DÜNYA - 27 Nisan 2025 Pazar 11:10 | Son Güncelleme : 27 Nisan 2025 Pazar 11:17

Kanada’da araç kalabalığa daldı: Çok sayıda ölü var

A
A
A

Kanada’nın Vancouver şehrinde düzenlenen Filipinler sokak festivalinde bir sürücü aracıyla kalabalığın arasına daldı. Olayda ölü ve yaralılar olduğu öğrenildi.

Kanada’da festival kabusa döndü. Vancouver şehrinde düzenlenen Filipinler sokak festivalinde bir sürücünün aracıyla kalabalığın arasına dalması sonucu çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Polis, sürücünün gözaltına alındığını bildirdi.

Kanada Başbakanı Mark Carney, yerel saatle 20.00’de gerçekleşen olayın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bu akşam Vancouver'daki Lapu Lapu festivalinde yaşanan korkunç olayları duymak beni derinden sarstı" dedi.

Görgü tanığı, sürücünün kalabalığa dalmadan önce siyah aracıyla kontrolsüz hareket ettiğini söyledi.

Kanada medyası, olay sırasında festivalde binlerce kişinin bulunduğunu aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Silahlı kavganın ortasında kalan yaşlı kadın ayaklarından yaralandı Ankara’da husumetli iki kişinin arasında çıkan silahlı kavgada ayaklarından vurulan yaşlı kadın yaralandı. Olay, dün akşam saatlerinde Keçiören ilçesi Aktepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, alacak verecek meselesi nedeniyle aralarından husumet bulunan Mert Ali Y. (19) ile Emre Ç. (23) ilçede yer alan bir parkta buluştu. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenmesi üzerine Mert Ali Y., yanında getirdiği silahla Emre Ç.’ye ateş etti. Ateşlenen silahtan çıkan kurşunlardan birkaçı o sırada yoldan geçen 59 yaşındaki Kudret Yüksel’in ayaklarına isabet etti. Yakalanarak gözaltına alındılar Yaşlı kadının yaralanmasına rağmen etrafa ateş etmeye devam eden Mert Ali Y. ile olaydan yara almadan kurtulan Emre Ç., polis ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Yaralı Kudret Yüksel ise sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye nakledildi. Yüksel’in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, kurşunların isabet ettiği bazı araçlarda ve işyerlerinde de maddi hasar oluştu. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. "Vurulan kadının ayağı kötü haldeydi" Olayla ilgili konuşan çevre esnaflardan Ahmet Can Şenol: "Yolda giderken arkamdan iki kişinin geldiğini gördüm. Birisi silah çıkardı ve ateş etmeye başladı. Çıkan kurşun oradaki bir kadının ayağına isabet etti. Herkes panikleyerek bir yerlere kaçtı. Silahlı kişi ateş etmeye devam ederken diğeri de başka bir tarafa koşuyordu. O iki kişi arasında tartışma yaşanmış. Alacak verecek meselesi nedeniyle kavga ettikleri söyleniyor. Vurulan kadının ayağı kötü haldeydi. Olayın ardından sağlık ve polis ekipleri geldi. Polisler iki şahsa da müdahale etti. Vurulan kadını da ambulansla hastaneye götürdüler" dedi.
