EĞİTİM - 06 Ocak 2010 Çarşamba 15:34

"İsteyen herkese burs verilecek"

A
A
A
"İsteyen herkese burs verilecek"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kırşehir'de, Batman'da, Yozgat'ta, Kırklareli'de, Mardin'de, Şırnak'ta, Hakkari'deki üniversitelerin bu şehirlerin umudu, vizyonu haline geldiğini belirtti.

MÜGE TUTCALI-DUYGU BEKTAŞ -ANKARA

Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen '5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi' kapsamında lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderilecek öğrencileri bilgilendirme toplantısına katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'ndaki toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, 941 öğrencinin daha dünyanın en iyi üniversitelerine uğurlandığını belirterek, öğrenciler başta olmak üzere aileleri ve öğretmenlerini tebrik ettiğini söyledi. 

Türkiye'de 94'ü devlet, 45'i vakıf olmak üzere toplam 139 üniversite bulunduğunu belirten Erdoğan, bunların 63'ünü 7 yılda kendi iktidarları döneminde ülkeye kazandırdıklarını anlattı. Erdoğan, bu üniversiteler sayesinde göçün de önlendiğine dikkat çekerek, yüksek öğrenim için değişik illere göç eden Anadolu insanlarını, gençleri kendi illerindeki üniversiteleri seçme imkanı getirdiklerini kaydetti. Anadolu ve Trakya'daki bu yeni üniversitelerin büyük hızla geliştiğini ve modern eğitim imkanlarına kavuştuğunu kaydeden Erdoğan, "Kırşehir'de,  Batman'da, Yozgat'ta, Kırklareli'de, Şırnak'ta, Hakkari'de, Mardin'de üniversitelerimiz bu şehirlerimizin umudu, vizyonu haline geldi. Adeta bu üniversitelerimizde, inanıyorum ki barışın tohumları atılıyor, inanıyorum ki ekonomik hareketlenmenin tohumları atılıyor. Belki bugün değil ama en geç yarın, bunlar gerçekleşecek. Bu noktada umutlarım kesinlikle sonsuzdur" diye konuştu. 

Türkiye'nin zaten şu anda dünya ile rekabet edebilecek üniversitelere sahip olduğunu belirten Erdoğan, bu rekabette adım adım öne geçileceğine inandığını söyledi. Başbakan Erdoğan, 'İlim Çin'de de olsa alınız' sözünü hatırlatarak, "Yani dünyanın en uzak ucunda da olsa onu almak bizim medeniyetimizin aslında gereğidir. Ama biz uzun zaman içine kapalı bir süreci yaşadık. Dışa açılamadık ve dışarıyı da içeriye sokmadık. Dikkat ediniz, 7 yılda 63 yeni üniversiteyi Türkiye'ye kazandırırken itiraz edenler oldu. İşte bu hep içe kapanmanın neticeleriydi. 'Binayı, personeli, öğretim görevlisini nereden bulacaksınız' dediler. Biz her zaman şunu söyledik. 'Kaynak Türkiye'dir'. İşte öğretim üyeleri burada. Ama yatırım yaparsan öğretim üyesi olur. Yatırım yapmazsan, öğretim üyesi olmadığı gibi elindekileri de kaybedersin" dedi.

"BİLİME YAPILAN YATIRIM PAHALI DEĞİLDİR"
Başbakan Erdoğan, bilime yapılan yatırımın pahalı olmadığına vurgu yaparak, "En ucuz yatırım bilime yapılan yatırımdır. İşte biz bunu yaptık. Aynı şekilde Türkiye'nin geleceğini de yine Tür iye'nin genç nesline yatırım yapmak üzere bu inşayı sürdürüyoruz. Biz 3 yılı, 5 yılı, 10 yılı değil, önümüzdeki 50 yılı, 30 yılı, 20 yılı planlamak suretiyle bunu dert edinerek bu yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Sorunları eğer bugünden çözemezsek, geleceği bugünden tasarlayamazsak, o zaman bizim yarınlarımız, gelecek kuşaklar bizi lanetle anacaktır. Bunun için bu adımları attık, atıyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin tüm üniversitelerinde adım adım bütün sorunları giderdiklerini, ihtiyaçları karşıladıklarını belirten Erdoğan, "Üniversitelerimizi şehirlerin umudu haline dönüştürüyoruz" dedi. 

