RAMAZAN - 10 Aralık 2010 Cuma 18:05

Kuzu, Mülkiyelileri kabul etti

A
A
A
Kuzu, Mülkiyelileri kabul etti

Mülkiyeli öğrenciler, Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya teşekkür ziyaretinde bulundu. Kuzu, öğrencilerin taşkınlık yapabileceğini ancak bunun dozunu ayarlamak gerektiğini belirterek, "Germeli ama ipleri koparmamalı" dedi. Öğrenciler ise özür dilemek için değil, teşekkür etmek için Burhan Kuzu'yu ziyaret ettiklerini söyledi.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde düzenlenen Anayasa Paneli'nde öğrencilerin yumurtalı saldırısına uğrayan Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, bugün paneli organize eden öğrencilerle biraraya geldi. Mülkiye Sosyal Araştırmalar Topluluğu üyesi 4 öğrenci, Kuzu'yu Meclis'te ziyaret etti. Kuzu, topluluk üyesi öğrenciler Oğuzhan Kılıç, Tutku Dilaver, Mustafa Uluçay ve Deniz Kemal Tiryaki ile birlikte basın toplantısı düzenledi. İnsan hak ve özgürlüklerinin başında ifade özgürlüğünün geldiğine işaret eden Kuzu, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ifade özgürlüklerini kullanamadıklarını söyledi. Karşı tarafın ise dinleme hakkını kullanamadığına işaret eden Kuzu, bundan bütün Türkiye'nin kaybettiğini söyledi. Olaylar arasında bağ kurarken dikkatli olmak gerektiğini söyleyen Kuzu, Mülkiye'deki eylemin, İstanbul'daki polis müdahalesiyle bir ilgisi olmadığını, bunun ifade özgürlüklerinin engellenmesine gerekçe olarak gösterilemeyeceğini belirtti. Bir hesaba göre 100, bir hesaba göre ise 120 yumurta atıldığını söyleyen Kuzu, olaydan sonra öğrenciler için 'beyinsizler' ifadesi kullanmadığını, 'Bu yumurtaları yeseler beyinleri daha iyi çalışırdı' sözlerinin basına böyle yansıdığını anlattı.

 

"SALONA GİRDİK BUYURUN HEDEF TAHTASI, YUMURTA YARIŞI BAŞLADI"


Fakülte ve üniversite yönetiminin yaşananlardan dolayı suçlu olduğunu bir kez daha ifade eden Kuzu, polisin de görevini tam olarak yapamadığını ifade ederek, "Salona girdik, buyurun hedef tahtası. Yumurta yarışması başladı" diye konuştu. Kuzu, 15 dakika boyunca yumurta yağmurunun sona ermesini beklediğini ancak saldırının sona ermediğini belirterek, bu nedenle konuşmasını yapamadığını ifade etti. Sivil itaatsizliğin 200'den fazla yolu bulunduğunu dile getiren Kuzu, kaba kuvvetin en son kullanılması gereken yöntem olduğunu vurguladı. Eski tüfeklerin öğrencilere gaz verdiğini belirten Kuzu, bu itaatsizliğin yapılabileceğini ancak bir sınırı olması gerektiğini dile getirdi. Geçmişte yaşanan olayların arkada koca bir acı, kan ve gözyaşı bıraktığını anlatan Kuzu, "Bu iş yumurtayla kalmıyor. Yeri geliyor taşa dönüşüyor. Bu gençleri sokağa dökmek doğru değil. Bu yolla hükümet yıkılır düşüncesi artık geçmişte kaldı" diye konuştu.


Bu ziyaretin önemli bir girişim olduğunu belirten Kuzu, panele katılan öğrencilerden en çok yüzde 10'unun eyleme katıldığını söyledi. Öğretim görevlisi olduğu dönemde en çok sevilen hoca değerlendirmesinde 10 yıl boyunca birinci olduğunu hatırlatan Kuzu, öğrencilere kapısının her zaman açık olduğunu, ziyaretine gelen gençlere bonbon şekeri dağıttığını anlattı. Öğrencilerin taşkınlık yapmasını normal karşıladığını ifade eden Kuzu, "Bunlar olabilir ama dozunu iyi ayarlamak gerekir. Germeli ama ipleri koparmamalı" şeklinde konuştu.


