GÜNDEM - 03 Ağustos 2018 Cuma 17:29

Kenan Oktar’dan şikayetçi olan eski kedicikten çarpıcı açıklamalar

A
A
A
Kenan Oktar’dan şikayetçi olan eski kedicikten çarpıcı açıklamalar

Adnan Oktar grubundan 2017 yılında ayrılan ve ‘eski kedicik’ olarak tabir edilen Ceylan Özgül, “Örgüt, insanların aklını uyuşturan vitrinin arkasında kesintisiz suç işlendi” dedi.

Adnan Oktar grubundan 2017 yılında ayrılan ve ‘eski kedicik’ olarak tabir edilen Ceylan Özgül, geçtiğimiz günlerde Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe sunarak Adnan Oktar’ın kardeşi Kenan Oktar hakkında şikayetçi olmuştu. Şikayeti üzerine ifade veren Özgül, Kenan Oktar’ın kendisinin İngiliz ajanı olduğunu iddia ettiğini söylemişti. Özgül Adnan Oktar grubu ve Kenan Oktar’a yönelik önemli açıklamalarda bulundu. 

Adnan Oktar grubuna yeni üyelerin nasıl dahil edildiği sorusuna Ceylan Özgül, “Örgütte herkes görevliydi bu konuda. Çünkü örgütte manevra kabiliyetinin ve acıtasyonun yüksek tutulması gerekiyor. Bu konuda herkes görevli fakat bunun dışında da özel sadece bununla ilgilenen bir grup da var. Erkekler grubu özellikle. Hileyle, dini de kullanarak çeşitli yöntemlerle kızları erkekleri buraya çekmek için uğraşıyorlar” diye cevap verdi. 

“Örgütün tek amacı var olmaktı” 

Örgütün hileyle kandırma metodu kullandıklarını kaydeden Özgül, “Fakat A9 kanalının ortaya çıkması ve televizyondaki görüntünün yıllar içinde değişmesiyle bu durumda biraz değişti. Örgütün tek amacı var olmak. Çektiği üyeler de buna göre değişiyor her yıl veya her dönemde. Son dönemde de televizyonda Adnan Oktar’ın istediği verecek ve arkada gizli yapılanları saklayacak vitrini oluşturacak insanlara ihtiyaçları vardı, o yüzden son dönemde gelen örgüt elemanları farklıydı” ifadelerini kullandı. 

“İnsanların aklını uyuşturan vitrinin arkasında kesintisiz suç işlendi” 

Ceylan Özgül, ‘Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyon kapsamında çok sayıda kişi tutuklandı, neler hissetiniz?’ sorusuna, “Haklı bir şey diye düşündüm, galiba Cumhuriyet tarihinin ikinci en yüksek tutuklanma oranıymış gözaltına alınanlar arasında. Bu doğru bir şey, çünkü bu örgütün işlediği suç sayısı olarak TCK’ya baktığımızda neredeyse es geçilen bir suç yok. Yani masum gibi görünen aslında insanların aklını uyuşturmaya yönelik olan vitrinin arkasında kesintisiz suç işlemiş örgüt. O yüzden normal böyle olması” diye cevap verdi. 

“FETÖ’den sonra gözler bu örgüte çevrildi” 

Özgül, Adnan Oktar ve grubunun 39 yıldır ortada olduğunu söyleyerek, “Aslında dava dosyası 2016’da açılmış. 15 Temmuz’dan 1 hafta sonra devlet gözünü bu örgüte çevirmiş ve örgüt hakkında araştırma yapmaya başlamış. Bu tip dini kullanarak insanları kullanan örgütler ve onların anlaşılmasına baktığımızda FETÖ’den sonra devletin gözünü bu örgüte çevirdiğini anlıyoruz. Başkanlık sisteminin onaylanması ve bürokrasinin biraz daha hafiflemesiyle olayların daha kolaylaştığını ve bunun da böyle güzel bir sonucu vesile olduğunu görüyoruz” dedi. 

“Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” 

Örgütün kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştığını savunan Ceylan Özgül, "Eğer beni itibarsızlaştırırlarsa 'Adnan Oktar bir anda hapisten çıkacak, bütün suçlamalar düşecek, MASAK raporu geri çekilecek, küçük yaşta taciz edilen kızlar şikayetlerini geri çekecek' gibi hayali bir dünya oluşmaya başladı akıllarında. O yüzden akla hayale gelmedik mantıksız iftiralarla beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bunlar iftira olduğu için kardeşiyle ilgili yaptığım gibi onunla ilgili de devlete başvurdum, şikayetçi oldum” diye konuştu. 

