GÜNDEM - 03 Ağustos 2019 Cumartesi 11:19

Kapadokya’da bahçe çöktü, ortaya yeraltı şehri çıktı

A
A
A
Kapadokya’da bahçe çöktü, ortaya yeraltı şehri çıktı

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde çöken bir bahçenin altından yeraltı şehri çıktı.

Nevşehir’in Avanos ilçesine bağlı Çalış beldesinde bir evin bahçesinin çökmesi sonrasında ortaya yeraltı şehri çıktı. Edinilen bilgilere göre, Çalış beldesinde Mustafa Güneş’e ait arsanın içerisinde bulunan bahçe 3 gün önce çöktü. Çöken bahçenin nereye çıktığına bakmak isteyen kasaba halkı çökme sonrasında aşağıda yeraltı şehrinin ortaya çıktığını gördü. Şimdi ise tüm Çalış halkı yetkililerin bu duruma el atarak kasabanın altında bulunan yeraltı şehrinin turizme kazandırılmasını istiyor.

Çalış kasabası halkından Alaattin Sarıdaş yaptığı açıklamada, "Biz buraları 20 senedir ortaya çıkartmaya çalışıyorduk" dedi. Sarıdaş, “Kasabamızda bulunan bu alanın bahçesinde iki gün önce bir çökme meydana geldi. Bu çökme sonrasında bizler içeri girip baktığımızda önceki yeraltı şehirlerinin tam merkezi olduğunu gördük. Biz 20 senedir buraları ortaya çıkartmaya çalışıyorduk. Şuan çökme olan bahçe yeraltı şehrinin asıl merkezidir” dedi.
Çöken bahçenin sahibi Mustafa Güneş ise yaptığı açıklamada bahçelerinin 3 gün önce çöktüğünü ve çökme sonrasında kontrol ettiklerinde yeraltı şehri ile karşılaştıklarını söyledi.

Güneş, “Bu konu burada öncelerden beri var. Ama bugüne kadar hiç ilgilenilmedi. Alaattin arkadaşımız 20 yıldır buralar için uğraşıyor ama bir türlü açılmadı. Ben 62 yaşındayım. 1968 yılında burada amcamlar ev yaptırmak için temel attılar. Temelden buranın devamı çıktı. Buranın devamı daha önceden de vardı. Buralar şimdilerde kapandı böyle duruyordu. Allah’tan burada 3 gün önce bir göçük oldu. Burası ortaya çıktı. Burası yeraltı şehrinin merkezi. Burada bir tarih var. Bu tarih bir beklenti içerisindedir. Buraya siyasilerin el atması lazım. Çalış’ta tarih fışkırıyor. Biz buraya yetkililerin el atmasını istiyoruz” diye konuştu.  