"BELLİ GÜÇLER BU İŞİN ARKASINDA OLMADAN KOLAY KOLAY BAŞLAMAZ"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kuzu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın öğrenciler hakkında başlattığı soruşturmaya ilişkin soru üzerine belli güçler bu işin arkasında olmadan bu hareketlerin kolay kolay başlayamayacağını öne sürdü. Bu hareketlerin hiçbir sorunu çözemeyeceğine vurgu yapan Kuzu, YÖK'ün dekan hakkında soruşturma başlatmasını da olumlu karşıladığını söyledi. Kuzu, öğrencilerdin adli kovuşturma anlamında şikayetçi olmadığını, yumurtadan dolayı bir şikayette bulunmadığını söyledi.


Tertip heyeti olarak öğrencilerin bu işten birinci derecede kendilerini sorumlu tuttukları için kendisine ziyarette bulunduklarını söyleyen Kuzu, yaşadıkları üzüntünün buradan geldiğini belirtti.


Mülkiye Sosyal Araştırmalar Topluluğu Halka İlişkiler Sorumlusu Oğuzhan Kılıç da gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıç, 'Ziyaretin amacı özür mü teşekkür mü?' sorusuna şu karşılığı verdi:


"Burhan hoca bizi kırmadı. Öğrencilere verdiği sözü tutmak adına geldiği için teşekkür etmek istedik. Protestocu gruba bizim bir tepkimiz olmadı. Yaptıklarının yanlış olduğunu onlar da biliyordur. Yumurta atmak, minimal bir şiddet oluşturmak tabii ki yanlıştır. Bu yanlış olduğu kadar İstanbul'da yapılan da yanlıştır. Yanlış savunulamaz. Yaşananlardan dolayı tüm Türkiye üzgün olmalı. Yaşananlardan dolayı özür dileyecek olanlar, topluluk öğrencileri değildir. Biz o yüzden özür dilemiyoruz. Özür dilemesi gereken kurumlar kendisini iyi bilir. Biz bu paneli düzenleyerek iyi bir şey yaptık. Hocalarımız da oraya gelerek iyi bir şey yaptı."


"OLAYLAR İSTEDİĞİMİZ ARGÜMANDA GELİŞMEDİĞİ İÇİN İPTAL EDEMEDİM"

Kılıç, organizasyonu neden iptal etmediklerinin sorulması üzerine olayın istedikleri argümanda gelişmediğini, salonun erken dolduğunu, Süheyl Batum'un erken geldiğini, program erken başladığı, olaylar istedikleri argümanda gelişmediği için de iptal kararı alamadıklarını söyledi. Panel için 100 davetiye dağıttıklarını kaydeden Kılıç, davetliler arasında dışardan gelenlerin de bulunduğunu belirtti. Kılıç, salonda değil protestocu grup arasında öğrenci olmayanların bulunmasına dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.


Kuzu, gazetecilerin, 'Bir daha böyle bir panele gider misiniz?' sorusuna, "Panele her zaman gideriz. Yumurta yemek için değil ama panele gitmek bizim işimiz. İşe yarayacaksa gidilir" yanıtını verdi.


Kuzu, bir soru üzerine yumurta atan öğrenciler hakkında kamu düzenini bozdukları ve eğitim ortamını bozdukları gerekçesiyle soruşturma açılmış olabileceğini belirtti. Basın toplantısının sonunda öğrenciler, Burhan Kuzu'ya kalem hediye etti.

 

