GÜNDEM - 21 Nisan 2019 Pazar 18:23

Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk İHA’ya konuştu

A
A
A
Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk İHA’ya konuştu

Şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk, o anları İhlas Haber Ajansına anlattı.

Hakkari’de şehit olan piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenazesinde, törene katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunuldu. Saldırı esnasında Kılıçdaroğlu, güvenlik nedeniyle korumaları tarafından yol üzerinde bulunan Rahim Doruk’un evine götürüldü. Ev sahibi Rahim Doruk o anları İHA’ya anlattı.

“Kılıçdaroğlu benden sonra içeriye girerek kendisini kurtardı” 

Şehit cenazesine gittikten sonra çocuğuna bakmak için eve döndüğünü söyleyen Doruk, “Ben Kılıçdaroğlu’nu görmemiştim. Buradan geçiriyorlardı Kılıçdaroğlu’nu, ses geldiği için dışarıya çıktım ‘Ne oluyor’ diye. Kapıdan çıktım. Evimin bahçesine ilerlediğimde önümdekinin Kılıçdaroğlu olduğunu fark ettim. Bahçemin oradan beni iterek kapıma geldiler. Polis olduğunu söyleyen kişiler kapımı açmamı istedi. Bir iki tanesi de Kılıçdaroğlu’nun koruması olduğunu söyledi. Kapının önüne geldiğimde eşim o kadar insanın eve doğru geldiğini görünce içerideyken korkudan kapıyı kilitlemiş, kapıya vurup eşime kapıyı açmasını söyledim. Çünkü ben sıkıştım orada, kapıyı açmasaydı eşim bana bir şey olacaktı. Eşim kapıyı açıp beni kurtardı. Kılıçdaroğlu benden sonra içeriye girerek kendisini kurtardı” diye konuştu.

“Fiziksel olarak bir şeyi yoktu, psikolojik olarak yıpranmıştı” 

Kılıçdaroğlu’nun eve girdikten sonra fiziksel olarak görünen herhangi bir yarasının bulunmadığını ancak psikolojik olarak yıpranmış göründüğünü söyleyen Doruk, “Gördüğüm kadarıyla yüzünde, yara bere, hiçbir şekilde çizik yoktu. Psikolojik olarak yıpranmıştı” ifadelerini kullandı.

“O izdihamdan şu anda yaşama durumunun bana bağlı olduğunu söyledi” 

Kılıçdaroğlu’nun içeri girdikten sonra kendisine teşekkür ettiğini anlatan Doruk, “Şu anda yaşama durumunun bana bağlı olduğunu söyledi. Birebir söylemese de, bunu ima etti” şeklinde konuştu.
Kapısına düşmanı gelse içeri kabul edeceğini söyleyen Doruk, “Bizim örfümüzde, adetimizde, geleneğimizde kapımıza gelene, düşmanımız da gelse, hainde olsa kim olursa olsun kapımızı açarız biz. Çünkü o Allah’ın gönderdiği bir misafirdir ki Kemal Kılıçdaroğlu’da burada ölmek üzereydi. O kapı açılmamış olsaydı. Allah vermesin, Cenabı Allah’ım geçinden versin kimse için ölüm istemiyoruz. Çünkü oda şehit cenazesi için gelmiş. Oda görevini yapmaya gelmiş. İçeriye aldık” ifadelerini aktardı.

“Kılıçdaroğlu’na su ikram ettik” 

İçeri aldıktan sonra Kılıçdaroğlu’na bir şey isteyip istemediğini sorduklarını aktaran Doruk, “Bir şey içip içmeyeceğini sorduk. Su istedi, su verdik. (salonu göstererek) İsterseniz buraya geçin dedik. Salona geçmek istemediğini söyledi. Girişte sandalyede daha rahat olduğunu söyledi. Daha sonra Çubuk Kaymakamı geldi. Belediye Başkanı ve yardımcıları geldi. Muhtarımız geldi. Anahtar onlardaydı, biz gireni çıkanı takip edemiyorduk. Kimin girip çıktığını takip edemiyorduk. Ankara İl Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı geldi. Bana teşekkür ettiler, bende insanlık görevimi yaptığımı ve olması gerekeni yaptığımı söyledim” ifadelerini kullandı. 

Evinde maddi hasar oluştuğunu ancak bu durumu önemsemediğini bildiren Doruk, “Dışarıya çıkamadık. Camımızı kırdılar, arabamızın camları kırıldı. Canları sağ olsun. Hiç önemli değil. Şehidimiz içinde vatan sağ olsun” dedi.

“Oda bizim vatanımızın insanı” 

Tepkilerin aşırıya kaçtığını belirten Doruk, “Çünkü oda bizim vatanımızın insanı ne olursa olsun, kim olursa olsun. O da istemezdi insanımız şehit olsun. Ben öyle düşünüyorum en azından, ben öyle düşünmek istiyorum en azından” diye konuştu.

