ASAYİŞ - 12 Eylül 2021 Pazar 15:02

Kirayı ödeyemediği için evinden çıkartılan eski hostesin haciz isyanı

A
A
A
Kirayı ödeyemediği için evinden çıkartılan eski hostesin haciz isyanı

Antalya’da 1 yıllık birikmiş kira borcu nedeniyle evinden çıkartılınca 5 katlı binanın çatısına çıkan bir çocuk annesi kadın, intihara teşebbüs etmek için değil, sesini duyurabilmek için oraya çıktığını söyledi.

Tüm eşyalarının haciz yoluyla alındığını ileri süren Esra Çınar, “Kedi, köpek bile sokağa atılmıyor. Çamaşırımı giymeme bile izin vermediler. Eşyalarım nerede bilmiyorum. Ben evladımla 10 yıldır oturduğum evden haksız yere atıldım. Sonuna kadar şikayetçiyim” dedi.

Olay, 9 Eylül Perşembe günü Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi Tekelioğlu Caddesi üzerinde bulunan 5 katlı binanın çatısında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, daha önce bir uçak firmasında hostes olarak çalışan eşinden ayrı bir çocuk annesi Esra Çınar (31), Covid döneminde işinden ayrılmak zorunda kaldı. Daha sonra emlak sektörüne yönelen Çınar'ın işleri düzgün gitmezken, bir yandan da hastanede yatan kanser hastası annesiyle ilgilenmeye başladı. Bu süre zarfında annesini kaybeden ve yaklaşık 1 yıllık birikmiş kirasını ödeyemeyen Çınar’ın yurt dışında yaşayan ev sahibi, iddiaya göre Antalya’dan bir kişiye vekalet verdi. Ardından haciz yoluna giden kişi, ekipler eşliğinde evi boşalttırdı. 7 yaşındaki çocuğuyla birlikte sokakta kalan Çınar, Tekelioğlu Caddesi üzerinde 5 katlı bir apartmanın çatısına çıktı. Genç kadının çatıda olduğunu görenler durumu polise ve 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarın ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Genç kadının düşme ihtimaline karşı olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri de geldi. İtfaiye ekipleri yere branda açtı. Yaklaşık 2 saat sonra müzakereci polis ekipleri tarafından ikna edilen Çınar, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

“Canıma kıyacak kadar aciz birisi değilim”

İfadesini veren Çınar, haciz işlemleri ve evden çıkartılma şeklinin doğru olmadığı yönünde polise şikayetçi oldu. Olay günü intihara teşebbüs için çıkmadığını belirten Esra Çınar, “Ben kesinlikle kendi canıma kıyacak kadar aciz bir insan değilim. Asla intihar etmek için çıkmadım, çünkü benim 7 yaşında bir evladım var. Ben bana yapılan haksızlık yüzünden oraya çıktım. Kedi, köpek bile sokağa atılmıyor. Ben evimden bir anda geceliğimle atıldım evladımla. Gurumu gerçekten ayaklar altına aldılar, sesimi duyurmak için çıktım” dedi.

Kirayı ödeyemediği için evinden çıkartılan eski hostesin haciz isyanı

“Çamaşırımı giymeme bile izin vermediler”

Haciz işlemi öncesinde kendisine hiçbir şekilde tebligat gelmediğini savunan Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben evde değilken gelen olsaydı kapıya bir şey yapıştırılması lazım. Beni aramaları gerekiyor ama o da yapılmadı. Evimi boşaltana kadar hiçbir şeyden haberim yoktu benim. Sabah 09.30’da evime baskın yapılır gibi kapım çalındı. Korkudan ne yapacağımı bilemiyordum. Yanımda çocuğum da vardı. 155’i aradım. Daha sonra komşularımdan yardım isteyip kapıyı açtım. Sakin olmaları gerektiğini ve çocuğumun korktuğunu söyledim. Hani dedim ne için yani nasıl çilingir ile geliyorsunuz. ‘10 dakikan var’ diye biri ayağını kapının arasına koydu. Kapıyı kapatıp kilitledim ama çilingir ile kapıyı açtılar. Sonra psikolojik olarak koptum. Çocuğum da ben de feryat figandım. Çok yalvardım ‘Lütfen bir iç çamaşırımı bari giymeme izin verin’ diye ama maalesef izin verilmedi. Üzerimdeki kıyafetle kaldım. O an benim aklımı başıma getiren komşularımdı. Bana bir taksi ayarladılar, direkt adliyeye gittim. Kimse yaşadıklarıma inanmıyordu. Çaresiz kaldım.”