Geçmişin birikimi üzerine geleceği tasarlamak, daha ilerilere ulaşmak için gayret göstermek gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "İşte onun için hep geleceğe bakacağız. Bugün yeni üniversite kurulmasına karşı çıkanlar, yarın inanıyorum ki oradan yetişmiş son derece donanımlı gençler karşısında altını çizerek söylüyorum, mahcup olacaklardır" diye konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ AYDINLIK YARINLARIN BEKLEDİĞİNE İNANIYORUM"
Başbakan Erdoğan, 2010 yılının da sonraki yılların da Türkiye için başarılarla dolu parlak yıllar olacağını belirterek, "Bütün karamsarlara inat, bütün kötümserlere inat, tüm felaket tellallarına inat, ben Türkiye'yi aydınlık yarınların beklediğine inanıyor, bu inançla, bu azimle gayret gösteriyorum" dedi. 

Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da, Orta Anadolu'da, nereye giderse gitsin çocukların artık kendisinden para değil bilgisayar istediklerini anlatan Erdoğan, "Tayyip Amca bana bir laptop verir misin?' diyorlar. Buraya geldik. İşin güzelliği burada" ifadelerini kullandı.

İSTEYEN HERKESE BURS MÜJDESİ
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında sadece 857 bin öğrencinin burs ve kredi alabildiğini belirterek, "Şu anda, kesin talimatımdır, isteyen her öğrenciye burs ve kredi veriyoruz. Burs ve kredi alan öğrenci sayısı şu anda yaklaşık 1.5 milyon olmuş. Kesin rakam 1 milyon 489 bin 330'dur. 2002'de burs ve kredi olarak ödenen para 45 liraydı. Bu ay yaptığımız son zamla birlikte üniversite öğrencilerimize ayda 200 lira burs ve kredi veriyoruz" şeklinde konuştu. 

'5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi' kapsamında hali hazırda bin 408 öğrencinin bu proje kapsamında yurt dışında burslu statüde lisans üstü öğrenim gördüğünü belirten Erdoğan, bugün atılan adımla da 2009 yılnnyanın en uzak ucunda da olsa onuında seçilen 941 öğrenciyi yurt dışına uğurladıklarını söyledi. Erdoğan, açığı kapatmak için 2010 yılında 1000-1500 öğrenci için duyuru yapma hazırlıklarının sürdürüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: 

"Hiç çekincemiz yok, hiç tereddüdümüz yok. Yeter ki bu ülkenin gençleri okusun. Biz bunu istiyoruz. Biz bunu yakalayamadık, biz bundan istifade edemedik. Ama istiyoruz ki yeni nesil, yeni kuşak bunlardan istifade etsin. Yeter ki bu ülkenin zeki öğrencileri en iyi okullarında okusun, en kaliteli eğitimi alsın. Gittiğimiz ülkelerde o ülkenin liderleriyle bunları konuşuyoruz. Tabii, onlar da, 'Ne demek. Kapılarımız açık' diyorlar. Bu adımları atıyoruz. Yeter ki bugünde Türkiye'nin geleceğine hazırlık yapılsın. Biz hiçbir imkandan kaçınmadık. Bundan sonra da kaçınmayacağız. Türkiye'yi dünyanın bir eğitim üssü, bir eğitim merkezi yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal bunu 1920'li yıllarda fark etmişti. 

Yurt dışına ilk öğrenci gönderme kararı bizzat Gazi Mustafa Kemal'in verdiği talimatla 1929 yılında çıkarılan kanunla verilmiştir. Yeni Türkiye'nin fabrikaları, demir yolları, kara yolları, köprüleri işte o mühendislerin eliyle inşa edildi. Ama ondan sonra uzunca bir ara. Bu sadece onda olmadı. Aynı şeyi demir yollarında da yaşadık. Ülkemizin dört bir yanını demir ağlarla örme talimatını verdi ama Gazi'nin bu talimatını dinleyen oldu mu? Bize kadar ne yazık ki olmadı. Şimdi biz demir ağlarla örüyoruz Türkiye'yi. İşte hızlı tren bizimle başladı. Mevcutları yenileme tamamen bizimle başladı. Demir ağlarla gidilmeyen yer kalmayacağı gibi inşallah hava hattında da uçakların ulaşmayacağı bölge, il demiyorum, bölge kalmayacak. İşi bu noktaya götürüyoruz. Cumhuriyetin 10. yılında o öğrencilerimizin imzası vardı. İnşallah, cumhuriyetimizin 100. yılında da, 2023'te şimdi gönderdiğimiz öğrencilerin imzası olacak."

ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER
Konuşmasında öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Başbakan Erdoğan, öğrencilerin yurt dışına yaptıkları bu yolculuğun 'kutlu bir yolculuk' olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Sizin için tahsis edilen kaynak bu ülkenin on milyonlarca insanının dişinden, tırnağından arttırdığı birikimlerinden ayrılmıştır. Ananızın sütü gibi helaldir. Bunu böyle biliniz. Onun için bu milletin sizden büyük beklentileri var. Bu beklentileri boşa çıkarmayacağınıza, sizin için sarf edilen birikimleri heba etmeyeceğinize canı gönülden inanıyorum. Geri döndüğünüzde de ülkemiz için, milletimiz için en iyiyi, en güzeli yapacağınızı biliyorum. Güzel ülkemizin en ücra köşesinde bilginiz, görgünüz, sevginiz ve azminiz yeni ışıklar yakacak ve oradaki yavrularımızı bizlerin umudu haline getireceğinize yürekten inanıyorum. Öğrenim için gittiğiniz yerlerde aynı zamanda Türkiye'nin birer misyon şefi olacaksınız. Adeta öyle çalışacaksınız. Birer başkonsolos gibi, birer büyükelçi gibi çalışacaksınız. Bunun da çok önemli bir vazife olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sizlerin gideceğiniz ülkelerde, yaşayacağınız şehirlerde, öğrenim göreceğiniz okullarda ülkemizin tanıtım elçisi gibi görev yapmanız gerekiyor.

