EĞİTİM - 15 Haziran 2016 Çarşamba 11:48

LYS’ye doğru: Kimler başarılı oluyor?

A
A
A
LYS’ye doğru: Kimler başarılı oluyor?

LYS başvurusunu tamamlayan öğrenciler büyük bir heyecanla sınav tarihini bekliyor. Üniversiteye girişin ilk aşaması olan YGS, 13 Mart’ta gerçekleşmişti. LYS için ise ÖSYM’nin takviminde açıklanan tarihler, 18 Haziran’da Sosyal Bilimler sınavı ile başlıyor. Merak edilen çok fazla soru var. Ancak sorular; sınavda kimlerin, nasıl başarılı olduğu üzerinde yoğunlaşıyor. Atılım Üniversitesi Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Hasan Atasoy, üniversite sınavlarına dair en çok merak edilenleri anlattı.

13 Mart tarihinde gerçekleşen Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) ardından gözler 18 Haziran tarihinden itibaren 5 farklı aşamada yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) çevrildi. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) takviminde açıklanan tarihlere göre Sosyal Bilimler sınavı 18 Haziran’da, Matematik sınavı 19 Haziran’da, Fen Bilimleri sınavı ile Yabancı Dil sınavı 25 Haziran’da, Edebiyat-Coğrafya sınavı ise 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek.

BİRİNCİLER GENELDE İLK DEFA SINAVA GİRENLER
Üniversite sınavında ilk 100’e giren öğrencilerin son yıllarda özellikle Tıp, Hukuk ve Elektronik Mühendisliği bölümlerini tercih ettiklerini söyleyen Atılım Üniversitesi Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Hasan Atasoy, “2014 yılında LYS’de MF puan türünde ilk 100’e giren öğrencilerin 52’si Tıp tercih ederken 2015 yılında bu rakam 56’ya yükseldi. TM puan türünde Hukuk Fakültesini tercih edenlerin sayısı 2014’te 45 iken 2015’te 52’ye yükseldi. Elektronik Mühendisliğini ise 2014’te MF puan türünde ilk 100’de tercih eden aday sayısı 45 iken 2015’te 33’e geriledi. Tıp, Hukuk ve Elektrik – Elektronik Mühendisliğinde en yüksek puana sahip ilk 3 bölüm incelendiğinde yerleşen öğrencilerin neredeyse tamamının 2015 yılında mezun olan adaylar olduğu görülüyor. İlk yıl yerleşemeyen adaylar genellikle en çok tercih edilen Tıp, Hukuk ve Elektrik Elektronik Mühendisliği programlarında kendilerine yer bulamıyor” diye konuştu. 

LYS’DE KIZLAR DAHA BAŞARILI ANCAK EN İYİ BÖLÜMLERE ERKEKLER YERLEŞİYOR
LYS sonuçlarına göre puan ortalamasının kız öğrencilerde daha yüksek olduğunu ancak en yüksek puanlı bölümlere genelde erkeklerin yerleştiğini belirten Hasan Atasoy, açıklamalarına şöyle devam etti: “2015 LYS sonuçlarına göre kızların MF sınav başarı ortalaması 232,39 iken erkeklerin 227,99. TM sınav başarı ortalaması kızlarda 234,49 iken erkeklerde 229,27. TS sınav başarı ortalamasında ise her ne kadar sonuçlar yakın olsa da yine de kızlar daha başarılı (Kızlar 245,72- Erkekler 244,94). Buna rağmen en yüksek puanlı bölümlere genelde erkekler yerleşiyor. Örneğin en yüksek puana sahip ilk 3 tıp fakültesine yerleşen öğrencilerin 64’ü erkek iken yerleşen kız sayısı sadece 38. En yüksek puana sahip ilk 3 Hukuk Fakültesine yerleşenlerin 47’si erkek iken yerleşen kız sayısı sadece 13. En yüksek puana sahip Elektrik – Elektronik Mühendisliği bölümlerine yerleşen öğrenciler içinde 127 erkek var iken sadece 10 kız var.”

