DÜNYA - 04 Kasım 2023 Cumartesi 14:48 | Son Güncelleme : 04 Kasım 2023 Cumartesi 15:29

İtalya'da fırtınanın yol açtığı selde can kaybı 6'ya yükseldi

A
A
A

İtalya'yı vuran Ciaran Fırtınasının ardından meydana gelen sel nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6'ya yükseldi.

İtalya'nın Toskana bölgesinde etkili olan Ciaran Fırtınasının yol açtığı şiddetli yağış sonucu meydana gelen selde can kaybı artıyor. Bölgesel Yönetim Başkanı Eugenio Giani selde hayatını kaybedenlerin sayısının 6'ya ulaştığını açıkladı.

İtalya'da fırtınanın yol açtığı selde can kaybı 6'ya yükseldi

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Başbakan Yardımcısı ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini ise bölgede yaklaşık 48 bin kişinin elektriksiz kaldığını duyurdu. İtalyan hükümeti selden en kötü etkilenen bölgelere yardım için ilk etapta 5 milyon euro bütçe tahsis etti.

İtalya'da fırtınanın yol açtığı selde can kaybı 6'ya yükseldi

Belçika’da 2, Fransa’da 2, Hollanda, İspanya ve Almanya’da birer can kaybı

Ciaran Fırtına’sının etkili olduğu İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Almanya'da da toplam 7 kişi hayatını kaybetmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de kaçak yapıyla mücadelede ortak mesaj Nilüfer İlçe Kaymakamı Murat Süzen, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i ziyaret etti. Kaçak yapıyla mücadelenin gündeme geldiği ziyaretteki ortak mesaj, “Kaçak yapılarla mücadelede üst düzey iş birliği ve etkin mücadele” oldu. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer İlçe Kaymakamı Murat Süzen’i, Halk Evi’ndeki makamında ağırladı. Nilüfer İlçe Jandarma Komutanı Erdal Aktaş, Nilüfer İlçe Emniyet Müdür Vekili Duran Okan, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin ve Tezcan Öztürk’ün de yer aldığı ziyaretin ana gündem maddesi kaçak yapıyla mücadele oldu. Kaymakam Murat Süzen ile Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’de tarım alanlarını talan eden kaçak yapılara karşı iş birliğinin etkin bir şekilde süreceği mesajını verdi. Bu konuda destek vermeye 7 gün 24 saat hazır olduklarını vurgulayan Nilüfer İlçe Kaymakamı Murat Süzen, “Tarım arazilerine olan işgalin önlenmesi konusunda iş birliğini en üst düzeyde sürdürelim. Bursa Valimiz Sayın Mahmut Demirtaş da, Toprak Koruma Kanunu’nun uygulanması yönünde yoğun çalışmaları var. Kaçak yapıyla mücadelede yüksek koordinasyon ve kararlı bir duruşla çalışacağız” diye konuştu. Kent turizmine de değinen Kaymakam Süzen, Gölyazı, Fadıllı ve Ayvaköy’de yapılacak düzenlemelerle bölgenin, turizmden hak ettiği değeri alacağını belirtti. Kaymakam Murat Süzen, “Gölyazı ve çevresini gündemimize almalıyız. Bu alanda birçok kurum işin içinde yer alıyor. Gölyazı için bir yasa değişikliğine ihtiyaç var. Bu, gerçekleştikten sonra hep beraber üzerimize düşeni yaparak, ortak akılla Gölyazı’yı ve çevresini şahlandırabiliriz” dedi. ’Bu kenti korumalıyız’ Nilüfer’de tarım arazilerine bir çivi bile çakılmaması için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, “Ortak bakış açısı ve iş birliğiyle bu kenti korumalıyız” ifadelerini kullandı. Nilüfer’de tarımı ayağa kaldıracak çalışmalar yapacaklarını söyleyen Başkan Şadi Özdemir, “Çiftçilerimize getirisi yüksek alternatif ürünler sunacağız. Kentten köye göçü sağlamayı hedefliyoruz. Bursa’da yeni bir sanayi bölgesine izin verilmemeli. Bu, Bursa’nın sonu olur. Her şeyi Marmara’ya yığmak yanlış. Sanayi, Anadolu’nun çeşitli kentlerine götürülmeli” şeklinde konuştu. Başkan Şadi Özdemir, Gölyazı, Fadıllı ve Ayvaköy arasında alternatif turizm destinasyonu oluşturulduğu taktirde, bölgenin turizmden önemli gelir elde edeceğini, bu yöndeki çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi.
