SAĞLIK - 01 Ekim 2018 Pazartesi 10:14

Kadınlarda oluşan göğüs ağrılarına dikkat

A
A
A
Kadınlarda oluşan göğüs ağrılarına dikkat

Dr. Hamdi Koçer, kadınlarda oluşan göğüs ağrısına dikkat edilmesi konsunda uyarılarda bulundu.

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hamdi Koçer, “Meme ağrısı kadınlar arasında çok sık görülen bir yakınmadır: her 3 kadından 2’si dönem dönem meme ağrısı çeker. Hastaların büyük çoğunluğu hekime başvurmaz; ağrısı olan her üç kişiden ancak birisi kadın doğum uzmanı veya meme hastalıkları ile ilgilenen bir genel cerrahi uzmanına başvurur. Meme Ağrısını 3 gruba ayırabiliriz: dönemsel meme ağrıları, dönemsel olmayan meme ağrıları ve meme dışı göğüs duvarı ağrıları. İlk iki grup memenin dokusundan menşeini alır ve birbiri ile çok benzerdir. Üçüncü grup ağrılar daha ziyade göğüs duvarı adale eklem sisteminden kaynaklanır. Tüm bu ağrıları bir birinden ancak dikkatli bir muayene ile ayırmak mümkündür” dedi. 

Memeden kaynaklanan ağrılar ile göğüs duvarının ağrıları kadınlar tarafından da bir biri ile karıştırıldığını ifade eden Dr. Koçer, “Göğüs duvarı, kaburgalarımız, göğüs adalalerimiz ve en dışta da memelerden oluşur. Kaburga kemikleri ve göğüs adaleleri de çok sıklıkla ağrı yapar. Bu ağrılar da -özellikle kanser endişesi ile- kadınlar tarafından kolayca meme ağrısı zannedilir. Ağrının karakteri çok önemlidir: Adet dönemleri ile ilgisi olup olmadığı, ne kadar zamandır olduğu, ne sıklıkla yaşandığı, ne kadar sürdüğü, nasıl geçtiği gibi soruların cevapları ağrının ayırıcı tanısında hekim için önemli bilgilerdir. Gece uykudan uyandırıp uyandırmadığı, hastanın işine mani olup olmadığı, bunun için ağrı kesici ilaç kullanma gerekliliği muayene sırasında sorgulanmalıdır” diye konuştu. 

“Göğüs duvarı ağrıları kollara omuza ve sırta vurur” 

Bu ağrıların, bazen fiziki bir zorlanma sonrası başladığını kaydeden Dr. Koçer, “Ağır kaldırmak, kolunu kullanmak veya sinirlenmek ile artabilir. Bu ağrıların temel nedeni kadınların göğüs duvarı adalalerinin zayıf olmasıdır. Bunlara lokomotor ağrılar yani iskelet sisteminden kaynaklanan ağrılar diyoruz. Şişman ve hareketsiz kadınlarda daha sık görülürken, düzenli spor yapan kadınlarda göğüs duvarı ağrıları daha az görülür. Meme ağrısı meme dokusu içinden kaynaklanır. Meme ağrısı kola, omuza sırta yansımaz. Hastalar tarafından hassasiyet dolgunluk sızlama gibi tarif edilir. Fiziki temas ile çarpma ile ağrı şeklinde hissedilir. Çoğunlukla kadınların adet öncesi dönemine denk gelir. Aylık siklüsler ile dönemsel olarak alakalı olabilir. Meme ağrıları doğum kontrol hapları kullanan kadınlarda daha az sorun olurken, sigara tiryakilerinde, fazla kahve çikolata tüketen ve sürekli stres altında yaşayan kadınlarda daha sık görülür. Hastaların az bir kısmı tedavi gerektirecek düzeyde ağrı sıkıntısı çeker. Ağrılar ve hassasiyet aybaşı öncesi en çoktur. Bu nedenle hastalara aybaşı öncesi kahve ve tuz tüketimini azaltmasını öneririz. Doğru sütyen kullanımı, sityen bu dönemde gün içinde sürekli takılması ve gece yatarken de hafif bir sporcu bistüyeri kullanılması bu dönemin daha rahat geçirilmesini sağlayacaktır. Doktora başvuranlar daha çok kanser endişesi ile gelir. Kanser olmadığının anlaşılması ile hastaların büyük çoğunluğu rahatlar ve ağrıyı daha az hisseder” açıklamalarında bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.