GÜNDEM - 27 Haziran 2017 Salı 11:40

Kahvehanesi olmayan ilçe başarılarıyla göz dolduruyor

A
A
A
Kahvehanesi olmayan ilçe başarılarıyla göz dolduruyor

Kayseri'nin Hacılar ilçesinde 12 bin civarında nüfusa rağmen tek bir kahvehane var ve orası da genellikle buluşma noktası olarak kullanılıyor. İş dünyasındaki başarıları ile göz dolduran Hacılar sakinlerine göre bu başarının sırrı, ilçede kahvehane bulunmaması.

Çok sayıda iş insanı, ticaret ve meslek erbabı yetiştiren yaklaşık 12 bin nüfuslu Hacılar ilçesinin yaşayanları, çok çalışmaktan boş vakit bulamadıkları için, ilçede ikinci bir kahvehane açılamıyor.

“Hacılar’da boş durana kötü gözle bakarlar”
İlçedeki mevcut olan kahvehanenin de genelde hafta sonları açıldığını ve buluşma noktası gibi kullanıldığını söyleyen, kendisi de Hacılarlı olan Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefaletleri Bölge Birliği Başkanı Mustafa Alan, “O kahveye de mobilyacılarımız, çalışanlarımız tatil zamanlarında ağırlıklı olarak uğrarlar ya da emekli arkadaşlarımız evde hanımının yanında duramadığı için gider. Bunun yanında belediyemizin 15 yıl kadar önce yaptırdığı bir sohbet salonumuz var. Çay var, günlük gazete var. Adı üzerinde sohbet salonu insanlar burada da günlük vaktini değerlendiriyor. Hacılar’da boş durmak ayıp yani iyi gözle bakmazlar. Ticari işi olmayanların kışın bile bağında, bahçesinde işi vardır. Kendisi iş yeri açamıyorsa bile fabrikası ya da iş yeri olan arkadaşlarımızın yanında çalışır. Birlik beraberlik var burada, çalışkanlık var. Bu irsi, genlerimizde var” diye konuştu. 

Kayseri Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikaların sahiplerinin çoğunlukla Hacılarlı olmasını da çalışkanlıklarına bağlayan Alan, “Organize’deki fabrika sahiplerimizin yanı sıra, Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanımız Hacılarlı. Organize’de olduğu gibi küçük sanayi sitelerinde de Hacılarlılarımız iş yapıyorlar. Ticaret Odasının, Sanayi Odasının eski başkanları buralıydı. Şu anda Sanayi Odası Meclis Başkanı, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Hacılarlı” dedi.

“Kıraathaneye ilgisizliğin nedeni istihdamın fazla olması”
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Tahir Nursaçan ise, “Hacılar insanı çalışkandır ve üretimi sever. OSB’nin gelişmesinde Hacılarlı hemşehrilerimizin katkısı küçümsenmeyecek derecededir. Üretim yapan ilçeler sıralamasında ilk 3 sıradadır. Kayseri üretimine ve istihdamına büyük katkı sağlıyor burası. Üretim meşakkatli bir iş malum. Bunu da bizim hemşehrilerimiz çok güzel bir şekilde başardı. Kıraathaneye ilgisizliğin sebebi de buralı iş insanının fazla olmasından kaynaklı olarak istihdam ve üretimdir. Kıraathaneyi işleten adam da müşterisi olmayınca mecburen kapatmak zorunda kalıyor. Ülkemizin gelişmesinde eğitim ve üretimin rolü büyük. Hacılar ilçemiz bu konuda örnek olduysa ne mutlu bize” ifadelerini kullandı.

