SPOR - 29 Eylül 2018 Cumartesi 19:25

Kemal Özdeş: "Trabzonspor haklı bir galibiyet aldı"

A
A
A
Kemal Özdeş: "Trabzonspor haklı bir galibiyet aldı"

Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş, Trabzonspor’un haklı bir galibiyet aldığını söyledi.

Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş, ligin ilk haftasında 2-0 geriye düştükleri Çaykur Rizespor maçında 3-2 kazanarak skoru değiştirdiklerini belirterek, "Bunun güzel bir duygudur ama bugün tam tersi oldu. Rakip aynı şeyi yaptı. İkinci yarı oyun coşkularıyla Trabzonspor takımı galibiyeti hak etti" dedi. 

Hızlı ataklarla pozisyon yakaladıklarını belirten Özdeş, "Hızla ataklarla pozisyonlar yakaladık. 5 pozisyonun 2’ sini gole çevirdik. Tribünlerin takıma inancını yitirdiği anda devrenin son dakikalarında gelen gol maçın hikayesi ve seyrini değiştirdi. Geçtiğimiz hafta devreye bir dakika kala bir gol yemek pahalıya mal olmuştu. Bugün de böyle oldu. İkinci yarı taraftarın coşkusu, takıma da yansıdı. 72. dakikada Rodallega’nın golü Galatasaray maçı hikayesi gibi oldu. Etkili olduğumuz anlarda duran toplarda kalemizde goller gördük. 4-2’ den sonra ofansif değişiklikler de işi yaramadı. 4 maç üst üste kazandıysa 3 maç üst üste kaybetmeyi de yönetmek gerek. Göztepe maçını kazanarak milli araya iyi girerek eksikleri tamamlamak istiyoruz"

