EKONOMİ - 18 Eylül 2014 Perşembe 11:06

IŞİD, Türk firmalarını vurdu

A
A
A
IŞİD, Türk firmalarını vurdu

Ortadoğu’da yaşanan sıkıntı ve IŞİD varlığı, Türkiye’nin en önemli ihracat kapılarından biri olan Irak’a yapılan ihracata darbe vurdu.

IŞİD saldırılarıyla Irak’a yapılan ihracat neredeyse yarıya düştü. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, Türk firmalarının bölgeden seri şekilde çekildiğine dikkat çekerek, “Irak’ı kaybediyoruz. İş dünyası olarak sıkıntıdayız ve kayıplarımız çok yüksek” dedi.

Türk iş dünyası, Irak Şam İslam Devleti (İŞID) varlığıyla birlikte Türkiye’nin en önemli ihracat alanı olan Ortadoğu’dan ve özellikle en önemli 2. ihracat kapısı olan Irak’tan hızla çekilmeye başlarken, ihracatta da büyük oranda düşüş yaşanıyor. İş dünyasının son dönemde yaşadığı sorunlarla ilgili İHA muhabirine açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türk iş dünyasının büyük sıkıntıda olduğunu söyledi. “Ortadoğu’daki sıkıntı ve IŞİD’in ortaya çıkardığı huzursuzluk ortamında en büyük ihracat alanımız olan bu bölgelerden biz çekilmek zorunda kaldık ve gittikçe seri bir şekilde çekilmeye de devam ediyoruz” diyen Aşut, burada nasıl bir önlem alınacağı ve nasıl bir çalışma yapılması gerektiğinin uluslararası bir devlet politikası olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun hangi aşamasında, nerede olacağıyla ilgili devlet politikası konusunu uygulayıcıların önümüzdeki süreçte mutlaka kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Aşut, “Tabi öyle bir duruma geldi ki, Türkiye’nin tam seçim atmosferinde bu olaylar iyice tırmanarak yukarıya doğru çıktı. Burada büyük uluslararası politika yapıcılar, buradan sebeplenmek için bu hareketi ortaya attılar ve bu hareketi o yönde yapmaya çalışıyorlar. Bizim burada yapabileceğimiz en önemli konulardan birisi dış politikamız ve dış ekonomi istihbaratımızı iyi çalıştırmamız gerekiyor. İstihbarat sadece ülkelerin siyasi yapıları için değil, ekonomisi için kurulan bir yapı zaten. Biz tekrar bu ekonomi istihbaratımızı harekete geçirmeliyiz. Burada gene iş dünyasına büyük bir görev düşecek ve bu görevi iş dünyası en iyi şekilde yerine getirecektir” diye konuştu.

IŞİD’in tanımlanması çok zor bir yapı olduğuna, çok farklı yerlere gitmeye başladığına ve sıkıntılı bir süreç yaşandığına işaret eden Aşut, “Bu çerçevede bizim öncelikle dış politika konusunda biraz daha farklı bakarak yürümemiz gerekiyor. Yeni hükümetin bunu daha çabuk hareket ettirmesi gerekir. Tabi Sayın Cumhurbaşkanı'nın Katar ziyareti de burada önemli bir ayaktı, o ayak sonrasında bazı şeylerin değişebileceğini düşünüyorum. Güvenlik Zirvesi’nden çıkan sonuçlar da bizim önümüzdeki süreçteki politikamızı değiştirecektir” şeklinde konuştu.

“IRAK’I KAYBEDİYORUZ”
Türk iş dünyasının şu anda büyük bir sıkıntı içinde olduğunu ve bu sıkıntıyı atlatması gerektiğini dile getiren Aşut, “En büyük ihracat kalemlerimizden birisi olan Ortadoğu’yu, Irak’ı kaybetmek üzereyiz, kaybediyoruz. Bu sıkıntıyı atlatabilmemiz için orada olmamız gerekiyor. Ve biz oraya girmediğimiz müddetçe başkaları mutlaka girecektir. Türkiye’den Irak'a yapılan aylık ihracat 1 milyar doları geçmişken, IŞİD saldırılarıyla birlikte Temmuz ayı itibariyle 560 milyon dolar seviyelerine geriledi. TİM verilerine göre Ağustos ayında çok küçük bir miktar artışla 630 milyon dolara yükseldi ama yılın geri kalanında bu seviyede kalsa bile, yıl bazında 3-3,5 milyar dolarlık bir ihracat kaybı oluşabilir” ifadelerini kullandı.

