ASAYİŞ - 16 Ekim 2019 Çarşamba 14:39

Mahkemeden UBER kararı

A
A
A
Mahkemeden UBER kararı

İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, taksici derneklerinin başvurularını kabul ederek internet üzerinden ulaşım veren Uber’e Türkiye’den erişimin engellenmesine karar verdi.

Taksici derneklerinin internet üzerinden ulaşım hizmeti veren Uber’e açtığı davada yargılamaya devam edildi. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki duruşmaya davacı İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası, Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi, İstanbul Taksi Sahipleri Derneği avukatları ile davalı UBER Turkey LTD ve UBER BV avukatları katıldı.

Duruşmada söz alan davacı avukatları, bilirkişi raporunda haksız rekabetin bulunduğunun belirtildiğini ifade ederek, davanın kabul edilmesini talep etti.

Daha sonrasında söz alan Uber avukatları ise bilirkişi raporuna itiraz etti. Raporda bilirkişi heyetine sunulan soruların tam olarak karşılanmadığını belirterek, ek bilirkişi raporu ya da yeni bir rapor alınmasını talep etti.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, yeniden bilirkişi raporu alınmasına ilişkin talebi reddederek ve Uber’in haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme, Uber’in hizmet sunduğu uber.com, m.uber.com, uber.com/tr ve Uber mobil uygulamalarına erişimin de engellenmesine karar verdi.

İnternet üzerinden Uber XL isimli hizmetin sunulmasının de haksız rekabet ortamı oluşturduğunu belirten mahkeme, haksız rekabet eylemlerinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme, konuya ilişkin Bilgi Teknolojileri Kurulu’na yazı yazılmasına da karar verdi.

Kararın açıklanmasının ardından duruşmada olan bir taksicinin, ‘karar çok gecikti’ demesi üzerine mahkeme başkanı Ramazan Acar sinirlenerek, ‘Terbiyesiz, senin keyfine göre mi karar vereceğiz?’ dedi. Başkan, kendisinden özür dilenene kadar karar metnini okumayacağını belirtti. Bunun üzerine taksici salona gelerek, Acar’dan özür diledi.

Olayın ardından davayı takip eden gazeteciler ile avukatlar arasından tartışma yaşandı. Bir avukat kendisine soru soran gazeteciye, “Zaten doğruları yazmıyorsunuz, bir de gelmiş soru soruyorsunuz’ diye bağırdı. Tartışmanın büyümesi üzerine başkan Acar dışarı çıkarak, ‘Susun be’ şeklinde bağırdı.

‘Uber’e erişim Türk adaletinin verdiği kararla engellendi’

Kararın açıklanmasının ardından adliye önünde bekleyen taksiciler, kararı asker selamı vererek karşıladı. Bir süre sloganlar atan taksiciler adına açıklama yapan Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, “Uber’e karşı açtığımız dava sonuçlandı. Biz taksiciler olarak 1986'da çıkan kanunla beraber tahditli ticari araçlarız. Bu ticari araçlarımızı devlete belli bedeller ödeyerek sahip olduk. 2013 yılından itibaren Türkiye’de böyle bir korsan taşımacılık başladı. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaletine ve siyasetine güveniyoruz. Haklı olduğumuz dava bugün sonuçlandı. Uber'in XL ve normal araçlar ile taksiler dahil olmak üzere internet erişimi Türk adaletinin verdiği kararla kapatıldı” dedi.

Aksu’nun açıklamalarının ardından Barış Harekatı'nda bulunan Mehmetçiğe de destek açıklamasında bulunuldu. Yapılan açıklamaların ardından asker selamı veren taksiciler daha sonra adliye önünden ayrıldı.

Mehmet Yusuf Melikoğlu - İrem Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi. Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli’de bulunan Seka Park’ta bir miting gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Yemen’de, Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Afganistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu. "Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz" Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs’ta Kocaeli’den sendikal taleplerini şöyle sıraladı: "Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz." Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs’ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs’ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.