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Girişimcilik ve İş Demografisi verisini açıkladı. Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Girişimlerin 2023 yılındaki doğum oranı ise yüzde 15,5 ve istihdamdaki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti. Doğan girişimler incelendiğinde, 2024 yılında en yüksek payı yüzde 32,1 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,8 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,1 ile inşaat sektörleri takip etti. İllere göre 2024 yılında doğan girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,8 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,5 ile Ankara ve yüzde 6,5 ile İzmir takip etti. Girişimlerin 2022 yılında ölüm oranı yüzde 12,9 oldu Ölen girişimlerin istihdamdaki payı ise 2022 yılında yüzde 4,2 oldu. Girişimlerin 2021 yılındaki ölüm oranı yüzde 11,9 iken istihdamdaki payı yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. Ölen girişimler incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek payı yüzde 35,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,3 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,6 ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektörleri takip etti. İllere göre 2022 yılında ölen girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,7 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,0 ile Ankara ve yüzde 6,0 ile İzmir takip etti. Girişimlerden 2023 yılında doğanların yüzde 78,3’ü 2024 yılında hayatta kaldı Girişimlerin 2022 yılında bir yıllık hayatta kalma oranı yüzde 75,2, iki yıllık hayatta kalma oranı yüzde 58,6 olarak gerçekleşti. Hızlı büyüyen girişimler oranı 2024 yılında yüzde 14,4 oldu Aynı yıl için ceylan girişimler oranı ise yüzde 2,4 oldu. Hızlı büyüyen girişimlerin 2024 yılında yüzde 23,5’i imalat, yüzde 20,5’i toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 15,2’si ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. Ceylan girişimlerin 2024 yılında yüzde 27,0’ı imalat, yüzde 15,2’si toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı yüzde 12,4’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 57,8’i düşük teknoloji ürünleri üretti İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 29,6’sı orta düşük, yüzde 11,7’si orta yüksek, yüzde 0,9’u ise yüksek teknoloji düzeyine sahip ürünleri üreten girişimler oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki ciro payı yüzde 16,6 oldu En yüksek ikinci ciro payına ise yüzde 14,1 ile 2011-2015 yılları arasında kurulan girişimler sahip oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki istihdam payı yüzde 20,1 oldu Girişimlerden 2021 ve sonrasında kurulanlar ise yüzde 17,4’lük istihdam payına sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ihracat payı yüzde 17,3 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ihracat payı ile ikinci en yüksek orana sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ithalat payı yüzde 28,4 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ithalat payı ile en yüksek orana sahip oldu.
Mersin Trafik sigortasında ’sürücü temelli’ sistem iddiası Son günlerde basında yer alan ve 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe gireceği öne sürülen ’sürücü temelli trafik sigortası’ modeliyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özhedef Sigorta Kurucu Ortağı Abdulcelil Alkış, kamuoyuna yansıyan bilgilerin henüz resmi bir düzenlemeye dayanmadığını vurguladı. Alkış, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yayımlanmış herhangi bir tebliğ, genelge ya da Resmi Gazete kararı bulunmadığını belirterek, mevcut sistemin aynen devam ettiğini söyledi. "Hasarsızlık hakkı araçla birlikte kaybolmamalı" Sürücü temelli bir sistemin muhtemel etkilerine ilişkin görüşlerini paylaşan Alkış, "Bugün yürürlükte olan sistem araç bazlı. Sürücü aracını sattığında, yıllarca kazandığı hasarsızlık indirimini de kaybediyor. Oysa bu hak, aracın değil sürücünün davranışının sonucu. Sürücü temelli bir model hayata geçirilirse, bu yapısal adaletsizlikler ortadan kalkabilir" dedi. Kurallara uyan sürücülerin ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Alkış, "Riskli davranış sergileyen sürücüler ise gerçek maliyetleriyle karşılaşmalı. Sigorta sisteminin temel mantığı da budur" ifadelerini kullandı. "Sigorta sadece fiyatlayan değil, güvenliği artıran bir mekanizma olmalı" Basına yansıyan iddialar arasında yer alan eğitim ve rehabilitasyon uygulamalarına da değinen Alkış, sigortanın yalnızca prim hesaplayan bir