“Kenan Oktar ile hiç görüşmedim” 

Kenan Oktar’la şahsi olarak görüşmediğini söyleyen Özgül, “Kenan Oktar benim içinde bulunduğum o bacılar grubuyla da hiç görüşmemiştir. Kenan Oktar, Adnan Oktar’ın yaşantısı veya örgütün yaşantısı hakkında bilgisi olan bir insan değildir. Zaten İstanbul’da da yaşamıyor. Kendiyle ilgili bir çıkar çatışması olduğu için kardeşini korumak için iftiraya başvurdu. Adnan Oktar’la da 10 yıl içerisinde 1 veya 2 defa görüşmüştür. Kardeşinin 20-30 yıllık hayatının hiçbir anına şahit değil Kenan Oktar” dedi. 

Davadan gizlilik kararı kalktığında insanların gördükleri ve duyduklarıyla şok olacaklarını söyleyen Özgül, “Benim anlattıklarım samanlıkta iğne bile kalmayacak. İnsanlar, ‘Bu kadar kötülük İstanbul’un göbeğinde nasıl işlenmeye devam etmiş’ diyecekler. O yüzden davadaki gizlilik kararı kalktığında, hikayeler ortaya çıktığında kimse Ceylan Özgül’ü hatırlamayacak” diyerek şahsına yönelik tehdit ve saldırıların devam ettiğini kaydetti.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Nakipoğlu Mahallesi’ndeki evlerin restorasyonu tamamlanıyor Konya’nın merkez Karatay ilçesinin geçmişini yansıtan ve ilçenin çeşitli noktalarında bulunan 100 yılı aşkın tarihe sahip yapılar, Karatay Belediyesi’nin çalışmalarıyla bir bir yeniden ayağa kaldırılıyor. Söz konusu yapıların korunup geleceğe taşınması amacıyla Nakipoğlu Mahallesi’nde devam eden restore çalışmalarını yerinde inceleyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; “Tarihimizi korumaya ve yaşatmaya devam ediyoruz” dedi. Konya’ya özgü mimari özellikleri yansıtan; kerpiç, ahşap ve taş kullanılarak inşa edilen tarihi yapılar, Karatay Belediyesi’nin yürüttüğü restorasyon çalışmalarıyla eski günlerine yeniden döndürülüyor. Bu çerçevede Nakipoğlu Mahallesi’nde 125 yıllık geçmişe sahip iki tarihi ev, Karatay Belediyesi ekipleri tarafından restore ediliyor. Söz konusu yapıların restorasyon çalışmalarında artık sona gelinirken; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, çalışmaları yerinde inceledi. “Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz” Konya ve Karatay’ın yüzlerce yıllık geçmişini yansıtan tarihi evleri gelecek kuşaklara aktarmak için yürüttükleri restorasyon çalışmalarının başarılı bir şekilde sürdüğünü söyleyen Başkan Kılca, “Konya’mızın tarihi mimari özelliklerini taşıyan ve zaman içinde tahribata uğrayan evlerimizi tek tek tespit ederek önce korumaya alıyoruz. Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz. Şu anda tarihi bir Konya evindeyiz. Bu tür evlerimizi kamulaştırarak, restore ediyoruz. Nakipoğlu Mahallemizde tarihi bir evimizin restoresini tamamlamak üzereyiz. Burada eski yüklüklerimiz, aynalıklarımız ve sahanlıklarımız var. Ahşaptan ve hepsi el emeği ürünler. Bunları gelecek nesillerimize taşımış oluyoruz. Eski evlerimizde kerpiç ve ahşap malzemeler ve hasır tavanlardan oluşan bu yapıyı gelecek kuşaklara aktarmamız önemli. Bu tür yapılara sahip çıkacağız. Evde detaylar çok etkileyici. 125 yıl öncesine ait bir aynalığımız var ve bunu koruma kurulunun da görüşünü alarak eski haline uygun restore ediyoruz. Karatay Belediyesi olarak bu tür projelerimize sahip çıkarak Konya’mızın ve Karatay’ımızın kadim geçmişini yüzyıllar ötesine aktarmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle göz sağlığını tehdit eden güneş gözlüğüne dikkat çekti Diyarbakır’da uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle gözlük tercihi ve kullanımında dikkat edilmediğinde göz sağlığını tehdit eden sağlık sorunlarına dikkat çekti. Güneş gözlüğü, genellikle havaların ısınmasıyla birlikte yaz aylarında ağırlıklı olarak kullanımı tercih ediliyor. Uzmanlar ise, güneş gözlüğünün her mevsim göz sağlığı için önemli olduğuna dikkat çekerken, gözlük tercihinde standartlara uyulmadığı taktirde göz sağlığında ciddi sağlık sorunları ile karşılaşacağını vurguluyor. Diyarbakır’da Memorial Hastanesi’nde Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, güneş gözlüklerinin çoğunlukla aksesuar amaçlı düşünüldüğünü ve