“Sesim duyulsun diye çıktım”

“Manevi olarak herkesin beni anlamasını istiyorum” diyen Çınar, gerçekleştirdiği eylem sonrası sesinin duyulduğuna inandığını söyledi. Şu anda bir polis memurunun yardımıyla bir otele yerleştirildiğini ve çocuğunun da babasının evinde kaldığını söyleyen Çınar, “Bu evden atılma olayı kira ödememe olayı değil. Tabii ki maddiyatla ilgili bir durum varsa, kanun varsa kanunda bile kedi köpeğin sokağa atılma cezası varken, beni bu şekilde kimse yapamaz. Affedersiniz hayat kadını dediğimiz insanlara bile bu muameleyi yapamaz. Ben evladımla 10 yıldır oturduğum evden haksız yere atıldım. Sonuna kadar şikayetçiyim. Ben de vatandaşım, ben de kadınım, ben de anneyim. Ben kanser hastası anneme devletin yardımını almadan baktım. Ben yardım almak için çıkmadım zaten, sesim duyulsun diye çıktım” diye konuştu.

Kirayı ödeyemediği için evinden çıkartılan eski hostesin haciz isyanı

“Bu şekilde mi atılmam gerekiyordu”

Kişisel eşyalarının nerede olduğunu bilmediğini de aktaran Çınar, “Evi boşverin, benim eşyalarım nerede. Ben kendi ayakları üzerinde duran bir kadınım, yine çalışır yine evimi tutarım. Benim manevi olarak yıllarım birikmiş, annemle birlikte olan anılarım var. Her insanın olduğu gibi albümlerim vardı, annemin eşyaları vardı. Eşyalarımın nerede olduğunu bilmiyorum. Prosedür buysa yine saygı duyuyorum ama bu şekilde mi atılmam gerekiyordu benim? Maddi ve manevi yardım değil benim gayem. Bu onların yanına kar kalmasın istiyorum. Eğer ki kanunda bu gerekiyor, ‘bu şekilde atılman gerekiyordu Esra’ diyorlarsa çıkıp desinler” ifadelerini kullandı.

Son olarak "sevgilisinden ayrıldığı için intihara teşebbüs etti" iddialarının yanlış olduğunu söyleyen Çınar, psikolojisinin yerinde olduğunu ve herhangi bir tedavi görmediğini söyledi.