Ankara 3. NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı bu yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı tarafından her yıl düzenlenen NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı’nın üçüncüsü, bu yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştiriliyor. NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı tarafından her yıl düzenlenen NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı’nın üçüncüsü, 21-22 Mayıs tarihlerinde Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da bir otelde gerçekleştiriliyor. Bu yıl "Muharebenin Geleceğini Keşfetmek: Harekât Alanını Şekillendirmede Çoklu Ortam Harekâtlarının Rolü" temasıyla yapılan konferansta geleceğin muharebe ortamına yönelik değerlendirmelerde bulunuluyor. "Öngörülemez ortamda güvenliğin sağlanması eskisinden daha zor hale gelmiştir" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, yaptığı konuşmada küresel güvenlik ortamının her zamankinden daha karmaşık ve belirsiz hale geldiğini dile getirdi. Orgeneral Gürak, muhtemel istikrarsızlıkların sonuçlarının tüm dünyayı etkileyecek şekilde hızla evrildiğini belirterek, "Yapay zekâ, hipersonik, nanoteknoloji ve robotik gibi eşzamanlı gelişen teknolojiler, savaşın karakterinde temel bir değişiklik oluşturmuştur. Böyle bir asimetrik ve öngörülemez ortamda güvenliğin sağlanması eskisinden daha zor hale gelmiştir" ifadelerini kullandı. Çoklu Ortam Harekâtı’nın (MDO) önemine değinen Orgeneral Gürak, "Gelecekteki muharebe sahasında istenen etkiyi nasıl gerçekleştireceğimizi anlamak, tüm harekât ortamlarında kuvvetlerimizi kullanma tekniklerini geliştirmek, istenen son duruma ulaşmak için sivil unsurları ne ölçüde harekâta dâhil etmek gerektiğine dair hususlarda bize fırsatlar tanımaktadır" şeklinde konuştu. "Türkiye NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlamada stratejik bir etkiye sahiptir" Bugüne kadar MDO yaklaşımının geliştirilmesi yönünde birçok adım atıldığına dikkati çeken Gürak, bu konferansın müttefikleri bir adım daha ileriye taşıyacağına işaret ederek, "Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla hem NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlamada hem de küresel tehditlerin önlenmesine katkı sağlamada stratejik bir etkiye sahiptir. Terörizmle mücadele kapsamında yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar; sadece ulusal güvenliğimizin korunmasını değil, aynı zamanda NATO topraklarında NATO’nun kolektif savunma ve caydırıcılık kapasitesinin güçlendirilmesini de hedeflemektedir" açıklamasında bulundu. Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Pençe serisi gibi operasyonlarla PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerine ağır darbeler indirdiğini aktaran Orgeneral Gürak, "Çoklu ortam harekât yeteneklerini de sahada başarıyla uygulamıştır. Bu operasyonlar kara, deniz, hava, siber ve uzay alanlarının entegre bir şekilde kullanıldığı modern askeri doktrinlere örnek teşkil etmektedir" şeklinde konuştu. "NATO’ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz" Orgeneral Gürak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çoklu ortam harekâtının temel unsuru olan eş zamanlı ve uyumlu güç kullanımı, Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından sahada deneyimlenmiş ve geliştirilmiştir. İnsansız hava araçlarının etkin kullanımı, elektronik harp kabiliyetleri, uydu görüntülerinden istifade, istihbarat paylaşımı ve siber güvenlik önlemleri gibi alanlardaki başarılar, NATO içinde çoklu ortam harekâtı anlayışının somut bir pratiği olmuştur. Türkiye’nin yeni nesil tehditlerle mücadelede pratik örnekler sunabilecek sahadaki tecrübelerinden istifade edilmesi, NATO’nun eğitim ve tatbikat faaliyetlerinde MDO’nun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilecektir. NATO’ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz. Ülkemiz, teknolojik