GÜNDEM - 20 Mayıs 2021 Perşembe 08:54

Maket sanatçısı Erzurum’un 1800’lü yıllarına hayat veriyor

A
A
A
Maket sanatçısı Erzurum’un 1800’lü yıllarına hayat veriyor

Tarihi ve özgün eserler maket sanatçısı Doğan Hattatoğlu, Erzurum’un 1800’lü yıllardaki halinin maketini yapıyor. 60’a yakın eserin maket halini çıkartan Hattatoğlu her eseri aslına uygun ölçeklendirme sistemiyle yapıyor. Küçük bir detayı bile atlamayan sanatçı bir esere bazen haftalarca uğraşıyor.

Erzurum kültürünü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için maket çalışmalarını sürdüren sanatçı Doğan Hattatoğlu Erzurum’un 1800’lü yıllarında ki halini makete çeviriyor. Hattaoğlu daha önce Erzurum Ulu Cami’de sergilenen üç kutsal mekan olan Kabe-i Muazzama, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'nın maketlerini birebir ölçeklerle hazırlayarak adından söz ettirmişti.

Erzurum’un maket çalışması için 2 yıllık bir ön çalışma sonrası kentin 1800’lü yıllarda ki haritasını çıkaran maket ustası Hattaoğlu, daha sonra ise kullandığı köpüklerle şehrin alt yapısının maket halini tamamladı. Maket ustası şimdide kentte o dönem yer alan eserleri makete çeviriyor. 80 eserden 60’ına yakınını tamamlayan sanatçı maket çalışması bittikten sonra eserleri şehir haritasına yerleştirmeye başlayacak. 80 eser arasında Ulu Cami, Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi ve Lalapaşa Cami gibi kentin gözde tarihi mekanları da yer alıyor.

Korona virüs tedbirleri kapsamında atölyesinde çalışamayan Hattatoğlu, çalışmasını evinde ki odasında sürdürüyor. Bir an durmadan çalışmalarını sürdüren sanatçı 1 yıl içerisinde eserini tamamlayarak ziyaretçilere sunmayı hedefliyor. Günümüze ulaşan eserleri yerinde inceleyerek makete çeviren Hattatoğlu eserlerin tamamının birebir ölçeklendirmeye önem gösteriyor.

“ 40 eseri maketleştirdim”

Bu zamana kadar 40 eseri maketleştiren Hattaoğlu,“ Ailem hat sanatıyla uğraşıyordu. Bende uğraştım ama makete heveslendim. 1986 yılında Solakzade Camiinin maketini yaptım. Yıllar sonra İstanbul Minatürk’ü gezdim oğlumda baba sen de gel Erzurum Minatürk’ü yap dedi. Bende başladım ama başlarken şart koştum çocuklarıma dedim ki beni kahveye giden bir baba olarak düşünün maaşımdan her ay o kadar parayı buraya keseceğim. Böylece çalışmaya başladım. O gün bugün devam ediyor. Bu şekilde şuana kadar 40 tane eseri maket hale çevirdik. TBMM’de sergi yaptım. Öyle ki meclis tarihinde ilk kez bir şehir sergi yapmıştı” dedi.

“ Üç kutsal mescit bir arada”

Müslümanlar için kutsal olan 3 mescidi maketleştirerek sergilediklerini kaydeden Doğan Hattatoğlu,“ Ben yaptığım eserlerin hepsini yerinde inceleyip ona göre ölçü alıyorum. Umreye ve haça gittim orada ölçüler aldım. Döndüğümde Kabe’nin maketine başladım toplam yapımı 1.5 yıl sürdü. Sonra Mescid’i Nebevi ‘ye başladım onunda 2 yıl sürdü. O zaman Ulu Cami’de bunları sergilemeye başladık. Üçüncü olarak da Mescid’i Aksa’yı yapmamı istediler. Bunun üzerine Kudüs’e gidip ölçüleri aldık. Orada türlü sıkıntılar çıkarttılar İsrail askerleri bize ama ölçüleri aldım. Kudüs’ün toprağını aldım onu getirdim yaptığım maketteki bahçeye o toprağı koydum” şeklinde konuştu.

Maket sanatçısı Erzurum’un 1800’lü yıllarına hayat veriyor

“ Bu proje için yeri geliyor sabahlara kadar çalışıyorum”

Projeyi tamamlayıp Erzurum’a hizmet etmek istediğini belirten Hattatoğlu, “ Erzurum Teknik Üniversitesinin hazırladığı bir proje var. Hocalarımız 1800’lü yıllarda ki Erzurum’un haritasını çıkartmışlardı. O haritayı görünce makete dökmek istedim. Yaşımız geçiyor Erzurum’a bir hizmet daha etmek istedim. Çalışmalara başladım ama proje çok büyük bir proje öyle kolay değil bunu yapmak. Başladıktan sonra devam edebilir miyiz diye düşündüm ama çocuklarım ailem destek oldular. Pandemi geldi atölyeye gidemedik. Hanım izin verdi evin bir köşesini atölyeye çevirdik. Haritaya monte edeceğimiz çeşmeler, hamamlar, medreseler ve camilerin maket halini çıkartmaya başladık. Bittikten sonra platforma yerleştirmeye başlayacağız. İnşallah o günleri görür bu eseri bitirirsek eskiden duyulan o Erzurum’u göreceğiz.” İfadelerini kullandı.

