GÜNDEM - 06 Ağustos 2014 Çarşamba 09:21

Kişiye özel Sylvester Stallone arabası

A
A
A
Kişiye özel Sylvester Stallone arabası

Hurdaya çıkan klasik arabalar İzmirli baba oğulun marifetli ellerinde yeniden hayat buluyor.

Otomobilleri aslına uygun yeni baştan yapan baba-oğul, müşterilerin isteğine göre kendilerine gösterilen fotoğrafa bakarak da araba tasarlayabiliyor. Otomobil ustaları Yaşar Gökçin ve baba Mustafa Gökçin, 1951 model Ford Lincoln’ü müşterinin isteğine Sylvester Stallone’un Kobra filmindeki araca dönüştürecek.
İzmir’deki otomobil ustaları Yaşar Gökçin ve babası Mustafa Gökçin, herkesin hayranlıkla baktığı klasik arabalara yeniden hayat veriyor.

Türkiye ve yurt dışından getirilen hurda arabaları yeni baştan yapan, araba parçalarını dışarıdan almak yerine kendileri imal eden baba-oğul, parçaların montajını da kendileri yapıyor. Müşterilerin getirdiği eski arabaları aslına uygun yeniden yapmanın yanı sıra kişiye özel de araba tasarlayan baba-oğul, ‘Bu fotoğraftaki arabanın aynısından istiyorum’ diye gelen müşterileri de kırmıyor, fotoğrafa göre sipariş alıyor. Baba-oğulun son işi Sylvester Stallone’un Kobra filmindeki araca tıpa tıp benzeyecek olan 1951 model Ford Lincoln oldu.

FOTOĞRAFA GÖRE ARABA SİPARİŞİ
Hurdaya çıkan arabalara yeniden hayat veren, arabalarla müşterileri geçmiş yıllara götüren Yaşar Gökçin, yaptıkları işin zor ve sıkıntılı olduğunu ifade etti. Hurda bir aracın eski haline getirilmesi için yaklaşık 8-9 ay üzerinde çalıştıklarını dile getiren Gökçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen fotoğraf getiriyorlar. Fotoğraftan bakarak aynısını yapıyorum. ‘Bunu istiyorum’ dedikleri zaman fotoğraftan yapabildiğim kadar yapabiliyorum. Fotoğrafa göre sipariş alabiliyorum. Yeni baştan klasik araba yapıyoruz.”

“YILMAZ GÜNEY’İN ARABASINI YAPTIK”
Getirilen klasik bir arabanın Yılmaz Güney’e ait olduğunu öğrendiklerini anlatan Gökçin, sözlerine şöyle devam etti: “Bir araba yaptım, arkasından diğer arabalar gelmeye başladı. Sırada 4-5 araba daha var. Daha önce bir araba yaptık. Arabanın Yılmaz Güney’e ait olduğu ortaya çıktı. Heyecan yaşadık. Genelde müşteri işi yaptığımız için büyük bir ismin arabası olması bizi heyecanlandırdı. En büyük hayalim 60 model bir Chevrolet sahibi olmak. Bulabilirsek sahip olmak isterim ama çürüğü bile yok piyasada.”

“TUTKUYLA YAPIYORUZ”
48 yıldır otomotiv sektöründe çalışan, yıllardır klasik arabalarla ilgilenen baba Mustafa Gökçin de çok sevdikleri klasik arabalara yeniden can verirken çok duygulu çalıştıklarını söyledi. Hurda halinde gelen araçları tepeden tırnağa yeniden yaptıklarını, arabaların aslına da sadık kaldıklarını kaydeden Mustafa Gökçin, şöyle konuştu: "Piyasada olmayan parçaları kendimiz imal edip restorasyonunu gerçekleştiriyoruz. Çok meziyet isteyen bir iş, ustalık isteyen bir iş, tecrübeye dayanan bir iş. Hepsi bizde mevcut. İşimizi tutkuyla yapıyoruz. Tutku olmadı mı hiçbir şey yapamazsınız. Otomobili yapıyoruz, pek göremiyoruz dışarı çıkardığımızda çok güzel oluyor, tüylerim diken diken oluyor. Ölünceye kadar bu işe devam.”

KENDİSİYLE YAŞIT ARABAYI YENİDEN YAŞATACAK
Kendisiyle aynı yaşta olan dört kapılı 56 model Chevrolet Station üzerinde çalıştıklarını dile getiren Gökçin, geçen yıllarda Bornova-Konak hattında dolmuş olarak kullanılan arabanın hikayesini şöyle anlattı: “4 kapılı 56 model Chevrolet Station model bir arabamız var. O arabayı daha çok seviyoruz. Çünkü benimle aynı yaşta, çok özen gösteriyoruz. Şuan restorasyon aşamasına yeni başlandı. Otomobilin sahibi rahmetli Rüzgar Mehmet’in çocukları, onun anısına bu arabayı restore ettirmek istediler. Bittikten sonra garaja koyarlar diye düşünüyorduk ama ‘Hayır babamızın anısı var. Babamız arabayı kullanmamızı istedi’ cevabını verdiler.”

KİŞİYE ÖZEL SYLVESTER STALLONE ARABASI
Kişiye özel yaptıkları arabalar arasında göze çarpan bir diğer araba 1951 model Ford Lincoln. Hurda halindeki arabanın kendilerine getirilerek özel bir istekte bulunulduğunu belirten Mustafa Gökçin, sözlerini şöyle tamamladı: “Arabayı getirerek Sylvester Stallone’un Kobra filmindeki aracın aynısını istediler. Onu yapmaya çalışıyoruz. Arabanın tabanını belirli seviyeye düşürüp aşağıya indireceğiz. İsteğe özel bir araba olacak. Yapımı bir yıl sürecek. Temelden üstüne kadar yeniden imal edeceğiz. Hepsinin hakkından geliyoruz.”

CEREN ATMACA-HALİL KARAHAN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.