olarak son yıllarda yapılan yatırımlar, vizyonlu projeler ve güçlü bir irade sayesinde çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Kendi savunma ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte NATO müttefiklerinin de dâhil olduğu birçok ülkeye savunma ve güvenlik sistemleri ihraç eden bir ülke hâline gelmiştir. Özellikle insansız kara, deniz ve hava araçları, zırhlı kara araçları, deniz ve hava platformları, füze sistemleri, siber güvenlik ve elektronik harp alanlarında birçok başarılar elde ettik. Bu teknolojilerin birliklerin emrinde etkin ve etkili şekilde kullanımı ile ülkemiz, savunma teknolojilerini üretebilen ve silahlı kuvvetlerine entegre edebilen lider ülkeler arasına girmiştir. Tüm bu başarılarımıza rağmen, özellikle yapay zekâ destekli savunma sistemleri, uzay teknolojileri ve elektronik harp gibi alanlarda yeteneklerimizi daha ileriye götürmek için müttefiklerimizle aramızda yapılacak işbirliğine hazırız. Çoklu ortam harekâtı çalışmalarına yönelik müttefik dönüşüm komutanlığının gayretli çalışmalarını takdir ediyoruz. Söz konusu çalışmaların geleceğin güvenlik ortamında askerî stratejik hedeflere ulaşılması, ittifakın bugün sahip olduğu üstünlüğün muhafazası ve geliştirilmesi için önemli olduğuna inanıyoruz." "Ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını gururla ifade etmek isterim" Programda konuşan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise, Türkiye’nin NATO’ya en başından bu yana koşulsuz askeri destek sağlamasından duyduğu gururu belirterek, "Savunma sanayii, çoklu alan operasyonlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında kilit bir rol oynamaktadır. SSB olarak hâlihazırda bin 100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürütmekteyiz. Bugün Türk savunma sanayiinin dünyanın 11. büyük ihracatçısı olduğunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan teslimatlarla birlikte ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını gururla ifade etmek isterim" dedi. Yapay zekanın giderek karar destek mekanizmalarına entegre edildiğini belirten Görgün, "Günümüzde yapay zekâ giderek karar destek mekanizmalarımıza entegre edilmektedir. Bulut tabanlı mimarilere geçişi ise birlikte çalışabilirlik ve gerçek zamanlı tepki kapasitesi açısından kilit bir unsur olarak görmekteyiz. Bu bağlamda, kamu kurumları, sanayi, akademi ve son kullanıcıları bir araya getiren, toplumun tüm kesimlerini içeren bir yaklaşımı benimsiyoruz. Geçtiğimiz hafta Denizkurdu Tatbikatı sırasında dünyada ilk kez iki adet TB3 insansız savaş uçağı, bir deniz platformundan eşzamanlı olarak havalanarak hedefe koordineli salvo atışı gerçekleştirdi. Bu operasyon yüksek düzeyde otonomi, hassas angajman ve ağ merkezli hedefleme yeteneğini ortaya koymuştur" ifadelerine yer verdi. Görgün açıklamasına şöyle devam etti: "2024 yılında Türkiye, savunma ve havacılık ihracatında 7 milyar ABD doları seviyesine ulaşarak önemli bir eşiği aşmıştır. Bu toplamın yüzde 55,4’ü NATO müttefikleri ve Ukrayna’ya gerçekleştirilmiştir. İlk 20 ülke arasında 10’unun NATO ülkesi ve Ukrayna olması, Türkiye’nin güvenilir ve stratejik bir ortak olduğunu açıkça göstermektedir. 3 bin 500 şirketimiz, binlerce farklı NATO standardındaki sistemimiz ve yaş ortalaması 34 olan Türk savunma sanayii ailesiyle NATO’ya hizmet vermeye hazırız. Bu stratejik ve zamanlaması isabetli konferansın düzenlenmesinde emeği geçen Müttefik Dönüşüm Komutanlığına, Türk Genelkurmay Başkanlığına ve mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Gelin, sadece savaşın geleceğini konuşmakla kalmayalım; onu birlikte şekillendirelim." Düzenlenen konferansa Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, NATO Müttefik Dönüşüm Yüksek Komutanı (SACT) Oramiral Pierre Vandier ve NATO müttefik ülkelerinin temsilcileri ile stratejik ve operatif komutanlıklarda görev yapan personel katıldı.
