RAMAZAN - 12 Haziran 2015 Cuma 11:57

İşte Ramazan'da kolay oruç tutmanın yolları

A
A
A
İşte Ramazan'da kolay oruç tutmanın yolları

Gastroenterohepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Duygu İbrişim, 'Ramazan’a özgü dengeli beslenme' ile zorlanmadan oruç tutmakla ilgili açıklamalarda bulundu.

Hisar Intercontinental Hospital Gastroenterohepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Duygu İbrişim, yaklaşan Ramazan Ayı'nda 'Ramazan’a özgü dengeli beslenme' ile zorlanmadan oruç tutulabileceğini söyledi. İbrişim, zorlanmadan oruç tutmanın ilk kuralının sahura kalkmak olduğunu belirterek,

"Kahvaltı en kıymetli öğündür. Yeni güne sağlıklı başlamak için gereken enerji ve metabolizmanızın aktifleşmesi için kahvaltı şarttır. Orucun kahvaltısı olan sahur, uzun oruç gününü daha rahat ve dengeli geçirmenizi sağlar, oruçla oluşabilecek besinsel eksiklikler ve sağlık problemi risklerini azaltır ve metabolizmanızın dengeli çalışmasına katkıda bulunarak Ramazan’da aşırı kilo alma veya kilo verme gibi istenmeyen etkileri büyük oranda önler" dedi.

SAHURDA KAHVALTI
Sahurda yenilenleri önemli olduğunu belirten Hisar Intercontinental Hospital Gastroenterohepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Duygu İbrişim, "Sahurda yağlı-ağır yemekler, tatlı ve hamur işleri değil; kahvaltı etmeniz en uygunudur. Tam buğday ekmeği, düşük tuzlu peynir (tuzunu azaltmak için peyniri geceden suya koyabilirsiniz)ve zeytinler, haşlanmış yumurta (tabii yüksek kolesterol sorununuz yoksa), süt, açık çay, domates- salatalık, maydanoz-dereotu gibi yeşillikler besin gruplarını dengeli olarak içeren iyi bir başlangıçtır. Mutlaka birkaç bardak su içmeye özen gösterin" ifadelerini kullandı

SAHURDAN HEMEN SONRA YATMAYIN
Gastroenterohepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Duygu İbrişim, sahurdan hemen sonrasının da önemli olduğunu belirterek, "Yer yemez yatarsanız; hazımsızlık, reflü gibi sorunlarınız artabilir. Bu nedenle sahurun sabaha en yakın saatlerinde yiyip tekrar yatmadan güne başlamak veya yaşam biçiminiz uygunsa sahurdan bir saat sonra yatmak daha uygun olacaktır" dedi.

İFTARI NORMAL BİR AKŞAM ÖĞÜNÜNDEN AĞIR HALE GETİRMEYİN
İftarda ağır ve çok yememek gerektiğini belirten İbrişim, "İftarı beklerken her şeye daha çok özenir, her zamankinden daha fazla çeşit hazırlamaya çalışırız. Aslında yapmamız gereken; iftarı normal bir akşam öğününden daha ağır hale getirmemektir. Alışverişe önceden hazırladığınız gereklilik listesi ile gidin ve gözünüzün gördüğü, özendiğiniz bazı şeyleri almayın" ifadelerini kullandı.

ÇORBAYI İFTAR SOFRANIZIN BAŞ TACI EDİN
İbrişim, su kaybının önemli olduğunu vurgulayarak, "Oruç tutarken özellikle yaz aylarında açlık kadar su kaybı da önemlidir. Bu nedenle iftarda çorbalar, sulu ve özellikle sebzeli yemekler, cacık, az şekerli komposto, taze mevsim salataları gibi besin değeri, su ve lif içeriği yüksek gıdalar tercih edilmeli. İftara başlarken önce bir bardak su, ardından çorba içmek ve sonrasında 5-10 dakika bekleyip sonra devam etmek; hem hazım sistemini rahatlatır hem de yavaş yavaş tokluk hissini uyararak bir anda her şeyden aşırı tüketmemiş olursunuz. Yemeklerin mümkün olduğunca az yağlı, düşük tuzlu, haşlama-buğulama ve yakmadan ızgara şeklinde hazırlanması, çok fazla baharat ve sos katkısı olmaması ve işlenmiş hazır gıdalardan kaçınılması önerilir. Makarna-pilav ve börek gibi yüksek kalorili yiyecekleri haftada bir-iki ile sınırlayın, bunları yediğiniz zaman ekmek tüketmeyin. İyi çiğneyin ve yavaş yavaş yemeye özen gösterin" dedi.