Coşkun Sağlamdin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya OSB’den kadınlara özel çelik kaynakçılığı kursu Antalya OSB Yönetimi kadın istihdamını artırmak için çelik kaynakçılığı kursu başlattı. Kadınların çalışma şartlarını da iyileştirmek isteyen Başkan Ali Bahar, ekolojik kreş yapılacağını müjdeledi. Antalya OSB’de kadın istihdamının azalmaya başlamasıyla, sorunun sebeplerini araştırmaya başlayan Bölge Yönetim Kurulu, başlıca nedenlerin artan trafik yoğunluğu ve çocuk yaştaki öğrencilerin okul saatleri olduğunu tespit etti. Kadınların çalışma şartlarının kolaylaştırılması ve sanayideki kadın istihdamının artırılması için Antalya OSB Müteşebbis Heyet Üyesi Canan Keskin Gürkan Başkanlığında Bölgedeki kadın sanayicilerden oluşan bir komisyon kuran Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, tespit edilen sorunları tüm detaylarıyla ele alıp çözüm için harekete geçti. Komisyon ilk iş olarak, Antalya OSB Eğitim Merkezi ve ATSO MESEM iş birliğinde bir çelik kaynakçılığı kursu hazırlayıp, iş arayan kadınlara istihdam garantili bir eğitim programı açtı. Bölgeye ulaşım zorlaştı Yapılan çalışmalar sonucunda kadın istihdamındaki düşünün en önemli sebeplerinden birinin artan trafik yoğunluğu olduğunu dile getiren Canan Keskin Gürkan; “Antalya, son yıllarda nüfusunun hızla artmasıyla birlikte trafik sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle şehir merkezine ve sanayi bölgelerine giden ana yollar, iş saatlerinde yoğun bir trafiğe sahiptir. Bu durum, çalışan kesimin işe ulaşımını ciddi şekilde etkilemektedir. Kadınlar, özellikle ailevi sorumlulukları nedeniyle daha fazla zaman harcamakta ve işe gitmek için daha fazla çaba sarf etmektedirler. Çocukların okula gidiş-geliş saatleri de trafikten dolayı zaman sorunu yaşayan kadınların çalışmalarına engel olan başka bir unsurdur. Uzun ve yorucu bir trafik süreci, kadınların işe gitmelerini zorlaştırmakta ve motivasyonu olumsuz etkilemektedir” dedi. Sanayide kadın eli Antalya OSB’de yaklaşık 7 bin 500 kadın çalışan olduğuna dikkat çeken Gürkan; “Komisyonumuz kurulur kurulmaz toplantılarımıza başladık. Hem yetişmiş iş gücüne sahip kadınlarımızı istihdam etmek hem de ev hanımı olarak nitelendirilen kadınlarımızı eğiterek iş dünyasına kazandırmak için ne yapılması gerektiğini planladık. Kadınlarımız sanayide çalışmak istiyor fakat ilk başta söylediğim nedenler, kadınlarımızın iş hayatından kopmalarına neden oluyor. Onların bu isteklerini gerçekleştirmek için hayatlarını kolaylaştırmak zorundayız. Bu doğrultuda TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’muzun Sanayide Kadın Eli projesi kapsamında ATSO Kadın Girişimciler Kurulu ile de güç birliği yaparak etki alanımızı güçlendirdik” şeklinde konuştu. “Çelik kaynakçısı yetiştirecekler” Kadınların iş dünyasındaki yerini artırmak için hızla harekete geçtiklerini dile getiren Gürkan, “İlk olarak sanayi sektörüne daha fazla kadını çekebilmek ve iş arayan bireylere Bölgemizdeki iş imkanlarını tanıtmak için firmalarımızda çalışan kadınların kariyer hikayelerinden ve mesleki başarılarından oluşan “Sanayide Kadın” isimli belgesel serisi hazırlayıp geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Şimdi de ATSO ve Antalya OSB iş birliği ile kadınlarımıza yönelik iş garantili Çelik Kaynakçılığı Eğitimi hazırlıklarına başladık. İş arayan, meslek edinmek isteyen kadınlarımıza ücretsiz bir şekilde çelik kaynakçılığını öğretip firmalarımızda istihdam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kreş müjdesi Kadınların çalışma şartlarını kolaylaştırılması için Antalya OSB’ye bir ekolojik kreş açacaklarını müjdeleyen Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, “Amaçlarının talep edilenin niteliğini yükseltmek olduğuna vurgu yapan Bahar, “Biz talep edilen niteliğinin her yerde yükseltmeye devam edeceğiz. Yeni bir şey planlıyoruz. Antalya OSB’ye OSİAD ile bir ekolojik kreş kuracağız. OSİAD işin koordinatörlüğünü yapacak. İnşallah ekolojik kreşi de biz yapacağız’’ dedi.