“RUSYA’YA UYGULANAN AMBARGO BİZİM İÇİN AVANTAJ”
Öte yandan, Avrupa’dan da ekonomik yönde olumlu sinyaller gelmeye başladığını ancak, bunun çok yavaş yürüdüğünü ifade eden Aşut, Türk firmalarının açığını kapatabilmek için mutlaka başka kalemlerle daha farklı bölgelere giriş yapıp ticaretini artırması gerektiğini vurguladı. Türkiye kalkınmasını ve büyümesini sadece dış ticarete, ihracata odaklandırdığı için bazı şeylerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini de belirten Aşut, şöyle devam etti: “Öncelik dış ticaret olmalı. Tabi buradan birilerinin ağlaması bize avantaj olarak dönebilir. Rusya’nın, Avrupa Birliği tarafından ambargoya tabi olması bizi burada avantaj yönüne doğru çeviriyor. Bizim burada daha akılcı bir politikayla Rusya üzerindeki ticaretimizi arttırmamız gerekiyor. AB üyesi değiliz ama AB, Rusya’ya uygulayacağı ambargolara bizim de uymamızı isteyecektir. Ama bizim orada çok ince bir çizgi halinde giden ilişkilerde dikkatli hareket ederek ticaretimizi devam ettirmemiz gerekiyor. Kaybettiğimiz eksiklerimizi büyük bir ihtimalle Rusya üzerinden tamamlayabiliriz.”

“YURT DIŞI PAZARLARINA YATIRIMCI OLARAK GİRERSEK KALICI OLURUZ”
Türk firmalarının ve ihracatçıların Ortadoğu’daki kayıplarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Aşut, bu kaybı mutlaka başka pazarlarda kapatmak zorunda olduklarını söyledi. İş dünyasının zaten valizi elinde, devamlı hareket halinde olduğunu dile getiren Aşut, şunları söyledi: “Yeni pazarlara girdiğimiz zaman mutlaka oraya mal satarak girelim diye uğraşmamamız lazım. Yatırım yaparak girebilirsek o zaman daha kalıcı oluruz. Yatırım yaparak girdiğimiz pazarlarda kalıcıyız. Mısır’da sıkıntımız olmasına rağmen oradaki yatırımlar Türkiye’nin oradan çekilmesini önlüyor ve Türkiye’nin orada üretim yapısını tekrar gözden geçirip değişik varyasyonlarla üretim yapması gerektiğini gösteriyor. İhracat ve yatırım açısından evet, bir devlet politikası oluşturulmalı ama iş dünyası da yeni pazarlarla bu eksiğini kapatıyor zaten. Başka şansımız yok. Devlet de arkamızda, gerekli desteği veriyor ama finansal olarak değil, politika olarak o destek politikalarında bizim bir revizyon yapmamız gerekiyor.” 

