RAMAZAN - 22 Mayıs 2018 Salı 12:35

“Kudüs’te yaşanan zulme karşı dünya kör ve sağır”

A
A
A
“Kudüs’te yaşanan zulme karşı dünya kör ve sağır”

İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Dr. Mustafa Aydın :“Bugün Kudüs’te yaşanan zulme dünyanın gözleri kör, kulakları sağır olmuştur. Dünyada birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyaç vardır.”

İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından, hoşgörü ve paylaşmanın anlam kazandığı Ramazan ayı dolayısıyla her sene ‘birlik ve beraberliği’ pekiştirmek amacıyla düzenlenen ve geleneksel hale gelen iftar yemeğinde Kudüs mesajları verildi.

Florya Halit Aydın Kampüsü’nde gerçekleştirilen iftar yemeğine AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli’nin yanı sıra iftara üniversite öğrencileri, öğretim görevlileri, iş, siyaset ve medya yetkililerini de kapsayan 2 bine yakın misafir katılım gösterdi.

“Kudüs’e dünya kör ve sağır”

Üniversitenin geleneksel iftar yemeğinde konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, ülke olarak birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, mübarek Ramazan-ı Şerif vesilesiyle düzenledikleri iftar yemeğinde şöyle konuştu: “Bugün Kudüs’te yaşanan zulme dünyanın gözleri kör, kulakları sağır olmuştur. Dünyada birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyaç vardır. Bütün insanlık bir merhamet sınavı veriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi, tüm manifestosunu birlik ve beraberlik düşüncesi üzerinde, bir aile olmak üzere kurgulamıştır. Eğer biz bu birlik ve beraberliği bilim yuvası olana üniversitede sağlayamazsak, ülkemizde ve dünyada birliği nasıl sağlarız? Sultan Alparslan’ın, Sultan Fatih’in, Gazi Mustafa Kemal’in hedeflerine yürüyüşü nasıl sağlayabiliriz? Üniversiteler birliktelik için lokomotif görevi yapmalıdır. Ayrıştırıcı değil, birleştirici, evrensel değerlerle kendi öz değerlerini harmanlayıp bağrında besleyen kurumlar olmak ve bunu tüm topluma ve coğrafyaya yaymak durumundadır. 4 bin 500 öğrencisinden fazlası uluslararası öğrenci olan 40 bin kişilik bir üniversite olarak bu birlikteliği sağlamayı önemli bir misyon olarak üstlenmiş durumdayız. Farklı düşünceleri kabul ederek barış ve birliktelik sağlamak durumundayız. Mal mülk ve makam sahibi olmakla insanın insana üstünlüğü olmaz. İnsanın insana üstünlüğü ahlak ve erdemle olur” dedi.

“Kudüs’e dokunursanız tüm müslümanlara dokunursunuz!”

İftar yemeğinde konuşan Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, bereketiyle birlikte gelen Ramazan ayının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasına dilerken; “Bir Müslümanın bir başka Müslüman için yapacağı en güzel dua, hiç tanımadığı bir Müslüman için edeceği duadır. Bu mübarek günlerde herkesi, başta Kudüs’te zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere, hiç tanımadığımız, sıkıntı altındaki tüm Müslümanlar için dua etmeye davet ediyorum. Mekke Cenab-ı Allah’ın, Medine Peygamber Efendimiz’in, Kudüs ise Müslümanların haremidir. Kudüs’e dokunursanız tüm Müslümanlara dokunursunuz” ifadelerini kullandı.

“Kudüs’e barış gücü gider”

