DÜNYADAN FUTBOL - 31 Mart 2015 Salı 14:43

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu FIFA’ya başvurdu

A
A
A
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu FIFA’ya başvurdu

Uzun süredir KKTC’nin gündeminde olan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) Başkanı Hasan Sertoğlu, Kıbrıs Futbol Federasyonu’na (KOP) yapılacak üyelik başvurusu ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

Konuyla ilgili FIFA ve UEFA’ya mektup gönderdiğini belirten Sertoğlu, "Kendi menfaatlerimiz için böyle bir yol seçtik" dedi. KKTC’de yapılacak başvuru hükümet ile KTFF’yi karşı karşıya getirdi.

Geçtiğimiz gün hükümete verdiği 45 günlük süre sonunda kulüplerin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak KOP’a üyelik başvurusunda bulunacağını açıklayan Sertoğlu, KOP, FIFA, KKTC Cumhurbaşkanlığı ve KKTC Spor Bakanlığı’na bir mektup göndererek KOP’a katılım başvurusunu iletti.

"DEMİRÖREN BİZİ ZİYARET ETMEDEN GİTTİ"

Gerçek demokrasiye inandıklarını vurgulayan Sertoğlu, "Demokraside herkes herkesin fikrine saygı duyar. Bizim işimiz futbol yönetmektir, siyaset değil. 48 gün önce oturduk bir karar aldık. Ancak bu 48 günde bir gelişme olmadı. Bu 48 günde, Yıldırım Demirören’in adaya gelmesi var. Bizi ziyaret etmeden bu ülkeden gitmesi var. FIFA’ya KKTC’de temsilcilik açması ile ilgili bir yazısı var. Bizim bu yazıyı FIFA’dan öğrenmemiz var. Bir ülkede temsilcilik açılacaksa, bu temsilciliği direkt ilgilendiren kuruma haber vermemek, bu kuruma yapılan en büyük saygısızlıktır. Biz KTFF Yönetimi olarak, kendi ülkemiz kurumlarına sahip çıkmak için görevdeyiz. Kurumumuza yapılan haksızlıkların karşısında durmak için görevdeyiz" dedi.

"BİZ MENFAAT PEŞİNDE DEĞİLİZ"

KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş’ın, ’Türk vatandaşları Güney’e geçip futbol oynayabilecekse destek vereceğim’ sözlerini hatırlatan Sertoğlu, "Spor Bakanı’nın haberi yoktur herhalde 10 yıldır Türk vatandaşları Pile’den geçip maç yapıp, geri dönüyorlar. Tabii ki Türk vatandaşları, KTFF lisansı ile her türlü karşılaşma yapılabilecek. Spor çok başka bir şeydir. Biz karşılıklı maçımızı da yapabiliriz, ne vatandaşı olduğu hiçbir şey değiştirmez. Biz göreve geldikten sonra, bir talimat yaptık ve dedik ki; TC uyruklu çocuklar vatandaş olmasına gerek olmadan, 2 yıl herhangi bir takımımızın altyapısında futbol oynarsa, üst yapılarda yerli statüde futbol oynayabilecekler. Biz bunları da yaptık. Sertoğlu’nun bu işten menfaati de yoktur, yalakalık yapmaya ihtiyacı da yoktur. Biz menfaat peşinde değiliz" diye konuştu.

"BU İŞLERİ SULANDIRMAYA GEREK YOK"

Sertoğlu, Denktaş’ın kulüplere bir mesaj gönderdiğini ifade ederek, "Bu mektupta kulüp başkanlarına ’sizin böyle bir karar vermeye yetkiniz yok’ dedi. Genel kurulun toplanarak karar verilmesini istedi. Peki siz, Bakan olarak her türlü anlaşmayı halka sorarak mı yaparsınız? Kulüp başkanları Genel Kurul’a geldi ve bu kararı aldı. Bu işleri sulandırmaya gerek yok. Bu işler üzerinden farklı hesaplar yapmaya da gerek yok. Bu hareketi yapan arkadaşlarımızı Türkiye düşmanı gibi göstermeye de gerek yok. Ben kendi ülkemin geleceğine faydası olacak bir şeyler yapmak için uğraşıyorum. Bu konuda futbolun, kendi öz kurumumun kurtuluşuna inandığım için bu işi yaptım. Kulüp başkanları da bize destek verdi. Bizim kimseye düşmanlığımız yok. Spor Bakanı kimseye görüşme vermedi, hiçbirimizi tanımadı bile" ifadelerini kullandı.

