ASAYİŞ - 31 Temmuz 2019 Çarşamba 15:36

İstanbul merkezli 5 ilde yasaklı ilaç ve teff tohumlu çay operasyonu: 7 tır ürün ele geçirildi

A
A
A
İstanbul merkezli 5 ilde yasaklı ilaç ve teff tohumlu çay operasyonu: 7 tır ürün ele geçirildi

İstanbul merkezli 5 ilde düzenlenen sahte ilaç operasyonunda, içeriğinde yasaklı ve ölümcül madde olduğu tespit edilen zayıflama çayı, cinsel güç artırıcı mamüllerin de olduğu 7 tır ürün geçirildi. İstanbul polisi ve Gümrük Muhafaza ekiplerince ele geçirilen tehlikeli ürünlerin piyasa değerinin 5 milyon liranın üzerinde olduğu ifade ediliyor.

Emniyet kaynaklarına dayanan bilgilere göre, İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü görevlileri, merkezi İstanbul Ümraniye’deki Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yer alan ve piyasada faaliyet gösteren zincirleme paravan şirketler üzerinden yurt dışından teff tohumlu “zayıflama çayı” ve “cinsel içerikli ürün” adı altında kimyasal hammadde ithalatı gerçekleştiren bir şirketi incelemeye aldı. 

- Çoğu zehir saçan ürünleri “müşteri” gibi sokaktan ve internet sitelerinden satın alan polis, şirketi yakın takibe aldı
Emniyet ve gümrük muhafaza ekiplerince 6 ay süren teknik ve fiziki çalışma yürütülerek, söz konusu şirketin, çeşitli internet siteleri ve eczaneler üzerinden ticareti yapılan ürünler “müşteri” gibi satın alınarak incelenmek üzere İstanbul İl Gıda Kontrol Laboratuvarı’na gönderildi. 

İnsan sağlığını tehlikeye atan yasa dışı üretim ile ilgili alınan tahlil sonuçlarını tek tek mercek altına alıp inceleyen güvenlik birimleri, buna göre eczanelerden ve şirketin kendi sitesinde satılan ürünlerde kullanılması yasaklı katkı maddelerinin bulunmadığı, ancak aynı şirkete ait ürünlerin çeşitli internet siteleri ve sosyal medya ağları üzerinden satılan, gıda ürünlerinde etken madde olarak kullanılması yasaklanmış ham maddelerin bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, merkezi Ümraniye Dudullu’daki Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan söz konusu firmaya yönelik geniş çaplı çalışma yürüttü.

İnsan sağlığına zararlı ve ölümcül maddeler yer alıyor 

Yüksek dozda kullanıldığında insan gözünü kör etmeye kadar varan ve ölüm riski taşıyan Sildenafil, cinsel içerikli ürünler ile zayıflama çaylarının içeriğinde, kontrol dışı kullanıldığında kalp ve damar sisteminde tahribata yol açıp ölümcül risk barındıran Sibutramin, şeker dengeleme yarayan ancak zayıflama amacıyla kullanıldığında ölüme götüren Metformin, ağrı kesici olarak bilinen, ancak ileri dozda kullanıldığında uyuşturucu madde etkisi gösteren Parasetamol ve tıp dilinde obsesif kompülsif bozukluğu olarak bilinen saplantılı kişilik hastalığında kullanılan Fluoksetin maddelerinin bulunduğu analiz sonuçlarında ortaya çıktı.
Şirketin CEO’su ve beraberindeki 14 şüpheli yakalandı 

