EĞİTİM - 13 Eylül 2018 Perşembe 10:14

KYK yurt başvuru sonuçlarını açıkladı

A
A
A
KYK yurt başvuru sonuçlarını açıkladı

Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYK), yurtlarda barınma talebinde bulunan öğrencilerin yurt başvurularını aldıktan iki gün sonra sonuçları açıkladı.

KYK, yurt başvuru sonuçlarını açıkladı. Başvuru sonuçları kurumun resmi web sitesi https://sonuc.kyk.gov.tr adresinden öğrenilebiliyor. Sonuçlar, öğrencilere yarın sabahtan itibaren SMS atılarak da duyurulacak.
Yurt hakkı kazanan öğrencilerin kendilerine verilen süre içerisinde öncelikle Ziraat Bankası şubelerinden, ATM’lerinden veya http://yurtkur.gsb.gov.tr adresinde yer alan E-ÖDEME ekranından ilk kayıt ücretini ödemeleri gerekiyor. İlk kayıt ücreti içerisinde güvence bedeli, gün bazında yatak ücreti ve yurt kimlik ücreti yer alıyor. Ödenmesi gereken ilk kayıt ücreti, T.C. kimlik numarasıyla ödeme ekranlarından sorgulama yapıldığında otomatik olarak ekrana çıkıyor. İlk kayıt ücreti, öğrencinin yerleştirildiği yurda ve yerleştirme tarihine göre farklılık gösteriyor. Yerleştirme işlemini takip eden ay itibarıyla sadece aylık yurt ücreti ödenecek. Güvence bedeli ise bir defaya mahsus alınmakta olup, yurttan kayıt sildirildiğinde iade ediliyor. KYK yurtlarının aylık ücretleri, 168 TL ile 285 TL arasında değişiyor. KKTC yurtlarında bu rakam 300 TL olarak uygulanıyor. Süresi içerisinde ilk kayıt ücretini ödemeyen öğrencilerin yurt hakkı geçersiz sayılacak.

Yurt kayıtları e-Devlet üzerinden yapılacak

İlk kayıt ücretini ödeyen öğrenciler, yurt kayıt işlemlerini e-Devlet şifresi ile turkiye.gov.tr adresindeki Yurt Kayıt İşlemleri linkinden taahhütname onayı yaparak tamamlayacak. Öğrencilerin kayıt işlemi için yurdun bulunduğu şehre gidip başvurma zorunluluğu bulunmuyor.

İlk kayıt ücretini ödeyen öğrencilerin yurt kayıt işlemlerini 19 Eylül saat 23.59’a kadar tamamlamaları gerekiyor. Bu tarihe kadar öğrenciler e-Devlet’e giriş yaparak Yurt Kayıt İşlemleri linkinden taahhütname onayı yapabilecekler. İlk yerleştirme sonrası yerleşen öğrenciler, 17 Eylül’den itibaren yurtlarda barınabilecek. Akademik takvim başlangıcına göre barınmaya başlamayan öğrencilerin yurt müdürlükleri ile iletişime geçerek durumlarını bildirmeleri gerekiyor. Yurtta barınmaya başlanıldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde en az 4 adet fotoğraf, öğrenci belgesi ve Kurum tarafından yapılması muhtemel geri ödemelerde kullanılmak üzere öğrencinin kendisine ait bir IBAN numarasının yurt müdürlüğüne teslim edilmesi gerekiyor.
Başvuru esnasında özel ve öncelikli durumu olduğunu beyan eden öğrencilerin yurtta barınmaya başladığı tarihte ilgili belgeyi yurt müdürlüklerine teslim etmeleri gerekiyor. İlgili belgenin ibraz edilmemesi durumunda öğrencinin yurt hakkı geçersiz sayılacak.

İlk yedek yerleştirmeler 20, 24 ve 27 Eylül'de

Öğrencilerin mağduriyet yaşamaması için ilk üç yedek yerleştirme tarihi de açıklandı. Buna göre ilk yedek yerleştirme 20 Eylül’de, ikinci yedek yerleştirme 24 Eylül’de, üçüncü yedek yerleştirme de 27 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Ayrıca yıl içerisinde hizmete açılacak yeni yurtlara da kurumsal internet sitesinden duyuru yapılmak suretiyle yurt başvurusu alınarak öğrenciler yurtlara yerleştirilmeye devam edilecek.

Başvurusu ileri bir tarihte alınacak olanlar

Ek kontenjan ya da özel yetenek sınavı ile bir yükseköğretim kurumuna yerleşen, yatay/dikey geçiş yapan öğrenciler, lisansüstü öğrenciler ve ülkemize kendi imkânlarıyla gelen yabancı öğrenciler için yurt başvuruları ilerleyen günlerde alınacak. Kredi burs başvuruları tüm üniversitelerin yatay, dikey geçiş, doktora ve yüksek lisans öğrenci işlemlerini tamamlamasını takiben alınacak. İl ve yurt müdürlüklerine ait adres ve telefon numaraları yurtkur.gsb.gov.tr adresinden öğrenilebilecek.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.