"FUTBOLUN İFLASTAN KURTULMASI İÇİN HER ŞEYİMİZİ ORTAYA KOYDUK"

Denktaş’ın, "Kıbrıs Türk futbolunun kurtuluşunu KOP’ta görmek, siyasetin iflası ve KKTC futbolunun intiharıdır" sözlerini hatırlatan Sertoğlu, "Biz siyaseti sahiplerine bırakıyoruz arkadaşlar. Siyaseti iflas ettirdiler, doğrudur. Ben siyasetçi değilim. Gelin çıkalım beraber sokağa ve yürüyelim. Halk, siyasetçinin görmek istemediği biri haline getirildi. Futbola gelince, futbolu iflas noktasına getirdi. Biz ve arkadaşlarımız ise futbolun iflastan kurtulması için her şeyimizi ortaya koyduk. Şu anda futbol iflas etmedi Sayın Bakan. Dibe vurdurttunuz ve halen uğraşıyorsunuz. Futbolu kurtarmak için hiçbir şey yapmadınız ki. Normalde Spor Bakanı kavga eder Başbakan’la kulüplere para verilsin diye ama bizde Spor Bakanı Başbakan’la kavga eder para vermesin diye!

Kıbrıs milliyetçisi adam, kendi öz kurumlarına dinamit koyanları alkışlamaz" açıklamasını yaptı.

ŞİMDİ NE OLACAK?

KTFF’nin olağanüstü genel kurulda aldığı kararları hemen uygulamak zorunda olduğunu vurgulayan Sertoğlu, "45 günümüz doldu. Danışmanı çağırdık, 4 gün yoğun toplantılar yaptık. Bu işin nasıl olabileceğini, olağanüstü genel kurulda alınan karar nasıl uygulanabileceği konusunda, FIFA ve KOP ile görüştük. KOP Başkanı ile görüştük. Orada FIFA’ya bir mektup yazacağımı, bu konu ile ilgili süreci anlattım. ’Dağıtımı sana da yapacağız’ dedim. Bir mektup yazdık FIFA’ya. UEFA’ya ve KOP’a da gitti. AB uyum yasaları diye bir şey var. AB’ye giren ülkeler, AB’ye bağlanmaz, AB’nin üyesi olur ve birlikle beraber hareket eder kendi menfaatleri için... Biz de FIFA’ya bağlanıp, kendi menfaatlerimiz için böyle bir yol seçtik" dedi.

"TÜZÜĞÜN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"

Tüzüğün değişmesi gerektiğini dile getiren Sertoğlu, şunları söyledi:

"5 şey yapmamız lazım, 4 tanesi çok basit. 1 tanesi tüzük, tüzük inanılmaz zor bir iştir. Ama yıllar almayacak, biz kendimize 45 günlük bir süre koyduk. Bu sürede tüzüğü bitirip, genel kuruldan geçireceğiz. Yeni tüzükte Başkan’ın yetkilerinin yarısı da gider. Sorun değil. Genel Kurul bir karar aldı. Kıbrıs Türk futbol camiası adına, KTFF’nin tüzüklerini FIFA ve UEFA prensipleri çerçevesinde düzenlemek için çalışma başlatmış bulunmaktayız. En kısa süre içinde tüzüklerimizi tamamlayıp onaya sunacağız. KOP’taki yerimizi, haklarımızı ve sorumluluklarımızı yeniden almamız ile ilgili kararımızı yeniden teyit eden net bir adımdır. Kasım 2013’te Zürih’te imzalanan süreç ile ilgili ilk somut adımı teşkil etmektedir. İlk aşama tamamlanır tamamlanmaz, metnin tamamının uygulamaya konması için 2013’te imzalanan düzenlemede belirlenen, idari ve hukuki adımlar atılacaktır."

"BİR DEVİR KAPANIYOR"