“MEZUNLAR MI BAŞARILI, SON SINIF ÖĞRENCİLERİ Mİ?
“Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavlarında (ÖSYS) genel olarak Lise son sınıfta okuyan öğrenciler daha başarılı oluyor. Bunun neticesini yerleştirme sonuçlarında da görüyoruz, 2015 yerleştirme sonuçlarına göre herhangi bir lisans programına yerleşenlerin yüzde 48’i son sınıf düzeyinde öğrenciler olurken yüzde 35’ini önceki yıllarda yerleşememiş adaylar oluşturdu” diyen Atasoy, “LYS sonuçlarına göre Matematik, Geometri ve Fen Bilimlerinde son sınıfta okuyan öğrencilerin test ortalamalarında bariz üstünlüğü varken Sosyal Bilimler bölümleri için bu konu tam olarak geçerli değil. Örneğin Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe Grubunda yıllara göre en başarılılar bazen son sınıfta okuyanlar olurken bazı yıllarda mezunlar son sınıfta okuyanlardan daha iyi test ortalaması elde edebiliyorlar. Bunun yanında Tarih sınavında ise genellikle mezunlar sınıfta okuyanlardan daha başarılı oluyorlar. 2015 yılı LYS sonuçlarına göre Matematik, Fizik, Kimya Biyoloji, Felsefe Grubu test ortalamalarında ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında okuyanlar başarılı olurken Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih sınavlarında mezun adaylar daha iyi test ortalaması elde etmişler” açıklamalarında bulundu. 

“LYS 2’NİN EN BAŞARILI OLUNAN DERSİ 2010’DA KİMYAYDI, 2015’TE BİYOLOJİ OLDU”
LYS 2 sınavında soru sayısı değişmemesine rağmen 2010 yılından bu güne sınavı geçerli adayların test ortalamasının gerilediğine dikkati çeken Atasoy, “2010 yılında 30 soruda test ortalaması sıralaması en başarılıya göre Kimya, Biyoloji ve Fizik iken 2015 yılında en başarılı test ortalaması Biyoloji, sonra Kimya ve Fizik olmuştur. Buna göre adaylar Fen Bilimleri içinde en çok Fizik sınavında zorlanıyor. Bu durum son 6 yılda değişmedi. Fen Bilimleri genel olarak incelendiğinde ise test ortalamalarının ciddi şekilde gerilediği gözlemleniyor” dedi.

