kısa yoldan cebine aktarma işini artık yapamıyor. Özellikle AK Parti zayıflarsa çözüm süreci de zayıflar” dedi.

DİNÇER AKBİR - GÜRCAN YILMAZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta tarhana ve firik vakti Kahramanmaraş’ın adıyla özdeşleşen ve Avrupa Birliği’nden (AB) coğrafi işaret tescili alan ‘Maraş tarhanası’ üretimin başladığı yaz mevsiminde damakları tatlandırıyor. Kahramanmaraş’ın geleneksel lezzetlerinden biri olan Maraş tarhanasında yaz mevsiminin gelmesiyle üretimi hızlandı. Dört mevsim tüketilen doyurucu özelliği ve sağlığa faydası ile bilinen tarhana ve firik tezgahlardaki yerini aldı. Firik, çerezlik cips, çorbalık olarak kendine has tadı ve aromasıyla damaklara lezzet katan tarhana, tok tutma ve organik olmasıyla her kesimin damak zevkine hitap ediyor. Yoğurt, buğday, kekik ve tuz karışımı ile hazırlanan ürün bir günde elde ediliyor. Önce yaş olan tarhana firik olarak, kuruyunca ise tarhana olarak tüketiliyor. Kentteki iş yerlerinde kilogramı 200 liradan satılan tarhana yıl boyunca tüketiliyor. Esnaf Muhammed Ali Günalan, “Tarhana yoğurt ve dövme ile karışımından elde ediliyor. Makinalar ile serilir iki üç saat güneş altında kuruduktan sonra firik olur. Daha sonra bir gün boyunca kurumaya bırakılınca tarhana olur” dedi. Müşteri Serdar Kulaklı, “Kahramanmaraş’ta kolay kolay patates cipslerini sevmez. Hem besleyici hem çok faydalı her yere götürüyoruz” ifadesini kullandı. Esnaf Harun Reşit Özpınar, “Kentimize özgü yöresel lezzet. Sağlığa faydalı çocuk gelişimine faydalı. 6 Şubat depremleri sonrası insanlar birbirleriyle yardımlaşarak devletimizin de desteği ile yaralar sarılıyor. Buğday cipsi olarak adlandırılıyor. Bademli, fıstıklı, biberli, kuru meyvelisi gibi farklı çeşitlerde hazırlanıyor” dedi.
İstanbul Bahçelievler’de 2 ay boyunca dükkanın önünden süt çalan hırsız kamerada Bahçelievler’de bir hırsız, 2 ay boyunca organik köy ürünleri satan dükkanın kapısına bırakılan ürünleri çaldı. Dükkanın kapısına dadanan şüphelinin, sütü çaldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, Bahçelievler Yenibosna Merkez Mahallesi Mithat Paşa Caddesi’nde organik gıda ürünleri satan bir işletmede meydana geldi. İddiaya göre, her sabah saat 05.00 sıralarında dükkanın önüne gelen sütçüyü kollayan şüpheli, 2 ay boyunca işletmenin kapısına sütçü tarafından bırakılan süt ve yoğurtları çaldı. Bırakılan ürünlerdeki eksikleri fark eden işletme sahibi, sütçünün eksik bıraktığı düşünerek hırsızlığı fark etmedi. Dikkat çekmemek için her gün bir ürün çalan şüpheli, işletme sahibinin 2 ay sonra güvenlik kamerasını izlemesiyle olay ortaya çıktı. Hırsızlığı alışkanlık haline getiren şüphelinin 2 ay boyunca bir gün süt, bir gün yoğurt çaldığını ifade eden dükkan sahibinin, toplam 10 bin liralık zararının olduğu öğrenildi. Kimliği belirsiz şüphelinin, kapının önüne bırakılan sütleri poşetine koyarak çaldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, kapının önünü kolaçan eden şüphelinin bir süre sonra eşiğe oturarak dışarıda bırakılan sütleri çaldığı görüldü. “Biz sütçü ürünleri bırakmıyor zannediyorduk ama değilmiş, meğer hırsız gelip götürüyormuş” İki aydır yaşanan hırsızlıkla ilgili olarak konuşan isimli işletme sahibi Saime Arslan, “Sütçü her sabah 5’te buraya sütleri bırakıyor. Biz bırakmıyor zannediyorduk. Bir iki aydır devam ediyor. Dün eşim fark ediyor. Kameradan bakıyoruz süt ile yoğurdu alıp gidiyor. Bu iki aydır oluyor. Biz sütçü ürünleri bırakmıyor zannediyorduk ama değilmiş meğer hırsız gelip götürüyormuş. Yoğurtlara dokunmuyor sütleri alıp götürüyor. Bir gün süt alıp gidiyor bir gün yoğurt alıp gidiyor. Adam evinde sütü bittikçe alıp götürüyor. 10 bin liralık bir zararımız var bir ay boyunca her gün 5 litrelik süt alıp gitmiş adam. Şikayetçi olmadık ama böyle devam ederse şikayetçi olmayı düşünüyoruz” dedi.