Sertoğlu, Kıbrıs Türk futbol tarihinde bir devrin kapandığını söyleyerek, "Ben KTFF Başkanı olarak, Yönetim Kurulu ile birlikte çok büyük bir sorumluluk üstleniyoruz. Biz doğru olanı yaptığımıza inanıyoruz. Kıbrıs Türk futbol tarihinde çok heyecanlı yeni bir devir başlamıştır. Hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çiftçi buğday fiyatlarının açıklanmasını bekliyor Küresel iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği tarım sektöründe çiftçiler her geçen gün artan kuraklık nedeniyle tarladaki ürünlerini daha erken almaya başladı. Özellikle arpa, buğday, yulaf gibi ürünler daha erken ürün verirken, fiyat konusundaki belirsizlik nedeniyle hasat edilen ürün çiftçinin elinde bekliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Menteşe Ziraat Odası Başkanı Mehmet Baştuğ, hububat fiyatlarının geçen yıllarda Mayıs ayında açıklandığını belirtti. Baştuğ, kurak geçen bir mevsim sonrası çiftçilerin erken hasat yaptığını belirterek, “Son 5 yılda buğday fiyatları Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 2019 yılında 2 Mayıs’ta, 2020’de 4 Mayıs’ta, 2021 yılında 17 Mayıs’ta, 2022’de 5 Haziran’da ve 2023 yılında ise 6 Haziran’da fiyatlar açıklandı. Bu yıl mevsimin kurak ve sıcak gitmesi sebebiyle buğday, arpa, yulaf hasatları erken başlamış olup 2024 yılı buğday, arpa, yulaf alım fiyatları henüz açıklanmadı. Çiftçimiz hasadı başlayan buğday, arpa, yulaf hububatların alım fiyatlarının bir an önce açıklanmasını beklemektedir. Ülkemizde tarımda girdi fiyatlarının çok yüksek olması sebebi ile zor günlerden geçen çiftçimiz açıklanacak olan fiyatın emeklerinin karşılanması ve üretimin devamlılığında önemli olacaktır” dedi.
Van ‘Masada kalırsın, felç olabilirsin’ denilen hasta Van’da sağlığına kavuştu İstanbul’da 3 yıl önce glomus tümörüne yakalanan ve doktorların ‘masada kalırsın, felç olabilirsin’ dediği hasta, Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu. İstanbul’da ikamet eden ve 3 yıl önce glomus tümörüne yakalanan Seyfettin Uçar (68), İstanbul’da birçok hastaneye başvurdu. Gittiği hastanelerdeki doktorların ‘masada kalırsın, felç olabilirsin’ demesi üzerine arayışa geçen Uçar, sosyal medyada Lokman Hekim Van Hastanesinde başarılı ameliyatlar gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel’e ulaştı. Daha sonra Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Uçar, burada geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, “Tümörü büyük bir tümördü ama daha önce çok yaptığımız için bu tür ameliyatlar bize sıradan bir tümör gibi geldi. Allah’a şükür ameliyatı, sıradan ameliyattan daha da rahat geçti. Çünkü hastamızda pek yan etki gelişmedi. Normalde bu kadar büyük tümörlerde yutma güçlüğü, ses kısıklığı gelişir ama onların hiçbiri gelişmedi. Normalde 5 santimetre üzerindeki tümörler sıkıntılı. Birde damarı da sarmıştı. Ayrıca hastamıza başka yerlerde ciddi senaryolar yazılmış, hiç standart tedavide görmediğimiz tedavi yöntemleri anlatılmış. Tabi biz böyle bir şey olmadığını anlattık. Hiçbir damarında zedelenme olmadan, hiçbir komplikasyon gelişmeden bu 6,5 santimlik tümörü çıkardık. İnşallah iki gün içinde taburcu edeceğiz. Tabi hastaların Van’a gelip, tedavi görüp, hiçbir sonuç olmadan ayrılmaları bizi mutlu ediyor” dedi. “Ameliyat günümü ikinci doğum günüm olarak kutlayacağım” Yaklaşık 3 yıl önce glumos tümörüne yakalandığını ve İstanbul’da birçok hastaneye gittiğini anlatan Seyfettin Uçar ise “Gittiğim doktorlardan kimisi ‘masada kalırsın, felç olursun’ dediler. Ben daha önce araştırma yapmıştım. İlk olarak da Halil Hocamı araştırmıştım. En son gittiğim hastanede ise aileme Van’a gideceğimi söyledim. Çünkü aklımda hep Halil Hoca vardı. Van’a geldim. Diğer doktorlar da ameliyat olma noktasında biraz tereddüt vardı. Halil Hocamla ilk muayeneye geldiğimde ben zaten ameliyat olma kararı ile gelmiştim. Glumos tümörü bende yaklaşık 6,5 santim büyüklüğündeydi. Ben 29 Mayıs’ta ameliyat oldum. Benim ikinci doğum günüm oldu. Bundan sonra doğum günümü 29 Mayıs İstanbul’un kurtuluşu gibi kutlayacağım. Halil Hocama çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul TÖDEB Başkanı Bilgetekin: "Türkiye Pavilyonu’ndan dünyaya sesleneceğiz" Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB), 20 üyesiyle dünyanın en büyük fintek fuarı olan Money 20/20 Europe’da yer alıyor. 