Ortaya çıkan raporlar ve analizlerin ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda operasyon kararı alan güvenlik birimleri, 24 Temmuz'da İstanbul başta olmak üzere, Ankara, Hatay, Muğla ve Antalya'da eş zaman operasyon başlattı. Beş ilde çoğu yasal görünümlü iş yeri, ilaç fabrikası ve deponun bulunduğu 20 adrese düzenlenen baskında, adı geçen şirketin CEO’su Uğur Kemal S., örgüt yöneticisi Erdi T. ile şebe üyeleri; M.Ö., Y.Ö.G., S.B., E.A., F.A., A.B., C.G., O.K., M.B., Ş.G., S.Ö. ve V.Ç.’den oluşan 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.
7 tır dolusu ürüne el konuldu
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ekiplerince yapılan baskınlarda, 686 kilo 455 gram zayıflama çayı, 1 ton 300 kilogram Sibutramin hammaddesi, küçük ve büyük baş 138 bin 866 kapsül hayvan yemi, bin 789 cinsel performans artırıcı spray, çeşitli markada 228 bin 812 cinsel gücü geliştirici bal, 3 milyon 624 bin 367 güç artırıcı macun, 66 bin 261 sıkılaştırcı krem, 3 bin 545 zayıflama jeli, 55 bin 400 cinsel güç arttırıcı jel, 380 paket cinsel güç arttırıcı kahve, 1 milyon 776 bin 245 poşet zayıflama çayı, 2 milyon 130 bin 695 zayıflama kapsülü, 141 bin 440 paket cinsel güç arttırıcı çikolata, 7 kilo 670 gram çikolata ve çay yapımında kullanılan hammadde, toz halinde 200 paket bağırsak çalıştırıcı, 31 sıvı dolum, kapsül, basım,filitre ve ambalaj makinesi, 13 tank, ruhsatsız tabanca ele geçirildi.

Basın yayın organlarına parayla haber yaptırmışlar 

Piyasa değeri 5 milyon lirayı bulan 7 tır dolusu ürün, imha edilmek üzere muhafaza altına alınırken, operasyonda gözaltına alınan şirketin en üst yöneticilerinden Uğur Kemal S., örgüt yöneticisi Erdi T. ile M.Ö., Y.Ö.G., S.B., E.A., F.A., A.B., C.G., O.K., M.B., Ş.G., S.Ö. ve V.Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından 27 Temmuz’da İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.

Savcılık, şüphelilerin tamamını serbest bıraktı... 

Güvenlik güçlerinin uzun süre devam eden çalışmaların ardından operasyonla yakalanan 14 şüphelinin tamamının, çıkarıldıkları Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘adli kontrol’ hükümleri uygulanarak serbest bırakıldığı öğrenildi. 

Diğer yandan Türkiye çapında planlı olarak yapılan en kapsamlı operasyonun detaylarına ilişkin ulaşılan bilgilerde, liderliğini Uğur Kemal S.’nin yaptığı şebekeye yönelik, yüzde 80’i insan sağlığına aykırı ilaç üreten firmaya yapılan baskın, şüphelilerin kendi aralarındaki telefon görüşmelerine de yansıdı. Gün yüzüne çıkan panik anlarına ilişkin tapelerdeki diyaloglarda telaş ve öfkenin yanısıra, polisi karşılarında gören şüphelilerin, sakladıkları ürünlerin ele geçmesinden duydukları endişe yer alıyor. 

Öte yandan aynı şirketin 2005 yılından bu yana faaliyet gösterdiği kaydedilirken, usulsüz ve illegal olarak üretilen zayıflama çayı ve cinsel içerikli ilaçların ticaretine yönelik daha önce de benzer operasyonlara hedef olduğu ortaya çıktı. Şirket yöneticilerinin, söz konusu operasyonlarla ilgili hedef şaşırtmak için bazı basın yayın organlarına para karşılığı haber yaptırıp, üretim tesislerini gezdirdikleri, polis baskınlarını kendilerine yapılmamış gibi davranarak kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmeye çalıştıkları iddia edildi.  