PİDEYE VE TATLILARA MESAFELİ DURUN
Doç. Dr. Duygu İbrişim, geleneksel lezzetlere karşı da dikkatli olunması gerektiğini belirterek, "Ramazan pidesi çok sevilen geleneksel bir lezzet, hele de fırından yeni çıkmışsa. Her iftarda değil; ama birkaç günde bir sofrada bulundurmak diğer zamanlarda tam buğday ekmeğini tercih etmek kurtarıcı olabilir. Her akşam tatlı yemeyin, kendinizi belli günler için ödüllendirin ve o akşamlarda iftar yemekleri daha hafif olsun. Sütlü ve şeker miktarı dengeli olan tatlılar, kızarmış veya şerbetli-unlu tatlılardan daha hafif ve düşük kalorilidir. Tatlıyı yemeğin hemen üzerine değil, 1-2 saat sonra ve makul miktarda yiyin. Daha da iyisi tatlı niyetine mevsim meyvelerini tercih edebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

GECE BOYUNCA SU TÜKETİN
İbişim su içmenin de önemli olduğunu söyleyerek "İftar ile sahur arasına yayarak 2 litre kadar su tüketmek gün içinde kaybettiğimiz eksiği yerine koymak açısından önemlidir. Çay ve kahve makul miktarlarda tutulmalıdır, kola gazoz gibi gazlı içecekleri hiç içmezseniz daha iyi olur" dedi.

HAREKET EDİN
Hareket etmenin de önemli olduğunu vurgulayan İbrişim "Gece yemekten 1-2 saat sonra yapacağınız açık havada 20-30 dakikalık bir yürüyüş tüm vücut sistemleriniz gibi sindirim sisteminiz için de çok rahatlatıcıdır" ifadelerini kullandı.

SİNDİRİM SİSTEMİ SORUNU YAŞAYANLAR
İbrişim son olarak sindirim sistemi sorunu yaşayanlara tavsiyelerde bulunarak "İftar sonrası ağır ve aşırı yeme, yeterli su tüketmeme, gece yiyip yatmak ve hareketsizliğe bağlı olarak reflü, gastrit, ülser ve kabızlık gibi yakınmaları kolaylaştırabilir. Beslenme ve yaşam biçimindeki hataların düzeltilmesi yakınmaları düzeltebilir. Düzelmeyen ve/veya artan şikayetleriniz varsa bir gastroenteroloji hekimi tarafından görülmeniz uygun olacaktır. Bilinen sindirim sistemi hastalıklarınız varsa mutlaka Ramazan ayından önce hekiminize başvurun ve ona göre hareket edin.