4-6 Haziran 2024 tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleşecek etkinlikte, TÖDEB’in öncülüğünde Türkiye Pavilyonu kurularak milli katılım sağlanıyor. Money20/20 Europe, finansal teknolojideki en son eğilimleri ve gelecekteki gelişmeleri tartışmak için küresel liderleri ve yenilikçileri bir araya getirdi. Binlerce sektör profesyonelinin katıldığı fuar, bankacılık, ödemeler, fintek girişimleri ve elektronik para sektörlerinden kilit paydaşları ağırlayacak. Etkinlik, yeni iş birliklerini teşvik etmek ve en yeni finansal çözümleri deneyimlemek için Amsterdam’da bir odak noktası oluşturuyor. 20 üyeyle Milli katılım sağlandı Dünyanın en büyük fintek fuarı olan Money 20/20 Europe’a 2023 yılında 8 üyesiyle katılan TÖDEB, bu yıl fuarın en büyük alanlarından birinde 20 üyesiyle milli katılım sağladı. TÖDEB öncülüğünde ve Ticaret Bakanlığı destekleriyle kurulan Türkiye Pavilyonu’nda önemli firmalar yer alıyor. Pavilyonu aynı zamanda Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy, Lahey Büyükelçiliği Hazine ve Maliye Müşaviri Zafer Düzenli, Lahey Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Aşkın Pekel, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Necip Fazıl Kaymak, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Daire Başkanı Ozan Çağrı Gazitürk, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Benelüks Bölgesi Ülke Danışmanı Ethem Tokgozlu, Fahri Konsolos Titus Kramer ve DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları tarafından ziyaret edilecek. "Türkiye Pavilyonu’ndan dünyaya sesleneceğiz" TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, “Money 20/20 Fuarı TÖDEB olarak ilk katıldığımız uluslararası fuar olma özelliğini taşıyor. İlk adımı Avrupa’nın en büyük fuarında atmıştık ve çok olumlu tepkiler almıştık. Bu sene çok daha büyük bir alanda 20 üyemizle temsil edileceğiz. Burada olmak, tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu bir etkinlikte en büyük katılımcılardan biri olmak bizim için çok önemli. Amsterdam’da kurduğumuz Türkiye Pavilyonu hem bizim hem de sektörümüz için bir gövde gösterisi. Biz de üyelerimizin talebi, ülkemizin hedefleri ve sektörümüzün gelişimini takip ederek buraya geldik” dedi. "Fuara katılım Türk ödeme ve elektronik para sektörü için kıymetli ve değerli" Money 20/20 Europe fuarının sadece Avrupa fuarı olarak görülmemesi gerektiğini söyleyen Bilgetekin, "Burası fintek sektörünün kalbinin attığı yer. İş birliklerinin yapıldığı, imzaların atıldığı, geleceğin şekillendiği bir alan burası. Hem ülkemiz hem de üyelerimiz için Avrupa doğal ticaret paydaşımız. Regülasyonlardaki uyum sebebiyle de dünyaya açılma kapımız. Bu sebeplerle Money 20/20 Europe Fuarı’nda olmak Türk ödeme ve elektronik para sektörü için kıymetli ve değerli. Bu etkinliğin Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle milli katılım olması ayrıca önemli. Türkiye Pavilyonu’nda ülkemizin bayrağı altında temsiliyet sağlamak bizi gururlandırıyor. Bu çabamız sırasında bize her türlü desteği veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan’a şükranlarımı sunuyorum. Onların ön açıcı desteği ve üyelerimizin çabaları ile sektörümüzü Avrupa’nın yıldızı haline getireceğiz” diye konuştu.
Kastamonu Boş vakitlerini kursta geçiren üniversite öğrencileri yaptıkları ürünlerle mest etti Kastamonu’da eğitim gören üniversite öğrencilerinin kaldıkları yurtlarda aldıkları eğitimler neticesinde yaptıkları el emeği göz nuru ürünler açılan sergilerde beğeniye sunuldu. Öğrencilerin yaptığı ürünler ve sanat eserleri vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Kastamonu Üniversitesinde eğitim gören Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlarda kalan üniversite öğrencileri, halk eğitim merkezlerinin destekleriyle açılan kurslarda el sanatları, yağlı boya, taş baskı, tel kırma, iğne oyası, dantel eğitimi aldı. Yıl boyunca kentteki yurtlarda açılan 350 