GÜNDEM - 17 Haziran 2016 Cuma 13:18

Masum çocuklar neden ileride seri katil olur?

A
A
A
Masum çocuklar neden ileride seri katil olur?

Üç kişinin katili, Galatasaray Lisesi ve ODTÜ Biyoloji mezunu Atalay Filiz yakalandıktan sonra, kamu görevlilerinin onunla selfie çekip sosyal medyada paylaşması yeni bir tartışmayı gündeme getirdi.

Atalay Filiz yakalandıktan sonra verdiği ifadesiyle acaba akıl hastası mı yoksa cezadan muaf olmak için akıl hastası numarası mı yapıyor diye kafalarda soru işareti oluşturdu. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, Atalay Filiz’in muayene edilmeden, ruh sağlığının uzmanlar tarafından değerlendirmeden teşhis koyulmasının etik olmayacağını ancak katil ya da seri katilerin psikolojik analizleri yapıldığında çoğunlukla akıl hastası değil, halk arasında psikopat, sosyopat olarak bilinen anti-sosyal kişilik bozukluğu olduğunun anlaşıldığını ifade etti.

Bu tip kişilerin erken dönemlerinde şiddetli travmalar yaşayıp kurban olduklarını dikkate almamız gerektiğinin altını çizen Eren, Anne ve babalara çocuklarının ileride suça eğilimli tip bireyler olmaması için alınması ile ilgili önlemlerde bulundu. 

“MASUM ÇOCUKLAR NEDEN KATİL OLUR?”

“Masum bir bebek nasıl katil olabilir, hangi süreç ya da süreçler insanları seri katil yapar” diyen Eren, “Katil dünün kurbanı bugünün cellâdıdır bunu unutmamak lazım. Bu insanların erken dönemleri travmalarla doludur, Cinsel, fiziksel, duygusal gibi. Duygusal yoksunlukta büyük bir travmadır. Yaşadığı süreci bilmiyoruz ama Çiçero’nun dediği gibi bir suç işliyorsan cezası da vardır. Seri katilerin oluşmaması ve şiddeti yok etmemiz için sevgi iklimleri oluşturup her türlü şiddete topyekûn karşı çıkmalıyız” dedi.

“ARKADAŞLARINI İTEN, YALAN SÖYLEYEN, YANGIN ÇIKARMAYA ÇALIŞAN ÇOCUKLARA DİKKAT EDİN”

“Bazı çocukların çocukluk dönemlerinde davranış bozukluğu olduğunu görüyoruz” diyen Eren, “Çocukken hayvanlara eziyet eden, yalan söyleyen, annesinin cüzdanından para çalan, arkadaşlarını itip kakan, yangın çıkarmaya meyilli olan bide 5 yaşından sonra altını ıslatan çocukların ileride daha kriminal tipler olmaya meyilli olduklarını biz tecrübelerimizden biliyoruz. O yüzden o dönemdeki işaretleri dikkate alıp yetiştirmeyi eğitim süreci gibi yaşamamız lazım. O zaman anne ve babalara çok iş düşüyor. Şiddetin her türlüsüne topyekûn karşı çıkmalıyız” açıklamalarında bulundu. 

“KAMU GÖREVLİLERİNİN FOTOĞRAF ÇEKTİRMESİ, CİNAYET KADAR TEHLİKELİ VE ÜZÜCÜ”

“Kamu görevlilerinin katil zanlısı ile selfie çekmesi bu cinayetler kadar üzücü ve tuhaf bir durumdur” diyen Eren, “ Bu tabloda seri katil birden bir film ya da roman kahramanı gibi sunuluyor. Ülkemiz genç nüfusuyla dünyada ayrı bir özelliği olan ülkedir. İnsanlarında psikolojisini dikkate almamız gerekir. Kamu görevlilerinin selfie çektirmesi neredeyse iltifatta bulunması anlaşılır bir şey değil tehlikelide aslında. Eski Türk filmlerinde çok alışıktık suç işleyen en sonunda adaletin önüne çıkar, adaletin önüne çıkaran o kamu görevlisidir. Keşke arkadaşlar o noktada kalabilseydi. Bir sevindirici durum var emniyet müdür galiba açığa alınmış. Cinayet işleyen kişinin gençler veya diğer kişiler tarafından motive edici daha heveslendirici konuma taşınması çok tehlikelidir. İşlediği cinayetler kadar buda çok önemliydi. Türkiye’de Atalay filizi tanımayan kalmadı o yüzden kamu görevlilerinin ve hukuk temsilcilerinin çok daha dikkatli olması lazım” dedi.

