ASAYİŞ - 25 Kasım 2021 Perşembe 09:30

Kağıthane polisi sera kuran baba ve oğlunu yakaladı

A
A
A
Kağıthane polisi sera kuran baba ve oğlunu yakaladı

Kağıthane Devriye Ekipler Amirliği polisleri, Seyrantepe’de yaklaşık 1 hafta boyunca yapılan çalışma sonucunda bir binadaki tekstil atölyesinin depo katında milyonluk kök hint keneviri serası ele geçirdi. Ekiplerin bile şaşırdığı sera için kapsamlı bir tesisat kuran baba ve oğlu Kağıthane polisi tarafından Sarıyer’de kovalamaca sonucunda yakalandı.

Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği polisleri, yaklaşık 1 hafta boyunca yapılan istihbari çalışmalar sonrasında dün saat 13.30 sıralarında Seyrantepe’de bir binadaki tekstil atölyesine gitti. Ekipler atölyeye vardıklarında üst katından yoğun uyuşturucu madde kokusu geldiğini fark etti. Bunun üzerine depo olarak kullanıldığı öğrenilen kata çıkan polis ekipleri, çilingir yardımıyla kapıyı açtı. İçeriye giren ekipleri gördükleri manzara karşısında şaştı kaldı.

Depo katını baştan sona seraya çevirmişler

Katın baştan sona uyuşturucu serasına çevrildiğini gören Kağıthane polisi, 6 farklı bölümün oluşturulduğunu ve içerisinde saksılar içerisine kök hint kenevirleri yetiştirildiğini belirledi. Katın sol kısmındaki odaya giren ekipler, çok sayıda ve miktarda endüstriyel ilaç, bitki sulama aleti, voltaj düzeltici, klima kumandası, pH derece aleti, şeffaf damıtma aparatı, streç film, sıvı gübre, fan ve ışık aparatı buldu.

Kağıthane polisi sera kuran baba ve oğlunu yakaladı

Milyonluk uyuşturucu serası ele geçirildi

Diğer odalara giren Kağıthane polisi, saksılar içerisinde toplamda 110 adet kök hint keneviri ile çok sayıda yer tipi klima, ışıklandırma cihazı, vantilatör, pervane, voltaj düzeltici, alüminyum havalandırma ve termometre ele geçirildi. Banyo kısmına giren ekipler kurumaya bırakılmış 5 adet kök hint keneviri buldu. Diğer kısımlarda ise 535 gram hint keneviri ele geçirildi. Serayı kuran şahısların ele geçirilen kenevirleri, ot esrar veya “marihuana” olarak bilinen uyuşturucu maddelere çevirmesi halinde yaklaşık 1 milyon lira kazanç elde edilebileceği bilgisine ulaşıldı.

Kağıthane polisi seracı baba ve oğlunu kargo poşetinden yakaladı

Serayı kuran şahısları yakalamak için çalışmalarını sürdüren Kağıthane Devriye Ekipler Amirliği polisleri, geçtiğimiz Haziran ayında atölyeye kargo yoluyla alüminyum havalandırması faturası geldiğini tespit etti. Poşetin üzerindeki ismin ise Ergün Ömer Ö. (23) olduğunu belirleyen ekipler, şahsın Sarıyer Zekeriyaköy Mahallesi’nde bir villada oturduklarını tespit etti. Adrese giden Kağıthane polisi, ellerindeki uyuşturucu maddeyi yere atarak kaçmaya çalışan şahsı ve babası Habib Ahmet Ö.’yi (50) kıskıvrak yakaladı.

Kağıthane polisi sera kuran baba ve oğlunu yakaladı

Seracı baba ve oğul adliyeye sevk edildi

Şahısların üst aramalarında ise cep telefonu ve uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 575 lira ile yere attığı bir miktar marihuana ele geçirildi. Gözaltına alınan şahıslar, emniyette ifadelerinin alınması ve sorgulanmalarının ardından “uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmak ve sağlamak” suçundan adli işlem yapılarak adliyeye sevk edildi.

Kata 5 bin lira elektrik faturası gelmiş

Öte yandan şahısların serada işlem yaptıkları esnada parmak izi bırakmamak için plastik eldiven kullandıkları öğrenildi. İşyerine yaklaşık 5 bin lira elektrik faturası geldiği, şahısların atölyenin depo olarak kullanılan üst katını kiraladıkları ve kata kapsamlı tesisat kurdukları ortaya çıktı.

Doğan Can Cesur - Onur Dursun
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.