EĞİTİM - 30 Haziran 2021 Çarşamba 14:34

LGS şampiyonları başarılarının sırrını anlattı

A
A
A
LGS şampiyonları başarılarının sırrını anlattı

Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) katılan bir milyonu aşkın öğrencinin heyecanlı bekleyişi sona erdi.

Tüm Türkiye’de 97 öğrenci tüm sorulara doğru cevap verdi. Bahçeşehir Kolejinden de 12 öğrenci tüm sorulara doğru cevap vererek büyük bir başarıya imza attı. Tüm sorulara doğu cevap veren Bahçeşehir Koleji öğrencilerinden Buse Celin Ayyıldız, Bengüsu Yener, Hamza Soyluer ve Ela Güngör sınava hazırlık süreçlerini ve başarılarının sırlarını anlattılar.

2021 LGS sonuçları günler öncesinden de duyurulduğu gibi bugün MEB'in resmi sitesi MEB.gov.tr adresinden açıklandı. Bu yıl LGS'de tam puan alan 97 öğrenci LGS Türkiye birinciliğini paylaşıyor. Bahçeşehir Kolejinden 12 öğrenci de tüm sorulara doğru cevap vererek büyük bir başarıya imza attı. Bu öğrencilerden Buse Celin Ayyıldız, Bengüsu Yener ve Hamza Soyluer, sınava hazırlık sürecini ve başarılarının sırrını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Şampiyonlar, sınava hazırlık sürecinde kendilerine zaman ayırmanın, sınava motive olmanın ve planlı ders çalışmanın kendilerini başarıya gördürdüğünü ifade etti.

Dijital eğitimin sınavlara hazırlanan öğrencilere hedefe yönelik çalışma planı oluşturma olanağı sunduğunu söyleyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, yapay zekâ tabanlı kişiye özgü dijital eğitim platformları Metodbox’ın büyük katkısı olduğunu belirtti. Özlem Dağ sözlerine şöyle devam etti: “Bahçeşehir Koleji olarak Ulusal Sınavlara Tam Hazırlık Sistemi’miz çerçevesinde LGS ve YKS’de her yıl çok başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Her yıl hem bireysel hem toplam başarı yüzdemiz yüksek. Öğrencilerimizin geleceklerinde belirleyici rolü olan ulusal sınavlara en iyi şekilde hazırlanmalarını sağlamak için uzun yıllara dayanan sınav hazırlık tecrübemizden faydalanıyoruz. Dijital eğitimimiz, tecrübemizi en iyi şekilde aktarabilmek için kullandığımız en önemli araçlarımızdan biri. Ulusal Sınavlara Tam Hazırlık sistemimizle, kazanım eksikliklerini zamanında tespit ederek hedefe yönelik çalışma programları çıkarıyoruz. Ulusal sınavlara hazırlık sürecinde izlediğimiz yöntemler, yapay zekâ teknolojisinden yararlanarak kurguladığımız dijital eğitimimizin de önemli unsurlarından biri. Yapay zekâ tabanlı kişiye özgü öğrenme platformumuz Metodbox ile sınavlara hazırlanan öğrencilerimize etkin ölçme değerlendirme araçları ve bu doğrultuda kazanım eksikliklerini giderme olanağı sunuyoruz. Metodbox’ta yer alan Dijital Soru Bankası 7, 8 ve 12. sınıf düzeylerindeki öğrencilerimize kazanım eksikliklerini tamamlama ve tam öğrenmeyi sağlama olanağı sunuyor.
Öğrencilerimiz hatalı veya eksik yanıt verdikleri her bir soru için o soruda kazandırılmak istenen yetkinliklere yönelik oluşturulmuş, soruya özel mini testlere ulaşım sağlıyorlar. Böylece her öğrenci, sadece kendi yanıtlarına göre eksik olduğu kazanım doğrultusunda sorulara erişebiliyor. Sunduğumuz soruya özel mini testlerle öğrencilerimizin, Metodbox’ta yer alan büyük soru havuzundan kendi ihtiyaç duydukları soruları doğru şekilde seçmeleri için vakit kaybetmelerini önlüyoruz. Yapay zekâ teknolojisi, mini testler sonrası öğrencilerimizi, eksik kazanımlarıyla ilgili konu anlatım videosu, fasikül testi ve diğer testlere yönlendiriyor. Böylece eğitimimizde uyguladığımız kişiye özgü öğretim modelini, ulusal sınavlara hazırlık aşamasında da yapay zekâ teknolojilerinden yararlanarak Metodbox ile uyguluyoruz. Böylece öğrencilerimize hedefe yönelik hazırlık yapma ve hedeflerine olan uzaklıklarını yakından takip edebilme olanağı sunuyoruz.”

“LGS’nin en başarılı öğrenciler Fen ve Teknoloji Liselerini tercih ediyor”

Bahçeşehir Kolejinin 2006 yılında kurduğu ve 2021-2022 döneminde Türkiye’de 16 kampüste eğitim verecek Fen ve Teknoloji Liseleri, her yıl LGS’de en yüksek puanı alan öğrencilerin tercih ettiği okulların başında geliyor. Genel Müdür Özlem Dağ, akademik olarak en başarılı öğrencilerin bu okulları tercih ettiğini, burada uygulanan yenilikçi sistemle başarılı öğrencilerin başarılarının daha da büyüdüğünü ve çok yönlü gelişimle dünyaya açıldıklarını söyledi. Dağ sözlerine şöyle devam etti: “Konuk üniversite öğretim üyelerinden giriş seviyesinde mühendislik dersleri alan, makale yayınlama düzeyinde İngilizce becerisi edinen, uluslararası ve ulusal matematik ve bilim olimpiyatlarında, TÜBİTAK ve benzeri proje ve yarışmalarında başarılar kazanan, topluma fayda sağlama motivasyonu ile çalışan Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri öğrencileri, mezun olduklarında Stanford, Harvard, Massachusetts Institute of Technology (MIT) gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden tam burslu kabul alıyorlar ve Türkiye’nin en saygın üniversitelerine yerleşiyorlar. Fen ve Teknoloji Liseleri mezunlarımızın en prestijli üniversitelere kabul alması geleneği, 2020-21 Eğitim Öğretim Yılı için de bozulmadı. Bahçeşehir Koleji liselerinden mezun olan 120’yi aşkın öğrencimiz aralarında Harvard, Stanford, MIT, Princeton, Brown, Cornell’ın olduğu 50’yi aşkın saygın dünya üniversitesinden burslu kabul aldı.”