Gökmen Şahin - Ozan Köse

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Caminin yardım kasasını kıran hırsız 15 bin TL çaldı Manavgat’ta bir caminin yardım kasasını çekiç yardımıyla kıran hırsız kasa içerisinde bulunan 15 bin TL civarındaki parayı aldı. Güvenlik kameralarını inceleyen ekipler şahsın daha öncede aynı cami ve çevredeki diğer camilerden hırsızlık yaptığını belirtti. Olay, Manavgat’ın Kavaklı Mahallesi’nde bulunan Kavaklı Camii’nde meydana geldi. Caminin kapısının kırılarak içeri girildiğini fark eden cami görevlisi 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen Asayiş Büro Amirliği ekipleri yaptıkları incelemede giriş kapısının üst kısmının kırılarak içeri girildiğini ve imam odasında bulunan ve yardımların toplandığı paraların bulunduğu kasanın çekiçle kırılarak açıldığını belirledi. Bozuk paralara dokunmamış Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin incelemesi sonucu yardım kasasında bulunan 15 bin TL civarında ki nakit paranın çalındığı belirlendi. Hırsızın kasada bulunan bozuk paraları ise dokunmadığı görülürken, başta kırılan kapı olmak üzere çalınan parayla birlikte verdiği zararın 35 bin lirayı bulduğu belirtildi. Ekiplerin caminin güvenlik kameralarında yaptığı inceleme sonucunda şahsın Şahin Mert G. olduğu belirlendi. Daha öncede birçok camiden hırsızlık yapmış Şahin Mert G.’nin daha önce aynı camiye ve Manavgat’ta değişik camilere defalarca girerek hırsızlık yaptığı ve hırsızlıktan çok sayıda dosyası olduğu öğrenildi. Hırsızlık anına ait güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde Şahin Mert G.’nin cami avlusunda dolaşma ve camiye girme anları saniye saniye görüntülendi. Şahsın sırtındaki çantayla spor salonuna giden bir vatandaş izlenimi oluştururken, çantada kerpeten, tornavida, çekiç, keski gibi hırsızlıkta kullandığı malzemelerin olduğu bildirildi.
Ankara Kızılay, Gazze’de 10 bin kişi kapasiteli aşeviyle yeniden hizmet vermeye başladı Kızılay, Gazze’nin Refah kentine yönelik kara harekâtı nedeniyle faaliyetine ara veren günlük 10 bin kişilik sıcak yemek kapasiteli aşeviyle Deyr Belah bölgesinde yeniden hizmet vermeye başladı. 7 Ekim’den bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze’deki insani yardım çalışmaları kapsamında günlük sıcak yemek ihtiyacını aşevi aracılığıyla karşılayan Kızılay, İsrail’in kara harekâtı nedeniyle savaş bölgesi ilan edilen Refah’taki aşevi faaliyetlerini 6 Mayıs 2024 itibarıyla durdurmak zorunda kalmıştı. Refah’taki El Meşru bölgesinde günde 10 bin kişiye sıcak yemek dağıtan aşevi, yaklaşık üç haftalık aranın ardından Gazze Şeridi’nin orta kesiminde yer alan Deyr Belah bölgesinde yeniden hizmet vermeye başladı. Aynı kapasiteyle kapılarını açan aşeviyle Kızılay, kıtlık riskinin her geçen gün arttığı Gazze’deki çatışma mağdurlarının en temel gıda ihtiyacını karşılamak üzere çalışmaya devam edecek. Kurban konserveleri Gazze’ye de gidecek Türk Kızılay, gelenekselleşen vekaletle kurban kesim kampanyası kapsamında bu yıl Gazze’deki çatışma mağdurları için de özel bir çalışma yürütüyor. ’Kurban Bereketini Yıl Boyu Yaşatıyorsan Hilal Olsun Türkiye’ sloganıyla yürütülen kampanya boyunca Kızılay, yurt içinde kesilen kurbanlardan hazırlanacak kavurma konservelerini Gazze için de hazırlayacak. Kızılay, insani yardımların geçişiyle ilgili aksamalar yaşanan Gazze’de kurban kesimi için şartların elverişli olmamasının yanı sıra yıl boyunca et ihtiyacının karşılanması için kavurma konservesi çözümünü ortaya koydu. Türkiye’de kesilecek kurban paylarından hazırlanacak yaklaşık 400 bin kavurma konservesi, Kızılay’ın bölgeye insani yardım gönderdiği İyilik Gemileri’yle Gazze’ye ulaştırılacak. Kavurma konserveleri, hem aşevinde sıcak yemek olarak hem de doğrudan dağıtımlarla yıl boyunca Gazze’deki ihtiyaç sahiplerinin sofralarında yer bulacak. Kızılay, Gazze’deki mağdurlar için kesimlerini Türkiye’de yapacağı kurbanların vekalet bedelini ise 11 bin 750 lira olarak belirledi.
