ASAYİŞ - 15 Eylül 2020 Salı 17:03

Karantinayı deldi, sahilde 'ölmek istemiyorum' diye bağırıp ortalığı birbirine kattı

A
A
A
Karantinayı deldi, sahilde 'ölmek istemiyorum' diye bağırıp ortalığı birbirine kattı

Antalya’da korona virüs şüphelisi kadın, çocuğuyla birlikte Konyaaltı Sahili’ne gelip, ‘hastayım, ölmek istemiyorum’ diyerek iddiaya göre etrafa tükürmeye başlayınca ortalık bir anda karıştı. Polis tarafından etrafına şerit çekilip kontrol altına alınan kadının Covid-19’dan dolayı evde izolasyon kaydı bulunduğu ortaya çıktı. Kadın ve çocuğu sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye götürüldü.

Polisi ve sağlık ekiplerini alarma geçiren olay dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde 10.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çocuğuyla birlikte sahile gelen Dilek M. (31), yanındaki bavulda bukunan eşyaları etrafa saçmaya başladı. Bu sırada, ‘hastayım, ölmek istemiyorum’ diye bağıran Dilek B., iddiaya göre sahilde etrafa tükürmeye başladı. Sahilde kısa süreli panik oluşurken durum polis ve sağlık ekiplerine bildirildi.

Karantinayı deldi, sahilde 'ölmek istemiyorum' diye bağırıp ortalığı birbirine kattı

Olay yerinde bulunan cankurtaranlar ise maske takmayan kadını diğer tatilcilerden uzak tutmaya çalıştı. Polis, kayıtları incelediğinde, Dilek M.’nin 14 günlük ev izolasyon kaydının olduğunu tespit etti. Bunun üzerin Polis ve cankurtaran ekipleri, kadının etrafında önlem alıp, tatilcileri alana yaklaştırmadı. İhbarla bölgeye çağrılan bir belediye çalışanı ise kadının bulunduğu alanın etrafını ve eşyalarını dezenfekte etti.

Sık sık çakıl taşlarını avuçladı

Bu sırada yanındaki çocuğuna sarılıp sürekli “Allah’ım yeter artık. İnsanlar ölmesin ne olur" diye bağıran Dilek M.’nin sürekli çakıl taşlarını eline alarak avuçladığı gözlendi. Bir süre sonra olay yerine gelen sağlık ekipleri, Dilek M.’yi sakinleştirerek ambulansla hastaneye kaldırdı.

Karantinayı deldi, sahilde 'ölmek istemiyorum' diye bağırıp ortalığı birbirine kattı

“Ölmek istemiyorum diye bağırıyordu”

Tatilcilerden Volkan Yılmaz, “Çocuğu yüzmek için denize bıraktı. Sonra gülmeye başladı. Eşyalarını açtı. Ölmek istemiyorum diye bağırıyordu. Sonra bağırarak ağlamaya başladı. Protesto eder gibi alkış tutuyordu.” dedi.

Suat Metin - Burak Yalman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”