Türkiye adına oluşmuş önyargıları yıkmak, Türkiye'yi tarihiyle, kültürüyle dünya mirasına sağladığı katkılarla tanıtmak, özellikle ülkemizin son dönemde kaydettiği küresel nitelikteki başarıları aktarmak göreviniz olmalıdır. Bunun yanında, gittiğiniz ülkelerde vatandaşlarımızla, soydaşlarınızla dayanışma içinde olmanız da son derece önemlidir. Oralarda milli meselelerinize sahip çıkınız, milli günlerimizi hep birlikte ve coşku içinde kutlayınız, ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederek uluslararası tezlerimizi, haklı meselelerimizi oralarda mutlaka savununuz. Bu ülkenin sizden büyük beklentileri var, bu milletin sizden büyük beklentileri var. Edindiğiniz tecrübeleri ülkemize kazandırmak, insanımıza kazandırmak için ahde vefa ile hareket edeceğinize inanıyorum. Ülke ve millet olarak sizlere inanıyoruz, sizlere güveniyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez düzenlenen etkinlikle kutlandı Tabiatın canlanması, toprağın bereketlenmesi ve Hazreti Hızır ile İlyas peygamberlerin buluştuklarına inanılan ’Hıdırellez’ Niğde’nin Yeşilburç Köyü’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. İl Kültür Müdürlüğü ve Yeşilburç Muhtarlığı işbirliğinde organize edilen Hıdırellez Şenliği renkli görüntülere sahne oldu. Şenliğe, Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Elif Belkıs Baştürk, Yeşilburç köyü sakinleri ve il merkezinde yaşayan vatandaşlar katıldı. Köy sokaklarında temizlik yapılması ile başlayan kutlama programında köydeki evlerin kapılarına çiçekler asıldı, köy halkı tarafından misafirlere ikramlarda bulunuldu. Şenlik alanında bir araya gelen köy sakinleri müzik eğlence eşliğinde sohbet edip renkli yumurta tokuşturdular, ateş üzerinden atladılar. Şenlikte konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik burada yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Bilindiği üzere Hıdrellez, dünya tarihinin en eski mevsimlik bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde de bu bayram, baharın başlangıcının kutlatması ve doğanın uyanışını, canlanışının simgelenmesi olarak değerlendirilmektedir. Hıdrellez, aynı zamanda hoşgörü, yardımlaşma ve doğa sevgisi gibi değerleri pekiştirmek için önemli bir fırsattır. 2017 yılında ülkemiz tarafından UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine kaydettirilerek insanlığın ortak mirası ilan edilen ’Bahar Kutlaması Hıdrellez’ her yıl 6 Mayıs’ta yurt genelinde kutlanmaktadır. Bugün bizler de kültürel faaliyetleri ve tarihi dokusuyla ön plana çıkan Şehrimizin güzide köyü Yeşilbuç’ta kıymetli hemşerilerimizle Baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez etkinliklerine katılmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Hıdrellezin, doğanın uyanışıyla birlikte insanların da ruhsal ve fiziksel olarak yenilenmeye ihtiyaç duyduğu bir döneme denk gelmesi, bu tür etkinliklerin önemini daha da arttırmaktadır. Bu vesileyle, geleneksel kültürümüze sahip çıkmak ve doğayı koruma bilincini yaygınlaştırmak adına düzenlenen Hıdrellez’ in anlam ve önemini vurgulayan bu programa katılmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum."
Uşak Başkan Yalım’dan Tarhana Festivali ve Murat Dağı ile ilgili açıklama Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel’in açıklamalarına karşılık olarak sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulundu. Bu karara istinaden Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel gerçekleşen toplantıda alınan karara yönelik sosyal medya hesaplarından kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’da yapılan açıklamaya karşılık olarak sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı. İşte Özkan Yalım’ın açıklamaları; "Komşu ilçemizin Belediye Başkanı Sayın Necdet Akel, hem Murat Dağına hem de tarhanaya sahip çıkması sevindirici olduğu kadar bizi bu kadar yakından takip ve taklit etmesi de işi ehlinden öğrenme gayreti içerisinde olduğunu göstermektedir ki bu da bizim açımızdan sorun teşkil etmemektedir. Uşak Tarhanamız coğrafi işaret olarak 209 Tescil numarası ile; 31.07.2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazetede ilan olunup, 21.03.2017 tarihinde coğrafi işaret olarak tescil edilmiştir. Dolayısıyla coğrafi işaret olarak tescil ettirdiğimiz bir değerimizle ilgili festival yapmamız sizleri neden rahatsız etmiştir anlamış değiliz. Temmuz ayında yapacak olduğumuz Tarhana festivalimizde stant talebiniz olursa da yardımcı olacağımızdan şüpheniz olmasın. Keşke el birliği güç