Manisa’nın Soma ilçesinde 7 Şubat 2020 tarihinde ortadan kaybolan ve 14 Mart 2020 tarihinde Sevişler Baraj Gölünde bulunan kesik kolun Özcan Eren’e ait olabileceği üzerinde duran ekiplerin yaklaşık 10 gün boyunca yaptığı arama çalışmasında Sevişler Baraj Gölü ve 42 kilometre uzağındaki Aydıncık Göletinde 11 parça halinde cesedin tüm parçaları bulundu. Cesedin tüm parçalarını özverili çalışmalarıyla bularak Özcan Eren’in ailesinden de alınan DNA örnekleriyle eşleştirilmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderdi. Adli tıp kurumundan sonuçların gelmesi beklenirken, ilk ceset parçasının bulunmasıyla Özcan Eren’in birlikte son görüldüğü kişi olan Veteriner Hekim Mehmet Tahta 14 Mart günü Manisa Emniyeti Cinayet Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltındaki sorgusunda şahsı öldürmediğini söyleyen Mehmet Tahta çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Veteriner Mehmet Tahta tutuklu olduğu cezaevinde 27 Mart tarihinde yeniden ifade vererek suçunu itiraf etmişti.
Suçunu itiraf eden Mehmet Tahta’nın yargılandığı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi 4. ve Karar davasında zanlının 18 yıl hapis cezasına çarptırılmasını hükmetti
Özcan Eren’in ailesinin avukatı Utku Saka karar sonrası yaptığı açıklamada, “Somalıların ve kamuoyunun bildiği üzere sanık Mehmet Tahta’nın, Özcan Eren’i öldürmesi ve öldürdükten sonra vücut bütünlüğünü 11 parçaya ayırması nedeniyle Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış olan davanın, 26.03.2021 yani bugün karar duruşması görüldü. Sanık Mehmet Tahta hakkında ‘Planlayarak ve Tasarlayarak Kasten Öldürme’ ve ‘Kişinin Hatırasına Hakaret’ suçlarından bir önceki duruşmada savcı tarafından mütalaa verilmişti. Akhisar Ağır Ceza Mahkeme heyeti sanık Mehmet Tahta hakkında ‘Planlayarak ve Tasarlayarak Kasten Öldürmeden’ değil ‘Kasten Öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verdi ve olayın başkaca görgü tanığı olmamasında maktul Özcan’ın sanık Mehmet Tahta’ya ‘Güya’ küfür etmesi nedeniyle haksız ‘tahrik indirimi’ uygulayarak yalnızca 18 yıl hapis cezasına hükmetti. Henüz kararın gerekçesini bilmediğimizden mahkemenin verdiği kararın gerekçesinin tarafımıza tebliğini bekliyoruz. Acısının tarifi mümkün olmayan Özcan’ın katılan ailesi, mahkeme heyetine isyan etti ve yürekleri sızladı. Kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu bildiğimiz için üst derece mahkemesince bozulup yeniden hüküm kurulması gerektiğini düşünüyoruz. İstinaf ve temyiz kanun yolları tükeninceye kadar bu davanın takipçisi olacağız. Bu kararın üst derece mahkeme incelemelerinde bozulacağına inanıyoruz. Kanun yolları tükeninceye ve karar kesinleşinceye kadar sanık tutuklu yargılanmaya devam edecektir.” dedi.
Yılmaz Sarıpınar