Antalya Çocuğunuzu obeziteden kurtarmak için bunlara dikkat edin Çocukluk çağında aşırı kilo ve obezitenin hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde önemli etkileri olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Fatih Ay, kilo problemi olan çocukların yetişkinlikte de obeziteyle mücadele etme durumu olabileceğinin altını çizdi. Ay, “Çocuklukta obezite aynı zamanda özgüven eksikliğie ve depresyona da yol açabilir. Çocuklukta obeziteyi azaltmanın en iyi stratejilerinden biri, tüm ailenin yeme ve egzersiz alışkanlıklarını iyileştirmektir. Çocuk döneminde obeziteyi tedavi etmek ve önlemek, çocuğun sağlığının şimdi ve gelecekte korunmasına yardımcı olur.” dedi. Obezite, kalori ve yağ alımındaki artışın sonucu Çevresel faktörler, yaşam tarzı tercihleri ve kültürel çevre etkenlerinin, dünya çapında artan obezite oranlarında önemli rol oynadığına dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Fatih Ay, genel olarak aşırı kilo ve obezitenin, kalori ve yağ alımındaki artışın sonucu olduğunu dile getirdi. Uz. Dr. Ay, “Öte yandan, alkolsüz içeceklerle aşırı şeker tüketiminin, porsiyon büyüklüğünün artmasının ve fiziksel aktivitedeki sürekli düşüşün, tüm dünyada artan obezite oranlarında önemli rol oynadığına dair destekleyici kanıtlar da vardır. Çocuklarda obezite, pek çok etkenin bir araya gelmesi ile ortaya çıkabilir. Bunlar, annenin çocuk dünyaya gelmeden karşılaştığı problemlerden aile içindeki çatışmaya kadar geniş bir yelpazede görülebilir. Araştırmalar obez çocukların dış görünüş açısından arkadaşları tarafından daha zor kabul edildiğini, aileleriyle daha çok tartıştıklarını, sosyal aktivitelerle ilgilenmediklerini veya arkadaş edinmekten korktuklarını, dolayısıyla psikolojik olarak kötü etkilendiklerini göstermektedir. Obezite aynı zamanda çocuğun zayıf akademik performans ve yaşadığı daha düşük yaşam kalitesiyle de ilişkilidir.” diye konuştu. Kilolu çocukların uzman kontrolünde olması gerekiyor Çocukluk çağı obezitesini, 2 yaş ve üzeri çocuklarda vücut kitle indeksinin (BMI) yaş ve cinsiyete göre yüzde 95’lik dilimde veya üzerinde olması şeklinde tanımlayan Uz. Dr. Fatih Ay, çocukların BMI faktörleri yetişkinlerden farklı olduğunu aktardı. Çocukların vücut kitle endeksinin yaşa ve cinsiyete göre belirlendiğini belirten Ay, şu şekilde devam etti: “Uzmanlar, çocuklar için sağlıklı bir BMI’yi değerlendirmek için özel büyüme çizelgeleri kullanır. Bu nedenle, fazla kilosu olan çocukların düzenli olarak uzman kontrolünde olması ve takiplerinin yapılması önem taşımaktadır. Çocukların büyüme ve gelişim süreci devam ettiği için çocuklara diyet önerilmemektedir. Onları sağlıklı ve dengeli beslenmeye yönelik davranış değişikliğine ve uygun bir egzersiz programına yönlendirerek, kilo kaybı sağlanmalıdır. Bu yöntemle tedavi süresince çocuklar kilo yüzünden stres altında kalmadan, sağlıklı diğer akranları gibi normal büyüme ve gelişme sürecini yakalayabilmektedirler. Ayrıca; obezitenin önlenmesi ve tedavi edilme sürecinde ebeveynlerin tutumu da çok önemlidir. Böyle bir durumda çocuklar kendilerini dışlanmış hissederler. Bu nedenle çocukta sorunun sadece kendi için kötü bir problem olmadığını anlamasına; ailenin kendisi için çaba harcadığını düşünmesini sağlamaya ve onu cesaretlendirmeye çalışmak gereklidir.” Ailelere düşen görevler Uzm. Dr. Fatih Ay, çocuklarda obezitenin önlenmesi için ailelere düşen görevleri ise şu şekilde açıkladı: “Kesinlikle “şişman çocuk sağlıklıdır, ileride boya gider” diye düşünmeyin. Çocuğunuzu kendiniz diyete sokmayın. Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak için mutlaka bir beslenme ve diyet uzmanından yardım alın. Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam oluşturun. Çocuğunuzun okulun spor etkinliklerine katılmasını sağlayın. Beraberken basit yürüyüşler yapın, yürüme mesafesindeki yerlere arabayla değil yürüyerek gitmeye çalışın. Saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesini önleyecek fiziksel aktivite içeren faaliyetler yapmaya özen gösterin ve gerektiğinde onlara eşlik edin. Yemek saatlerini düzene koyun ve beraber yemek masasına oturun. Çocuğunuza su içme alışkanlığı kazandırın. Çocuğunuzun tek tip beslenmesini önleyin, tabağında çeşitliliği sağlayın. Büyük porsiyonları azaltın ve ideal porsiyonlara alıştırın. Fast food, şeker, bisküvi ve çikolata gibi besinleri tamamen yasaklamayın, çünkü yasaklar onları daha çekici yapacağı için zaman zaman onları dengeli olarak tüketmesine izin verin. Çocuklarınızı ödüllendirirken pasta, tatlı, çikolata, şeker kullanmak yerine meyveyi tercih edin. Çocuğunuza beslenme çantası hazırlayın ve tercihiniz meyve, süt veya peynirli sandviç gibi kalorisi düşük, az yağlı besinler olsun.”
Antalya Denize bırakılan yaralı balon balığına, diğer balon balıkları saldırdı Antalya’da bir balıkçının oltasına takılıp yaralı olarak tekrar denize salınan en büyük balon balığı türüne, etrafına toplanan yüzlerce balon balığı saldırdı. Balon balıklarının kendi türlerini yeme anları cep telefonu kamerasına yansırken, 17 senedir amatör balıkçılık yapan Savaş Güzel, “İlk defa böyle bir şeye şahit oluyorum. Kendi cinsine bunu yapan, diğer balıklara ne yapar bilmiyorum” dedi. Görüntüleri yorumlayan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise, yaralı balon balığının denize koku saldığını ve diğer balon balıklarını bu yüzden saldırdığını söyledi. Gökoğlu, bu türlerin insandan korktuğunu da ekledi. Antalya’da amatör balıkçılık yapan Savaş Güzel, 3 arkadaşıyla birlikte Kumluca ilçesi Mavikent açıklarında balık avına gitti. Güzel’in denize saldığı oltasına yaklaşık 3 kiloluk bir balon balığı takıldı. Balon balığını kancadan kurtarıp denize tekrar salan Güzel, gördüğü manzara karşısında adeta şoke oldu. Yaralanan ve su üzerinde duran Güzel2in tuttuğu balon balığına, aynı türdeki diğer balon balıkları saldırdı. Gözü önünde tuttuğu balığın diğer türler tarafından yendiğini gören Güzel, o anları ise cep telefonu kamerasıyla kaydetti. "Kendi cinsine bunu yapan, diğerler balıklara ne yapar bilmiyorum" Yaşadıklarını anlatan Savaş Güzel, “4 arkadaş balığa çıkmıştık. Balık bulucumuz aşırı derecede balık olduğunu yazdı. 2-3 kiloluk balon balığı oltamıza takıldı. Misinamızla onu çekerken, arkasından 300-400 tane daha aynı cins balon balığı geldi. Tuttuğum balon balığını tekrar denize saldığımda, balık hafif hareketsiz kaldı. O ara diğer balıklar kendi cinsini yemeye başladı. Gözümüzün önünde paramparça ettiler. Yaklaşık 17 yıldır balıkçılık yapıyorum, yakalamadığımız hiçbir tür kalmadı. Balon balığının kendi cinsini bu şekilde yemesini ilk defa görüyorum. Kendi cinsine bunu yapan, diğerler balıklara ne yapar bilmiyorum” dedi “Koku bırakan yaralı türlerine Pirana gibi saldırıyorlar” Görüntüleri yorumlayan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise, söz konusu türün en büyük tür Lagocephalus Sceleratus olduğunu kaydetti. Türün yaralandığında denize bir koku bıraktığını belirten Gökoğlu, “Daha önce ufak olan yaralı bir türü denize bıraktığımızda aynı türün bireyleri ona da saldırdı. Muhtemelen bir koku bırakıyor ve diğerleri de adeta pirana gibi yaralı olana saldırıp onu tüketiyorlar. Başka balık türlerinde böyle bir olay gözlemlemedik” dedi. Gökoğlu, yaşanan olayın balıkçıların ağı ya da misinalarındaki oluşabilecek zarara örnek bir vaka olduğuna da dikkati çekerek, “Kendi bireyini yemek için bu kadar saldırıyorsa, balıkçının ağında yakaladığı diğer balıklar diğer balıklara nasıl saldırdığını göz önünde bulundurmak gerekiyor” ifadelerine yer verdi. “İnsanlardan korkarlar ve kaçarlar” Balon balığının insanlardan korktuğunu da sözlerine ekleyen Gökoğlu, “İnsanın olduğu yere yaklaşmazlar ve kaçarlar. Sadece küçük olan türler bizimle birlikte hareket edebilir ancak zarar vermezler. Fakat o büyük olan türü oltayla tutup parmağınızı ağzına koyarsanız koparır. Çünkü çeneleri ve dişleri çok keskin.