Menas'tan açıklama

Menas A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, Erdemli ilçesi Tömük beldesinde bulunan narenciye ambalaj fabrikasında düzenlediği toplantıda, firmalarıyla ilgili ortaya atılan iddiaları yanıtladı. Tartışmaların yapıldığı gün Rusya'da olduğu için bu iddialara cevap veremediğini vurgulayan Gürüz, Kılıçdaroğlu tarafından ortaya atılan 4 iddianın da asılsız olduğunu savundu. Gürüz, 2003 yılında yapıldığı ileri sürülen 'hayali ihracat' konusunda, "Bilindiği üzere hayali ihracat, bir ihracatı evraklar üzerinde yapılmış gibi göstererek veya fiilen gerçekleşenden daha fazlasının evraklarda göstererek, devletten ton başına hak edilen desteği ve KDV iadesini almaktır. 

Şirketimiz 2003 yılında Ukrayna'daki ARKADIA firmasına 204 ton beyanname açmış ve bu miktar fiilen yüklenmiş, bu miktara göre de devlet desteği ve KDV iadesini almıştır. Bu yüklemeye ait tüm evraklar da gerekli devlet kuruluşlarında mevcuttur. Aynı gemide aynı alıcı firmaya 5 ayrı firma da mal yüklemiş ve bu firmalar da aynı şekilde devletten desteğini ve KDV iadesini almışlardır. Ancak Ukrayna'daki alıcı firma bütün ithalat evraklarını Menas A.Ş adına düzenlemiş ve bu gemideki bütün malın satıcısını Menas A.Ş olarak Ukrayna gümrüğüne bildirmiştir. 

Bize isnat edilen suç, Türkiye'ye beyan ettiğimiz malın Ukrayna'da daha fazla çıktığıdır. Yeni biz Türkiye'de 204 ton beyan etmiş ve bu mal Ukrayna'da 640 ton olarak ithal edilmiş. Eğer biz 640 ton ihraç ettiysek, neden 204 ton Türkiye'de beyan edip daha az devlet desteği ve KDV iadesi alalım. Bunun tersi olsaydı, yani biz Türkiye'de 640 ton yükleyip, bu mal Ukrayna'da 204 ton çıksaydı, o zaman devletten haksız para almış olurduk" diye konuştu.

Ferhat Gürüz, şirketiyle ilgili olarak Kılıçdaroğlu tarafından ortaya atılan 'eroin ticareti yapıldığı' iddialarıyla ilgili ise, "Menas A.Ş'nin hiç bir TIR'ı yoktur. Çünkü Menas A.Ş nakliye şirketi değildir. Nakliye işi yapabilecek yeterlilik belgesi de yoktur. Ancak şirketimiz, yılda 800 ila bin adet arasında yaş meyve sebze yüklü TIR'ı Avrupa'ya sevk etmektedir. Bu TIR'lar, Mersin ve Antakya'da bulunan 25-30 tane TIR şirketinden tedarik edilmektedir. Bu TIR'da yakalanan eroin ile ilgili şirketimizin hiçbir ilgisi olmadığı, ilgili makamlarca da belirlenmiştir. Ben bilmem ki, hangi TIR firması yada hangi şoför sabıkalı?" dedi.

Menas A.Ş'nin kırmızı hattan yeşil hatta geçme talep ettiği iddialarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Gürüz, "Bunu ben ilk kez Sayın Kılıçdaroğlu'ndan duydum. Menas A.Ş, hiçbir zaman böyle bir talepte bulunmamıştır. Uygulamada da böyle bir talep söz konusu değildir. Şirketimizin ve şahıslarımızın avukatı, 2 Ağustos 2007 tarihli gönderdiği yazıda 'kovuşturmaya yer olmadığına' dair mahkeme kararını ilgili makamlara tebliğ etmiştir. Bu belgede kırmızı hat ve yeşil hatla ilgili hiçbir ibare bulunmamaktadır" dedi.

Son olarak İngiltere'ye yapılan ihracatın gerçekleşmediği yönündeki suçlamaları yanıtlayan Gürüz, "1994 yılında İngiltere'ye Chingford Fruit Packers firmasına 75 palet meyve İskenderun Limanı'ndan ihraç edilmiştir. Bu ihracatla ilgili bütün gümrük evrakları, zirai karantina ve DTS evrakları halen mevcuttur. Bu ihracatın incelenmesi esnasında alıcı firmanın gerçekte olmadığı iddia edilmiştir. Aradan geçen 6 aylık sürede Chingford Fruit Packers firması unvanını değiştirerek Chingford Ltd. olmuş ve adresin de değiştirmiştir. Bu unvan ve adres değişikliğiyle ilgili bütün resmi evraklar mevcuttur" diye konuştu.

Menas A.Ş ve ortaklarının bugüne kadar devletle ilgili hiç bir işe girmediğini vurgulayan Gürüz, bundan sonra da bu işlerde olmayacağını kaydetti. "Bizim usulsüzlüklerle, yolsuzlukla hiç bir işimiz yok" diyen Gürüz, "Bizler tamamen onuru, haysiyeti, şerefi için yaşayan insanlarız. Dedem 70 yıllık sanayici, işadamı; babam 35 yıldır sanayici, iş adamı. Her şeyimiz var, bizim böyle şeylere ihtiyacımız yok" ifadelerini kullandı.

Gürüz, siyasi çekişmenin mağduru olduklarını belirterek, "Bu 4 konu, maalesef yaş meyve-sebze ihracatçılarının zaman zaman karşısına sorun olarak çıkmaktadır. Ancak, eski ortağımızın şu an milletvekili olmasından dolayı, bu konular devamlı olarak medyada yayınlanmakta ve haksız yere, acımasızca suçlanmaktayız. 2 yıldır düzenli olarak hakkımızda çıkan bu asılsız iddialar, şirketimizin itibarını ama daha da önemlisi bizler gibi onuru, haysiyeti ve şerefi için yaşayan insanları manen yıpratmaktadır. Bu iddiaları ortaya atanlarla hukuki yollarla sonuna kadar mücadele edeceğimizin bilinmesini isteriz" dedi.

Hüseyin KAR - MERSİN