kursa 13 bin kursiyer katıldı. Öğrencilerin kurslarda aldığı eğitim neticesinde yaptıkları el emeği göz nuru eserler, vatandaşların beğenisine sunuldu. Kastamonu Saray Hamamı Sergi Salonunda açılan “Öğrencinin El Emeği” sergisinin açılış kurdelesini Vali Yardımcısı Çetin Kılınç, Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak, Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Fahrettin Şenoğlu ile kurs öğretmenleri ve kursiyerler kesti. Açılışın ardından Vali Yardımcısı Kılınç, beraberindeki heyet ile birlikte öğrencilerin yaptığı ürünlerinin yer aldığı stantları gezdi. Stantlarda bulunan ürünler ve eserler vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. “Gençlerimizin kendilerini geliştirmeleri açısından yaptıkları bu çalışmaları bizlerde çok önemsiyoruz” Emeği geçen kursiyer ve öğrencilere teşekkür eden Vali Yardımcısı Çetin Kılınç, “Hakikaten hepsi çok güzel çalışma, başarılı olmuş. Gençlerimizin hem kendilerini geliştirmeleri açısından hem boş vakitlerini bu şekilde verimli değerlendirmeleri anlamında hem de üretebilme adına ortaya konulmuş olan bu çalışmaları doğrusu bizlerde çok önemsiyoruz. Bundan sonra da bu ve buna benzer çalışmaların her zaman destekçisi olacağız. Bu çalışmaların devam etmesini dilerim” dedi. “350 faaliyette 13 bin öğrencimiz kurslara katıldı” Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak ise kurslara öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiğini kaydederek, “Kastamonu Üniversitesi’nde okuyan, Gençlik Spor Bakanlığı yurtlarımızda kalan öğrencilerimizin boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla açtığımız kurslarımıza resim, ebru, yağlı boya, filografi, geri dönüşüm gibi birçok alanda açılan kurslarımıza, kursiyerlerimizin öncülüğünde birçok öğrencimiz katıldı. Kastamonu genelindeki yurtlarda kalan öğrencilerimize toplam 350 faaliyette 13 bin öğrencimiz bu faaliyetlere katıldı. El sanatları alanında yaptığımız sergimizin bugün burada açılışını yaptık ve geniş bir katılımla öğrencilerimizin eserlerini bugün burada sergiledik. Öğrencilerimiz üniversitede okumak için geldiklerinde kredi yurtları onların bir evi konumunda oluyor. Gerek oradaki idarecilerimiz, yurt yönetim memurlarımız, eğitimcilerimiz ve EYS kapsamında açtığımız kurslarla öğrencilerimizi kötü alışkanlıklardan korumak, vakitlerini değerlendirebilmek, el sanatları alanında onları geliştirebilmek amacıyla açtığımız bu kurslara geniş bir katılım oluyor.” diye konuştu. “Öğrencilerimizin yapmış oldukları 80 civarında eserimizi sergiliyoruz” Resim öğretmeni Gizem Yılmaz da, “Aktif olarak 60 civarında öğrencim bulunuyor. Ekstra çıkan tablolarımızda var ama şu anda 80 civarında eserimizi sergiliyoruz. Hepsi yağlı boya üzerine, soyutlama, sanat gibi çalışmalarımız oldu. Yağlı boyayı resimler üzerinden yaptık. Gerçekçi tablolar yaptık. Amacımız öğrencilerimizin boş zamanlarında kendilerini rahatlatmaları, hobi amaçlı el becerisi edinmelerini sağlamak” şeklinde konuştu. “Öğrencilerimiz, el sanatını bir sonraki nesle aktarmak için bilgi ve beceri sahibi oluyorlar” El sanatları usta öğreticisi Emine Bekiroğlu da, “Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımız olan taş baskıyı gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmak için kurslar veriyoruz. Hem kursların öğrencilerimize motivasyonları noktasında çok faydası oluyor hem kötü alışkanlıklardan uzak kalmaları için faydası oluyor ayrıca ileriye yönelik el sanatını kendileri de bir sonraki nesle aktarmak için bu konuda bilgi ve beceri sahibi oluyorlar. Bu konuda Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüze bu fırsatı öğrencilerimize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Kurs, hem geri dönüşüme kazandırılması gereken ürünleri değerlendirmek hem de okulun stresini atmama yardımcı oluyor” Açılan kurslarda eğitim alan Kastamonu Üniversitesi Biyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi Eda Nur Algan, “Arta kalan zamanlarımda kursa gelerek el işi yaptım. Görmüş olduğunuz ürünü de kravatlardan birleştirdim ve dikiş makinesi ile diktim. Kravatlardan renkli bir çanta yapmış oldum” dedi.