GÜNDEM - 07 Eylül 2021 Salı 09:46

Koparmanın cezası 80 bin lira

A
A
A
Koparmanın cezası 80 bin lira

Mersin’in Silifke ilçesinde 25 kilometrelik uzunluğa sahip kumsalda yetişen kum zambakları, çiçek açmaya başladı. Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve Dünya Doğa Koruma Birliği’nce koruma altına alınan kum zambağını koparmanın cezası ise 80 bin TL.

Kumulların oluşmasında ciddi öneme sahip olan kum zambağı, kumun rüzgardan dolayı dağılmasını da engelliyor. Türkiye’nin birçok yerindeki kumsallarda bulunan bitkinin, Dünya Doğa Koruma Birliği’nce koruma altında olduğu biliniyor.

Koparmanın cezası 80 bin lira

Silifke'de Kum Mahallesi'nde denize giren vatandaşları uyaran Silifke Belediye Başkanı Sadık Altunok, kum zambağının korumak gerektiğini söyledi. Altunok, “Türkiye’nin birçok yerindeki kumsallarda bulunan bitkinin, Dünya Doğa Koruma Birliği’nce koruma altında olduğu biliniyor. Kum mahallesinde denize akın eden vatandaşlara uyarılarda bulunuyoruz. Lütfen kum zambaklarını koparmayın. Mum zambağını korumamız gerekir. Kum zambağı kıyı kumullarında yaşayan en önemli canlı türlerinden biridir.

Koparmanın cezası 80 bin lira

Kum zambakları, yazın en sıcak aylarında çiçek açan bir bitkidir. Temmuz ayından başlayarak, ağustos, eylül ve ekim ayının sonuna kadar bu bitkiler çiçekte kalan ve nesli tehlike altında olan bir türdür. Kum zambakları, kum oluşumunda önemli yere sahiptir. Kumulların oluşmasında ciddi öneme sahip olan kum zambağı, kumun rüzgardan dolayı dağılmasını da engelliyor. Kum zambakları yerden itibaren yaklaşık 40 veya 45 santimde olabiliyor. 3 ila 5 arasında çiçek veriyor” dedi.

Murat Şengi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi ekibinden öğrencilerin eğitim hedefleri için TÜBİTAK projesi Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Büyük’ün yürüttüğü ’Türk Yükseköğretim Sisteminde Mikro-Yeterliliklerin Kredilendirilmesi İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi’ projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. Projeleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köksal Büyük, “Mikro-yeterlilikler ya da diğer bir ismi ile mikro krediler öğrenme kazanımlarını, iş yükünü ve kredi değerini içeren kısa süreli eğitim programlarıdır. Öğrenciler, kendi eğitim hedeflerine uygun yeterlilikleri seçebilir ve alacakları krediyi önceden bilebilirler. Yüksek öğretim kurumları, öğrenme kredisi karşılığı olmayan okul dışı eğitim faaliyetlerini akademik krediye dönüştürmek için bugüne kadar yeterince çaba sarf etmediler. Ancak, geleceğin başarılı üniversitelerinin okul dışı öğrenmeye imkan tanıyan kurumlar olacağını net bir şekilde ifade etmeliyim. Bu açıdan, mikro-yeterlilikler büyük bir fırsattır. Konu ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu, mikro-yeterlilikler için ortak tanımlar ve standartlar geliştirmeyi hedeflerken, Avrupa Birliği Konseyi ise hayat boyu öğrenme ve istihdam edilebilirlik adına bu yaklaşımı destekleyen kararlar almıştır. Türkiye’de ise, son zamanlarda bu yeterliliklerin yükseköğretim sistemine entegrasyonu ve uygulanması üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçler, uluslararası öğrenci hareketliliğini destekler ve öğrenenlere kişisel ve profesyonel gelişimleri için esnek eğitim imkanları sunar" dedi. “Daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecek” Projenin kapsamına da değinen Prof. Dr. Köksal Büyük, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki mikro-yeterlilik uygulamalarının mevcut durumunu ve modellerini belirlemek, farklı ülkelerdeki benzer uygulamalarla karşılaştırmalı analiz yapmak, Türkiye’nin eğitim sistemi özellikleri ve ihtiyaçlarına uygun mikro-yeterlilik ilke ve esaslarının oluşumuna katkı sağlamak önemli çıktılarımız arasındadır. Bu süreçte öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve iş dünyasının mikro-yeterliliklere bakış açıları ve beklentileri araştırılacak, böylece daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecektir. Yükseköğretimdeki tüm paydaşların yani Yükseköğretim Kurulu, üniversite yönetimleri, öğretim elemanları, idari personel, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin mikro-yeterliliklere ilişkin hazır bulunma düzeyleri belirlenecek ve bu konudaki potansiyel direnç noktaları tespit edilecektir. Ayrıca, mikro-yeterliliklerin kredi değerlerinin belirlenmesi, kontrol edilmesi ve kabul süreçlerini içeren bir sistem tasarımı yapılacak, bu süreçlerin yükseköğretime entegrasyonu sağlanarak sistemin uygulanabilirliği arttırılacaktır. Son olarak hem eğitim sistemimize hem de öğrencilerimize katkı sağlayacak olan proje ekibimizde Anadolu Üniversitesi’nden değerli araştırmacılarımız Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Doç. Dr. Murat Akyıldız, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurcan Deniz ve ASBÜ’den Doç. Dr. Ahmet Yusuf Yılmaz yer almaktadır.”