İstanbul Bakan Şimşek: "Önceliğimiz enflasyonu tekrar tek haneye düşürmek" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "En büyük önceliğimiz, vatandaşımızın en çok muzdarip olduğu enflasyonu tekrar tek haneye düşürmektir. Bunun içinde gereken tüm tedbirleri aldık ve uyguluyoruz" dedi. "Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma" temasıyla İstanbul’da düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması’nda açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, enflasyonu tek haneye düşürmenin öncelikleri olduğunu vurguladı. "Önceliğimiz enflasyonu tekrar tek haneye düşürmek" Merkez Bankası’nın rezervlerinin 40 milyar doların üzerinde iyileşme gösterdiğine dikkat çeken Bakan Şimşek, "En büyük önceliğimiz, vatandaşımızın en çok muzdarip olduğu enflasyonu tekrar tek haneye düşürmektir. Bunun içinde gereken tüm tedbirleri aldık ve uyguluyoruz. Mayıs ayında baz etkisi nedeniyle enflasyon zirve yapacak. Ama daha sonraki aylarda çok hızlı bir şekilde ineceğini öngörüyoruz. Fiyat istikrarı sürdürülebilir bir yüksek büyümenin ön koşuludur" diye konuştu. "520 milyar liralık tarımsal kaynak sağladık" Bakan Şimşek, "Katma değerde Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 arasında olduğumuz tarım sektörünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. 2024 bütçesine bakarsanız, bu bütçede tarımsal destek programlarına, tarım sektör yatırımlarına, kredi sübvansiyonu olarak, tarımsal kit finansmanı olarak, ihracat destekleri olarak, yem ve gübrede verdiğimiz vergi desteklerine bakarsak, 520 milyar lira kaynak sağlamış olacağız" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, "Bu çok güçlü bir destek. Çünkü gıda arzını artırarak enflasyonla mücadele en büyük önceliğimizdir. Çiftçilerimize tabi ki Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Katılım Bankası üzerinden hazine olarak finansman desteği sağlıyoruz. Sağlanan tüm kredilerin gerektirdiği faizin yüzde 70’ini hazine olarak biz karşılıyoruz" dedi. "Tarımda çok büyük bir potansiyele sahibiz" Tarım sektörünün ülkemizin geleceği açısından çok değerli olduğunu hatırlatan Bakan Şimşek, "Tarımda çok büyük bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için giderek daha fazla kaynağa, tarımsal sulamaya, seracılığa, stratejik tarım ürünlerinin üretimine destek olmaya devam edeceğiz. Son 1 hafta içinde uygulamaya alınan tasarruf tedbirlerine bakarsanız, orada da çok net bir şekilde tarımı önceliklendirdik. Bu sayede enflasyonu arz yönlü tedbirlerle de aşağı çekmek istiyoruz. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının ve yeni teknolojilerin yaygınlaştırılmasını güçlü bir şekilde destekliyoruz" açıklamalarında bulundu. Bakan Şimşek, "Geçen Eylül ayında açıkladığımız Ekonomik İstikrar ve Reform Programı’nı başarıyla yürütüyoruz, güçlü sonuçlar almaya başladık. Bankalarımızın ve şirketlerimizin finansmana erişimi arttı" dedi.
Bursa Sağlık turizmi için iki şehir arasında güç birliği çağrısı Sağlık turizmine artan ilgiye dikkat çeken Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, “Bursa ve Afyonkarahisar’ın termal zenginliğini, sağlık turizmi anlamında geliştirmek istiyoruz. Dünyadaki pastadan daha fazla pay alabilmek için iki şehrin gücü birleşebilir” dedi. Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD), geçtiğimiz ay yapılan genel kurulda seçilerek göreve başlayan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette konuşan Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, “Sivil toplum kuruluşları ve odalar içerisinde Tabipler Odası’nın özel ve ayrı bir yeri olduğunun farkındayız. Afyonkarahisarlı bir hemşerimizin böylesine önemli bir kuruluşun başında olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Eminiz ki hem şehrimize hem de ülkemize önemli hizmetler vereceksiniz” dedi. Duran: “Üzerimize düşeni yapacağız” Bursa AFSİAD olarak hem Bursa’nın hem de Afyonkarahisar’ın sahip olduğu termal zenginliğin daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini belirten Başkan Duran, “Artık dünyada sağlık turizmi gibi bir gerçek var. Buradaki ticari pastadan ülkemizin daha büyük pay almasını sağlamalıyız. Türkiye bu alanda son dönemde gerçekten güzel çalışmalar yaptı. Özellikle gelişmiş ülke vatandaşlarının, sağlık için ülkemizi tercih ettiğini görüyoruz. Bu da sizlerin nasıl özel işler yaptığınızı gösteriyor. Ayrıca termal yer altı kaynakları, sağlık turizmi alanında oldukça önemli. Bursa ve Afyonkarahisar, oldukça zengin termal kaynaklara sahip. Afyonkarahisar dediğimizde ilk akla gelen sektörlerin başında ‘kaplıcalar’ gelmektedir. Bu konuyu biraz incelediğinizde, bölgedeki sıcak suların Frigyalılar zamanında keşfedildiğini görüyoruz. Bursa AFSİAD olarak önümüzdeki dönemde gerek Bursa gerekse Afyonkarahisar’ın termal zenginliğinin, sağlık turizmi anlamında gelişimiyle ilgili üzerimize düşeni yapacağız. Bu konuda iki şehrin arasındaki işbirliğini geliştirip, ortaya önemli bir sinerji çıkarmak istiyoruz” dedi. 100 milyar dolarlık pasta Açıklamalarını sürdüren Başkan Duran, “Bursa AFSİAD olarak merkezimizde ticaret ve sanayi var. Ancak sağlık turizminin de son yıllarda çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Ülkemize geçtiğimiz yıl bir buçuk milyonun üstünde insan şifa bulmak için gelmiş. Diğer yandan yılda 500 milyon insanın sağlık bulabilmek adına başka ülkelere gittiğini biliyoruz. Dünyadaki 100 milyar dolarlık bu pastadan, çok daha büyük bir pay alabilecek potansiyele sahibiz. Bundan da payımızı en iyi şekilde almamız gerekiyor. İnşallah ileriki süreçte sizlerle nasıl projeler üretebiliriz konusunu masaya yatırmak istiyoruz. Bursa ve Afyonkarahisar’ın ortak çalışmasıyla ilgili sizlerle bir araya gelmeyi ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. Merdiven altı tehdidi! Aslen Afyonkarahisarlı olan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş da Bursa AFSİAD Yönetimi’nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, sağlık turizminde merdiven altı tehdidine işaret etti. Binbaş, “Sağlık turizmi alanında yapılacak çalışmalarda hem bireysel, hem de kurumsal anlamda bizler de yer almaktan mutluluk duyarız. Bu konuda ülke olarak en iyi payı almamız gerektiğini düşünüyoruz. Sağlık turizminin bir ticari, bir de tıpla ilgili yanı var. Maalesef tıp tarafı pek iyi gitmiyor. Ülkemize şifa bulmak için gelenlerden bazıları bilmediği için merdiven altı dediğimiz yerlerde işini yaptırıyor. Bu durum da ticaretin sürekliliğine ilişkin bir darbe oluyor. Örnek vermek gerekirse İskoç bir misafirimiz dişlerini yaptırmak istiyor. Merdiven altı bir yerde ciddi bir enfeksiyon kapınca, bir daha onun bulunduğu bölgeden kimse ülkemize gelmiyor. Bu alanda hem devlet, hem de ilgili kuruluşların iyi bir denetim mekanizması oluşturması gerekiyor. Sanki birilerine engel çıkarıyormuşuz gibi gelebilir. Ama özü itibariyle bir hizmetin kaliteli ve nitelikli olmasını sağlamak istiyoruz. Eğer sağlık turizminde kaliteyi yakalayamazsak, merdiven altı yerlerde sağlık hizmetleri devam ederse ülkemiz adına kötü sonuçlar doğurur. Dünyadaki bu pastadan yeteri kadar pay almadığımız ortada. Ama imkanlarımız çok geniş. Benim ilk sağlık turizmine ilişkin bilgilerim hekim olmama rağmen memleketim Afyonkarahisar’da oluştu. Oradaki arkadaşlarım, sağlık kuruluşu sahibi yakınlarım uzun süredir bu işle ilgileniyor. Bunun nitelikli ve kayda değer olması için çabalamalıyız. Bu konuda Afyonkarahisar’ın ve Bursa’nın potansiyeli birleştirilebilir. Bizler tüm taraflarla, her türlü işbirliğine açığız” ifadelerini kullandı.