Bursa "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" Sergisi Nilüfer’de Nilüfer Belediyesi, geçen yıl hayatını kaybeden ressam Orhan Taylan’ın çalışmalarını "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" isimli sergide sanatseverlerle buluşturuyor. 1 Mayıs işçi Bayramı yaklaşırken Nilüfer Belediyesi, sokağın direnişini anlatan özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl hayatını kaybeden, 1 Mayıs kutlamalarının simge afişlerinin öncüsü Orhan Taylan’ı da anma niteliği taşıyan, "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" isimli sergi, Nilüfer’de iki ayrı salonda beğeniye sunuldu. Serginin açılışını, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Orhan Taylan’ın eşi Melek Taylan Ulagay ve oğlu Ferhat Taylan birlikte yaptı. Çok sayıda davetlinin de katıldığı serginin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, çok anlamlı bir sergiye ev sahipliği yaptıklarını ifade ederek, “Orhan Taylan’ın anlamlı ve güzel eserlerine ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Nilüfer Belediyesi her zaman sanata ve sanatçıya sahip çıkmıştır. Bundan sonra da bu anlayış devam edecek. Bu eserleri bizlerle buluşturan ailesine ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Nilüfer’in çok anlamlı bir sergiyi Bursa ile buluşturduğunu vurgulayarak, “Orhan Taylan’ın gezi olayları sırasında sokağın direnişini sanata dönüştürmesi inanılmaz değerli. Ailesine de bu çalışmalara sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Bu sergi çok büyük anlam içeriyor. Verilen mücadeleyi anlatmak açısından bu eserlerin ileri ki yıllara taşınması gerekir. Sanata sahip çıkmak herkesin sorumluluğudur. Bizim aydınlanmamızı kültür-sanat yapacaktır. Nilüfer’deki sanata sahip çıkma anlayışı Bursa genelinde de devam edecek. Bursa sanat kenti olmak zorunda” dedi. Sergi açılışında duygularını ifade eden Orhan Taylan’ın oğlu Ferhat Taylan da emeği geçenlere teşekkür ederek, “Babam burada olsaydı çok mutlu olurdu. 10 yıl önce yaptığı çalışmalarının kamusal alanda sergilenmesine çok sevinirdi. Biz de aile olarak onun emeğine sahip çıkıldığı için çok mutlu olduk” diye konuştu. Orhan Taylan’ın, büyük kısmını 2013 yılında yaptığı Gezi resimleri ile DİSK’le beraber çalıştığı dönemden afişleri, fotoğrafları, çizimleri ve yazılarını buluşturan sergi, aile arşivi yanında DİSK ve salt arşivinden bir seçkiyi de Bursa’ya taşıyor. Sergi, 28 Temmuz’a kadar Nâzım Hikmet Kültürevi ve Meteor I Balat Kültürevi’nde beğeniye açık kalacak.
Bursa Hayat kurtaran hastane çalışanları, sesleriyle mest etti Bursa’da hayat kurtaran hekim, hemşire ve hastane çalışanları, sesleriyle de Bursalılardan büyük alkış topladı. Bugüne kadar bir çok kişinin hayatına dokunan doktor, hemşire ve hastane çalışanları, kurdukları koroyla da sahnede de ne kadar başarılı olduklarını gösterdi. Spordan beslenmeye, kültür sanattan sosyal sorumluluk projelerine kadar bir çok alanda yer alan sağlık çalışanları, ’Türk Halk Müziği Korosu’ konseriyle Bursalıları mest etti. Yılın güzelliklerini anmak ve baharın ritmini yakalamak için sahneye çıkan Medicana Bursa Hastanesi Türk Halk Müziği Korosu, sergiledikleri performansla salonu dolduranlar tarafından ayakta alkışlandı. Verdikleri konserle büyük beğeni toplayan sağlık çalışanlarını tebrik eden Medicana Bursa Hastanesi Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Remzi Karşı, "İlk 4 konserimiz, Türk Sanat Müziği ile ilgiliydi. Bu sefer Türk Halk Müziği konseri verdiler. Türk Halk Müziği’nde coğrafyamızın sesi ile coğrafyamızın ezgilerini birleştiriyoruz. Bu bizler için çok kıymetli. Çünkü kadim uygarlıklardan beri sanat ile tıp bir arada yürümüştür. Bugün müzik ile sanatın en güzel örneklerinden bir tanesini burada vermek için bulunuyoruz. Tüm doktorlarımız, çalışanlarımız yani tüm sağlıkçılar, hastaya ve hastaneye dokunan herkes bizim solistlerimiz. Kurum olarak sporun ve sanatın yanında her zaman bulunmuşuzdur. Bulunmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Şef Kemal Kamalı yönetimindeki koro ve solo eserlerden oluşan konser seyircilerin beğenisini kazanırken, Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, Medicana Bursa Hastanesi İcra Kurulu Üyesi Dr. Engin Bozkurt, Başhekim Dr. Neşe Tunalı, Başhekim Yardımcısı Dr. Burak Canver, Medicana Sağlık Grubu Hukuk Müşaviri Av. Murat Davarcı, Medicana Bursa Hastanesi Genel Müdür Yardımcıları Mehtap Koçak ve Ayhan Yörük, Tıbbi Kurucu Direktörü Prof. Dr. Serdar Ener, Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Olcay Keskin’de sağlıkçıları bu güzel gecede yalnız bırakmadı.