GÜNDEM - 20 Aralık 2016 Salı 10:26

Korku ve fobi arasındaki farklar

A
A
A
Korku ve fobi arasındaki farklar

Korku ve fobinin aynı şey olmadığını belirten, Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, konu hakkında bilgi verdi.

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, "Korku; bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan aşırı kaygı ve üzüntü hali olarak tanımlanabilir. Korku yaşamımızın bir parçasıdır. Örneğin karanlık bir sokakta yalnız yürürken birçoğumuz korkarız. Bunun nedeni; karanlıkta karşımızda nasıl bir tehlike olduğunu göremeyiz. Tehlikeyi göremediğimiz için, tedbir de alamayız. Bu tehlike; düşmemize neden olabilecek bir çukur da olabilir, bir insanın bize zarar verme ihtimali de olabilir. Korku, bizim tehlikelere karşı uyanık olmamızı sağlar. Yani hayatımızı korur. Korkmak insanı tehlikeli durumlara karşı tedbirli kılar ve yaşamımızın devamını sağlar. Bu yönden bakıldığında hayatta kalmamızı sağlayan sağlıklı bir tepkidir. Fobi (Özgül Fobi) ise belirli bir nesneden, durumdan ya da olaydan aşırı şekilde bir korkma halidir. Yani aşırı bir korku halidir. Bir psikiyatrik sorundur. Her on insandan birinde Fobi vardır. Kadınlarda erkeklere göre iki kat fazla görülür. Birçok kişi bu durumdan uzak kalarak yaşamını sürdürür. Ancak fobisi; sık karşılaştığı bir durumsa, çoğunlukla o zaman tedaviye gelir. Örneğin kapalı alan korkusu olan bir memurun; odası değiştirilip penceresi olmayan bir odaya taşınsa, işe gidemez ya da işe gitse de odasında çalışamaz. Yani iş yaşamı etkilenir. Bu kişi asansöre ya da metroya binmese de önemli olmayabilir ancak işe gitmese sorun olur. Bu nedenle daha önceden beri olan korkusu yaşamını etkilediğinde psikiyatriste gider" dedi.

Yüz elliden fazla fobinin olduğunu kaydeden Üney, "Bizlerin en çok karşılaştığı fobiler; yükseklik korkusu, toplum içinde konuşma fobisi(sosyal fobi), kan görme fobisi, iğne olma fobisi, kapalı yer fobisi, örümcek fobisi, köpek fobisi, yılan fobisi, uçak fobisi, gök gürültüsü fobisi, kanser olma fobisi, ölümden korkma fobisi, açık yer ve kalabalık fobisi, karanlık fobisi, diş hekimi fobisidir" ifadelerini kullandı.

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, korkuyla fobi arasındaki farkları şöyle sıraladı:
"1. Fobiler sadece bir nesneye ya da duruma karşı olur; Örneğin kişide örümcek fobisi varken diğer hayvanlardan korkmaz.

2. Fobide; aynı durumda, hep aynı düzeyde korku oluşur; Kapalı yer fobisi olan bir kişi her asansöre bindiğinde hep aynı düzeyde kaygı ve korku yaşar. Sık binmek durumunda kalması, korku düzeyini azaltmaz.
3. Fobisi olan kişi, durumdan aşırı bir biçimde kaçınır; Köpek fobisi olan bir kişi; arkadaşına ziyarete giderken mahallede bir köpek görse, arkadaşına bir daha gitmez.
4. Fobisi olan birey duruma katlansa da yoğun bir korku ya da kaygı düzeyi olur; Yükseklik korkusu olan bir kişi mecbur kalıp balkona çıktığında, duvara yapışık bir şekilde durur. Eğer balkon kendi evinin balkonu olsa bile, her çıktığında aynı davranışı sergiler.
5. Diğer insanların aynı durumda korkmaları da mümkündür. Ancak fobisi olan kişi diğer insanlara göre aşırı bir korku tepkisi verir; Birçoğumuz, gök gürültüsünde irkilir ve hatta korkabiliriz. Ancak gök gürültüsü fobisi olan bir kişi; gök gürültüsü duyduğunda bağırır, ağlar, yanındaki kişiye yapışır.
6. Fobiler süreklidir; Hepimiz zaman zaman bazı durumlardan korkarız. Örneğin elektrikler kesildiğinde karanlık bizi korkutabilir. Ancak sık elektrik kesintisi yaşadığımızda buna alışırız. Ancak karanlık fobisi olan bir kişi, bu durumu sık olarak yaşasa da fark etmez. Fobi diyebilmemiz için korkunun altı aydan daha uzun sürmesi gerekir.
7. Fobiler kişinin işini yapmasını engeller; Ölümden korkma fobisi olan bir kişi, trafik kazası geçiririm korkusu ile işe gidemez.
8. Kişinin insan ilişkilerini etkiler; İnsanlar arasında konuşma fobisi olan bir kişi, bu korkusu nedeniyle arkadaşlarından uzaklaşır. İnsanların olduğu ortamlardan uzak durur."
(ÖB-ÖB-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.