BETÜL KARABACAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten turizmde yaz sezonu değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul’a ve Türkiye’ye turist gelmesinde hep beraber karşı durmamız gereken bir konu: Türkiye’nin içinden ve dışından pompalanan yabancı karşıtlığı. Bu insanların açık tepki vermeden kararlarıyla sizi cezalandırdığı bir sürece dönüşüyor. Yani ülkenize gelmeyerek, otomatikman siz ülke olarak belirli bir kaynaktan mahrum kalıyorsunuz" dedi. Avdagiç, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm sezonunu iyi geçirdiğimizde Türkiye’nin mayıs ayından itibaren ciddi bir döviz gelirine sahip olacağını kaydetti. İstanbul’da otel fiyatlarının hala Avrupa fiyatlarının çok altında olduğunu belirten Avdagiç, "İstanbul otelleri hala ucuz. Artan taleple beraber hem doluluk oranlarının artması hem fiyatların daha makul hale gelmesi, İstanbul için önemli bir konu" dedi. "Türkiye’nin içinden ve dışından pompalanan yabancı karşıtlığı, birçok misafirimizin Türkiye’ye gelmesine engel oluyor" İstanbul’a ve Türkiye’ye turist gelmesinde hep beraber karşı durulması gereken bir konunun da Türkiye’nin ‘yabancı karşıtlığı’ olduğunu kaydeden Avdagiç, "Türkiye’nin içinden ve dışından pompalanan yabancı karşıtlığı, birçok misafirimizin Türkiye’ye gelmesine engel oluyor. Olumsuz bir atmosfer oluşturuyor. Bu Türkiye’nin kuralsız, tüm yabancıları ülkeye kabul etmesi anlamına asla gelmiyor. Mutlaka bir sınır güvenliği kontrolü ülkenin bekası anlamında en önemli konulardan bir tanesi. Ancak kurumlar ve kişiler olarak hem yurtiçinde hem yurtdışında abartılı ve rasyonel karşılığı olmayan söylemleri gündeme getirenlere karşı çok net, açık ve sürekli tavır almamız lazım. Aksi halde Türkiye hiçbir yabancının gelmesinin istenmediği bir ülke durumuna düşer ki, bu turizm için benim şu an yakın ve orta vadede gördüğüm en büyük tehdit. Bu insanların açık tepki vermeden kararlarıyla sizi cezalandırdığı bir sürece dönüşüyor. Yani ülkenize gelmeyerek, otomatikman siz ülke olarak belirli bir kaynaktan mahrum kalıyorsunuz" şeklinde konuştu. “Yabancılar ‘cash on the table (nakit)’ daire, arsa alıyorlardı” Yabancı karşıtlığının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini kaydeden Avdagiç, şu değerlendirmede bulundu: "Türkiye genelinde yabancılara konut satışları 6 milyar dolardan 3 milyar dolar seviyesine geldi ve bu azalış devam ediyor. Aynı şekilde İstanbul’da satılan konutların yüzde 10’u yabancılara satılıyordu, şu anda bu yüzde 5’lere düştü. Yabancı yatırımcı teminat mektubu ve kredi kullanmıyor, ‘cash on the table (nakit)’ daire, arsa alıyorlardı. Bir bu var, bir de almış olanların da bir kısmı satışa geçti. Bunun dengesi iyi ayarlanmalıdır. Bu yaklaşım yabancıları rahatsız ediyor, rakip ülke yabancı medyasında da takip edilip kullanılıyor. Onlar da bu durumdan ister istemez etkileniyorlar.” İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’ye girişte uygulanan vize ücretlerinin gözden geçirilmesinin de turizm sektörüne katkı vereceğini belirtti. Şekib Avdagiç, "Türkiye’nin bazı ülkelere uyguladığı vize bedeli ciddi rakamlara ulaşıyor. AB’nin bize uyguladığı vize bedellerinden çok şikayet ediyoruz. Türkiye’nin de belirli ülkelere uyguladığı vize bedellerinin gözden geçirilmesinde turizm açısından fayda var. Özellikle aile seyahatlerinde vize ücreti ciddi bir rakam olduğu zaman, insanlar Türkiye yerine farklı turizm destinasyonlarını tercih edebiliyorlar" dedi. Avdagiç, Türkiye’nin kendine has ılıman iklimi, kaliteli tesisleri, yetişmiş insan gücü, gastronomideki çeşitliliği ve sunumunu yerli ürünle yapıyor olmasının önemli avantajlar olduğuna dikkati çekti. “Turizmde artık yeni bir konsept ve strateji belirlemenin zamanı geldi” Şekib Avdagiç, bununla birlikte Türkiye’nin turizmde konseptini gözden geçirmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Avdagiç, “Turizmde artık yeni bir konsept ve strateji belirlemenin zamanı geldi. Türkiye orta ve uzun vadede turizmde konseptini, fiyat stratejisini ve hizmetlerini baştan aşağı gözden geçirmeli. Çünkü hiç gündemde olmayan yeni rakiplerimiz belli bir süre sonra devreye girecek. Türkiye turizmdeki dinamik gücünü, belirli aralıklarla strateji ve hizmet niteliklerini yenileyerek sürdürebilir” diye konuştu. Türkiye’nin şu anda yatak kapasitesini geliştiren bir ülke olmasının önemine dikkati çeken