ASAYİŞ - 27 Kasım 2022 Pazar 23:56

İzmir Valisi Köşger: '(Göztepe-Altay maçı) 13 kişi gözetim altında'

A
A
A
İzmir Valisi Köşger: '(Göztepe-Altay maçı) 13 kişi gözetim altında'

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Göztepe-Altay maçında çıkan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, 13 kişinin gözetim altında olduğunu ve Altay kalecisinde herhangi bir hayati tehlike olmadığını, yaralanan Göztepe taraftarının ise tedavisinin devam ettiğini söyledi.

Spor Toto 1. Lig’deki Göztepe-Altay derbisinde çıkan olayların ardından Gürsel Aksel Stadı'na gelen İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, eski Göztepe Kulübü Başkanı ve yönetim kurulu üyesi Mehmet Sepil ile Altay Kulübü Başkanı Ayhan Dündar'la açıklamalarda bulundu. Köşger, Göztepe ile Altay arasındaki müsabakanın 19. dakikasında siyah-beyazlı taraftarların bulunduğu bölümden, ev sahibi takım seyircilerinin olduğu bölüme doğru işaret fişeği olarak değerlendirdikleri bir cismin fırlatıldığını söyledi. Bu olay nedeniyle bir Göztepe taraftarının yaralandığını kaydeden Köşger, şöyle konuştu:

"Bu olaya sağlık görevlileri tarafından müdahale edilirken bir Göztepe taraftarının stadyuma atlaması ve daha sonrasında da korner direğini alarak Altay kalecisinin başına vurması şeklinde bir üzücü hadise yaşandı. Biz İzmir'in bu iki güzide ve tarihi takımının arasındaki bu İzmir derbisinin aslında İzmir'in geldiği düzeye, Türk sporunun geldiği düzeye uygun bir şekilde seyircili olarak, deplasman taraftarının da katılımıyla olmasının uygun olacağını değerlendirmiştik. Bu kararı alıyorken de kulüplerle ve ilgili herkesle istişare ederek bu kararı almıştık."

Köşger, Türk sporunun geldiği noktaya yakışmayan bir hadise yaşandığını belirterek, "Ancak bu hadisenin münferit olduğunu değerlendiriyoruz” dedi. Yaşananlardan dolayı üzgün olduklarını aktaran Köşger, şöyle konuştu: "Her iki olaya da karışmış olan kişiler emniyetimizce gözetim altına alındı. Şu anda 13 kişi gözetim altında bulunmakta. Hastanelerdeki durumla ilgili de kısaca bilgi vermemiz gerekirse Altay'ın kalecisinde herhangi bir sıkıntı yok, hayati risk yok. Sabaha kadar tedbiren müşahede altında tutulacak. Diğer Göztepe taraftarı olan ve işaret fişeğiyle yaralandığını değerlendirdiğimiz vatandaşımızın da tedavisi devam ediyor. Bir yaralanma söz konusu olduğu için de estetik bir takım dikişlerin atılması gereken durumlar var, yüzünde yaralanma olduğu için birtakım sıkıntılar var. Tedavi süreci devam ediyor."

"İşaret fişeğini atan şahıs da etrafındaki olan kişiler de gözetim altında"

Köşger, bir gazetecinin sorusu üzerine işaret fişeği olarak değerlendirdikleri cismi atan kişinin gözetim altında olduğunu tekrarlayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşaret fişeğini atan şahıs da etrafındaki olan kişiler de gözetim altında. Şunu size temin ederim. Yani şunu her iki başkanın ve tüm İzmirlilerin huzurunda temin ederim. Bu olayın peşi bırakılmayacak. En ince noktasına kadar konu detaylıca araştırılacak ve bu işi yapanlar, Türk hukuk sistemi içindeki almaları gereken en ağır cezayla cezalandırılacaklar. Cezalandırılmalarının sağlanması için gereken bütün takibat, hukuki süreçler yerine getirilecek."