“ Bu iş sabır işi”

Maket ustalığının sabır işi olduğunu aktaran Hattatoğlu,“ Şuanda 60’ın üzerinde maketi tamamladım. Liste çıkarttık o tarihte 80’in üzerinde Erzurum’da tarihi eser bulunuyor. Yapmaya devam edeceğiz. Erzurum tarihte önemli bir konumda yer alıyor. Herkes bu memlkette kendi branşında çalışma yapmalı. Maket işi gönül işdir ve sabır ister. Bazen ilham gelmeli. İlhamsız olmaz. Bazen başlıyorsun sabahlara kadar sürüyor çalışma. Bir yandan sağlıkla ilgili terapi gibi bu çalışmalar” dedi.

Sefa Tetik - Şahap Gürler
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hidayet Türkoğlu: "FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti" Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, FIBA tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olmasıyla ilgili, "Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" dedi. Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olan Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Turkcell Basketbol Gelişim Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisi ve ailesi adına gurur duyduğu günlerden bir tanesini yaşadığını söyleyerek sözlerine başlayan Türkoğlu, "Daha önce hep milli takım için bir araya geliyorduk. Sizler de milli takımımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyordunuz. Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi" Türk halkına desteklerinden ötürü teşekkür eden Başkan Türkoğlu, "Bazen kelimelerle ifade edemeyeceğiniz noktalarda oluyorsunuz. Ben şu an onu yaşıyorum. Konsantrasyonumuz; ekip olarak Türk basketbolunu Türkiye’de istenen, görünürlük, bilinirlik, izlenme, kulüplerimizin hem Türkiye hem uluslararası başarısı milli takımlardaki başarılarımızın ülke basketbolunu her geçen gün gururlandıracağı noktaya getirmekti. Ailemle, uzun yıllar geçtiği için nasıl sevinmek gerekir onu bile bilemedik. Çok mutlu ve gururlu olduğumuzu dile getiriyoruz. Bu süreçler kolay süreçler değil. Bu ödül bireysel ödül gibi görünüyor ama hiçbir zaman tek başınıza aldığınız bir ödül değildir. Bunun için gece gündüz fedakarlık yapmak, çalışmak, bunlar bir özveri. Herkesin bu ödülde bir payı var. İnsanların yaptığınız işe saygı duyması, sizi taktir etmesi sizinle gurur duyması en büyük ödüllerden biridir. Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi, buradan hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" Türk basketboluna hizmet eden çok değerli sporcular olduğunu belirten Türkoğlu, "Ben bu ödüle layık görüldüm ama Türk basketbolunda geçmişten bu yana aktif ve bırakmış çok değerli spor adamı ve basketbolcu olduğuna inanıyorum. Hepsi Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etti. Şu anda da ülkemizi yurt dışında gururla temsil eden, milli formayı giyen çok değerli sporcularımız var. İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" cümlelerine yer verdi. "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım" Hayatında her zaman kendine güvendiğini vurgulayan Hidayet Türkoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım. Çok fazla dönüm noktam oldu. Kendimi şanslı hissediyorum. Hiçbir zaman basketboldan uzaklaşacak önemli bir sakatlığım olmadı, bu anlamda şanslıydım. Her süreç benim için önemliydi. Benim için hepsi bir dönüm noktası diyebilirim hepsinin hayatımda anlamlı yeri var. Bir tanesini diğerlerinden ayırmak doğru olmaz. Bir tanesini illa söyleyecek olsam benim abim de basketbol oynardı. Benim uzaktan yakından alakam yoktu. Abimin antrenmanını izlemeye gidip antrenörünün bana ’Sen de düşünmez misin?’ demesi ve benim başlamam en büyük kazanımlardan biriydi. Çünkü o vesileyle başladım. 37 yaşında bıraktım basketbolu. O sürece kadar gerek Efes, gerek milli takımlar, gerek NBA kariyerim olsun benim için hepsinin ayrı değeri var." "Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür" Milli formayı giyen herkesin Türk basketboluna hizmetinin büyük olduğunu aktaran Türkoğlu, "Bu yaz milli takım olarak güzel bir başarı elde ettik. Ben kendimi biraz daha şanslı hissediyorum çünkü ben sporcu olarak hayatımda diğerlerine nazaran daha öz güvenliydim ama kendimi onlardan hiçbir zaman farklı görmedim. Benim kadar herkes bu tür başarıları hak ediyor. Ben sporculuk anlamında genç yaşta kendimi biraz öz güvenli hisseden bir insandım. Belki ABD’deki gelişimi biraz daha farklı olarak düşündüler ki bu ödüle layık gördüler. Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür. Bizim sporculuk hayatımızda da büyük sorumluluklarımız vardı. Şu an işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sorumluluk anlamında farklılık olacağını düşünmüyorum çünkü aldığım sorumlulukları her zaman en iyi şekilde yerine getirmek isteyen bir insan olmuşumdur. Sporculuk hayatımda da çalışma düzenim iyi bilinir tanıyanlarca" diyerek sözlerini noktaladı.