KIYMET GÖKÇE
MERSİN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya tarımının sorunları konuşuldu Malatya Tarım Platformu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen istişare toplantısında kentin tarım sektöründeki sorun ve sıkıntıları konuşuldu. Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde gerçekleşen toplantıya Tarım Platformu üyeleri olan birlik başkanları, dernek başkanları, kooperatif başkanları, kadın girişimcileri, örnek yetiştiriciler ve teknik personeller katıldı. Programda bir konuşma yapan Tarım Platformu ve Birlik Başkanı İhsan Akın, "Burada bulunmamızın asıl amacı sorunlarımızı konuşmak, istişare etmek ve çözüm önerileri sunmak. Proje, hibe ve destekler ile ilgili görüşerek üreten ve üretime katkıda bulunan herkesin yanında olmak istiyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her platformda üreticilerimizin yanında olarak onlara destek olmaya devam edeceğiz" dedi. Gıda ve su olmadan hiçbir canlının yaşayamayacağını ifade eden Akın, "İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz ve üretene her alanda ve her anlamda destek olmamız gerekmektedir. Burada bizler bazı zamanlarda olduğu gibi yerel yöneticilerimizden de büyük destekler bekliyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlarında elini değil bedenini taşın altına koyması gerekmektedir. Üretime ve üretmeyen insanlarımızı daha çok yönlendirmemiz için her koşulda hangi şartta olursa olsun destek verip yardımcı olmamız gerekmektedir" diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan katılımcılar da yaşadıkları sorun, sıkıntı ve eksiklikleri dile getirdiler. Üreticilere verilmesi gereken desteklerden bahseden katılımcılar, proje ve yapılması gerekenlerle ilgili kurum ve kuruluşların kendilerine destek olmalarını istediler. Başkan İhsan Akın ise gerekli yerlere sorunları ve sıkıntıları ileteceklerini belirterek bu tür konuların yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Malatya Geçit: “Çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa edeceğiz” ‘Başkanım Yanımda’ projesi kapsamında Kaynarca Mahallesi’nde düzenlenen istişare toplantısında mahalle sakinleriyle bir araya gelip, talepleri yerinde dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçenin 81 mahallesinin gelişmişlik seviyesini aynı düzeye çekip, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artıracaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Sabri Akdağ Kültür ve Sanat Merkezinin ön kısmında düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısına AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, Yeşilyurt Belediyesi Meclis Üyeleri ve Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, MASKİ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri, Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantının oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner, “Vatandaşlarla bire bir irtibata geçerek sorunları yerinde dinleyen ve çözüm üretmeye gayret eden Belediye Başkanımıza tüm mahalle sakinleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mahallemiz İlhan Başkanı seviyor ve kendisine umut bağlamıştır. İnşallah güzel işler yapılacak, bizler buna inanıyoruz” dedi. AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı ise, "İlçemizin her noktasının gelişimi bizim için önemlidir. Çevre yolunun alt tarafı diye tabir edilen tüm yaşam alanlarının hak ettiği değere kavuşması içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilyurt’ta deprem yaralarını sarmak adına başlattıkları planlı, sistemli ve koordineli çalışmalara vatandaşların taleplerine göre şekil verdiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise en büyük hedeflerinin daha güzel ve daha çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa etmek olduğunu söyledi. Yeşilyurt’un her noktasına kaliteli ve kalıcı hizmetler götürmek için özveriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Geçit, ortak amaçlarının 81 mahallenin tamamının yaşam kalitesini aynı düzeye getirmek olduğunu söyledi. “Ayırmadan, ayrıştırmadan, var gücümüzle Yeşilyurt için çalışıyoruz” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden inşa ederken her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını hatırlatarak, “İlçemizin 81 mahallesi bizim için ayrı bir değer ve kıymet taşımaktadır. Bizim öncelikli hedefimiz ilçemizin tüm yaşam alanlarının gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye getirmektir. 