Kayseri 17. Uluslararası MEB Robot Yarışması başladı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen 17. Uluslararası Robot Yarışması başladı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, öğrencilerin heyecanına ortak olarak; "O robotların içerisinde umut var, cesaret var, özgüven var, memleket sevgisi var" dedi. Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen açılışa Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Genel Müdür Vekili Salih Kaygusuz, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, belediye başkanları ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Genel Müdür Vekili Salih Kaygusuz; "Bugün burada yalnızca bir yarışmanın değil, aynı zamanda Türkiye’nin mesleki ve teknik eğitimde çizdiği güçlü ve somut bir yansımanın şahitliğini ediyoruz. "Köklerden geleceğe eğitim teknolojisi ve üretim" temasıyla gerçekleşen bu buluşma geçmişinin irfanı ile şekillenen, bilimle yoğrulan ve geleceği hedefleyen bir anlayışın tezahürüdür. Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle yayınlanan mesleki ve teknik eğitim politika belgesi bu anlayışın stratejik temelini oluşturmaktadır. Bu belgeyle birlikte Ahilik ilkeleriyle şekillenmiş, üretim odaklı, yenilikçi ve sektörel ihtiyaçlara cevap veren bir nesil yetiştirme hedefi daha sistematik ve bütüncül bir yaklaşımla hayata geçirilmektedir. Bilgi ve teknoloji ve çapının yaşandığı günümüzde gençlerimizi sadece mesleki bilgiyle değil, aynı zamanda analitik düşünceyle, yenilikçi vizyonla ve milli değerler ile donatmak zaruridir. Robot teknolojileri gibi yüksek katmak değerlerde yürütülen her çalışma, ülkemizin rekabet gücünü artırmakla kalmamakla, aynı zamanda gençlerimizin potansiyelini de görünür kılmaktadır" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da, "Biz Kayseri’mizi ve ülkemizi seviyoruz. İnsanlara hizmet etmeyi ibadet biliyoruz. Geleceğimiz olarak gördüğümüz gençlerimizi bağrımıza basıyor, onları eğitimli, donanımlı ve özgüvenli olması için gece gündüz demeden koşuyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ’Genç Dostu Şehir: Kayseri’ ödülünü almış bir başkan olarak sizlerle gurur duyuyorum. Yaşadığınız şehirleri, ailenizi ve ülkenizi seviyorsunuz. Her taraftan gelen gençlerimize ’Kayseri’ye hoş geldiniz’ diyoruz. Aidiyet duygusu dediğimiz sahiplenme duygusunu asla göz ardı etmemenizi hatırlatmak istiyorum. Kayseri olarak insanların hem fiziki hem de diğer alanlarda öz güvenli yaşamasını sağlamak için, özellikle gençlerimizle ilgili 5 tane üniversitesi olan, 325 bin ortaöğretim öğrencisi olan, 25 bin civarında öğretmeni olan, 75 bin üniversite öğrencisi olan bu güzel şehirde dinamik nüfusla ’el ele, gönül gönüle’ diyerek yol almaya devam ediyoruz" diye konuştu. "Bu gençler ülkemizin teknoloji üreten gücünün teminatıdır" Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten ise, "Bakanlığımız tarafından düzenlenen Uluslararası Robot Yarışması, mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve gençlerimizi geleceğe hazırlama vizyonumuzun somut bir göstergesidir. Sevgili gençler, sizler bu yarışmada sadece robotlarınızı değil, aynı zamanda hayallerinizi, azminizi ve ülkemizin teknoloji üreten gücünü yarıştırıyorsunuz. Bugün burada geliştirdiğiniz her proje yarının Türkiye’sinin temellerini oluşturuyor. Sevgili meslektaşlarımız, sabırla, özveriyle ve inançla yetiştirdiğiniz bu gençler ülkemizin teknoloji üreten gücünün teminatıdır. Okullarımızda geçen kıymetli saatler, atölyelerde akan terler, karşılaşılan sorunlara bulduğunuz çözümlerin hepsi bugün burada meyve veriyor. Bu yarışma yalnız bir mücadele alanı değil, Ahilik kültürünün özünü hatırlatan, ülkemizin köklü mazisini bugünün anlayışı ile harmanlayan bir platform. Bu yıl rekor katılımcısıyla gençlerimizin yeteneklerini sergilemeleri, becerilerini artırmalarını ve geleceğe daha sağlam adım atmaları için önemli bir sunuluyor" şeklinde konuştu. "O robotların içerisinde umut var, cesaret var, özgüven var, memleket sevgisi var" Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, "Bugün burada teknoloji ile hayalin, emek ile azmin buluşmasına şahitlik edeceğiz. Bu yarışma özgüvenli gençlerin, cesaretli gençlerin, memleket sevdalısı gençlerin memleket ve gelecek için oluşturdukları hayalleri ortaya koydukları önemli bir yarışma. Burada üretilen robotlar sadece kablolardan, sensörlerden ve motorlardan ibaret değildir. O robotların içerisinde umut var, cesaret var, özgüven var, memleket sevgisi var. İnanıyorum ki sizler bu özgüven ve cesaretle, bu emeğinizle yarının Türkiye’sinde ülkemizin önünü daha da açacak, en yüksek seviyelere gelmesi için büyük önem vereceksiniz. O yüzden her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. Yarışmada, 81 ilden gelen 10 bini aşkın öğrenci, 15 kategoride 3 bin 903 robotla dereceye girmek için ter dökecek.
