EKONOMİ - 24 Ağustos 2022 Çarşamba 13:33

İstanbul, yabancı turist rakamlarında 10 yılın zirvesinde

A
A
A
İstanbul, yabancı turist rakamlarında 10 yılın zirvesinde

İstanbul, Temmuz ayında ağırladığı 1 milyon 759 bin 506 kişi ile son 10 yılın aylık bazda en yüksek yabancı turist sayısına ulaştı.

İstanbul, Temmuz ayında ağırladığı 1 milyon 759 bin 506 kişi ile son 10 yılın aylık bazda en yüksek yabancı turist sayısına ulaştı. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, kenti ziyaret eden yabancı turist sayısı Ocak-Temmuz ayında 8 milyon 514 bin 806 oldu. Bu yılın Temmuz ayında ise İstanbul'u 1 milyon 759 bin 506 turist ziyaret etti. Geçen yılın Temmuz ayında kente 1 milyon 130 bin 999 turist gelirken bu yıl, 2021'in aynı dönemine göre yüzde 56 artış yaşandı.

Alman ziyaretçiler ilk sırada

Temmuz ayında İstanbul'a en çok Alman ziyaretçi geldi. Alman turistler 142 bin 77 ile geçen ay olduğu gibi ilk sırada yer aldı. Almanya'yı sırasıyla 133 bin 218 turistle Rusya, 97 bin 355 turistle ABD, 94 bin 708 turistle İran, 77 bin 613 turistle Suudi Arabistan, 70 bin 179 turistle İngiltere takip etti. Bu dönemde İngiltere'den 69 bin 314, Fransa'dan 64 bin 878 turist geldi. Temmuz ayında İstanbul'a 193 ülkeden turist geldi. Kenti ziyaret edenlerin yüzde 8,07'sini Almanlar, yüzde 7,57'sini Ruslar, yüzde 5,53'ünü Amerikalılar, yüzde 5,38'ini İranlılar, yüzde 4,41'ini Suudi Arabistanlılar, yüzde 3,99'unu İngilizler, yüzde 3,94'ünü Fransızlar, yüzde 3,69'unu Iraklılar oluşturdu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.