İşaret fişeği olarak değerlendirilen cismin içeriye nasıl sokulduğu hakkında bilgilerinin olmadığını belirten Köşger, "İçeriye sokulan şey nedir, nasıl sokulmuştur, hepsine bakılacak, değerlendirilecek. Eğer bir güvenlik zafiyeti varsa, bir sıkıntı varsa o konuyla ilgili de gereken yapılacaktır” diye konuştu. Vali Köşger, saha içinde yaşanan olaylarla ilgili saha dışında herhangi bir olay meydana gelmediğini sözlerine ekledi.

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'le açıklamalarda bulunan Sepil, hem İzmir futbolu hem Türk futbolu hem Göztepe hem de Altay adına çok üzgün olduğunu söyledi. Yaşanmaması gereken bir olayın yaşandığını kaydeden Sepil, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İki kişinin verebileceği zararın Türk futboluna, İzmir futboluna, benim için hiç fark etmez ya Altay kesinlikle. Üzgünüm yani. İstenmeyen bir olay, kötü bir örnek. İstenmeyen bu olayın failleri şiddetle cezalandırılmalı. Bu tekrarlanmamalı. Bunun tekrarlanmaması için hep beraber tüm taraftarlar, Altay taraftarları, Göztepe taraftarları bence şu an birlikte hareket etmek zorunda İzmir bu değildir."

Sepil, seyircisiz futbolun hiçbir şeye benzemediğini belirterek, "Seyircisiz maçların Türk futboluna hiçbir yararı yoktu. İnşallah bundan sonra da maçlar seyirciyle oynanır. Yani biz bu kötü örnekten çıkıp İzmir futbolunu mahkum etmemeliyiz. Biz bunu yapanları mahkum etmeliyiz. Yani İzmir bunun mahkumu olmamalı. Çok çok üzgünüm yani” diye konuştu. Altay Kulübü Başkanı Dündar'ın maçtan önce kendisini arayarak kendilerine tanınan kontenjanı artırma talebinde bulunduğunu belirten Sepil, "Ben emniyet kabul ettiği bir durumda Göztepe'nin hiçbir sıkıntısı yoktur diye söyledim kendisine. Olay çok üzücü. Şu an mühim olan yaralılarımız var. Bir tanesi daha ciddi bir durumda, bir de dedikodulara lütfen hiç kimse inanmasın. Sayın Valimizin söylediği gibi ortada bir sürü spekülasyonlar dönüyor, buna hiç kimse inanmasın." dedi.

Sepil, İzmir olarak birleşilmesi gerektiğini belirterek, "Bu tür olayların önüne geçmeliyiz. Bununla ilgili en önemli görev de camialara, taraftarlara düşüyor. Bu olayları yapanları dışarıya çıkarmak zorundayız. Bunların Göztepe ile Altay'la falan ilgisi yok. Gidip orada işaret fişeği şeyi atan bir zihniyetin veya Altay kalecisine arkadan gelip saldırmanın sporla hiçbir ilgisi yok. Bu İzmir olarak hepimizin görevidir."

Altay Kulübü Başkanı Ayhan Dündar ise her iki olayın da hiç yaşanmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "Valimizin de dediği gibi münferit bir olay. Burada bu iki güzide İzmir'in taraftarlarının karşı karşıya gelmesini istemeyiz, kınıyoruz. İnşallah bir daha tekrarlı olmaz. Biz bugün tribünde iki takım taraftarlarını da görmek ve bundan sonraki süreçte de buna öncülük edip, diğer yasakların da kalkması önemli bir düşüncemiz vardı. Ama geldiğimiz noktada maalesef bundan sonraki süreçte tahmin ediyorum bu durumlar yaşanmayacak. Tekrarı olmaması dileğiyle canımız yanıyor, çok üzgünüz."

Altay hala statta

Öte yandan, Altaylı futbolcular, teknik heyet ve taraftarların stattaki bekleyişi sürüyor.