bunun tam tam tersi bir şey olduğunu söyledi. Güneş gözlüklerini koruyucu bir tedavi olarak uyguladıklarını belirten Dr. Ekmekçiler, çünkü güneş ışınlarında göze zarar ultraviyole dedikleri gözle görülmeyen ışıkların olduğunu kaydetti. Bu ışıkların gözün birçok yapısına hasar verdiğinin altını çizen Dr. Ekmekçiler, şöyle konuştu: "Ciltten başlayıp retinaya kadar. Örneğin cildimizde kırışıklıkları artırıyor, et büyümesi yaparak görmemizi etkiliyor. Yine lensimiz dediğimiz gözümüzün merceğinde proteinleri de denature ederek katarak oluşmasını hızlandırıyor. Ve en önemlisi de gözümüzün arkasındaki fotoğraf filmi dediğimiz retinada sarı nokta oluşmasına sebep olarak da geri dönüşümü olmayan ciddi görme kayıplarına sebep oluyor. Biz de bu sebepten dolayı hastalarımızı ışıklardan korumak için güneş gözlükleri öneriyoruz." Güneş gözlüklerinin birçok yerde aksesuar olarak alınabildiğine dikkat çeken Dr. Ekmekçiler, “Ama güneş gözlüğünün asıl özelliği ultraviyole blokajının olması gerekiyor. Bu blokaj olmadan sadece renkli olmasında hiçbir anlamı olmuyor. Hatta siyah camlar göz bebeğimizi büyüterek gözümüze ultraviyole ışınlarının daha çok girmesine sebep olarak hasarı daha da katlayarak artırabiliyor. Bu sebepten güneş gözlüğü alacağımızda bunun aksesuardan çok koruyucu bir tedavi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ve aldığımızın camları hangi özellikte olduğunu, daha iyi bilmemizi gerektiriyor dedi. "Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları" “Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları” diyen Dr. Ekmekçiler, “Bunu da ancak nasıl anlayabiliriz? Gözle anlayabileceğimiz bir özellik değil. Ancak aldığımız gözlüklerin garanti belgelerinde ultraviyole yüzde 100 koruma şeklinde yazar. Ya da güneş gözlüklerinin CE belgesi dediğimiz denetlenmiş, kurumlar tarafından verilen özellikleri vardır. Bunun mutlaka olması gerektiğini kontrol etmemiz gerekiyor ki gözümüzü bu yüksek doz ultraviyoleden koruyabilelim” şeklinde konuştu. 21. Bölge Güneydoğu Optisyenler Gözlükçüler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Erdoğan ise, güneş gözlüğü mevsimsel olarak kullanılabilecek bir gözlük olmadığını, ultraviyole denilen olayın her ne kadar yaz aylarında özelikle bölge itibariyle güneş ışınlarının dik geldiği dönemlerde daha çok gözde ve ciltte hasara sebebiyet verse de, yılın geri kalan periyodlarında da ultraviyole yoğunluğu olduğu dönemler olduğunu söyledi. Güneş ışınların en dik geldiği baharın sonları ve yaz aylarının başlangıcına denk gelen mevsimde ultraviyole özellikli güneş gözlüğü takılması göz ve görme sağlığı adına ciddi bir önem arz ettiğini kaydeden Erdoğan, “Tüketicilerimizin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri her koyu renkli gözlük korucuyu bir güneş gözlüğü değildir. Bunu kesinlikle bilmemiz lazım. Hatta güneş gözlüğü camları ultraviyoleden değil de, boyadan elde edildiği takdirde daha koyu bir hal alır. Bu koyu cam rengi gözbebeğinin olağandan daha çok büyümesi, dolayısı ile ultraviyole dediğimiz sarı nokta görme alanlarına daha çok gelmesi, daha çok zarar vermesine sebebiyet verir. Bir güneş gözlüğü muhakkak suretle Sağlık Bakanlığının denetimi altında olan optisyenlik müesseselerinden temin edilmesi gerekir. Çünkü rutin olarak bakanlık ve sağlık müdürlüğü denetimi altında. Buna bağlı olarak ultraviyoleden elde edilen Avrupa standartlarına uyumlu güneş gözlükleri satışı mevcut” ifadelerine yer verdi. Müşterilerden Çağrı Eren, yaz aylarında genelde Diyarbakır çok sıcak olduğu için maalesef takmak zorunda olduklarını söyleyerek, “Gözlerimizi de güneş ışınlarından korumamız gerekiyor. O yüzden gözlüğümü tamire getirmiştim ve yenisini de almayı düşünüyorum” dedi.
