SAĞLIK - 22 Mart 2022 Salı 09:24

Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde binden fazla bebek kör olmaktan kurtarıldı

A
A
A
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde binden fazla bebek kör olmaktan kurtarıldı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde göz doktoru olarak görev yapan Doç. Dr. Nihat Sayın, ebeveynlerin erken doğan bebeklerini mutlaka göz muayenesine getirmesi gerektiğini ancak pandemi döneminde yüzde 40’lık bir azalma olduğunu belirtti. Sayın, 2012’den bu yana binden fazla erken doğan bebeği tedavi ettiklerini de dile getirdi.

Prematüre Retinopatisi (ROP) erken doğan bebeklerde gözdeki ağ (retina) tabakasındaki damar gelişimi tamamlanmadığı için anormal damar gelişimleri oluşan bir hastalık. Doç. Dr. Nihat Sayın, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açılış tarihi olan 2012’den bu yana binden fazla bebeği tedavi ettiklerini, ancak pandemi döneminde anne ve babaların bebeklerini hastaneye getirmekten çekindikleri için yüzde 40’lara varan bir azalma yaşadıklarını ifade etti. Sayın, erken doğan bebeklerin eğer tedavi edilmezse veya geç kalınırsa kör kalabileceği ihtimaline karşı ebeveynleri uyardı.

Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde binden fazla bebek kör olmaktan kurtarıldı

“Büyük çoğunluğunda tedavi başarımız çok yüksek”

ROP hastalığı tedavisi hakkında bilgi veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde göz doktoru olarak görev yapan Doç. Dr. Nihat Sayın, “Prematüre Retinopatisi kısaca ROP hastalığı diye bilinen hastalık erken doğan bebeklerde gördüğümüz bir retina damarsal hastalığı. Düşük doğum ağırlıklı, erken doğan bebeklerin hepsinin zamanında taranması gerekiyor. Eğer zamanında tanı almazsa geri dönüşümsüz körlük yapabiliyor. O yüzden çok ciddi bir halk sağlığı problemi. Erken doğan bebeklerdeki retinanın damarları annenin karnında gelişmesi gerekiyor. Erken doğduğunda, bu damarlar gelişemeden çocuk dünyaya geliyor ve anormal damarlar gelişiyor. Bu anormal gelişen damarlar kanayabiliyor, görme merkezini çöküntüye uğratabiliyor. O yüzden biz bunları zamanında tanırsak tedavi edebiliyoruz. Büyük çoğunluğunda tedavi başarımız çok yüksek ama dediğim gibi buradaki en önemli şey tam zamanında tanı ve tedavinin yapılması. Yoğun bakımda kaldıktan sonra bir bebek 4 hafta içerisinde muhakkak muayene olması gerekiyor, bu çok kritik bir hafta. Biz tedavide enjeksiyon yapıyoruz ve lazer yapıyoruz. İki tane tedavi şeklimiz var. Bunlara rağmen ilerleme olursa ve geç kalınırsa cerrahi operasyon yapıyoruz. İğne ile tedavi veya lazer tedavisi alsa bile bu çocukların ileride şaşılık, göz tembelliği, miyop, astigmat gibi riskleri çok fazla olduğu için biz bu çocukları ömür boyu takiplerde bulunuyoruz” diye konuştu.

“ROP Tanı ve Tedavi Merkezi’nde binden fazla hastaya tedavi uyguladık”

2012 yılından bu yana binden fazla tedavi uyguladıklarını belirten Sayın, “İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde 2012 yılından bu yana ROP Tanı ve Tedavi Merkezi’nde binden fazla hastaya tedavi uyguladık. Pandemi döneminde tüm hastanelerimizde poliklinik hizmeti vermedik. Direkt korona virüslü hastalara yoğunlaştık. Ama hastanemizin ROP bölümü hep açık kaldı. Zaten pandemi dönemine baktığımızda da geriye dönük, hastaların aslında hastaneye gelmelerinden korktuğunu gördük. Buradan annelere ve babalara seslenmek istiyorum, erken doğan bebekleri varsa pandemi şuan gündemde değil ama gündeme de gelebilir. Hastanelerde tek kapanmayan yer ROP bölümü. Çünkü bu hastaların tam zamanında tanı alması gerekiyor. Pandemi döneminde bizim sayılarımızda bir azalma oldu. Anne babalar gelmekten korktular. Pandemin zirve yaptığı dönemlerde yüzde 40’lara kadar azalma yaşadık. Tam tanı ve tedavi yaparsak başarı oranımız da yüzde 95’lerin üzerinde seyrediyor” ifadelerini kullandı.
 

Sümeyye İnal - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.