Ramazan ayının paylaşım ayı olduğunu belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık ise Kudüs’te yaşananlara ağırlık verdiği konuşmasında, “İsrail ve Batı bunu her zaman yapıyor. Ülkeler bunun farkında bile değildi. Ne zaman Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedi, o zaman dünya bazı şeylerin farkına varmaya başladı. Batı da bu nedenle bize karşı tutumunu değiştirdi. Ancak bunun çok uzun süreceğini sanmıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı ‘Kudüs’e Barış Gücü gönderilmesi’ çağrısının uygulamaya geçeceğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. Tasavvuf musikisi ve Kur’an tilavetinin de yer aldığı program, Kıyıklık’ın yaptırdığı dua ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ETÜ’lü gençler ve özel gereksinimli çocuklar renkli etkinliklerle bir araya geldi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Engelsiz Öğrenci Birimi ile ETÜ Çocuk Kulübü ve ETÜ Vizyoner Gençlik Kulübü iş birliğinde, 3-10 Aralık Engelliler Haftası kapsamında Erzurum Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulunda farkındalık programı düzenlendi. Özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalığı artırmak ve dayanışma kültürünü güçlendirmek amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, ETÜ Engelsiz Öğrenci Birimi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ceren Davutoğlu, ETÜ Çocuk Kulübü Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Yıldız, ETÜ Vizyoner Gençlik Kulübü Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Yıldız ve çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Erzurum Kızılay Şubesi’nin destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik kapsamında üniversiteli gençler ve çocuklar birlikte kurabiye ve çeşitli atıştırmalıklar hazırladıkları uygulamalı mutfak etkinliği, spor faaliyetleri, şarkı ve şiir performansları gibi çeşitli aktiviteler gerçekleştirerek hem eğlendi hem üretti. Programda konuşan Rektör Bülent Çakmak, ETÜ’nün özel gereksinimli bireylerin eğitim, sosyal yaşam ve kültürel faaliyetlerde daha görünür olması adına yürüttüğü çalışmalara ara vermeden devam ettiğini belirterek: "Bugün burada çocuklarımızla bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Onların gözlerindeki heyecan ve neşe bizlere de güç veriyor. Bu tür etkinlikler hem toplumsal farkındalığın artmasına hem de çocuklarımızla kurulan bağların güçlenmesine katkı sağlıyor. ETÜ olarak özel gereksinimli bireylerin hayatın her alanında daha etkin olmasını istiyoruz. Bu nedenle bu buluşmaları yalnızca bir günle sınırlı tutmadan sürdürülebilir hâle getirmek için çalışıyoruz. Bir sonraki etkinliğimizde çocuklarımızı kampüsümüzde misafir etmeyi, onlara üniversite ortamını tanıtmayı ve farklı atölye çalışmalarıyla yeniden bir araya gelmeyi arzu ediyoruz" diye konuştu. Etkinlik boyunca çocuklarla yakından ilgilenen Engelsiz Öğrenci Birimi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ceren Davutoğlu ise özel gereksinimli çocuklarla bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bugün burada çocuklarımızla birlikte olmak, onların enerjisi ve mutluluğuna ortak olmak bizler için çok değerli. Bu tür etkinlikler, öğrencilerimizin toplumsal sorumluluk bilincini artırırken, özel gereksinimli çocukların da kendilerini daha güçlü ve değerli hissetmelerini sağlıyor. Biz birlikte güçlüyüz ve birbirimizden güç almalıyız" ifadelerini kullandı.
Zonguldak Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümünde Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat ele alındı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), Hz. Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen "Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat" başlıklı konferansla Türk kültüründe şehadet anlayışı ve vuslat düşüncesi farklı yönleriyle ele alındı. Sezai Karakoç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programa; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve eşi Seran Özölçer, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademik ve idari personel, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürü Erhan Yavaş ile öğrenciler katıldı. "Mevlana’nın Sözleri Asırlardır Gönüllerimize Yol Gösteriyor" Program, aziz şehitlerin anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Rektör Özölçer konuşmasında, iki üniversite öğrencisinin vefat ettiğini hatırlatarak üzüntülerini şu sözlerle dile getirdi: "Değerli öğrencimiz Arif Aykanat ile dün akşam ani bir şekilde aramızdan ayrılan kıymetli öğrencimiz İrem Gül Karakuş’un vefatı bizleri derinden üzmüştür. Huzurlarınızda iki evladımızı rahmetle anıyorum. Rabbim mekânlarını cennet eylesin; ailelerine, yakınlarına ve Üniversitemiz camiasına sabrıcemil ihsan eylesin." Konuşmasının devamında Hz. Mevlana’nın hikmet yüklü sözlerinden örnekler veren Rektör Özölçer, Mevlana’nın sevgi, hoşgörü ve teslimiyet merkezli tasavvuf anlayışının asırlardır yol gösterici olduğuna dikkat çekti: "Allah’a ulaşacak birçok yol var; ben aşkı seçtim." diyen Hz. Mevlana’nın aşk ateşi, aradan yedi buçuk asır geçmesine rağmen hâlâ gönüllerimizi ısıtıyor. Dünya telaşıyla çoraklaşan gönüller, Mesnevî’den süzülen hikmet damlalarıyla diriliyor. Onun ‘Bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değildir’ sözü, umudun ve irfanın en güçlü ifadesidir." Rektör Özölçer; Mevlana’nın imtihan, sabır ve tevekkül anlayışını anlatan sözlerine de dikkat çekerek konuşmasının sonunda, konferansa katkı sunan Dr. Sait Başer’e, programa katılan tüm misafirlere ve öğrencilere teşekkür etti. Açılış konuşmasının ardından konferansın konuşmacısı yazar Dr. Sait Başer kürsüye çıktı. Türk kültürü üzerine derinlikli bir perspektif sunan Başer, Mevlana’dan Dede Korkut’a uzanan köklü geleneğin bugün dahi yol göstericiliğini sürdürdüğünü ifade etti. Başer; "Tanrı kelimesinin çoğulu olmaz, kültürümüz buna müsaade etmez. Kültür; bir milletin yüzyıllar boyunca yoğurduğu tecrübenin adıdır. Türk kültürü köleliği tanımaz; adalet duygusuyla var olmuş bir medeniyetin ürünüdür." sözleriyle kültür kavramının Türk-İslam düşüncesindeki yerine vurgu yaptı. Adaletin yalnızca hukuk değil, hayatın tamamını kuşatan bir denge ölçüsü olduğunu belirten Başer, Türkçenin köklü yapısının bu kavramla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Başer, konuşmasının sonunda Hz. Mevlana’nın özlü sözlerinden örnekler vererek vuslatının 752. yıl dönümü münasebetiyle Mevlana’yı rahmetle anıp sözlerini sonlandırdı. Program, Dr. Sait Başer’e teşekkür belgesinin takdim edilmesi ve toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.