“12 öğrencimiz birinci oldu”

Çok mutlu ve gururlu olduklarını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, “ Tüm Türkiye’de 12 öğrencimiz tüm soruları doğru cevaplayarak, birinci oldu. Öğretmenleri olarak emeklerinin karşılığını almaları bizleri çok mutlu etti. Pandeminin gölgesinde sınava hazırlanmaları çok zorlu bir süreçti. Ancak 8. sınıflarımız Milli Eğitim Bakanlı’ğının izniyle çoğunlukla okullarda yüz yüze eğitimi gerçekleştirdi. Bu süreçte bire bir öğrencilerimizi takip ederek, sürece hazırladık. Düzenli olarak deneme sınavlarımızı yaptık. Deneme sınavları sonrasında bire bir veya küçük gruplar halinde çalışmalar planladık. Hiçbir konuda eksikleri kalmadan süreci tamamladık” dedi.

“Gözlerimi kapadığımda hep tam puan aldığımı hayal ettim”

LGS başarısını değerlendiren Buse Celin Ayyıldız, “Zor bir süreçti. Bazen okula gidemediğimiz oldu. İlk önce sabır ve kararlılık çok önemli. Ben hedefimi baştan koymuştum. Tam puan olması gerektiğiyle ilgili ve hiçbir zaman pes etmedim. Kendimi motive etmek için beş dakika gözlerimi kapatıp, tam puan yaptığımı hayal ettiğim. Ailemin desteği bu süreçte çok önemliydi. Kardeşim sayesinde motive olabildim. Hedefim Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi’nde okumak. Üniversiteye ise tam karar veremedim ama sayısal bir alan istiyorum.

Sınav süreciyle ilgili tavsiyelerde de bulunan Ayyıldız, “Öncelikle kendilerine zaman ayırmaları gerekiyor. Bu sınava zihinsel olarak da hazır olmaları gerekiyor. Öğretmenlerini çok iyi dinlemeliler. Kendilerine bir hedef koysunlar. Bu da onları sınava motive edecektir.

“Gelecek hedefim beni motive etti”

LGS şampiyonu Bengüsu Yener, hislerini şöyle ifade etti: “Öncelikle sistemli bir çalışmayla hazırlandım. Daha öncesinde belli bir çalışma temelim vardı. 8. sınıfta da bu temelin üzerine koyarak, belli bir çalışmayla bu başarıya ulaştım. Beni motive eden şey ailem, arkadaşlarım ve gelecekte gideceğim okuldu. Gelecek için planlarım, İstanbul Erkek Lisesi’nde okumak ve çocuk cerrahı olmak. Pandemi şartlarında elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Gerek çeşitli kitaplarla, broşürlerle bu stresli süreci atlatmaya çalıştım. Seneye sınava girecek arkadaşlara tavsiyem; düzenli çalışmaya başlasınlar, bol bol kitap okusunlar.”

“Kendime yüklenmedim, sınava rahat hazırlandım”

Sınava rahat bir şekilde hazırlandığını ifade eden LGS birincisi Hamza Soyluer ise başarısının sırrını şu ifadelerle anlattı: “Sıkıldığım zaman ders çalışmayı bıraktım ve kendime yüklenmedim. Matematik dersim de hep iyiydi. Sınava hazırlıkta bu da beni çok rahatlattı. Hazırlık sürecinde sadece ders çalışmadım. Kendime de zaman ayırdım. Günde 150 ila 200 arasında soru çözümü yaptım. Dersi derste dinleyip, bol bol soru çözdüm. Lise hedefim Kabataş Erkek Lisesi’ne gitmek. Gelecekteki hedefim ise mühendis olmak.”

“Yeni nesil sorulara çalışsınlar”

Seneye sınava girecekler öğrencilere de tavsiyeler veren Hamza Soyluer şunları söyledi: “Sınavda sayısal sorular daha çok yeni nesil sorulardı. O yüzden yeni nesil sorulara çalışmalarını öneriyorum. Ders çalışmak dışında her gün kendilerine zaman ayırabilecek faaliyetlerde bulunsunlar. Sınava hazırlık sürecini daha rahat geçirmek için dikkatlerini sınav dışında başka bir uğraşa versinler. Çünkü sürekli sınavı düşünmek strese girmelerine neden olacaktır.

“Doktor olmak istiyorum”

Sınava çok verimli hazırlandığını söyleyerek, Ela Güngör ise, “500 tam puan yaptım. Aslında çok çalışmaktan değil de düzenli çalışmaktan kazandım. Günü gününe, her gün çalışmış oldum. Aslında soru sayımı çok fazla arttırmadım ama hep verimli çalıştım. Nitelikli sorular çözdüm. İlk başta 100 ile başladım. Bu sayı 150 ila 200 arasında değişti. Tüm gün evde olduğum zamanlar bazen 300’e çıkıyordum. Mutluyum emeğimin karşılığını aldım. Ailem de gururlu ve mutlular. İleride doktor olmak istiyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."