“SERİ KATİLLER SANILDIĞI GİBİ ZEKİ DEĞİLDİR, MEDYA KİŞİYİ KAHRAMAN GİBİ GÖSTERMEKTEN VAZGEÇMELİDİR”

İşlenen bir suçun arkasında ruh sağlığı bozukluğu varsa cezadan muaf oluyor gibi bir algı oluştuğunu aslında öyle olmadığını söyleyen Eren sözlerine şöyle devam etti;

Cezai ehliyeti yok diyerek kimseyi dışarı salmıyorlar. Ruh ve sinir hastanelerinin kapalı bölümlerinde hem tedavi oluyorlar hem de toplumdan uzak yaşıyorlar. Biz araştırmalarımızda şunu görüyoruz. Aslında ortada bir akıl hastalığı yok ne var halk arasında bilindiği üzere ortada psikopatlık ve sosyopatlık var. Bizim son tanı sınıflama sistemimizde anti sosyal kişilik başlığı altında ele alınmış bir şeydir. Daha da özeti bizim dilimizde bir hastalık değildir. Bugün seri katil olarak bilinen kişilerin yapılan araştırmada IQ skorlarına bakılmış ortalama eğitim yılları 11 yıl olarak çıkmış. Yani liseyi bile bitirememiş gözüküyor. Ortalama zekâyı 90 kabul edersek onlarınki 80-85 civarında. Seri katillerin zeki olduğu inanışı bir mittir. Yani kamuoyu şunu bilmelidir. Seri katiller öyle anlatıldığı gibi sıra dışı, entelektüel kapasiteleri, zekâları olan insanlar değildir bu inanış yanlıştır. Biz bu şekilde birçok vaka geliyordu. Birçoğunun akıl hastası değil psikopat, anti sosyal olduğu ortaya çıkıyordu buda cezai indirime teşkil etmiyordu. Raporlar çoğunlukla ceza ehliyeti yerindedir diye çıkar. Medya bu kişiyi kahraman gösterebilecek yayınlardan söylemlerden kaçınmalıdır. Onunla ilgili konuşacak kişileri ekrana getirmemelidir. Yayınlar yapılırken onun katil olduğuna vurgu yapılmalıdır. Onun özenilecek, heves edilecek durumun olmadığı şeklinde yayınlar yapılmalıdır. Bu haberler yapılırken çok dikkat etmek lazım”

