EKONOMİ - 06 Kasım 2013 Çarşamba 16:49

Koç Holding, yedi yıldır meslek liselerine 'koçluk' yapıyor

A
A
A
Koç Holding, yedi yıldır meslek liselerine 'koçluk' yapıyor

Koç Holding’in, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ve Vehbi Koç Vakfı’nın desteği ile 2006 yılından bu yana yürüttüğü ‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi’ Projesi’nin 7 yıllık serüveni ‘Bizim Hikayemiz’ adlı kitapta toplandı.

Bizim Hikayemiz'de Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi’ni kahramanlarından dinlediğimizi söyleyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, "Bizim Hikayemiz, kronolojik veya hiyerarşik bir sıra içermiyor; bir kuşağın öyküsünü, yaşamın kendisi gibi sürprizlerle aktarıyor. Her sayfasından keyif alacağınızı umuyorum" dedi. Koç Holding’in Milli Eğitim Bakanlığı ve Vehbi Koç Vakfı’nın işbirliğinde 2006 yılından bu yana yürüttüğü Meslek Lisesi Memleket Meselesi (MLMM) Projesi, yedinci yılını tamamladı. 81 ildeki 264 meslek lisesinde, 8000 bin öğrenciye burs imkanı sağlayan Koç Holding, MLMM Projesi’nin yaktığı ateşi ‘Bizim Hikayemiz’ adlı kitapta ve filmde bir araya getirdi. Projenin mimarları, kahramanları ve iş dünyasının önde gelen isimleri kitapta MLMM ile tanışma süreçlerini, öncesini ve sonrasını anlattı.

Bizim Hikayemiz’in kaleme alınması sürecinde proje ekibi Diyarbakır’dan İzmit’e, Karamürsel’den İzmir’e 5 bin 800 km yol katetti. Projeye zaman içerisinde dahil olan 264 meslek lisesi, 8 bin meslek lisesi öğrencisi, farklı ölçek ve sektörlerde 20 Koç Topluluğu şirketi ve 580 gönüllü çalışanın önemli bölümü ziyaret edildi, röportajlar gerçekleştirildi. 20 gün süren çekim ve röportajlar için 8 kişilik ekip, MLMM projesinin dokunduğu onlarca farklı yaşam ve başarı öyküsünü dinledi. Meslek liselerini ve öğrencilerini MLMM’nin yaşanmış hikayelerinin kahramanları olarak anlatan 'Bizim Hikayemiz' kitabının tanıtımı Türkiye’nin dört bir yanında MLMM projesine dahil olmuş Meslek Lisesi Koçları, Şirket Sorumluları ve projenin bugün meslek lisesi mezunu olan ilk bursiyer öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti. Tanıtımda ilk dönem bursiyer öğrencilerini temsilen Karaman Nefise Sultan Anadolu Kız Meslek Lisesi mezunu Havva Eryiğit, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç’a proje anısına bir hediye takdim etti.

MUSTAFA KOÇ: "İŞSİZLİKLE MÜCADELE İÇİN GEREKLİ HATTA ŞART"
Kitabın önsözünde MLMM Projesi’ne başlarken mesleki-teknik eğitimin ülke ekonomisi açısından önemi konusunda toplumun her kesiminde farkındalık yaratmayı amaçladıklarını belirten Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, geçtiğimiz 7 yılda projenin hedeflediği etkinin çok ötesine erişen bir başarıya ulaştığını belirtti. Mustafa V. Koç, "Bireysel düzeyde öğrencilerle burs, staj, koçluk çalışmaları; şirketler düzeyinde okullarla işbirlikleri; akademik düzeyde araştırmalar, konferanslar, yayınlar ve toplumsal düzeyde de farkındalık kampanyaları gerçekleştirdik" dedi.

Meslek eğitiminde okul- işletme işbirliği bileşenlerini kapsayan bir model oluşturduklarını vurgulayan Mustafa V. Koç, "Bu modelden hareketle sektörlerine özel uygulamalar hayata geçiren Koç Topluluğu Şirketlerimiz bu çalışmalarına önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Ülkemizde gençlerin gelişimlerine çok yönlü destek vererek, istihdam edilebilirliklerinin önünü açan bu uygulamaların yaygınlaşması en büyük arzumuz. Ulusal rekabet gücümüzü artırmak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak ve işsizlikle mücadele etmek için istihdam ve mesleki eğitim ilişkisinin güçlendirilmesi gerekli ve hatta şarttır" dedi.

"BUYRUN SİZ DE BU HİKAYENİN BİR PARÇASI OLUN" ÇAĞRISI
Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Bizim Hikayemiz kitabının sonsözünde ise MLMM Projesi’nin hayata geçtiği günden itibaren Türkiye’de mesleki eğitim konusunda olumlu yönde bir algı değişikliğine neden olduğunu vurguladı. Proje ile yeni bir eğitim - istihdam ilişkisi örneği oluştuğuna dikkat çeken Turgay Durak sözlerini şöyle sürdürdü: "Koç Topluluğu şirketlerinin okulda, serviste ya da kendi işletmelerinde oluşturdukları laboratuvarlardan, müfredat desteklerine; öğretmen ve eğitici kadrolarına yapılan yatırımlardan Meslek Yüksek Okulu kurulmasına kadar varan bir geniş yelpazede bu işin sahiplenilmesi beni gururlandırıyor. Şirketlerimizin pek çoğunda ve servis ağlarında mesleki eğitimi taçlandıran, meslek lisesi mezuniyetini aranan bir özellik olarak önceliklendiren uygulamalarla da işi uzmanının yapması gerektiği kültürünü teşvik ediyorlar. Biliyoruz ki bu çocuklar bizim. Yan sanayicilerimize, tedarik zincirlerimize, çatı kuruluşlara yönelik bir davet: Buyurun siz de bu hikayenin bir parçası olun, bir yerinden tutun."

DİYARBAKIRLI ŞENAY BOZAROĞLU'IN HİKAYESİ
MLMM kapsamında geliştirilen mikro projelerle 8 Koç Topluluğu şirketi ile 5 sektörde, 29 laboratuvar, 7 eğitim merkezi, 1 meslek lisesi ve 1 meslek yüksekokulu kuruldu. Bizim Hikayemiz kitabına yansıyan onlarca başarı öyküsüden biri Diyarbakır-Kayapınar Türk Telekom Meslek Lisesi, Arçelik Laboratuvarı’nda eğitim gören 12. Sınıf Öğrencisi Şenay Bozaroğlu’na ait. MLMM ile tanışma sürecini anlatan Şenay Bozaroğlu’nun kitaba yansıyan öyküsü şöyle: "Biz üç kardeşiz. İki erkek kardeş ile büyümek kolay değil. Hep, ‘Sen kızsın, yapamazsın,’ lafları arasında büyüdüm. Ama bu durum inatçı olmamı da sağladı. Hayatım boyunca aklıma koyduğumu yapmaya çalıştım. Lise zamanı gelince babam normal liseye gitmemi istedi. Ama benim başka planlarım vardı. Meslek Lisesi’ne gideceğim diye tutturdum. Annem, ‘Eğer babanı ve kardeşlerini ikna etmek istiyorsan bir neden göstermelisin onlara’ dedi. O akşam babamın önüne MLMM afişini koydum. ‘Eğer meslek lisesine gidersem, okul hayatım boyunca bursum olacak, aileye okurken katkım olacak’ dedim. Babam, ‘İyi o zaman göster bakalım marifetini’ dedi. Okula kaydımı yaptırdım. Çok çalıştım ve seçmeleri geçerek bursiyer oldum. Bu proje ile birlikte geleceğimle ilgili kendimi güvende hissediyorum. Hayalim Elektrik, Elektronik Mühendisi olmak. İyi ki bu projedeyim çünkü yarınımdan korkmuyorum.”

ÖĞRETMENLERİN HİKAYESİ
Bizim Hikayemiz kitabında projeye dahil olan meslek lisesi öğretmenleri de 7 yıllık MLMM serüveninde yaşadıklarını anlattılar. Yüksek Ziraat Mühendisi ve Türk Traktör Tarım Aletleri Laboratuvarı Öğretmeni Erdinç İşler, kitapta kendi hikalesini şöyle anlattı; “Bu proje ile beraber atölyenin ayağa kalkması eski halinden yeni haline öğrencilerin birebir şahit olması ümidimizi artırdı ve okulun en çok tercih edilen alanı olarak günümüze taşındı. Sektörün çekirdek kısmına öğrenci yetiştiriyoruz. Yani direkt cıvatasından traktörün lastiğine kadar her şeyini burada gösterme imkanı sunduğumuz için direkt birebir iş ortamına öğrencilerin adaptasyonunu sağlıyoruz”.

Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü Fiat Laboratuvarı Sorumlu Öğretmeni Orhan Devecioğlu da, okullarına kurulan Fiat laboratuvarını kendileri için bir milat saydıklarını belirterek, "Okullumuz mecburen gidilen değil tercih edilen bir okul statüsüne yükseldi. Öyle ki okulumuz dahilindeki neredeyse bütün öğrenciler Fiat Laboratuvarı’na gitmek istiyor. Öğrencilerin bu coşkusu aileleri de heyecanlandırıyor. Çocuklarının memleketin neresine gitse ve ne zaman isteseler geçerli bir mesleğe sahip olacaklarını bilmek aileleri çok mutlu ediyor. İyi ki çocuğumuzu kimseyi dinlemeyip meslek lisesine göndermişiz dediklerine her sene ben şahit oluyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.