birliği ile ortak değerlerimizi nasıl tanıtabiliriz bununla ilgili ortak ne gibi çalışmalar yapabiliriz kaygısı gütmeniz memleket namına daha faydalı olabilirdi. Ayrıca Yine ortak değerimiz olan Murat dağının Uşak ilimiz sınırları içerisinde etekleri bulunmaktadır. Bizde ilimizin bir doğal güzelliği olan Murat dağının yok olmaması talan edilmemesi ile ilgili maddi manevi katkılar sunarken eylemler yaparken sizi yanımızda göremedik. Uşaklı ve Gedizli hemşerilerimiz bu eylemlerimizde bize destek olurken Murat Dağına sahip çıkmak şimdi aklınıza gelmiş olmalı. Yine de bu açıklamanız talihsiz ve acemice bir açıklama olarak görerek ortak değerlerimizle ilgili yapılacak her türlü çalışma ve işbirliğine açık olduğumuzu bildiriyor kolaylıklar diliyorum." ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Türkiye’nin 33. Fabrika Voleybolu Gümüşhane’ye açıldı Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) tarafından 6-12 yaş çocukların voleybol ile tanıştırılması ve lisanslı sporcu sayısının artırılması amacıyla kurulan voleybol okulu Fabrika Voleybol’un 33.’sü Gümüşhane’de açıldı. Yaz aylarında yüksek rakımlı yaylalarında ve kış mevsiminde de köylerinde kar üstünde voleybol oynanan, bir zamanlar voleybol süper liginde ve birinci ligde hem erkek hem de kadın takımları olan Gümüşhane’de Fabrika Voleybol düzenlenen törenle faaliyetlerine başladı. Aydın Doğan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje” Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından gönderilen tshirt, file, top gibi malzemelerin dağıtıldığı törende konuşan Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürü Mücahit Atalay, “Fabrika Voleybol 2013 yılında federasyonumuz tarafından başlatıldı. 6-12 yaş grubundaki çocuklarımız hedef kitlemizdi. Türkiye’de 33. okul Gümüşhane’mizde açıldı. Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje. Milli takımımıza bu çocuklarımızdan sporcular kazandırmış, iyi voleybolcular yetiştirmiş olacağız, sporu hayat tarzına dönüştüren bireyleri de yetiştirmiş olacağız. Türkiye’nin birçok yerinde bu okullar ücretli olarak açılırken federasyonumuz bize jest yaptı ve Gümüşhane’de sosyal sorumluluk projesi kapsamında ücretsiz oldu. Federasyonumuza bu konuda teşekkür ediyorum. Projemiz hayırlı olsun” dedi. Federasyon temsilcileri, antrenörler ve velilerin de katıldığı programda daha sonra çocuklar tarafından çeşitli gösteri antrenmanları ve maçlar yapıldı. Gümüşhane Voleybol İl Temsilcisi Atilla Ayvaz da Fabrika Voleybol’un 1 Temmuz 2013 tarihinde Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde faaliyetlerine başladığını ve 6-12 yaş grubundaki çocukların sporla tanışmalarını ve sporu severek yaşamlarının bir parçası haline getirmelerini sağlamayı amaç edindiğini söyledi. “Gümüşhane Fabrika Voleybol, 33. fabrika voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” Fabrika Voleybol Okullarının eğitim sisteminin uygulanan çalışma planlarının yaşa özgü olması ve her öğrencinin kendi yaş grubundaki bireyler ile çalışmasına yönelik hayata geçirilmiş bir eğitim sistemi olduğunu ifade eden Ayvaz, “6-12 yaş gurubundaki çocukların voleybol ile tanışmalarını sağlamak, sporu severek hayatlarının bir parçası haline getirmelerine yardımcı olmak ve sporcu sayısını arttırmak amacıyla Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde hayata geçirilen Fabrika Voleybol Okulları 32 merkezde faaliyetlerini sürdürmektedir. Fabrika Voleybol projesinin uygulamaya konulması hazırlanmış modüller aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Fabrika Voleybol modülleri çocukların farklı yaş ve gelişim özelliklerine (6-7 Yaş Temel Hareket Eğitimi, 8-9 Yaş Mini Voleybola Geçiş, 10-12 Yaş Mini Voleybol) göre gelişimsel ve bütüncül olarak üç düzeyde hazırlanmıştır. 32 ayrı merkezde faaliyet gösteren Fabrika Voleybol Okullarının bünyesinde özenle ve bölgesel olarak seçilmiş toplamda 114 antrenör görev yapmaktadır. Fabrika Voleybol okullarında 2024 yılı itibariyle aktif olarak çalışmalarına devam eden yaklaşık 4 bin 100 öğrenci bulunmaktadır. 5 Mayıs 2024 tarihi itibariyle Gümüşhane Fabrika Voleybol 33. Fabrika Voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” ifadelerini kullandı. “Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık” Gümüşhane’nin voleybol duayenlerinden, Fabrika Voleybol proje koordinatörü ve Beden Eğitimi öğretmeni Ümit Terzi de, “Fabrika Voleybol projesinin asıl amacı Türkiye’de voleybol oynayan oyuncu sayısını artırmak. Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık. Bizim ilimizde 7. sosyal proje olarak açıldı. Daha önce ücretli olan bu projeyi biz Gümüşhane’ye federasyon başkanımızın ve İl Müdürümüzün çabasıyla tüm öğrencilere fırsat eşitliği doğması için ücretsiz olarak getirdik” dedi. “Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor” Tecrübeli antrenörlerle amaçlarının Gümüşhane’de yıllardır var olan erkek voleybolunun yanında kadın voleybol oynayan sayısını artırmak olduğunu kaydeden Terzi, “Onun için de Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor. Projeye baktığımızda Gümüşhane için en önemli güzelliği ise 2006 yılında başlayan voleybol marka olma yönünde çalışmalarımız oldu. Daha önce efeler liginde oynayan kulüplerimiz vardı. Şimdi birinci ligde 2 tane kulübümüz var Gümüşhane’de. Bunun gururunu yaşıyoruz. Bunun gururunu yaşarken de gelecek nesillerin de voleybola devam etmesi için Fabrika Voleybol projesini de başlatmış olduk. İnşallah nesillere daha iyi ve hayırlı olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Sporculardan 6. sınıf öğrencisi Berra Turgut ise “Voleybolu çok seviyorum. Gümüşhane’ye Fabrika Voleybol açıldığı için çok mutlu olduk. İlerde de voleybolcu olmayı hedefliyorum” ifadelerini kullanırken Öykü Okumuş ise “Gümüşhane’ye voleybol okulu açıldığı için mutluyum. Fabrika Voleybol inşallah bize katkılar sunar. Büyüdüğümde voleybolcu olmak istiyorum” dedi.
Eskişehir ESO model fabrika ile firmalarda yüzde 200 verimlilik artışı sağlandı Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde sanayide verimliliği artırmak ve dijital dönüşümü hızlandırmak amacıyla kurulan ’ESO Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi-Model Fabrika’nın 1’inci Öğren-Dönüş Programı Sonuç Toplantısı gerçekleştirildi. ESO Model Fabrika projesi çerçevesinde ilk Öğren-Dönüş Pilot Uygulaması, farklı sektörlerden gelen 4 katılımcı firmayla Nisan 2024’te tamamlandı. Proje çerçevesinde, 4 aylık süreçte firmalar, yüksek verimlilik oranlarını, program sayesinde kazandıkları yalın üretim yetkinliklerini Eskişehirli firmalar ile paylaştı. "Öğren-Dönüş kazanımlarını değerlendireceğiz" Toplantının açılışında konuşan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Pilot uygulama programına katılan 4 firmamız, yaklaşık 4 ay süren program boyunca yalın üretim ve kaynak verimliliği alanlarında yoğun bir eğitim danışmanlık sürecine dahil oldular. Bugün elde edilen sonuçları ve verimlilik artışlarını bizzat kendilerinden dinleyeceğiz. Kazanımları siz değerli sanayicilerle paylaşmak, vermiş olduğumuz bu hizmeti sizlerden gelecek tavsiyelerle ileriye taşımak ve sonuçları yaygınlaştırmak ESO olarak en temel vazifemiz” dedi. "Kalkınma için verimlilik şart" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, yaptığı konuşmada Öğren-Dönüş programı hakkında bilgi vererek, “Verimlilik bir ülkenin kalkınması adına oldukça önemli, hatta şarttır. Ülkemiz olduğu kadar firmalarımız için de önem arz etmektedir. İsrafın önlenmesi, zamanın doğru kullanılması ve verimliliğin artırılması adına büyük kazanımlar sağlayan bu programa katılan, Eskişehir Sanayi Odası üyesi 4 firma, 4 aylık edindikleri tecrübeleri paylaşacak ve sizlerin daha sağlıklı değerlendirme yapmanıza katkı sunacaklar. Tüm katılımcılarımıza şimdiden teşekkür ediyor, verimli bir toplantı olmasını diliyorum” diye konuştu. "Yüzde 200 verim artışı" Açılış konuşmalarının ardından programı başarıyla tamamlayan firma temsilcileri, Yalın Liderler tarafından elde edilen kazanımlar anlatıldı. Firmalarda program sonucuna göre, yüzde 200’e varan üretkenlik artışları, fazla mesai ihtiyacında yüzde 99 azalma ve zamanında teslimat oranlarında yüzde 40 iyileşmeler ile yüzde 50’ye varan makina ekipman verimliliği (OEE) artışı, Model Değişim (setup) sürelerinde yüzde 90 azalma sağlandı ve firmalar üretim alanlarından yüzde 40 tasarruf elde etti. Toplantı sonunda düzenlenen törenle katılımcı firmalara plaketleri ve katılım belgeleri takdim edildi. ESO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, Verimlilik Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Yücel Özkara, ESO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fatih Düş, Sinan Özeçoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Korkmaz, Meclis Üyeleri Mehmet Eren, Evren Şahin, ESO Model Fabrika Direktörü Sema Şahin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muhammet Taha Güven, KOSGEB İl Müdürü Tarık Yılmaz, sanayici ve iş insanları katıldı.