Gül KABA-UĞUR GÜLBOY

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kişisel verilere erişerek yasadışı veri aktarımı yapan 4 kişi tutuklandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kişisel verilere erişerek yasadışı veri aktarım yaptığı tespit edilen 4 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yasadışı panellere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında; Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinesinde, Siber Güvenlik Başkanlığı (SGB), Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) ve Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) müşterek çalışmaları neticesinde, vatandaşların kişisel verilerini hedef alarak kamu kurumlarına ait verilere yetkisiz erişim sağlamaya çalışan yasa dışı yapılanmaya yönelik İstanbul ve Karabük’te eş zamanlı olarak düzenlenen siber casusluk operasyonlarında biri suça sürüklenen çocuk olmak üzere toplam 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonlarda birçok dijital materyale el konulduğu, yapılan incelemelerde, kişisel verilere yetkisiz erişim sağlanarak yasa dışı veri aktarımının sistematik bir casusluk faaliyetine dönüştürüldüğü tespit edildi. Ayrıca MASAK tarafından yapılan incelemelerde, yasa dışı gelir trafiğinin kripto varlık transferleri üzerinden parçalara ayrıldığı, ödemelerin yurt dışı tabanlı platformlara yönlendirildiği ve para hareketliliğinin çok aşamalı transfer yöntemleriyle gizlendiğinin tespit edildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 4 şüpheli, 7545 sayılı "Siber Güvenlik Kanununa" muhalefet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayrıca yasa dışı yollarla elde edilen verilerin barındırıldığı ve terör örgütleri dahil olmak üzere isteyen herkesin erişimine ve kullanımına imkan sağladığı tespit edilen 8 internet adresi erişime kapatıldı.
İstanbul Ümraniye Keyap Camii yenileme ve düzenleme çalışmaları tamamlandı Ümraniye’de Keyap Camii düzenlemesi ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "İmanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur" dedi. Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi’nde bulunan Keyap Camii’nde yapımı devam eden düzenleme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanlığı ve Ümraniye Müftülüğü iş birliğiyle tamamlanan cami, vatandaşların hizmetine açıldı. Açılışta konuşan Başkan İsmet Yıldırım, vatandaşların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yeni camiler açılmasının önemine değindi. "Cami hizmetlerimiz herkesin gayretleriyle çok iyi şekilde devam ediyor" Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, şunları söyledi: "Biliyorsunuz burası biraz yardıma muhtaç bir haldeydi. Önceden İSKİ problemi vardı, devamlı su basıyordu. Çevresi de böyle güzel değildi, sağ olsun mermerleri yapıldı. Biz de diğer peyzaj işlerini tamamladık, el birliğiyle yaptık. Burada 4 bin kişi çalışıyor ve sadece Keyap’ta çalışanlar değil etrafta çalışan bütün kardeşlerimiz buradan istifade ediyorlar. Çok şükür cami hizmetlerimiz kaymakamımızın başkanlığında, müftümüzün ve hocalarımızın gayretiyle çok iyi şekilde devam ediyor. Ben geldikten sonra herhalde 20’ye yakın cami inşa ettik. Geçen hafta kaymakamlık ve müftülüğümüzle birlikte bir hayırseverimiz tarafından çok güzel bir Kur’an Kursu da yapıldı. Bir taraftan gençlik merkezleri, bir taraftan Kur’an Kursları, bir taraftan da camide öğretilerin devam etmesiyle insanların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret ediliyor. Türkiye nerelerden nerelere geldi, biliyorsunuz bir dönem her şey yasaktı; dini bütün ögeler yasaktı. ’Efendi’ demek yasaktı. Türkiye oralardan bu günlere geldi. Şimdi çok şükür Taksim Camii’ni sayın Cumhurbaşkanımız inşa etti, 250 yıllık bir hasretti. Sonra Ayasofya tekrar açıldı, yine Cumhurbaşkanımıza nasip oldu. Dini hizmetlere ne kadar çok gayret edilirse, bilhassa 4-6 yaş çocukların en iyi öğreneceği yaşlar. Allah’ını, kitabını, peygamberini ve dinini ne kadar güzel öğretebilirsek önümüz açık; yoksa karanlık. O nedenle imanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur." Kurdele kesim töreni ve dua edilmesinin ardından cami vatandaşların hizmetine açıldı.
Bolu Bolu’da İhlas Mağazası açıldı Türkiye genelinde mağazalaşma atağını sürdüren İhlas Pazarlama, Bolu’daki mağazasını Aktaş Mahallesi’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bolu’da uzun yıllardır mağazası bulunmayan İhlas Pazarlama, kentin en işlek noktalarından biri olan Aktaş Mahallesi’nde yeni şubesini vatandaşların hizmetine sundu. Düzenlenen açılış törenine Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, İhlas Pazarlama Bolu Bayi Müdürü Tarık Gülcan ve çok sayıda davetli katıldı. "Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık" Törende konuşan Bayi Müdürü Tarık Gülcan, şirketin mağazacılık alanındaki büyümesine dikkat çekerek, "İhlas Pazarlama mağazacılık olarak Türkiye genelinde son zamanlarda çok büyük bir başarı yakaladık. Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık. Bolu’yu da bu mağazalardan bir tanesiyle kavuşturuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi. "Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir ise İhlas Holding’in köklü bir marka olduğuna vurgulayarak, mağazanın şehre katkısına değindi. Özdemir, "Mutlaka evimize giren pazarlama şirketlerinden bir tanesi. Geldiğimde ’Diğer mağaza nerede?’ diye sordum. ’İlk defa açıyoruz’ dediler. Mağaza açma konusunda biraz geç kalınmış ancak İhlas Pazarlama’nın burada devam eden faaliyetlerini görüyoruz. İhlas Holding zaten iyi bir marka. Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" dedi.