Oruçtaki uzun açlıkta yemek borusu- mide- barsak hastalıkları, karaciğer, safra kesesi-safra yolları ve pankreasla ilgili zaten tanı konmuş hastalıkları olan kişilerde yakınmalar ve hastalık alevlenmeleri artabilir. Hafif ve yönetilebilir bulguları olan hastalarda doktor bilgisiyle iftar ve sahurdaki ilaç ve özel diyet düzenlemeleri ile oruç tutmak denenebilir. Mide barsak ülserleri, şiddetli reflü ve gastrit, kronik iltihabi barsak hastalıkları, karaciğer sirozu, pankreas yetmezliği ve sindirim sistemi kanserleri gibi ciddi tablolarda oruç tutulması önerilmemektedir" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Trendyol Süper Lig: Antalyaspor: 0 - Galatasaray: 2 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Antalyaspor sahasında Galatasaray ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-kırmızılıların 2-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 3. dakikada Sane orta sahada kazandığı topta pasının Osimhen’e aktardı. Osimhen’in ceza sahası içi sağ çaprazdan vuruşunda kaleci Abdullah, meşin yuvarlağı kornere çeldi. 7. dakikada Yunus Akgün’ün pasında ceza sahası içi sağ tarafında topla buluşan Sane’nin rakibini geçip vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 0-1 10. dakikada sol kanattan ceza sahası içine giren Barış Alper Yılmaz, pasını ceza yayında bekleyen Roland Sallai’ye aktardı. Sallai’nin ceza sahası içine girer girmez vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-2 15. dakikada Roland Sallai’nin sağ kanattan ortasında arka direkte bulunan Osimhen’in vuruşunda meşin yuvarlak dışarı çıktı. 36. dakikada Antalyaspor defansının pas hatasında topun alan Osimhen’in ceza sahası içinden vuruşunda meşin yuvarlak az farkla kalenin sağ tarafından dışarı gitti. Hakemler: Ali Yılmaz, Bersan Duran, Osman Gökhan Bilir Antalyaspor: Abdullah Yiğiter, Veysel Sarı, Lautaro Giannetti, Hüseyin Türkmen (Dario Saric dk. 30), Bünyamin Balcı, Jesper Ceesay, Ramzi Safuri, Kenneth Paal, Samuel Ballet, Nikola Storm, Yohan Boli Yedekler: Kağan Arıcan, Samet Karakoç, Bahadır Öztürk, Soner Dikmen, Hasan Yakub İlçin, Sander van de Streek, Ensar Buğra Tivsiz, Doğukan Sinik, Poyraz Efe Yıldırım Teknik Direktör: Erol Bulut Galatasaray: Günay Güvenç, Roland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Ismail Jakobs, Lucas Torreira, İlkay Gündoğan, Leroy Sane, Yunus Akgün, Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen Yedekler: Batuhan Şen, Arda Yılmaz, Gabriel Sara, Mauro Icardi, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz, Kazımcan Karataş, Arda Ünyay Teknik Direktör: Okan Buruk Goller: Leroy Sane (dk. 7), Roland Sallai (dk. 10) (Galatasaray) Sarı kart: Lautaro Giannetti (Antalyaspor)
Ankara Bakan Bayraktar: "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bakan Bayraktar, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bayraktar, madencilik sektörünün ekonomik büyümeye katkısı olduğu kadar istihdama ve bölgesel kalkınmaya da önemli katkılar sağladığını söyleyerek, "150 bin maden emekçimiz, ülkemizin dört bir yanında alın teri dökmekte, üretimimizin gücüne güç katmaktadır. Madencilik faaliyetlerinde, iş sağlığı, işletme ve çevre güvenliğini artırmak için arama ve üretim süreçlerinin her aşamasında etkin denetimler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda, 2025 yılı Kasım sonu itibarıyla aylık ortalama 775 saha denetimi yaptık. Bu dönemde bin 578 firmaya idari para cezası uyguladık. Ayrıca 2 bin 225 adet faaliyet durdurma tedbiri aldık. Diğer taraftan, madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyum içerisinde yürütülmesi için Temmuz ayında yapılan düzenlemeyle, yatırımcıların rehabilitasyon yükümlülükleri artırılmış ve rehabilitasyon çalışmalarının madencilik faaliyetiyle eş zamanlı yürütülmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, ruhsat sahiplerinden tahsil edilen rehabilitasyon bedelinin iki katının üzerine çıkarılması ve bu bedelin nemalandırılması ile rehabilitasyon faaliyetlerinin uygulanabilirliği sağlanmıştır. Madencilik yapılan sahaların doğaya yeniden kazandırılması konusundaki hassasiyetimizin bir sonucu olarak, bugüne kadar 18 bin futbol sahası büyüklüğündeki alan rehabilite edilmiş ve yaklaşık 24 milyon ağaç dikilmiştir" ifadelerini kullandı. Bayraktar, 2024 yılında altın dahil maden ithalatının 32 milyar dolar olduğunu kaydederek, "Bu alandaki dışa bağımlılığımızı düşürmek için, maden üretimimizi her geçen yıl artırıyoruz. 22 yıl önce Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde bugünkü fiyatlarla 117 milyar TL olan madencilik sektörünün hacmini 2024 yılında 529 milyar TL’ye; maden ihracatımızı da aynı dönemde 7 kat artırarak 6 milyar dolara çıkardık. Dünya rezervinin büyük bir kısmına sahip olduğumuz bor madeninde, 2024 yılında 2,5 milyon ton satışla 1,3 milyar dolarlık gelir elde ederek rekor kırdık. İnşallah 2025 yılını da benzer seviyelerde tamamlayacağız. Nadir Toprak Elementleri modern teknolojilerin ve yeşil dönüşümün temel unsurlarından biridir. Enerji dönüşümünün hızlandığı, dijitalleşmenin vazgeçilmez bir hale geldiği dünyada, nadir toprak elementlerine sahip olmak, yalnızca bir maden zenginliği değil; ülkelerin en önemli stratejik güç alanlarından biri hâline gelmiştir. Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri, gelişmiş uzay ve savunma teknolojileri gibi birçok alandaki ilerlemeler Nadir Toprak Elementlerine olan ihtiyacı artırmıştır. Bizler; Nadir Toprak Elementlerindeki bu yükseliş trendini yıllar öncesinden tespit ederek, potansiyelimizin olduğu bölgelerdeki çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda, Eskişehir Beylikova’da 125 bin metreden fazla sondaj yaparak 694 milyon tonluk, dünyada tek sahada en büyük ikinci rezervi keşfettik. Akabinde, pilot tesisimizi 2023 yılı Nisan ayında devreye aldık. 570 bin ton kapasiteli endüstriyel tesisin temelini de önümüzdeki yıl atmayı hedefliyoruz. Bu kaynağı milli menfaatlerimize en uygun şekilde, devlet eliyle işletecek ve en katma değerli şekilde ekonomimize kazandıracağız" şeklinde konuştu. Doğal gaz tüketiminde Türkiye’nin dördüncü büyük ülkesi olduğunu belirten Bayraktar, "Bu yüksek tüketimi mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan karşılamak için yurt içinde ve yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerimizi artırıyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki kara ve deniz sahalarımızda günlük doğal gaz üretimimizi 22 milyon metreküpün üzerine çıkarak üretim rekoru kırdık. Bu üretim seviyesi, konut tüketiminin yüzde 42’sine, sanayi tüketiminin yüzde 63’üne, toplam doğal gaz talebinin ise yüzde 15’ine karşılık gelmektedir. Ayrıca, enerji altyapımızı geliştirmek adına birçok önemli yatırımı hayata geçiriyoruz. Devreye aldığımız doğal gaz iletim ve dağıtım hatları, yer altı depolama tesisleri, LNG terminalleri ve Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Üniteleri (FSRU) ile doğal gaz altyapımızı güçlendirdik. Bu süreçte yalnızca yerli üretim kapasitemizi artırmakla kalmadık, aynı zamanda kaynak ülke ve tedarik güzergahlarımızı da çeşitlendirdik. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar sayesinde, günlük gazlaştırma kapasitemizi beş katına çıkararak 161 milyon metreküpe ulaştırdık. Bugün, doğal gaz tüketimimizin neredeyse yarısını LNG tedarikiyle karşılayabilir durumdayız. Önümüzdeki dönemde bu kapasiteyi günlük 200 milyon metreküpe yükselteceğiz. Bu çalışmalarımızla Türkiye’yi yalnızca kendi talebini karşılayan bir ülke olmaktan çıkararak bölgesindeki ülkelere doğal gaz ihraç edebilen bir merkez ülke haline getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda, sahip olduğumuz petrol ve doğal gaz potansiyelinin ortaya konması, yeni keşifler yapılması ve üretim kabiliyetimizin artırılması adına dünyada sayılı enerji filolarından birini kurduk. Kısa süre önce filomuza ilave iki adet yedinci nesil ultra derin deniz sondaj gemisi kazandırdık. Bu gemilerden ilki Eylül ayında ikincisi ise bu ayın başında mavi vatanımıza ulaşmıştır. Böylece, altı sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek unsurlarıyla birlikte, Türkiye’yi dünyanın en büyük dördüncü arama ve üretim filosuna sahip ülkesi konumuna getirdik. Karadan 170 kilometre açıkta ve 2 bin 100 metre deniz derinliğinde, deniz tabanından sonra ilave 2 bin 500-3 bin metre sondajla bulduğumuz gazı 3 yıl gibi kısa bir sürede karaya çıkardık ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Millî filomuzla sürdürdüğümüz çalışmalar kapsamında, 2025 yılı içinde güncel ekonomik değeri yaklaşık 37 milyar dolar olan 92 milyar metreküpün üzerinde yeni doğal gaz rezervi bulduk. Sakarya Gaz Sahası’nda üretimimizi artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız verdik. Bir yıl önce günlük 7 milyon metreküp olan üretimimizi 9,5 milyon metreküpe çıkardık. Böylece sadece son bir yılda sağladığımız bu üretim artışıyla ilave bir milyondan fazla evin ihtiyacını yerli doğal gazdan karşıladık. Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye’yi enerjide tam bağımsız bir geleceğe taşıma gayesiyle, Karadeniz’in derinliklerinden Gabar’ın zirvesine kadar kararlılıkla çalışıyoruz. Dışa bağımlılığımızın yüksek olduğu petrol alanında, Şırnak Gabar’da tarihimizin en büyük petrol rezervini keşfettik. Yürüttüğümüz yoğun çalışmalarla, Ankara-Edirne otoyolu uzunluğuna tekabül eden yaklaşık 700 kilometrelik yol ağı inşa ettik. Geçen yıl bu zamanlarda Gabar’da günlük 61 bin varil petrol üretirken, bugün günlük 81 bin varil üretime çıktık. Gabar sahasındaki bu başarı, yalnızca üretim rakamlarıyla sınırlı değil. Sahadaki faaliyetlerimiz kapsamında 3 bin 500’ün üzerinde çoğunluğu Şırnaklı olmak üzere genç kardeşlerimize iş imkânı oluşturduk. Bölgenin istihdamına önemli bir katkı sağladık. Terörsüz Gabar’da hayata geçirdiğimiz bu proje ile Terörsüz Türkiye’nin ne kadar eşsiz fırsatları beraberinde getirdiğinin bir örneğini aziz milletimize gösterdiğimize inanıyorum."