“Bana ‘sende tedirgin olma’ dedi” 

Kılıçdaroğlu’nun evden çıkmadan önce kendisine teşekkür ettiğini ve kısa süre sohbet ettiklerini söyleyen Doruk, “Benim ne iş yaptığımı sordu. Ben ‘köydeyim, çiftçilikle uğraşıyorum’ dedim. Benim de baya bir korkmuş olduğumu gördü. ‘Sende tedirgin olma’ dedi. Bende, kendim için sorun değil ama ailemin hayatı için sonuçta o kadar kalabalık vardı. İzdiham vardı” ifadelerini kaydetti.

“CHP Genel Başkanı’nın benim evimde öldürüldüğünü düşünün” 

Evinin taşlanmasından korkmadığını ancak Kılıçdaroğlu’nun öldürüleceğinden korktuğunu anlatan Doruk, ”Evimin taşlanması da sorun değil. Allah vermesin, içeriye girseydi birkaç kişi, CHP Genel Başkanı’nı öldürdüklerini düşünün, en kötü benim evimde, ben ne duruma düşerdim. Ben bunu millete en azından kendi yüreğime imanıma nasıl açıklardım. Bana sığınmış bir adam, ben parti genel başkanı olarak görmedim o an için benim evime sığınmış bir insan, cenabı Allah ne diyor? ‘İnsanı insan olduğu için sevin’ diyor. ‘Ben yarattığım için sevin’ diyor. Biz bunu göze aldık. İslam fıtratında da bu vardır. Biz bunu kaide aldığımız için, misafir edemedik, misafir etmedik. Zorunlu olarak benim evimde kalmak zorunda kaldı. Benim evimde barınmak zorunda kaldı. Çünkü her insan canından sorumludur, o da canından korkuyordu. Korkmuştu, o hali çok belliydi yani” ifadelerini kaydetti.  

Mevlüt Hasgül - Nurullah Geylani - Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de komşuluk örneği: Ulaşamadığı komşusundan soğuk havada haber bekledi Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde şeker hastası olan komşusuna ulaşamayan aile ekiplere haber verdi. Adeta komşuluk örneği gösteren aile komşularının evden sağ salim çıkması için dua ederken, soğuk havada umutla bekledi. Komşusundan iyi haberi alan yaşlı kadın derin nefes aldı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Barbaros Mahallesi Akgün Sokak’ta 3 katlı binada meydana gelen olayda, şeker hastası komşusu C.A.’yı art arda arayan komşusu Şemsi Erzurum, C..A.’nın telefonuna bakmaması üzerine telaşlanarak, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de C.A.’nın son kattaki evine platformlu merdivenle ulaştı. Pencereden eve giren ekipler C.A.’nın hareketsiz şekilde yattığını gördü. C.A. sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ekiplerden iyi haberi alan Şemsi Erzurum ise komşusu C.A.’ya ambulansa kadar eşlik ederken, derin nefes aldı. "Vicdanen rahatsız oldum" Ekiplerin çalışması sırasında komşusundan iyi bir haber bekleyen Şemsi Erzurum, "Komşumuz şeker hastası ve kimsesi yok. Bende kendisini akşam saatlerinde hastaneye gitmesi için aramıştım. Çok kez aradım ve geceye kadar ulaşamadığım için vicdanen rahatsız oldum. Polisi ve itfaiyeyi aradım. İnşallah sağ çıkar inşallah bir şey olmaz. İyi bir komşumuz. İnşallah sağlığı, sıhhati yerinde olur. Komşum inşallah iyi olur. Bende mutlu olurum. Soğukta olsa ben vicdanen rahatsız oldum" dedi. "Çok şükür bulundu" Komşusundan gelen iyi haberi gülücüklerle karşılayan Erzurum, "Çok şükür bulundu. Sağ salim bulunduğuna çok sevindim. Bayılmış içeride ve şimdi de hastaneye götürüyorlar. İnşallah iyi olur. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de "kız meselesi" nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi yaralandı: 5 gözaltı Kırıkkale’de iki grup arasında "kız meselesi" nedeniyle çıkan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu 3 kişi yaralanırken, olayla ilgili 5 şüpheli gözaltına alındı. Olayın ardından firar eden 3 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, Sanayi Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, O.D. (29), Y.K.K. (21), Y.Ö. (19) ile M.D. (19), T.C. (21), Y.K. (21), M.D. (17), M.K. (23), H.M.C. (23), U.K. (18) ve A.A.U. isimli şahıslar arasında "kız meselesi" nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi üzerine, O.D. tüfekle, Y.Ö. bıçakla, Y.K.K. ise darp edilerek yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralılar, ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavileri süren 3 yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Saldırının ardından araçla kaçan şüpheliler, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla bağlantılı olduğu belirlenen H.M.C., U.K. ve A.A.U. isimli firari şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Silahlı kavganın yaşandığı bölgede Olay Yeri İnceleme ekiplerince yapılan çalışmada, bir adet tabanca ile 4 adet kovan ele geçirildi. Şüphelilerin yakalandığı araçta ise bir adet av tüfeği ve sentetik ecza hapı bulundu. Şüpheliler hakkında "kasten yaralama", "mala zarar verme" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından adli işlem başlatılırken, her iki tarafın da çeşitli suçlardan sabıkalarının bulunduğu öğrenildi.