Sadık Kahraman - Caner Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Ortaya çıkan arşiv Türk Çayı’nın tarihine ışık tutuyor Rize’de çayın tarihinin yıllar sonra ortaya çıkan arşivle daha da eski tarihlere dayandığı ortaya çıktı. Rize’de bilinen tarihi 1938 olan çay üretiminin tarihi, 1934 yılında bugünün Ziraat Bahçesi dönemin ise Fidanlık Merkezi’nde işe Fen Memuru olarak işe başlayan Rauf Başar’ın ortaya çıkan arşivi ile netlik kazandı. İlk yapılan çalışmalardan Rize’nin toprak analizlerine kadar her şeyin yer aldığı arşivde sadece çayın değil birçok ürünün de Fidanlık Merkezi’nde üretildiği yine bu arşiv sayesinde ortaya çıktı. Mandalina, portakal ve limon fidanlarının üretildiği Fidanlık Merkezi’nde bu fidanlar o dönemlerde halka tamamen ücretsiz dağıtılmış. Ayrıca 1 sürgünde çay müstahsillerinden 500 bin tona yakın üretimi olan çayın da ilk yılında 35 kilogram olduğu, dönemin fen memuru Rauf Başar’ın tuttuğu belgelerin ortaya çıkmasıyla kayıtlara geçti. Arşivde en dikkat çekici konu ise o dönemlerde yapılan toprak analizleri sonucunda amonyum sülfat gübrenin bölgeyi sel bölgesi yapacağına dikkat çeken Başar, gübrenin yasaklanması gerektiğini yazmış. Ancak Başar’ın bu tavsiyesi 2019 yılında hayat bulmuş. "Çaya çok emek verdi ama ismi hiç geçmiyor" Çay tarımının ilk yılında sadece 35 kilogram yaş çay elde edildiğini ortaya çıkan arşivler sayesinde öğrendiklerini ifade eden Araştırmacı-Yazar Recep Koyuncu "Çayla ilgili yazılan kitapların büyük bir kısmında 1939 yılında, çok az bir kısmında ise 1938 yılında üretildiği yazar. Bizim elimizde olan bu belgelerin ışığında çayın tarihini 1931 yılına indirmiş oluyoruz. 1931 yılından itibaren Ziraat Çay Bahçesi dediğimiz alanda çay dikim işlemleri yapılmış. Bunlardan bir günlük sayesinde haberimiz oldu. Günlük toplanan yaş yaprak miktarları yazılmış. O dönemlerde çay elle yapılıyordu. O tarihlerde elde çay yapıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Rauf Başar’ın arşivindeki deftere göre ilk alınan yaş çay 35 kilogram. Fidanlıktan alındığını da bu arşiv sayesinde tespit ediyoruz. Onun da fotoğrafı var. Elle yapılan bu üretimin fotoğrafı çekilmiş. O da Rauf Başar’ın arşivinde yer almış" ifadelerini kullandı. Arşivi ortaya çıkan Fen Memuru Rauf Başar’ın arşivi ortaya çıkmadan önce kendisinin çay tarımına birçok hizmet vermesine rağmen çayın literatüründe adının yer almadığını ifade eden Koyuncu "Rauf Başar aslında bir Rizeli hemşehrimiz. 1934 yılında Ziraat’ta fen memuru olarak işe başlamış. 1942 yılında verem hastalığına yakalanmış ve 1945 yılında vefat etmiş. Kısacık ömrü hayatı boyunca çay tarımına çok önemli hizmetler yaptığını görmekteyiz. Fakat bugüne kadar çayla ilgili olan literatürde maalesef adı hiç geçmemekte" dedi. Araştırmacı Yazar Koyuncu, belgeler ortaya çıkmadan önce 1937 yılında İçişleri Bakanlığı’na sunulmak üzere hazırlanan belgelerin dönemin valisi tarafından hazırlandığının zannedildiğini ifade etti. Koyuncu "1937 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı’na sunulan Rize’nin tarımsal yapısı, orman durumu ve üretim miktarlarıyla ilgili raporları biz vali beyin yazdığını düşünüyorduk fakat bu arşiv elimize geçtikten sonra bunları Rauf Başar’ın kendisinin hazırlamış olduğunu gördük. Birer kopyalarını kendi arşivinde saklamış, birer kopyalarını da vali beye sunmuş. Çay yetiştiricilerine pratik rehber adında bir kitapçık hazırlamış. 