SAĞLIK - 04 Mart 2018 Pazar 02:00

Kulak çubuğu kullanırken dikkat

A
A
A
Kulak çubuğu kullanırken dikkat

Doç. Dr. Davut Akduman, kulak çubuklarının kesinlikle kulak kanalının içerisine sokulmaması gerektiğini söyledi. İşitme kaybında erken teşhisin önemine değinen Doç. Dr. Akduman, "Birçok işitme kaybı etkin yöntemlerle tedavi veya rehabilite edilebilmektedir" dedi.

Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Akduman, işitme kayıplarının nedenleri ve tedavi yöntemleriyle ilgili açıklamada bulundu. İşitmenin olması için dışarıdan gelen sesin iç kulağa iletilmesi ve oradan beynin ilgili bölümlerine ulaştırılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Akduman, bu sürecin herhangi bir basamağındaki aksaklığın işitme kaybına neden olduğunu dile getirdi.
İşitme kayıplarının, ‘doğuştan ve doğumdan sonra’ ortaya çıkan işitme kayıpları olarak sınıflandırıldığını ifade eden Doç. Dr. Akduman; doğuştan olanların, genetik ve anne karnında geçirilen bazı hastalıklara bağlı olarak geliştiğini kaydetti.

"Enfeksiyona bağlı olarak orta kulaktaki kemikçikler zarar görebilir" 

Çocuk yaş grubunda doğumdan sonra gelişen işitme kayıplarının büyük bir kısmına, orta kulak enfeksiyonlarının sebep olduğunu belirten, erişkinlerde ise daha çok kulak kiri ile dış kulak yolunun tıkanmasına bağlı ortaya çıktığını ifade eden Doç. Dr. Akduman, "Enfeksiyonlar, çoğunlukla kulak zarında deliklere neden olarak sesin yükseltilme ve iletiminde bozukluğa neden olurlar. Enfeksiyona bağlı olarak orta kulaktaki kemikçikler zarar görebilirler. Kemikçiklerin kireçlenmesine bağlı hareket kısıtlığı, erimesine veya iletim kopukluğuna bağlı işitme kaybı gelişebilir. Ayrıca orta kulaktaki iltihabi süreç ve mikroplardan kaynaklanan toksinlerinin iç kulağa geçerek zarar vermesine bağlı sinirsel tipte işitme kaybı da ortaya çıkabilir. Ya da her iki tip işitme kaybının eşlik ettiği mikst/karışık tip işitme kaybı meydana gelebilir. Ailesel kemikçik kireçlenmesi/otoskleroz, tümörler ve travma da orta kulak yapılarını etkileyerek işitme kaybına neden olabilir. Ayrıca uzun süre yüksek sese maruz kalma, ani patlama gibi yüksek sesler, bazı ilaçların yan etkisi olarak veya ilerleyen yaşlarda iç kulak ve işitme sinirindeki yaşlanmaya bağlı işitme kaybı gelişebilir" şeklinde konuştu.

"Eğitimini etkiler" 

Erişkinlerde sesi duyamama veya anlayamama yakınmalarıyla ortaya çıkan işitme kayıplarının; okul çağındaki çocuklarda okul başarısının düşmesi, sosyal yönden içe kapanıklık ve öğretmeni tarafından duyma problemi konusunda ailelerin uyarılmasıyla kendini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Akduman, hastalığın kişinin şikayeti, bu durumun gelişim sürecini ortaya koyan hikayesi, otoskopiyi de içeren kulak muayenesi ve işitme testleri ile teşhis edildiğini dile getirdi.

"Birçok işitme kaybı hastanemizde etkin yöntemlerle tedavi veya rehabilite edilebilmektedir"
Çocukluk çağında en sık orta kulak enfeksiyonları ve orta kulakta sıvı birikmesine bağlı işitme kayıplarıyla karşılaştıklarını ifade eden Doç. Dr. Davut Akduman, etkili tedavi ile birçoğunun düzeltilmesinin mümkün olduğunun altını çizdi. Düzce Üniversitesi KBB öğretim üyesi, genetik hastalıkların erken tanısı, işitme kaybının konuşma çağından önce tespit edilmesi, işitme cihazı ve biyonik kulak uygulamalarının sağlıklı bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı. Dil gelişimi ve öğrenme açısından işitme kaybında erken teşhisinin önemine dikkat çeken Akduman "Bu amaçla yeni doğan işitme taramaları ülkemizde rutin olarak yapılmaktadır. Hastanemizde de tarama amaçlı otoakustik emisyon testi yapılmaktadır. Nedeni ortaya konulan birçok işitme kaybı etkin yöntemlerle tedavi veya rehabilite edilebilmektedir" ifadelerini kullandı. 

Kulaklıkla yüksek sesli ve uzun süre müzik dinlenmek ile çalışma ortamındaki yüksek seslerin işitme kaybı açısından riskli olduğuna değinen Doç. Dr. Akduman, gürültülü ortamlarda çalışanların korunma amacıyla kulaklık takarak önlem almalarını belirterek, uzun süre yüksek sesle müzik dinlememenin, işitme kaybından korunma açısından önemli olduğunu dile getirdi.

"Kulak çubukları kesinlikle kulak kanalının içerisine sokulmamalı" 

Kulak temizliği veya banyo sonrası kurulama için kullanılan pamuklu çubukların yanlış kullanımının sonuçları hakkında da bilgiler veren Akduman, dış kulak yolunun veya kulak zarının travmaya maruz kalması, aşırı temizlemeye bağlı koruyucu tabakanın yok olması ve dış kulak yolu iltihaplarının gelişmesi veya pamuğun dış kulak yolunda kalması gibi problemlerle karşılaştıklarını sözlerin ekledi. Kulak çubuklarının kesinlikle kulak kanalının içerisine sokulmaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Akduman; "Pamuk çubukları sadece kulak kepçesinin kıvrımları ve giriş kısmının kurulanmasında kullanılabilirler. Kulak çubuğunun kullanılması dış kulak yolunun ürettiği koruyucu tabakanın yok olmasına veya içeri kıvrılarak kulak kiri oluşmasına neden olabilir. Tıkanıklık, kanama, iltihap veya travma durumunda kulak burun boğaz hekimine başvurulması gerekmektedir" diye konuştu. 

İşitme engellilerin sessizliğini ortadan kaldırmak için önemli çalışmalar yapan İskoçyalı bilim insanı Alexander Graham Bell’in (1947) doğum günü olan 3 Mart’ın Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlandığını anımsatan Doç. Dr. Davut Akduman; açıklamasını "İnsanlar arasındaki iletişimin en önemlisi konuşarak anlaşmadır. Konuşma öğrenilmiş bir davranıştır. Öğrenmek için de işitmenin olması gerekmektedir. İşitme kayıplarının çoğu önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıklara bağlı olarak gelişmektedir. Erken teşhis ve uygun tedavi, dil gelişimi, öğrenme ve hayatın idamesi açısından çok önemlidir" ifadeleriyle sonlandırdı.  

Ali Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.