81 mahallemizin aynı kalitede hizmetlere kavuşmasıyla birlikte bütün hemşerilerimizin güzel, modern ve yaşanabilir alanlarda güvenli bir hayat sürmesidir. Belediyedeki ekiplerimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla ve kurum temsilcilerimizle hemşerilerimizin her daim emrindeyiz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız büyük depremler yüreğimizi dağladı, büyük acılar yaşadık ancak bize radikal dönüşüm fırsatı da getirdi. Deprem bölgelerini önceleyen ve çok büyük yatırımların bu bölgeye gelmesini sağlayan merkezi hükümetimizin de destekleri neticesinde ilçemizin dört bir tarafındaki deprem yaralarını el birliğiyle sararak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha yaşanabilir bir ilçe emanet etmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Başkan Geçit, hep birlikte hareket ederek güzel işlerin altına imza atacaklarını da ifade ederek, “Kaynarca ile bu bölgemizin sorunlarını ve çözüm yollarını hep birlikte ele aldık, iletilen sorunların çözümü için hemen harekete geçeceğiz. Bu birliktelik ve ortak gayretle Kaynarca Mahallemizi ileriye taşıyarak, daha iyi bir yaşam alanı haline getirmek için kararlıyız. Vatandaşımızın memnuniyeti için ne kadar çalışsak azdır, bize duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. ‘Başkanım Yanımda’ projemiz ile de vatandaşlarımızın ayağına kadar giderek, sorunları bire bir dinliyoruz, hep birlikte çözüm yollarını ele alıyoruz, çok verimli görüşmeler yapıyoruz. ‘Hemşerilerimizle Birlikteyiz’ demek, sadece yan yana olmak değil, birbirimize değer katmayı, zor zamanlarda birlikte mücadele etmeyi ve mutlu anları paylaşmayı içermektedir. Bu birlik, bugün ve gelecekte güç ve kararlılıkla yol almamızı sağlayacaktır, buna eminiz. Çünkü biz bu yola çıkarken Yeşilyurt’u iki yıl içerisinde yeniden ayağa kaldıracağız diye sözler verdik, bu sözü yerine getirmek içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz, durmak asla yok haftanın yedi günü 24 saat Yeşilyurt için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Kaynarca mahalle sakinlerinin taleplerini paylaştıkları ‘Başkanım Yanımda’ projesi çerçevesinde gerek Yeşilyurt genelinde gerekse de Kaynarca bölgesinde yapılacak yeni düzenlemeler, imar plan uygulamaları ve rezerv alanlarla ilgili karşılıklı fikir alış verişin de bulunuldu. Mahalle sakinlerinin tek tek söz alarak talep ve isteklerini paylaştıkları toplantıda Yeşilyurt ilçesindeki rezerv alanları, afet konutları, alt yapı çalışmaları ve imar planlamalarına ilişkin olarak mahalle sakinlerinin taleplerine detaylı yanıtlar verildi.
Bolu Yangından geriye sadece 120 lirası ve 7 köpeği kaldı Bolu’nun Göynük ilçesinde iki katlı ahşap evde çıkan yangında ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, kumbara olarak kullanılan pet şişedeki 120 TL zarar görmedi. Maddi kayıp yaşayan ev sahibinin tek tesellisi ise, "Onlar benim dünyam" dediği 7 köpeğin yangından etkilenmemesi oldu. Sünnet köyü Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Alataş’a ait iki katlı ahşap evde gece saatlerinde yangı çıktı. Dumanları fark eden Alataş yangına kendi imkanlarıyla müdahale etti, vatandaşlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Adrese gelen itfaiye ekipleri, evde soğutma çalışması yaptı. Ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, Alataş’ın kumbara olarak kullandığı ve bir miktar para biriktirdiği pet şişe zarar görmedi. Şişenin içerisinde toplamda 120 TL olduğu öğrenildi. Tüm evi ve eşyaları küle dönen Alataş’ın tek tesellisi ise beslediği 7 köpeğin yangın sebebiyle zarar görmemesi oldu. Gece saatlerinde uyuduğu sırada koku duyduğunu söyleyen Mehmet Alataş, "Dışarıya çıktım. Dışarıda bir şey olmadığını görünce yeniden içeri girdim ve tavanda hafif bir duman fark ettim. Ateşi gördüm. Kesim motoru ile çatıdaki ahşap parçasını kestim. Yangın söndürme tüpleri de vardı. İkisi de doluydu. Yangını söndürmemde tüpler çok etkili oldu" dedi. Yangında eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ancak kumbara olarak kullandığı pet şişesinin yanmadığını ifade eden Alataş, "Mutfak dolabının altında duruyordu. Herhalde mutfak dolabı yanmasını engellemiş. Elime geçen bozuk paraları biriktiriyordum. Paralarım yandı, hiç param kalmamıştı" diye konuştu. "Onlar benim dünyam" Mehmet Alataş bahçesinde 7 köpek beslediğini de belirterek, "Köpeklerin her gün yemeklerini, sularını veririm. Bu memlekette herkes bilir. Bunlar benim çocuklarımdır. Çok şükür köpeklere bir şey olmadı. O zaman çok üzülürdüm. Onlar benim dünyam, her şeyim" ifadelerini kullandı.