1942 yılında yazmaya başladığı fakat hastalığı döneminde tamamlayamadığı da yine bir kitabı vardı. Bunu yayınlamak da geçen yıl arşivin eline geçmesiyle bizlere nasip oldu" şeklinde konuştu. "Sözleri dikkate alınsaydı Rize sel bölgesi olarak anılmayacaktı" Ortaya çıkan belgelerin içerisinde Rauf Başar’ın 1942 yılında Rize’nin sel bölgesi olmaması için amonyum sülfat gübrenin yasaklanması gerektiğini yazdığını ancak gübrenin 2019 yılında yasaklandığına dikkat çeken Koyuncu "Rauf Başar’ın 1942 yılında yapmış olduğu toprak analizleri de bizim bu arşivimizde var. O tarihteki analizleri sonucunda Rize topraklarında amonyum sülfat kesinlikle kullanılmaması gerektiğini, eğer kullanılırsa Rize topraklarını yumuşatacağını, Rize bölgesinde sellerin önüne geçilemeyeceğini o tarihte yazmış. Gübrenin 2019 yılında çay tarımında kullanılması kesinlikle yasaklanmış. Maalesef yaklaşık 70 yıl sonra bu dikkate alınmış. Bu sözleri dikkate alınmış, o gübrenin kullanımı yasaklanmış olsaydı bugün Rize sel bölgesi olarak anılmayacaktı" diye konuştu. "Yok etmek çok basit, biz zora talip olduk" Arşiv saklamanın, belgelerin korunmasının tarih için çok önemli olduğunu ifade eden Koyuncu sözlerini şöyle tamamladı: "Elimize ulaşan bu arşivi Rahmetli Rauf Başar’ın ağabeyinin oğlu Tanıl Başar ağabeyimiz bizlere ulaştırdı. Bizde bunları insanların hizmetine sunduk. 1934 ile 1939 yıları arasında yapılan çalışmaların fotoğrafları da bizim elimizde veri yoktu, duyumlar vardı ama belge yoktu. Bizim en çok üzerinde yaptığımız çalışma rahmetli Zihni Derin adıydı. Ama şimdi bu belgelerin içerisinde Zihni Derin’in yaptığı çalışmalar ve talimatnameler de var. Bunların hepsini biz Rauf Başar’ın arşivi sayesinde tedarik ettik."
Gaziantep Kadooğlu Yağ’a Gaziantep’in Yıldızları ödülü Kadooğlu Yağ, ihracat performansı ve uluslararası pazarlardaki istikrarlı büyümesiyle Gaziantep Sanayi Odası tarafından Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirildi. Yıl boyunca üretim gücü, kalite standartları ve sürdürülebilir ihracat yaklaşımıyla dikkat çeken Kadooğlu Yağ, bu anlamlı ödülle 2025 yılını bir başarıyla daha tamamlamanın gururunu yaşadı. Gaziantep Sanayi Odası’nın en prestijli organizasyonlarından biri olan Gaziantep’in Yıldızları, yıl boyunca çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından bir çok ödüle layık görülen Kadooğlu Yağ için ayrı bir anlam taşıyor. "Bu ödül, emeğimizin ve vizyonumuzun bir yansımasıdır" Kadooğlu Yağ Yönetim Kurulu Üyesi Azime Kadooğlu Akbulut, ödüle ilişkin değerlendirmesinde, "Gaziantep gibi üretim ve ihracat kültürü çok güçlü bir şehirde, Gaziantep Sanayi Odası tarafından böyle kıymetli bir ödüle layık görülmek bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu ödül, sadece ihracat rakamlarımızın değil ekip ruhumuzun, kalite anlayışımızın ve uzun vadeli vizyonumuzun da bir göstergesidir. Yılın son ödülünü almak, bu başarıyı daha da anlamlı kılıyor. Başta çalışanlarımız olmak üzere emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. İhracatta istikrarlı büyüme vurgusu Kadooğlu Yağ, farklı coğrafyalara uzanan ihracat ağı, yüksek üretim kapasitesi ve güçlü tedarik zinciriyle Gaziantep’in ihracat başarısına katkı sunmaya devam ediyor. Firma, önümüzdeki dönemde de katma değerli üretim ve sürdürülebilir büyüme odağıyla uluslararası pazarlardaki etkinliğini artırmayı hedefliyor.