Antalya Antalya’da Köy Enstitüleri anıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 84. yıl dönümünde “Cumhuriyet Eğitiminin Yüz Akı Köy Enstitüleri” söyleşisi düzenledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli eğitim merkezlerinden kabul edilen Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 84. yıl dönümünde, eski bir Köy Enstitüsü öğrencisi ve 16. Dönem Milletvekili Dr. Sami Gökmen’in konuşmacı olduğu bir söyleşi düzenledi. “Cumhuriyet Eğitiminin Yüz Akı Köy Enstitüleri” başlığı altında yapılan söyleşide, Köy Enstitüleri’nin, Cumhuriyet tarihi ve toplumun gelişimi açısından önemine değinildi ve Köy Enstitüleri’nde ne gibi eğitimler verildiği ile birlikte işleyişi anlatıldı. Söyleşiye, enstitü mezunu öğretmen Nazmi Öner de katıldı. “Cumhuriyetin büyük kazanımı” Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşide Dr. Sami Gökmen, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra söylediği “Asıl savaş şimdi başlıyor” sözünü hatırlatarak, Atatürk ve arkadaşlarının, halkın eğitilmesi için gösterdiği çabadan, bu çabanın sonunda da Köy Enstitülerinin kurulduğunu ifade etti. Gökmen, “1940 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü önderliğinde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Tonguç’un çabaları sayesinde köylerde yaşayan ve ilkokul mezunu vasfı taşıyan çocukların Köy Enstitüleri’nde eğitim görüp tekrar yaşadıkları köylere dönerek öğretmenlik yapması amaçlanmıştır. Köy Enstitülerinde, gündelik yaşamdan, Matematik, Türkçe, Fen gibi birçok alanda dersler verilmiştir. Orada yetişen öğrenciler, Cumhuriyet’e büyük katkılar sağlayan insanlar olmuştur” diye konuştu. Söyleşinin ardından, Bülent Ecevit Kültür Merkezi fuayesinde Köy Enstitüleri sergisi açıldı. Sergi, 20 Nisan’a kadar ziyarete açık olacak.
İstanbul Turkcell 30’uncu yılını kutluyor 1994 yılında cep telefonundan ilk ‘Alo’ ile iletişim teknolojilerinde yeni bir dönem başlatan Turkcell, 30’uncu kuruluş yılında yeni hedeflerini açıkladı. Kurulduğu günden bu yana odağına ‘insanı’ koyan şirket, önümüzdeki dönemde telekomünikasyon operatörlüğündeki liderliğini korumayı ve ‘uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonunu büyütmeyi hedefliyor. Turkcell 30 yaşında. Şirketin gelecek stratejisinin ana ekseninde ‘yenilikçi teknolojiler’ olduğunu söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Nasıl ki 30 yıl önce ‘İnsan İçin Teknoloji’ vizyonuyla ülkemizde yeni bir çağ başlattıysak ve döneminin ötesinde bir strateji ortaya koyduysak; 30’uncu yılımızda da yine bugünün ötesinde bir vizyonla, yeni bir stratejiyle ülkemizin toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayacağız. ‘Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonumuzu daha da büyüteceğiz” dedi. “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” “Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı” yapma kararlılığına sahip olduklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 30’uncu yıl iletişimi kapsamında şu ifadelerde bulundu: “Sadece sesli iletişim ve SMS’le başlayan hikayemiz; MMS, WAP, GPRS, EDGE, 3G ve 4.5G teknolojileri ile adım adım ilerledi. Bu ilerlemeye cep telefonlarımızın donanım kabiliyetlerinin sürekli artması ve ekran teknolojilerindeki gelişmeler de eşlik etti. Bu dönüşüm yolculuğunda, sesli iletişim uzun zaman önce tek işimiz olmaktan çıktı. Ekosistemimizde çok değerli şirketler barındırıyoruz. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz. Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Türkiye’nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.” “Şirket olarak sadece insanlara hizmet vermiyoruz” Turkcell Grup bünyesinde toplam 56 milyonu aşkın abonesi (bireysel, kurumsal, bağlı cihazlar) olmasına rağmen 84 milyonun tamamının hayatına dokunduklarını aktaran Dr. Ali Taha Koç, “Sim kartı olsun ya da olmasın herkes Turkcell’li olacak, herkesin yolu bir şekilde Turkcell’den geçecek demiştik; bugün görüyoruz ki hizmet verdiğimiz kişi ve kurumlar sadece Turkcell sim kartına sahip olanlar değil. Şehir hastaneleri, havalimanları gibi kritik alanlarda altyapımızdan faydalananlar da otonom sistemlere sağladığımız dijital teknolojilerimizi kullananlar da bizim için Turkcell’li. Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı pozisyonumuz sayesinde, Turkcell hattı olsun ya da olmasın artık neredeyse herkes Turkcell’li diyebiliriz” dedi. “Stratejik odak alanları: Veri, enerji, siber güvenlik, yapay zekâ” Dr. Ali Taha Koç, 600 bin kurum ve kuruluşun teknoloji altyapısının, dijital dönüşüm operasyonlarının ve siber güvenliklerinin şirket tarafından sağlandığını belirtti. Dr. Koç, “Tüm bunları yaparken de dijital operatör yetkinliğimize entegre bir biçimde, üretken yapay zekâ teknolojilerini kullanıyor, uydu teknolojilerini test ediyor, kuantum teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’nin lider teknoloji ve sistem entegratörü pozisyonumuzu koruyacak, uçtan uca teknoloji sağlamaya devam edeceğiz. Bütüncül bir bakışla ele aldığımız; Ar-Ge çalışmalarımız, dijital iş servislerimiz, enerji ve bulut bilişim operasyonlarımız, veri merkezi ve siber güvenlik faaliyetlerimiz 30’uncu yılımızın stratejik odak alanları” dedi. Dr. Koç, şirketin 30 yılda Türkiye’ye sunduğu katkıya ve gelecek vizyonuna dair de şu ifadelerde bulundu: “Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz” “30 yıllık tarihimiz boyunca insanımızın ihtiyaçlarında, eğitimden spora, kültür-sanattan sürdürülebilirliğe, her yaş grubundan ve toplumun her kesiminden milyonlarca vatandaşımızın yanında olduk. Üretime dahil olan kadınları, geleceğin parlayan yıldızı gençleri ve başarılarıyla göğsümüzü kabartan sporcuları unutmadık. Ülkemizin küresel arenadaki gücünü artıracak ve toplum için daha faydalı bir dijital gelecek ortaya koyacak yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Müşterimiz olsun olmasın, insanlardan nesnelere, şirketlerden teknoloji ekosistemine ve onlarca sektöre, sosyal sorumluluktan çevresel sürdürülebilirliğe Her yerdeyiz, herkesleyiz, her şeyleyiz... Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz.” Turkcell’in 30’uncu yıl reklam yüzü oyuncu Kerem Bürsin Yeni reklam kampanyasında “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” mesajının altını çizen marka, uçtan uca sağladığı teknolojileri farklı hikayelerle anlatıyor. Kerem Bürsin’in başrolde olduğu ve çekimlerin dört gün sürdüğü filmde, operatörün hayatın her anında olduğu vurgusu yapılıyor. Bireyleri olduğu gibi şirketleri ve sektörleri de birbirine bağladıklarını; akıllı cihazlar, otonom araçlar, şehir hastaneleri, havalimanları gibi markanın görünmediği alanlarda da mobil iletişimin Turkcell’le sağlandığı mesajı veriliyor. Yeni kampanyanın, şirketin 30’uncu yıl stratejisini desteklediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü, Kerem Bürsin’in enerjisiyle şirkete çok yakıştığını ifade etti. “İletişim kampanyamızı sevgili Kerem Bürsin ile başlattık. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Hem kendisi hem de enerjisi Turkcell’e çok yakıştı.” Aksiyon sahnelerinde dublör kullanmayan oyuncu Kerem Bürsin, “Ülkemizin en değerli markalarından Turkcell’in 30’uncu yıl iletişiminin bir parçası olmak benim için çok anlamlı. Teknolojiyi hayatın içinden örneklerle anlattığımız seride bol aksiyonlu ve eğlenceli sahneler izleyeceksiniz. İlk sahneye annemin konuk oyuncu olarak katılması da ayrıca müthiş bir anı oldu bizim için. Şirketin 30’uncu yaşına özel sürprizlerini de yıl boyu yayınlanacak farklı filmlerde göreceksiniz” dedi. Turkcell’den 30’uncu yıl sürprizleri Yapılan açıklamaya göre, 30’uncu yaşını yıl boyu farklı sürprizle kutlayacak olan operatör, müşterilerine pek çok avantaj sağlayacak. Abonelerin paketindeki GB ve dakikalar ikiye katlanırken, gençlere yönelik sinema ve yemek faydası gibi birçok kampanya yıl boyu devam edecek.