İstanbul Asiye Ağaoğlu Anadolu Lisesi Kız Futsal Takımı, dünya kupası yolcusu İkinci kez Türkiye şampiyonu olan Asiye Ağaoğlu Anadolu Lisesi Kız Futsal Takımı, Brezilya’da düzenlenecek olan ISF Dünya Şampiyonası’na Türkiye adına katılarak ülkemizin adını uluslararası arenada duyurmaya hazırlanıyor. Ağaoğlu Şirketler Grubu tarafından inşa edilip Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan okul, Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu’nun annesinin adını taşıyor. Asiye Ağaoğlu Anadolu Lisesi Kız Futsal Takımı, Okullararası Futsal Türkiye Şampiyonası’nda elde ettiği üst üste ikinci Türkiye şampiyonluğu ile önemli bir başarıya imza attı. Bu başarıyla birlikte takım, kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek olan ISF (Uluslararası Okul Sporları Federasyonu) Futsal Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etmeye hakkı kazandı. Şampiyon takımın beden eğitimi öğretmeni Emrah Kaş, Brezilya’daki turnuvaya büyük bir titizlikle hazırlandıklarını belirterek, "Brezilya’da dünyanın en iyi takımlarıyla karşılaşacağız. Antrenmanlarımızı ve tüm hazırlıklarımızı buna göre sürdürüyoruz. Hedefimiz ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek" dedi. Emrah Kaş bu büyük başarıda çok sayıda kişi ve kurumun katkısı olduğunu belirterek Ali Ağaoğlu ve Sena Ağaoğlu’na, Okul Müdürü Emin Doğan’a, Dudulluspor Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Ekrem Taslak ve ekibine, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beylerbeyispor Kadın Futbol Takımlarına destekleri için teşekkür etti. Takım kaptanı ve aynı zamanda Dudulluspor Kadın Futbol Takımı oyuncusu olan İlayda Tali ise şunları söyledi: "Turnuva bizim için harika geçti. İki yıldır bu hedef için çalışıyoruz. Bu tutkuyla şampiyonluğa ulaştık. Tüm takım arkadaşlarımın emeğine sağlık. Şimdi önümüzde dünya kupası var ve biz en iyi dereceyi alacağımıza inanıyoruz." "Şampiyonluğun gururunu yaşıyoruz, sırada dünya kupası var" Ağaoğlu Avrasya GYO Genel Müdürü Sena Ağaoğlu, Türkiye şampiyonu olan genç sporcuları tebrik ederek şu açıklamalarda bulundu: "Ağaoğlu Grubu olarak, bugüne kadar spor, eğitim ve kültür-sanat gibi alanlarda çeşitli desteklerde bulunduk bundan sonra da bu tip faaliyetleri desteklemek grubumuzun temel öncelikleri arasında yer alıyor. Aile büyüğümüzün, kıymetli babaannemin adını taşıyan Asiye Ağaoğlu Anadolu Lisesi’ne de her zaman destek vermeye ve tüm ihtiyaçlarında yanlarında olmaya gayret gösteriyoruz. Bu gurur verici başarıda emeği geçen tüm öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi kutluyorum. Türkiye şampiyonluğunun ardından şimdi gözümüz Brezilya’da. Genç kızlarımızdan kupalar ve yeni şampiyonluklar bekliyoruz."