GÜNDEM - 05 Ağustos 2015 Çarşamba 13:19

İşte yeni Genelkurmay Başkanı!

A
A
A
İşte yeni Genelkurmay Başkanı!

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, TSK'nın 29. Genelkurmay Başkanı oldu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Genelkurmay Karargahı'nda yapılan YAŞ Ağustos ayı olağan toplantısı son gün mesaisinin ardından tamamlandı. Bugün tamamlanan YAŞ toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görevli general, amiral ve albaylardan bir üst rütbeye yükseltilecekler ile general ve amirallerden görev süresi bir yıl uzatılacakların durumları görüşülerek karara bağlandı. Toplantıda alınan ve ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulan kararlar Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

İKİ PAŞA EMEKLİ OLDU
YAŞ kararlarına göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Jandarma Genel Komutanı Abdullah Atay emekli oldu. Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi oldu. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun görev süresi 1 yıl uzatıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YAŞ'ta alınan kararların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanarak 30 Ağustos 2015 tarihinden itibaren geçerli yürürlüğe girdiğini belirtti. Kalın, "Bu vesileyle bir üst rütbeye yükselen general ve amirallerle görev süreleri uzatılan general ve amirallerin yeni rütbe ve görevlerinin yüce milletimize, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve ailelerine hayırlı olmasını dileriz. Büyük bir özveri ve onurla görevini tamamlayarak 30 Ağustos 2015 tarihinden itibaren görevlerinden ayrılacak olan TSK mensuplarına fedakar ve özverili hizmetlerinden dolayı milletimiz adına teşekkür ederiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü ve kahraman ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne görevi boyunca büyük hizmetler veren Sayın Necdet Özel'e ayrıca teşekkür eder, bundan sonraki hayatında kendisine ve ailesine başarı ve mutluluklar dileriz" açıklamasında bulundu.

UYAR VE KÖSELE ORGENERALLİĞE TERFİ ETTİ
Alınan kararlar çerçevesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Genelkurmay Başkanlığı'na, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Recep Bülent Bostanoğlu'nun görev süresi 1 yıl uzatıldı. Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Orgeneral Abidin Ünal Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Galip Mendi Jandarma Genel Komutanlığı'na, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk Yüksek Askeri Şura üyeliğine, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar 1. Ordu Komutanlığı'na, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Abdullah Recep Ege Ordusu Komutanlığı'na atandı.
30 Ağustos 2015'ten geçerli olmak üzere orgeneralliğe terfi ettirilen Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş 3. Ordu Komutanlığı'na, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İhsan Uyar, orgeneral rütbesi ile aynı göreve ve Donanma Komutanı Koramiral Veysel Kösele oramiral rütbesine yükseltilerek aynı göreve atandı.
Kalın, YAŞ'ta alınan diğer kararların Genelkurmay Başkanlığı tarafından açıklanacağını bildirdi. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'e ilişkin soru üzerine Kalın, "Hiçbir gerekçesi yok, normal prosedür işledi, Cumhurbaşkanımız kabullerini yaptı, görüşmeleri tamamladılar, biz de açıklamamızı yaptık" karşılığını verdi.
Öte yandan daha önce Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yayınlanan YAŞ kararları ilk kez Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
 

ORGENERAL HULUSİ AKAR KİMDİR?
1 Ocak 1952 tarihinde Kayseri'de doğan Orgeneral Hulusi Akar, 1972'de Kara Harp Okulu'nu, 1973 yılında ise Piyade Okulu'nu tamamladı. 1980 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde çeşitli birliklerde takım ve bölük komutanı olarak görev yaptı. 1982 yılında Kara Harp Akademisi'ni tamamladıktan sonra 1985'te Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden, 1987'de ise Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetler Kurmay Koleji'nden mezun oldu.

Genelkurmay Başkanlığı da dahil olmak üzere çeşitli karargah ve birliklerde Harekat ve Eğitim Kısım Amirliği, İcra Subaylığı ve Şube Müdürlüğü görevlerini yürütürken Kara Harp Akademisi'nde öğretim görevliliği yaptı. 1990-1993 yılları arasında İtalya'nın Napoli kentindeki Müttefik Kuvvetler Güney Bölge Komutanlığı Karargahı'nda istihbarat subaylığı görevlerinde bulundu. Orgeneral Akar, 1993-1994 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Özel Kalem ve Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlükleri, 1994-1997 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevlerini yerine getirdi, 1997-1998 yıllarında Bosna-Hersek Türk Görev Kuvvet Komutanlığı görevinde bulundu.

1998 yılında tuğgeneralliğe terfi etti ve bu rütbede 1998-2000 yılları arasında Tunceli'nin Hozat ilçesinde İç Güvenlik Tugay Komutanlığı, 2000-2002 yılları arasında İtalya'daki Müttefik Kuvvetler Güney Bölge Komutanlığı Karargahı Plan ve Prensipler Başkanlığı görevlerini yürüttü, 2002 tarihinde tümgeneralliğe terfi etti. 

Tümgeneral rütbesiyle 2002-2005 yılları arasında Kara Harp Okulu Komutanlığı, 2005-2007 yılları arasında Kara Harp Akademisi Komutanlığı yaptı ve 2007 yılında korgeneralliğe terfi etti. Korgeneral rütbesiyle 2007-2009 yılları arasında Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı, 2009-2011 yılları arasında 3. Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu ve 2011 yılında orgeneralliğe terfi etti.

2011-2013 yılları arasında Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevini yürüten Orgeneral Akar, 3 Ağustos 2013 tarihinde yapılan YAŞ toplantısında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.

Genelkurmay Başkanlığı'nca İç Güvenlik Harekatındaki başarılarından dolayı "üstün cesaret" ve "feragat madalyası"yla ödüllendirilen Orgeneral Akar, ayrıca "TSK Üstün Hizmet Madalyası" ve "TSK Şeref Madalyası"yla ile taltif edildi. Orgeneral Akar'a aynı zamanda Bosna-Hersek'te SFOR harekatındaki görevinden dolayı "ABD Liyakat Madalyası" ve "Kore Cumhuriyeti Milli Güvenlik Liyakat Madalyası" verildi.
63 yaşında olan Orgeneral Hulusi Akar, Şule Akar'la evli ve iki çocuk babası. İngilizce bilen Orgeneral Akar, Genelkurmay Başkanlığı'nın 29. başkanı oldu.  

TÜRKER BEKTAŞ-SİNAN USLU
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.