Konya Konyaspor, ligin son 4 haftasında küme düşmemeye oynayacak Trendyol Süper Lig’de sezonun 4. haftasını 4. sırada tamamlayan, sezon başından bugüne 4 hoca değiştiren, son 4 haftaya da küme düşecek 4 takımın bir sıra üstünde giren Konyaspor, oynayacağı son 4 maçta küme düşmeme mücadelesi verecek. Trendyol Süper Lig ekiplerinden Konyaspor, 2023-2024 sezonunda Sırp Teknik Direktör Aleksandar Stanojevic yönetiminde ilk 4 hafta çıktığı maçlarda 2 galibiyet, 2 beraberlik alarak 8 puan topladı. Konyaspor, bu maçların sonunda ligde 4. sıraya yükseldi. Yeşil-beyazlılar, Sırp teknik direktör ile çıktığı diğer 5 maçta ise 1 beraberlik, 4 yenilgi alarak 1 puan topladı. Ligin ilk 9 haftasını 9 puanla 15. sırada tamamlayan Konyaspor’da, Aleksandar Stanojevic görevinden istifa ederken, teknik direktörlük görevine Hakan Keleş getirildi. Hakan Keleş ile 10 maça çıkan Konya ekibi, 2 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 3 beraberlik alarak 9 puan topladı. Kötü gidişata engel olmayan Hakan Keleş ile deplasmanda Fenerbahçe’ye 7-1 mağlup olan Konyaspor, bu maçın ardından düşme hattında 18. sırada yer alırken, Keleş’le yollarını ayırdı. Yeşil-beyazlı ekip Hakan Keleş ile yolların ayrılmasından sonra 62 yaşındaki Bosna-Hersekli çalıştırıcı Fahrudin Omerovic ile mukavele imzaladı. Fahrudin Omerovic, yeşil-beyazlı takımın başında çıktığı 14 lig maçında 4 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 5 beraberlik alarak 17 puan elde etti. Bu maçlarda 16 gol atan yeşil-beyazlılar, kalesinde 15 gol gördü. Ligin 34. haftasında deplasmanda oynanan Sivasspor maçında alınan 1-0’lik mağlubiyetin ardından Fahrudin Omerovic ile yollarını ayıran Konya ekibi, teknik direktörlük görevine Sportif Direktör Ali Çamdalı’yı getirdi. Ali Çamdalı yönetiminde Fenerbahçe karşısında zorlu bir mücadeleye çıkacak olan Konyaspor, küme düşme hattının bir sıra üzerinde yer alıyor. Trendyol Süper Lig’de sezona iyi bir başlangıç yaparak 4. haftada 4. sıraya yükselen Konyaspor, daha sonra o başarılı günleri bir daha bulamadı. Yeşil-beyazlılar ligin son 4 haftasına girilirken küme düşme potasının 1 sıra üstünde 16. sırada yer alıyor. Konyaspor, yarın ligin 35. haftasında kendi evinde Fenerbahçe ile karşılaşacak. Fenerbahçe ile Süper Lig tarihinde bugüne kadar 45 kez karşı karşıya gelen Konyaspor, söz konusu maçlarda sarı-lacivertli ekibe 34 defa mağlup olurken, 8 maçı kazandı, 3 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.
Konya Sille Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi Projesi yapımı devam ediyor Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından Sille Mahallesi’ne kazandırılacak olan “Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi” projesinin yapımı devam ediyor. Selçuklu Belediyesi tarafından, Sille Mahallesi’nde tarihe vefa kapsamında bölgenin tarihi yapısını koruyarak hayata geçirilecek olan “Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi” projesinin yapım çalışmaları devam ediyor. 2024 yılı içerisinde tamamlanması planlanan proje, 35 adet konut, 24 adet ticari donatı, 9 adet sosyal ve kültürel donatı, 1 adet belediye hizmet binası, 1 adet sağlık tesisi, 1 adet trafo, 200 araç kapasiteli kapalı otopark ve 4 bin 734 metrekare yeşil alan çalışmasından oluşuyor. “Sille, Konya’nın cazibe merkezi haline geldi” Selçuklu Belediyesi’nin binlerce yıllık tarihi mirası yeniden canlandırmak ve Sille’yi Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri haline getirmek için uzun yıllardır geniş kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “İlçemize değer katacak yatırımları bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Çalışma alanımız içerisinde tarihi ve kültürel değerleriyle Sille önemli yer tutuyor. Çünkü Sille bizim gözbebeğimiz ve buradaki turizmin gelişmesi noktasında hassasiyetimizi sürdüreceğiz. Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi projesi ile bölgemizde bulunan tarihi ve kültürel değerlerimizi korumak ve en güzel şekilde geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız yoğun çalışmalar neticesinde Sille, Konya’nın cazibe merkezi haline geldi ve gelmeye devam edecek. Sille başta olmak üzere ilçemizin her noktasında bulunan kültürel ve tarihi mirasımızı yeniden canlandırıp gelecek nesillere aktarmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.