SAĞLIK - 12 Mayıs 2017 Cuma 11:43

“Kanser ve kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni İnme”

A
A
A
“Kanser ve kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni İnme”

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, “ Halk arasında felç olarak bilinen inme, kanser ve kalp hastalıklarından sonra en önemli ölüm nedeni “ dedi.

Halk arasında felç olarak bilinen inmenin, tedavisinde ilk 4.5 saatin önemine değinen Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, İnme geçiren kişilerin zaman kaybetmeden hızlıca doğru merkeze başvurmaları halinde ölümcül veya yatağa bağımlılık gibi ciddi sakatlık sonuçları doğabilecek felç vakalarında yüz güldürücü sonuçlar alınabildiğini söyleyedi. Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, 4.5 saat süresi aşıldığı zaman hastanın tedavi şansını kaybettiğini belirtti. Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, bu kadar sık görülen ve hemen başvurulursa tedavi edilebilen bir hastalık olan inmeye dikkat çekmek için 10 Mayıs’ın tüm dünyada “Dünya İnme Günü” olarak kabul edildiğini ifade etti.

Felçlerin yüzde 85’inin damar tıkanıklığı sonucu gelişen iskemik tip felç

İnmenin, yani halk arasında bilinen adı ile “felcin”, kanser ve kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, felçlerin yüzde 85’inin damar tıkanıklığı sonucu gelişen iskemik tip felç olduğunu ifade etti.

İnmenin Belirtileri

Vücudun bir tarafında güç kaybı, uyuşma, yüzde kayma, konuşmada peltekleşme, konuşamama, baş dönmesi, dengesizlik, çift görme ve hatta ani bilinç kaybının inmenin belirtileri olarak gösterilebileceğini söyleyen Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, ileri yaş, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, kalp hastalığı, kilolu olmak ve sigara içmenin felce yatkınlığı artıran etkenler olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu; “Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Ülkemizde İnme Tedavisinin Uygulanabildiği Sayılı Merkezden Biri” 

İnmenin belirtilerini tanımanın ve doğru sağlık merkezlerine doğru zamanda başvurmanın hayat kurtardığını söyleyen Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, inme başladıktan sonra ilk 4,5 saat içerisinde başvuran ve gerekli kriterleri karşılayan hastalara Nöroloji Bölümü tarafından pıhtı eritici, damar açıcı tedavi uygulanabileceğini, hastanın anjio ünitesine alınarak beyin damarındaki tıkanıklığa müdahale edilebileceğini ifade etti. Bu tedavi ile beyine giden tıkalı damarın açıldığını ve beyinin kan akımında düzelme sağlandığını söyleyen Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin ülkemizde bu tedavinin uygulanabildiğini sayılı merkezden biri olduğunu belirtti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’de sokak hayvanları ile ilgili alınacak tedbirler Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklama yaptı. Kocaeli Valiliğince yapılan yazılı açıklamada, "Sokak hayvanları hakkında e-mail, CİMER, sosyal medya, dilekçe ve şahsen yapılan şikayetler nedeniyle konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler doğrultusunda yapılacak işlemler ve görevler hakkında büyükşehir ve ilçe belediyelerine resmi yazı yazılmak suretiyle hatırlatmalarda bulunulmuştur. Yazılan yazıda özetle; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında sahipsiz hayvanlara yönelik rehabilitasyon işlemlerinin belediyelerin yetki ve sorumlulukları arasında olduğu belirtilmiştir. Hayvanları Koruma Kanunu’nun ’Hayvanların sahiplenilmesi, bakımı ve korunması’ başlıklı 6. maddesinin 4. fıkrasında ’Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde belediyelerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır’ amil hükmü ile aynı kanunun geçici madde 4’ünde yer alan, ’Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyeler ise 31 Aralık 2024 tarihine kadar ek 1. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür. Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra 3 yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz" hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği ifade edildi. "Belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi halinde gereken işlemlerin başlatılacağı noktasında uyarılarda bulunulmuştur" Açıklamanın devamında, "Saldırgan köpekler ile ilgili yine aynı Kanunun ‘İlkeler’ başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde yer alan ’Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır’ hükmünün amil olduğuna vurgu yapılmıştır. Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğinin ’Belediyelerin alacağı tedbirler’ başlıklı 7. maddesinin (e) bendinde; ’Geçici bakımevlerinde kaldıkları süre içerisinde; kanunî istisnalar ile bulaşıcı, tedavi edilemez veya tedavi sonrası iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığa sahip olan, alındığı ortama bırakıldığında insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit eden hayvanlar’ ile ilgili alınması gerekli tedbirlere ilişkin hükümler çerçevesinde işlem tesis edilmesinin ehemmiyetine değinilmiştir. İlimizde bulunan rehabilite edilmemiş köpek popülasyonunun azaltılması maksadıyla ivedilikle kısırlaştırma çalışmalarının yürütülmesi, yapılan çalışmalarda asgari standartların yakalanması ve hayvan bakımevi yapımı için gerekli çalışmaların ne şekilde yapılacağı hususlarında daha önce yazılan yazılarımıza da atıfta bulunulup, yukarıda belirtilen hususlara azami özen ve hassasiyetin gösterilmesi ayrıca gerekli tedbirlerin mevzuatta öngörülen en kısa süre içerisinde alınarak aksamaya mahal verilmemesi hususunda ikazda bulunulmuş, belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi halinde gereken işlemlerin başlatılacağı noktasında uyarılarda bulunulmuştur" denildi.
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, "7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık" diye konuştu. Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.