“İlçede tarımın olmaması sanayi üretimini geliştirdi”
Bir başka Hacılarlı, Kayseri Sanayi Odası Meclis Başkanı Abidin Özkaya ise, 1970’lerden 90’ların sonuna kadar ilçede yaklaşık 15 tane kahvehane olduğunu, ancak zamanla ilçede meslek erbabı yetişmesine bağlı olarak kahve sayısının azaldığını söyledi. Bir iş insanı olarak gelinen durumun kendilerini memnun ettiğini dile getiren Abidin Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hacılar’daki insanlar ekilir biçilir arazisi olmadığı için gözünü şehre doğru dikti. Bu zaman içinde yolculuğa düşmüş. 90’lı yıllarda çırak olarak girdikleri yerlerde patron olmuşlar. İlçede kurulan HES Kablo fabrikası da istihdamı artırmış ve meslek öğrenimi için okul olmuş. Oradan yetişen insanlar yan sektörlere atılmışlar. Böylece çok sayıda insan sanayiye atılmış; birinci nesil patron olmuş, arkadan gelenler de yönetici. Öncelikle kendi yakınlarını çalıştırmışlar. Bugün OSB’ye baktığımız zaman imalat yapan fabrikalarda Hacılarlı hemşehrilerimiz olduğunu görmekteyiz. Bu şekilde istihdam artınca da, zaman içinde gençler kıraathaneyi bırakmışlar. Tüm ilçelerimizin böyle olmasını isterim.”

“Ortaöğretimin ve çıraklık eğitiminin başlaması ilçeyi geliştirdi”
Bir başka Hacılarlı İncesu Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halit Özkaya ise, Hacılar’da ortaokul eğitiminin başlaması ve sanayiye çırak olarak gidenlerin sayısının artmasının, ilçede sosyal gelişim adına ilk kırılmayı başlattığını kaydetti. Halit Özkaya, “Hacılar’da bir kısım gençler ortaokula bir kısım gençler de sanayiye çırak olarak gitti. Bir taraftan eğitim seviyesi yükseliyor, bir taraftan sanayide para kazanmanın keyfine varıyorlar. O zamanki belediye başkanı sanayiye gidenler için bedava otobüs kaldırıyordu. Sanayiye gidenler, okula gidenlere fark atmaya başladı. Sanayi kahvehane kültürünü zayıflattı. Eğitim ve sanayiye gidişler artınca kahvehane kültürü de bitmeye başladı. İnsanlar iş buldukça kahvehaneyi bıraktı. Sadettin Erkan diye bir arkadaşımız vardı Allah rahmet eylesin. HES kablonun kuruluşuna sebep oldu. Burası düzenli maaş alınabilen bir yer oldu. İnsanlar işe girebilmek için kapıda beklerdi. Artık mesleği olmayana kız vermez duruma geldiler. Hatta bir gün birisi geldi, ‘oğlum iki ay burada çalışsın da bir nişan işimiz var’ dedi. Öyle olunca ilçede boş insan kalmadı, kahveye de ihtiyaç duyulmaz hale geldi” ifadelerini kullandı.

"Müşteri yoksa, kahve neden olsun"
Sohbet salonunun müdavimlerinden Osman Kuş ise, “Müşteri bulamayınca ikinci bir kahve açılamıyor, bir tane bile çok geliyor. Çünkü insanlar çalışkan. En boş olanı da bağda, dağda. Ben de şahsen bağdayım. Kahve alışkanlığımız yok yani” dedi.
“Kahve boş insan işidir” diyen Hacılar Aşağı Mahalle Muhtarı Yavuz Mutlu da, “Bir kahve hizmet veriyor, talep olmadığı için ikinci bir kahve hizmet veremiyor. Burada herkes iş güç sahibi; kahve boş insanların işidir diye düşünüyoruz, o yüzden rağbet görmüyor. Genç nüfus hep çalıştığı için kahveye talep olmuyor. Var olan kahve de çok küçük, on kadar masa var. Çay, kahve dışında bir şey yok. Genelde de emekliler oturuyor” şeklinde konuştu.

İlçe hakkında
Kayseri il merkezine uzaklığı 11 kilometre olan Hacılar ilçesi Kayseri'nin güneyinde, Erciyes Dağı eteklerinde kurulmuştur. Çok sayıda başarılı iş insanı ile bilinen ilçe, pek çok araştırmaya da konu olmuştur. Bunlardan en bilineni, Kurtuluş Cengiz’in; ‘Anadolu Sermayesinin Oluşumu: Kayseri-Hacılar Örneği, Yav İşte Fabrikalaşak’ adlı tez çalışmasının kitaplaştırılmış basımıdır. 

Cem Atakan - Ali Göç - Selma Kara

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”