yapı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Alkış, "Riskli sürücüler için sadece yüksek prim uygulamak yeterli olmayabilir. Psikoteknik değerlendirme, zorunlu eğitim ve davranış geliştirme programları gibi önleyici adımlar, trafik güvenliğine daha kalıcı katkı sunabilir. Bu yaklaşım cezalandırıcı değil, rehabilite edici olmalıdır" diye konuştu. Basına yansıyan iddialar Henüz resmi olarak doğrulanmamış iddialara göre, ilerleyen dönemde trafik sigortasında araç bazlı hasarsızlık sistemi yerine sürücü kimliği ve sürüş geçmişini esas alan bir yapı gündeme gelebilir. Bu modelde; hasarsızlık indirimi ve sürprim uygulamalarının plaka yerine sürücünün T.C. kimlik numarası ve risk profiline bağlanması, iyi sürücüler için daha avantajlı primler, sık kazaya karışan sürücüler için ek yükümlülükler uygulanması konuşuluyor. Sektörel veriler dikkat çekiyor Türkiye Sigorta Birliği’nin geçmiş dönemlerde paylaştığı verilere göre, trafikteki araçların yaklaşık yüzde 80’i hasarsızlık indiriminden yararlanırken, toplam hasar maliyetlerinin büyük bölümünün yüzde 20’lik riskli sürücü grubundan kaynaklandığı belirtiliyor. Ayrıca 2024 yılında trafik sigortası hasar maliyetlerinin, artan yedek parça ve işçilik giderleri nedeniyle yüzde 70’in üzerinde yükseldiği ifade ediliyor. Yetkililer, kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılara karşı uyarıda bulunarak, şu an için zorunlu trafik sigortasında herhangi bir sistem değişikliği olmadığını vurguluyor. Poliçe yenilemeleri mevcut basamak yapısına göre devam ediyor.
Ankara Bakan Ersoy: "Şimdi sıra Troya’da" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasını bir kez daha Antik Roma’nın kalbi Kolezyum’a taşıyoruz, şimdi sıra Troya’da" dedi. Türkiye, kültürel mirasını uluslararası alanda görünür kılan sergi projelerine bir yenisini daha ekliyor. Daha önce Kolezyum’da gerçekleştirilen Göbeklitepe ve Magna Mater sergileriyle büyük ilgi gören Türkiye, bu kez Troya temalı kapsamlı bir sergiyi Roma’ya taşımaya hazırlanıyor. Roma’daki Kolezyum Arkeopark Alanı’nda 2026 yılında düzenlenmesi planlanan sergi, Türkiye ile İtalya arasında yürütülen kültürel iş birliğinin yeni ve güçlü bir adımı olarak değerlendiriliyor. Troya Sergisi’ne ilişkin karar, Eylül ayında Roma’da, Aralık ayında ise Ankara’da gerçekleştirilen ikili görüşmeler sonucunda netleşti. Sürecin somut adımı olarak 11 Aralık’ta karşılıklı niyet beyanı imzalandı. Sergi, başta Troya Müzesi olmak üzere Türkiye ve İtalya’daki müzelerin koleksiyonlarından seçilecek eserlerle hazırlanacak ve Troya’nın çok katmanlı tarihi anlatısını uluslararası izleyiciyle buluşturacak. Troya Operası sergiye eşlik edecek Sergi programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Troya Operası ile tamamlanacak. Opera, Troya anlatısını bu kez sahne sanatları aracılığıyla Roma’da uluslararası izleyiciye taşıyacak. "Şimdi sıra Troya’da" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Troya Sergisi’ne ilişkin gelişmeyi sosyal medya hesaplarından şu ifadelerle paylaştı: "Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasını bir kez daha Antik Roma’nın kalbi Kolezyum’a taşıyoruz, şimdi sıra Troya’da. Dünya Mirası Troya, 2026 yılında Roma’daki Kolezyum Arkeopark Alanı’nda sanatseverlerle buluşacak. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz ‘Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi’ ve bu yılki ‘Magna Mater’ sergilerinin ardından Kolezyum’da şimdi de Troya temalı bir serginin düzenlenmesi kararlaştırıldı. Eylül ayında Roma’da, bu ay ise Ankara’da yürüttüğümüz ikili görüşmelerin somut sonucu olarak 11 Aralık’ta karşılıklı niyet beyanına imza attık. Başta Troya Müzesi olmak üzere Türkiye ve İtalya müzelerinin koleksiyonlarından seçilecek eserlerle hazırlanacak bu sergiyi Bakanlığımız Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün hazırladığı Troya Operası ile de taçlandırılacağız. Troya anlatısı, bu kez sahne sanatları aracılığıyla Roma’da uluslararası izleyiciyle buluşacak."