Akın Küçükkurt - Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Okul müdürünün darp ettiği yaşlı adam gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı Mersin’de geçtiğimiz yılın sonunda hastaneye gitmek üzere bindikleri otobüste okul müdürü ve oğlu tarafından darp edilmesiyle gündeme gelen ve dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden engelli Ramazan Polat’ın cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi. 15 Aralık 2023’te Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste, Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp etmiş, güvenlik kamerasına yansıyan görüntüler ise izleyenlerin yüreklerini burkmuştu. İnfiale yol açan olayın mağduru 77 yaşındaki Ramazan Polat, rahatsızlığı sonucu kaldırıldığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün hayatını kaybetti. Yaklaşık 2 haftadır hastanede tedavi gördüğü öğrenilen Polat’ın cenazesi bugün gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Ramazan Polat’ın cenazesi, bugün yakınları tarafından Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınarak son bir kez merkez Yenişehir ilçesi Barbaros Mahallesi’ndeki evinin önüne getirildi. Burada helallik alından sonra Molla Camii’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Afetevler Mezarlığı’nda toprağa verildi. Olayın geçmişi Olay, 15 Aralık 2023’te merkez Toroslar ilçesinde Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste meydana geldi. Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat ile (71) tartışmış, bu sırada önce A.O.T., ardından da babası yaşlı çifte saldırmıştı. Otobüsün güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan olayın ardından 17 Ocak 2024 tarihinde okul müdürü İsmet T. tutuklanırken, 28 Şubat 2024 tarihinde darpla ilgili görüntülerin ortaya çıkmasının ardından müdürün oğlu A.O.T. tekrar gözaltına alınmış ve emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü de olayla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilgi verilmesini müteakip adı geçen okul müdürünün 17 Ocak itibarıyla açığa alındığını ve idari tahkikat başlattırıldığını bildirmişti. Baba 3 yıl 1 ay 15 gün ceza almıştı Daha sonra görülen davanın duruşmasında tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet T., 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre nazara alınarak tahliyesine karar verilmişti. Oğlu A.O.T. için ise 2. Çocuk Mahkemesi’nde açılan dava devam ediyor.
Ankara TİKA, el yazması eserlerin korunmasını destekliyor Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Türkiye Yazma Eserler Kurumu ve Devlet Arşivleri Başkanlığı iş birliğinde Pakistan’ın İslamabad, Lahor ve Karaçi şehirlerinde el yazması eserler alanında faaliyet yürüten 5 farklı kurumdan toplam 8 uzmana eğitim verildi. TİKA’nın 2024 yılında başlattığı “Pakistan’da El Yazması Eserlerin Muhafazası Programı” kapsamında, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı ve Devlet Arşivleri Başkanlığı iş birliğinde İstanbul, İslamabad, Lahor ve Karaçi şehirlerinde el yazması eserler alanında faaliyet yürüten 5 farklı kurumdan toplam 8 Pakistanlı uzmana “El Yazması Eserlerin Muhafazasında Önleyici Koruma Tedbirleri Teknik Eğitimi” verildi. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan eğitim programı kapsamında, el yazmalarının korunması, bakımı ve restorasyon uygulamaları, depo alanlarında zararlılarla mücadele, el yazmalarının depolanmasında uygun şartlar, kuru temizlik uygulamaları, belgeleme faaliyetleri ve koruyucu kutu yapımı olmak üzere uygulamalı eğitimler gerçekleştirildi. Pakistanlı uzmanlara, Devlet Arşivleri Başkanlığının İstanbul Kağıthane’de bulunan yerleşkesinde, el yazması belgelerin tasnifi, zarar görmüş belgelerin bakım ve onarımında kullanılan teknikler, bakım onarımı yapılan belgelerin dijitalleştirilmesi ve depolanması konularında uygulamalı eğitimler verildi. 7 gün süren eğitim programı ile Pakistanlı uzmanlara, Türkiye’nin el yazması eser ve belgelerin korunmasında uyguladığı uluslararası etik standartlara uygun en güncel uygulamalara dair derinlemesine bilgi ve deneyim kazandırılması hedeflendi. Lahor’da bulundan Pencap Üniversitesi, İslamabad’da bulunan Pakistan Ulusal Müzesi ve Quaid-i Azam Üniversitesi ve Karaçi Pakistan Ulusal Müzesi ve Karaçi Ulusal Arşivlerinden uzmanların katıldığı eğitim programını izleyen süreçte, el yazması eserlerin korunması alanında Pakistan’da uygulamalı eğitim programları ile temel ekipman desteği sağlanması gibi devam projelerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor.