SPOR - 17 Mayıs 2018 Perşembe 23:16

Kocaman: 'Şenol hoca beni çok sever'

A
A
A
Kocaman: 'Şenol hoca beni çok sever'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Şenol Güneş'in kendisini çok sevdiğini söyledi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, TRT Spor'da katıldığı bir programda birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Hata oranı az olan oyunculardan oluşan bir kadro kurduğunu ifade eden Kocaman, bu sezon çok basit hatalardan çok fazla puan kaybı yaşadıklarını ifade etti. Fenerbahçe taraftarının yeterli desteği vermediğinden iç sahada puan kayıpları yaşadıklarını söyleyen Kocaman, "Mutlaka takımın da bunda payı var ama taraftarımızın o bütünlüğü sağlayabildiğini söylemek pek mümkün değil'' dedi.

Hakemler hakkında açıklamalar yapan sarı-lacivertli takımın teknik patronu, "Hakemler kararlarını verirken statlara göre ayrım yapmasın. Hiçbir hakem, hiçbir yerde bükülmesin. Hakemler Fenerbahçe'nın stadında bükülmesin ama Beşiktaş'ın stadında da bükülmesinler. Her zaman her yerde dik dursunlar" diye konuştu.

Taç hırsızlığı sözüne açıklık getirdi

Beşiktaş maçının ardından yaptığı taç hırsızlığı açıklamasına da açıklık getiren Kocaman, "Ben 'taç hırsızlığı' derken şaka yoluyla başka bir şey kastettim. Şakayla karışık başka bir şeyi vurguladım. Bunu anlayamamak başka bir şey. Bunu diğer taraflara çekenlerdeki büyük bir düşüklük" ifadelerini kullandı.

''Şenol Hoca beni çok sever''

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş ile hiç bir probleminin olmadığını söyleyen tecrübeli teknik adam, "Ben takımımı korumak istiyorum sadece. Şenol Hoca beni çok sever. Şenol Güneş'e karşı bir tavrım yok. Kötülük bütün spor dünyamızı esir almış durumda. Bir duvara çarpmamız, kendimize gelmemiz lazım. Beşiktaş maçında olayları başlatan kişi değilim. O yüzden kupa maçlarında da hakem etkide ve kaldı ve kötü bir yönetim sergiledi" sözlerini sarf etti.

Tümer Metin ve Tuncay Şanlı'yı eleştirdi

Tümer Metin ve Tuncay Şanlı'nın Valbuena konusundaki açıklamalarına da tepki gösteren Kocaman, "Karabükspor maçından sonra yaptığı yorumlar oldukça kötü, oldukça olumsuz. Bu nasıl bir egodur. Gel benim oyuncum ol, gel girme istersen. Şimdi laflarımı geri alıyorum. Bu çocuklar haklı! Bu ülkede kötü olmak prim yapıyor. Valbuena da en çok oynadığı, gol attığı ve asist yaptığı dönem yine bizim dönemimizde. Fenerbahçe'nin son 22 haftalık gidişatında en çok puan alan, en çok gol atan ve en az gol yiyen takım. Valbuena'yı da ben burada yüksek randımanla kullandım" dedi.

"Kupayı kazanma ihtimalimiz çok yüksekti"

Türkiye Kupası'nı kaybetmeleriyle ilgili de konuşan Fenerbahçe Teknik Direktörü, şunları söyledi:
''Türkiye Kupası'nı yitirdik. Kupayı alabilsek ve ligin bu şekilde bittiğini varsayarsak bir şeyler anlatabilirdik. Kupayı kazanma ihtimalimiz çok yüksekti. Çeşitli darbeler yediğimiz bir sezonda kupayı kazanamamak kötü oldu.''

Olaylı derbi sonrası Beşiktaş'ın sahaya çıkacağını düşündüğünü de söyleyen Kocaman, aynı durumda kendilerinin olması halinde çekilmeyeceklerini sözlerine ekledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”