Denizli Denizli’de berber ve kuaförler arasındaki haksız rekabetin önüne geçildi Denizli Berberler, Kuaförler ve Güzellik Salonu İşletmeciler Odası Başkanı Yakup Güleç, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bin 500 üyeyi yerli ve yabancı eğitmenlerle bir araya getirdiklerini belirtti. Görev süreci içerisinde hayata geçirilen projeler hakkında bilgi veren Denizli Berberler, Kuaförler ve Güzellik Salonu İşletmeciler Odası Başkanı Yakup Güleç, "Üyelerimizin çocukları daha iyi imkanlarla yetişmesi için Denizli’nin en uygun kreşini 3 yıldır üyelerimize sunduk. Odamıza ait olan araç ile gerektiğinde üyelerimizin alacağı fiş, fatura, faaliyet belgesi ve oda aidat ödemesi işlemlerini gerçekleştirebilmeleri için işletmelerine kadar giderek kolaylık sağlıyoruz. İş yerlerinde kullanılan makinelerin tamir bakımı ücretsiz, parça değişiminde sadece yedek parça maliyetine yapılıyor. Firma ve kurumlarla indirim protokolleri imzalayarak üyelerimizin indirimlerden faydalanmalarını sağladık. Sosyal yaşamlarında her alanda destek olduk. Merkezde bulunan her mahallemizde belirli periyotlarda üyelerimizle bir araya gelerek şeffaf yönetim ve hesap verilebilirlik anlayışıyla toplantılar gerçekleştiriyoruz. Her yıl düzenlenen çeşitli Antalya, İzmir, Ankara mesleki fuarlarına ücretsiz ulaşım desteği vererek üyelerimizin mesleki kariyerlerine katkıda bulunuyoruz. Göreve geldiğimizden bu yana toplam 48 eğitim ile üyelerimizin mesleki kariyerlerine katkıda bulunarak meslektaşlarımızı alanında uzman isimlerle buluşturuyoruz. 11 Şubat 2024 başta olmak üzere Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bin 500 meslektaşımızın katılımıyla yerli ve yabancı eğitmenlerle bir araya getirdik. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek kendimizden kendi içimizden eğitmenler çıkararak, yerel ve ulusal eğitimler vermeye gönderdik. Uzun süreli çalışmalarımız doğrultusunda fiyat listelerinde yüzde 80 birliği sağlayarak meslekte haksız rekabeti önlüyoruz. İş yeri açmak isteyen esnaflara yardımcı olundu "Ustalık belgesi olmayanlar destek olduk" diyen Başkan Güleç, "MYK sınavları yaparak kalfalık ve ustalık belgesi olmayan üyelerimizin ustalık belgesi almalarında destek ve yardımcı olduk. Büyük uğraşlarımızla kapsam dışı olan protez tırnak, manikür-pedikür, ağdacılık, dövmecilik, piercing uygulama, kalıcı makyaj, masaj uygulayıcısı, kumaş katlama türban kalfalık ve ustalık belgelerini odamızda sınav yaparak üyelerimize kazandırdık. Bu belgelerler belediyelerden açma ruhsatı alabiliyorlar. Üyelerimizin elleriyle icra ettikleri sanatın değerini korumak amacıyla düşük ücretli hizmet vererek emek değerini suistimal edenlere fırsat vermiyoruz. Evde, apartta ve merdiven altı kayıtsız kaçak çalışarak işletmelerinde alın teriyle çalışan üyelerimizin hakkına girenleri büyük oranda engelledik" şeklinde konuştu. "Sosyal gönüllülük projeleriyle gönüllere dokunduk" Mesleki çalışmalarının yanı sıra sosyal çalışmalara da önem verdiklerinin altını çizen Güleç, "Üyelerimize yönelik sosyal projeler kapsamında ‘Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile bugün elinizdeki fidanı dikin’ hadis-i şerifinden ilhamla 2023 yılında 3 bin 500 adet badem fidanı dikimi gerçekleştirerek doğaya sürdürülebilir bir katkı sağladık. Gönüllü meslektaşlarımızla birlikte huzurevindeki kıymetli büyüklerimize ve devlet koruması altındaki sevgili çocuklarımızın ücretsiz bakımlarını gerçekleştiriyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul İhlas Koleji bursluluk sınavı 10 Ocak’ta Eğitimde 30. yılını geride bırakan İhlas Koleji, başarılı öğrencileri ödüllendirmek amacıyla düzenlediği "Bursluluk Sınavı"nı 10 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirecek. Köklü eğitim geleneği ve akademik başarılarıyla tanınan İhlas Koleji, öğrencilerin kaliteli eğitime erişimini kolaylaştırmak amacıyla her yıl düzenlediği bursluluk sınavının detaylarını duyurdu. 10 Ocak Cumartesi günü; Bahçelievler, Beylikdüzü ve Ispartakule kampüslerinde eş zamanlı olarak düzenlenecek sınav için başvurular alınmaya başlandı. Farklı kademelere yüzde 100 burs imkânı Yoğun katılımın beklendiği sınava 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11. sınıf seviyelerindeki tüm öğrenciler katılım sağlayabilecek. Sınav sonrasında öğrencilerin akademik başarılarına göre yüzde 100’e varan burs verilecek. "30 yıllık tecrübe ile geleceğin başarılarını destekliyoruz" İhlas Koleji Genel Müdürü Hakkı Okur, bursluluk sınavıyla ilgili yaptığı açıklamada, İhlas Koleji olarak 30 yıllık eğitim tecrübesiyle, öğrencilerin akademik yetkinliklerini objektif bir şekilde ölçmeyi hedeflediklerini vurguladı. Okur, "Amacımız sadece bir sınav yapmak değil, öğrencilerin potansiyellerini keşfetmelerine imkân sağlamak ve başarılı öğrencileri nitelikli eğitim burslarıyla desteklemektir." ifadelerini kullandı. Online başvuru kolaylığı Sınava katılmak isteyen öğrenciler ve veliler, https://igs.k12net.com/ adresindeki kayıt modülü üzerinden başvurularını hızlıca tamamlayabilecekler. Kontenjanların sınırlı olduğu belirtilen sınav için vakit geçmeden başvurulması öneriliyor.