Avdagiç, “Türkiye genelinde turizmde 2 milyon yatağımız var. Buna bağlı olarak Akdeniz çanağında yeni destinasyonlar hızla devreye giriyor. Mısır ve Kuzey Afrika’nın bazı ülkeleri burada öne çıkıyor. Suudi Arabistan kıyı şeridi için NEOM Projesi ile bağlantılı önemli bir yatırım paketi açıkladı. Turizmcilerin tabiri ile 500 bin anahtar, yani 500 bin odalık kapasite oluşturma sürecini devreye aldılar. Bizim de bugünden bütün konseptimizi gözden geçirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Turizm yatırımcıları için yüksek nitelikli otel odası maliyetlerinin giderek arttığını kaydeden Avdagiç, “Bir örnek verirsek, Türkiye’de yüksek nitelikli bir odanın yatırım maliyeti 250 bin dolar iken, Mısır’da aynı nitelikli bir odanın maliyeti 135 bin dolar. Bu durum bizi bugünden yarına hemen olumsuz etkilemeyecektir ama yatırım anlamında ve birim fiyat anlamında rekabetçiliğimizde bir gerileme var, bu konunun üzerinde çalışmamız gerekiyor” dedi.
Muğla Bodrum’u heyecanlandıran yarış sona erdi Muğla’nın Bodrum ilçesinde 3 gün boyunca süren otomobil yarışında Ali Türkkan-Oytun Albayrak Genel klasman 1’incisi oldu. Karya Otomobil Spor Kulübü (KAROSK) tarafından düzenlenen Petrol Ofisi Maxima 2024 Türkiye Ralli Şampiyonası üçüncü ayağı Rally Bodrum nefes kesen bir mücadeleye sahne oldu. 7’den 70’e insanların akın ettiği yarışlar ödül töreniyle sona erdi. Jandarma 185. yılına özel etabında en iyi zamanı yapan Türkkan-Albayrak, jandarma özel ödülünü de kazanırken, ekip aynı zamanda sınıf 3 birinciliğinin de sahibi oldu. Cuma günü Bodrum’da başlayan ve 3 gün boyunca süren Rally Bodrum için mücadele eden otomobiller görsel şölen oluşturdu. Bodrum’un bir ucundan diğer ucuna kadar yarışan pilotlar zaman zaman nefes kesti. Özellikle köy yollarından ve köylerden geçen otomobilleri köy halkı ise pür dikkat izledi. Çizilen rotada Bodrum İlçe Jandarma ekipleri ve Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler üst düzey güvenlik önlemi alarak güvenliği sağladı. Kıyasıya geçen mücadelenin ardından Castrol Ford Team Türkiye takımından Ali Türkkan-Oytun Albayrak ekibi Genel klasmanda 1’inci oldu. Genel klasman 2’ncisi ise GP Garage My Team’den Ümit Can Özdemir-Kutay Ertuğrul ekibi oldu. Mücadelede 3’üncülüğü Parkur Racing takımından Kerem Kazaz-Corenitn Slyverstre ekibi oldu. Kazaz-Slyverstre, gençler birinciliğinin yanı sıra organizasyon TECNO özel ödülünü de kazandı. Bodrum ve Milas’ın doğal güzelliklerini gözler önüne seren asfalt zeminli etaplara 2 gün süren 476 kilometre uzunluğundaki rallinin Markalar birincisi Castrol Ford Team Türkiye olurken, Takımlar birinciliğini de GP Garage My Team elde etti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Kaymakamlığı, Milas Kaymakamlığı, Bodrum Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi tarafından desteklenen sponsorların ve Bodrum Gazeteciler Cemiyeti katkıları ile gerçekleştirilen organizasyon finiş seremonisi ile sona erdi. Törende dereceye giren sporcular Muğla İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Gemalmaz, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum İlçe Jandarma Komutanı Gökhan Kurgan, Bodrum Belediye Meclis Üyeleri Abdullah Engin Başol ve Seha Ergene ile sponsor firma yetkililerinden aldılar. Yarışın Sınıf 4 ve İki Çeker birinciliğini Atış Motorspor’dan Refik Bozkurt-Soner Tamer elde ederken, Sınıf 5 birincisi Hypco Neo Motorspor’dan Kübra Denizci Keskin-Onur Vatansever, Master pilotlar birincisi GP Garage My Team’den Uğur Soylu, kadın pilotlar birincisi Burcu Çetinkaya kadın co-pilotlar birincisi İtalyan Fabrizia Pons oldular. 35 yaş üzeri klasik ralli otomobillerine açık historic klasmanında Parkur Racing’den Kemal Gamgam-Orkun Demir bir zafere daha imza atarken, ikinciliğin sahibi Fiat 131 S ile Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz ekibi oldu. Bu yıl Celal Gülerhan anısına düzenlenen TOSFED Ralli Kupası klasmanında ise Ankaralı genç ekip Berkay Erdoğan-Muhammed Mataracı birinciliğe uzanırken ekip aynı zamanda Kategori 4’te ilk sırada yer aldı. Taner Oruç-Onur Sırımoğlu ikinci ve Kategori 2 birincisi, Sencan Kırıkkaya-Tezcan Başar da üçüncü oldular. Kategori 3’te en hızlı ekip Alp Atak-Alperen Tetik olurken, kadın pilotlar birinciliğini kızı Zeynep Tümerkan ile yarışan Çiğdem Tümerkan, kadın co-pilotlar birinciliğini de Faruk Sayın ile yarışan Cansu Açar kazandı.