GÜNDEM - 13 Ocak 2021 Çarşamba 10:26

İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 25 seviyesine yaklaştı

A
A
A
İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 25 seviyesine yaklaştı

Megakent İstanbul’da son günlerde etkili olan yağmur, barajlar doluluk oranlarını da arttırdı. İstanbul'da barajların doluluk oranı bir günde yüzde doluluk oranı yüzde 24.66'ya yükseldi.

Son ayların kurak geçmesiyle susuzluk tehlikesi ile karşı kaşıya kalan İstanbul'da etkili olan yağmur, barajları doldurdu. Son 10 yılın en düşük baraj doluluk oranlarını gören Megakent İstanbul’da görülen sağanak yağış İSKİ verilerine de yansıdı. İSKİ'nin baraj doluluk verilerinde İstanbul barajlarının doluluk oranı bir önceki güne göre yüzde 2.56'lık artışla 24.66'ya yükseldi. En fazla artış ise İstanbul’un önemli su kaynağı olan Istrancalar Barajında görüldü. 10 Ocak Pazar günü yüzde 32.46 olan doluluk oranı bugün itibariyle yüzde 94.23'e yükseldi.

İşte İstanbul’un barajlarında son durumu;

“Ömerli 19.74, Pabuçdere 12.99, Sazlıdere 6.55, Büyükçekmece 23.88, Alibey 35.51, Terkos 27.12, Kazandere 24.60, Elmalı 29.87, Darlık 46.17, Istırancalar 94.23"

İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 25 seviyesine yaklaştı

İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 25 seviyesine yaklaştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Medicana İzmir’de ‘Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi’ sempozyumu düzenlendi Medicana Onkoloji Grubu Toplantıları kapsamında Medicana İzmir Hastanesi’nde “Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi” sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan Medicana Sağlık Grubu Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfiye Demir, dünyada sık görülen kanser türlerinden biri olan sindirim sistemi kanserlerinin tedavisinde yeni gelişmeler olduğunu, bu güncel gelişmeleri paylaşmak için Türkiye’nin dört bir yanından, bu alandaki farklı branşlardan önemli isimlerin bu sempozyumda bir araya geldiğini söyledi. Sindirim sistemi anlamına gelen ‘gastrointestinal sistem kanserleri’ alanında çalışan Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen onkoloji ve cerrahi uzmanı hekimler, Medicana International İzmir Hastanesi’nde düzenlenen ‘Gastrointestinal Sistem Kanserleri Sempozyumu’nda biraraya geldi. Toplantının açılışında konuşan Genel Müdür Dr. Ulvi Ünal, onkoloji alanında güçlü bir ekiple önemli bir merkez durumunda olduklarını belirterek, bu alanda yapılacak bilimsel toplantılara ev sahibi yaptıklarını ve bu toplantıların devamının geleceğini söyledi. “Her 6 ölümden biri kansere bağlı” Prof. Dr. Mustafa Oktay Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Yalman moderatörlüğünde gerçekleştirilen, ‘özofagus ve mide kanserlerinde tedavi’ oturumunda ilk olarak Uzm. Dr. Murat Keser söz aldı. Özofagus ve mide kanserlerinde etyoloji, risk faktörler, ve prevansiyon alanına yönelik bilgilendirmelerde bulunan Keser, her 6 ölümden biri ve bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerden birinin kansere bağlı olduğunu vurguladı. 2050 yılında tahmini olarak en az 35 milyon yeni tanının olacağını söyleyen Keser, erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda ise meme kanserinin ön planda olduğunu, özofagus kanserinin de en sık görülen 11’inci kanser olarak yer aldığını söyledi. SCC etnoloji ve risk faktörlerinin neler olduğunu anlatan Keser, alkol ve tütün kullanımının majör risk faktörleri arasında görüldüğünü, onun dışında herediter faktörler, yüksek sıcaklıkta gıda, kötü ahız hijyeni, özofagus hastalıkları, gastrektomi hastalıklarının risk faktöründe bulunduğunu ifade etti. Mide kanseri hakkında da bilgilendirme yapan Uzm. Dr. Murat Keser, her yıl bir milyona yakın vakanın çıktığını ve 600 binin üzerinde ölüme sebebiyet verdiğini kaydetti. Keser ayrıca düzenli egzersizin birçoğunun kanser tipinde koruyucu olduğunu da belirtti. Özofagus ve mide kanseri konuşuldu Oturumun ikinci konuşmacısı olan Prof. Dr. Sinan Ersin de ‘özofagus ile mide kanserlerinde cerrahi prensipler’ konusu üzerine bilgilendirmelerde bulundu. D0 rezeksiyonun kanser rezeksiyonuna uygun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ersin, “Erken mide kanserinde özellikle mukozaya sınırlı tümör olduğunda, günümüzde endoskopik yöntemler de kullanılabiliyor. Örneğin evre 1’de iri diferansiye ve bir buçuk santimden küçükse, buna T1, D ise rezeksiyon yapılması gerekiyor. T2 ve T4 arası tümör söz konusuysa, D2 diseksiyon yapmamız öneriliyor” ifadelerine yer verdi. “En çok kullanılan ‘siewert’ sınıflandırması” Mide kanseri tedavisine yönelik de bilgiler aktaran Ersin, ameliyat modelinin bir sınıflandırmaya göre yapıldığını, bu alanda en çok kullanılan sınıflandırmanın ‘siewert sınıflandırması’ olduğunu anlattı. Sempozyumun yarın gerçekleştirilecek ikinci oturumunda ise, ‘kolorektal kanserler’, ‘metastatik hastalıkta tedavi’ ve ‘peritoneal karsinomatozda sitoredüktif cerrahi-hipec ve moleküler bazlı tedaviler’ konuları ele alınacak.