Suat Metin - Ahmet Serdar Eser
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’tan özel çocuklar ilk defa atlarla tanıştılar Bayburt’ta özel gereksinimli öğrenciler at çiftliğinde at binerek keyifli vakit geçirdiler. İlk defa atlarla tanışma fırsatı bulan çocukların heyecanlı ve mutlu halleri yüzlerde tebessüm oluştururken, özel çocukların at bindiği, doyasıya eğlendiği o anlar adeta yürekleri ısıttı. Bayburt Özel Eğitim Uygulama Okulunda eğitim gören öğrenciler için Bayburt Atlı Spor Kulübü ve Gençlik Merkezi işbirliğiyle Kurucakol köyünde bulunan at çiftliğinde at binme etkinliği düzenlendi. İlk defa at binen öğrenciler heyecanlı anlar yaşarken, etkinlikte çocuklarını yalnız bırakmayan veliler çocukların heyecanlarına ortak oldular. Öğretmenleri ve gençlik merkezi gönüllüleri kontrolünde ata binen çocukların mutlulukları yüzlerine yansırken, çocuklar çok mutlu olduklarını söylediler. Cirit kulüpleri olarak sadece cirit oynamadıklarını, sosyal ve kültürel etkinliklere de katkı sunduklarını söyleyen Bayburt Atlı Spor Kulübü Başkanı Arif Köprücü, "Bayburt Atlı Spor Kulübü ve Bayburt Gençlik Merkezi olarak özel kardeşlerimize özel bir etkinlik düzenledik. Özel çocuklar atla tanıştılar, ata bindiler. Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler içerisinde en sevdiğimiz etkinlikler bu tür etkinlikler oluyor. Cirit kulüpleri olarak sadece cirit oynamıyoruz, aynı zamanda atlarımızla birlikte şehrimizdeki bu tür kültürel ve sosyal faaliyetlere de katılıyoruz" dedi. Özel öğrencilerin mutlu olduğunu, keyifli bir gün geçirerek, unutulmaz anlar yaşadıklarını belirten Gençlik Merkezi Gençlik Lideri Kadir Köprücü, "Özel öğrencilerimizi çiftliğimizde ağırladık. Onların bu özel ve güzel gününde yanlarında olmaktan onur ve mutluluk duyduk. Onların sevincini görmek, onların mutluluğunu görmek bizleri de gerçekten mutlu etti. Buradan herkese bu kardeşlerimize özel olduklarını hissettirmeleri gerektiğini ve her daim yanlarında olmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Göründüğü gibi çocuklar çok mutlu oldular, atlarla tanıştılar, atları sevdiler, mutlu bir gün geçirdiler" ifadelerini kullandı. Düzenlenen etkinliğe Bayburt Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Mahmut Sarıaslan, Kop Atlı Spor Kulübü Başkanı Arif Köprücü, Gençlik Merkezi liderleri, gönülleri, öğretmenler, aileler ve çocuklar katıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlik, toplu hatıra fotoğrafı çekilmesinin ve öğrencilere ikramlarda bulunulmasının ardından son buldu.
Mersin Sakinliği sevenler için Kızkalesi’nin en güzel zamanı Son günlerde havanın ısınmasıyla birlikte deniz suyunun 23 derecelere ulaştığı Akdeniz’in incisi Mersin’in en gözde mekanlarından Kızkalesi’nde sakinliği sevenler tatilini geçirmeye başladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Korykos Antik Kenti’nin en önemli parçası olan Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’in Erdemli ilçesi sınırlarındaki ’Kızkalesi’nde en güzel zamanlar yaşanıyor. Havanın 28 derecelere ulaştığı bugünlerde deniz suyunun da 23 derece olmasıyla sakinliği sevenler tatillerini geçirmeye Kızkalesi’ne gelmeye başladı. Tatil şehirleri arasında denizi, altın sarısı kumuyla dikkat çeken Kızkalesi’nde tatilciler uygun fiyata tatil yapmanın fırsatını da yaşıyor. 5 gecelik tatil fiyatının otel ve pansiyonlarda 10 ile 15 bin TL’ye gelmesi de tatilcileri cezbediyor. Mayıs ayında tatile gelenler hem denizin, hem kumsalın tadını çıkartıyor. Günü birlik gelenler ise tekne turu yaparak Kızkalesi’ne giderek tarihi mekanı geziyor. "En güzel zamanları Şehir dışından tatil amaçlı gelen ve kendini dünyanın harika yerlerinden Kızkalesi’nde bulduklarını belirten Mehmet Uysal," Şuan en güzel zamanları. Çocuklarla birlikte harika bir zaman geçiriyoruz. Deniz çok güzel. Gelir gelmez denize girdim. İnsan dayanamıyor, Mart ayında da olsak girerdim denize o kadar güzel albenisi var ki. Dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor. Oteller de fiyat olarak çok uygun. Gerçekten en güzel zamanları, yoğunlaşmadan herkese tavsiye ederim"dedi. "Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop ise," Sakinliği tercih edenler için mayıs, haziran en güzel dönem. Kurban bayramıyla beraber Eylül’ün 15’ine kadar her yer dolu dolu geçeceği için sakinliği tercih edenleri şimdi bekliyoruz. Fiyatlar çok makul, herkesin bütçesine uygun konaklayacağı tesisler mevcut, alternatifler çok fazla"ifadelerini kullandı. İnsanların denize girmeye başladığına dikkat çeken Öztop," Denizin sıcaklığı 23 derece. Tabi Mersin tatil noktasında çok güzel bir yer. 321 kilometre kıyı şeridimiz mevcut. Başlı başına bir destinasyon. Bununla beraber Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı. Gerçekten muazzam bir denizimiz var, 25 metreden sonra derinleşiyor. Denizin içinde de taş yok. Şuanda üstünde bulunduğumuz altın sarısı kumumuzda da taş yok. Tam denizin ortasında bir de karada kalemiz var. İki kale var, yüzlerde tarihi nokta var. Misafirlerin günlerini kültür turları ile zenginleştirecekleri inanılmaz alternatifler var" diye konuştu.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."