GENEL - 27 Haziran 2010 Pazar 18:38

"İskenderun saldırısı İsrail ajanlarının işi"

A
A
A
"İskenderun saldırısı İsrail ajanlarının işi"

Saadet Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Şevket Kazan, İskenderun'da 6 askerin şehit edilmesi ile sonuçlanan saldırıyı terör örgütü PKK'nın değil, İsrail ajanlarının gerçekleştirdiğini savundu

Partisinin Samsun İl Teşkilatı'nı ziyaret eden Şevket Kazan, burada çarpıcı açıklamalarda bulundu. İskenderun saldırısının Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı ile aynı anda düzenlendiğine dikkat çeken Şevket Kazan, "Tam gemiye saldırının yapıldığı saatte İskenderun Deniz İkmal Tesisleri'ne saldırı yapılıyor. Bu saldırının PKK tarafından yapıldığı söyleniliyor. Bu saldırı PKK tarafından değil. PKK pozisyonundaki İsrail ajanları tarafından yapılmıştır. Her şeyden önce bu hükümetin İsrail'in çok iyi tanıması lazım" dedi.


Anayasa değişikliği paketine değinen Kazan, "Yapılmış olan anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi önündedir. CHP'nin başvuruları üzerine kısa sürede karar açıklanacaktır. Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir derler. Bu anayasanın iki maddesinin iptal tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı açık bir gerçektir. Peki, Anayasa Mahkemesi bu iki maddeyi iptal ederse AKP'nin tutumu ne olacaktır? Erkan seçime mi gidecektir? İşte öyle bir tablo karşısında AKP'nin erken seçime gitme ihtimali son derece kuvvetlidir. Çünkü, AKP gün geçtikçe kan kaybetmektedir. AKP'nin açılım konusunda yaptığı aksiyonlarda, 'Kürt açılımı' dedi, bir şey çıkmadı. 'Ermeni açılımı' dedi, bir şey çıkmadı. 'Alevi açılımı' dedi, bir şey çıkmadı. 'Romen açılımı' dedi, bir şey çıkmadı. Neyi açtıysa orası kapandı. Kendi açtı, kendisi kapattı. Tiyatro oynamıyoruz. Devleti idare ediyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargılanan eski DHMİ Daire Başkanı Acar: "Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) eski daire başkanı Mehmet Cemil Acar, ‘rüşvet’ ve ‘yolsuzluk’ suçlaması ile yargılandığı davada, "Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" dedi. Ankara 89. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Cemil Acar bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Acar’ın eski eşi tutuksuz sanık Çağla Acar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme hakimi, dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından sanık Acar’a söz verdi. Sanık Acar, "Hiçbir çekincem olmadan 20 yıllık banka hesaplarımın incelemesini istedim. 28 yıl boyunca onur ve şerefimle devlete hizmet ettim, birçok projede görev aldım. Hakkımda en ufak bir soruşturma olmadı. Ben emekli olduktan sonra bu soruşturma yapıldı. Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak. Babamın fabrikası yüzünden bana bir linç yürütülüyor. Şerefim, haysiyetim zan altında bırakıldı" dedi. Avukat ve sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Cemil Acar’ın tutukluluk halinin devamına, Acar’ın eski eşi Çağla Acar hakkındaki mevcut adli kontrolün ise devamına hükmetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Ocak 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar’ın evinde yapılan aramada Acar’a ait kasada 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro bulunmuştu. Soruşturma sürecinde Acar’ın bürokratken çok sayıda gayrimenkul edindiği de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından tespit edilmişti.